Akdeniz Sahil Turu/Gezisi

Herkese merhaba.Ramazan Bayramı sonrası 21-27 Temmuz tarihlerinde bir Akdeniz turu planlıyorum.Bisikletim Triban 3/Schwalbe Marathon 700*28 lastikler.Turda konaklama bir aksilik olmazsa çadırda olacak.Öncelikle rotamı paylaşayım;

1.Gün: Adana-Erdemli(107 km)
2.Gün: Erdemli-Boğsak(63 km)
3.Gün: Boğsak-Anamur(107 km)
4.Gün: Anamur-Gazipaşa(87 km)
5.Gün: Gazipaşa-Manavgat(107 km)
6.Gün: Manavgat-Antalya(76 km)


Bu tur ile ilgili sormak istediklerim;
1-Bu rotanın genel olarak zor olduğunu biliyorum.Öncelikle bu yolu daha önceden yapmış olan arkadaşların(sadece bu rotaya özel)öneri ve tecrübelerini öğrenmek isterim.(Not:Bu rota ile ilgili bir hayli tur yazısı okudum)
2-Özellikle bilmek istediğim ve beni düşündüren yol yapım çalışmaları.Onun hakkında bilgi paylaşımı olursa minnettar olurum.
3-Tur hazırlığı olarak minimum malzeme-edevat taşımayı planlıyorum.Turda yanıma almam gereken olmazsa olmaz malzeme-edevatlar nelerdir?
4-Son olarak bu bölgede yaşayıp gezilip görülmesi gereken yerler hakkında önerisi olan varsa paylaşmasını rica edeceğim
5-Eklemeyi unutmuşum.Bu rota üzerinde kamp atacağımız uygun(fiyat,güvenlik vs.) kamp alanları nelerdir?

Sevgi ve saygılarımla.

Bu güzerhanı tur olarak değil ama arabayla çocukluğumdan beri gider gelirim. 1.gün için Adana-Erdemli kısmı turunuzun en sıkıcı kısmı. Hep trafikle iç içe olacaksınız.Muhtemelen bu kısmı zaten biliyorsunuzdur.(Mersinde mazgallara çok dikkat edin) Erdemlide konaklama için pek müsait bir yer olduğunu emin değilim. Pek güvenli olacağınıda sanmam. (çadır için konuşuyorum) 2.Gün için Erdemli boğsak kısmı turunuzun güzelleştiği kısım. Gitmediyseniz cennet-cehennem mağraları,kız kalesinin orada denize girme,silikfede yoğurt ve sıkma yemenizi tavsiye ederim. 3.Gün Boğsak-Anamur kısmında Ağaçlı-Yanışlı tesisleri pahalıdır ama müsade alabilirseniz sahilinde kamp kurun. Doğa ile baş başa bir sahil. 4.gün Anamur-Gazipaşa parkurun en sıkıntılı kısmı. Aslında en güzel kısmıda burası. Genellikle bol virajlı ve dar yolların olduğu kısım bu ara. Bu ara için tavsiyem bol bol dinlenerek gidin. Çam ağaçlarının kokusu içerisinden gideceğiniz,su bulmakta sıkıntı çekebileceğiz,ara ara köylere denk gelebileceğiniz kısım.Aynı zamanda rampalarınıda es geçmemek gerek. Bu arayı ben sizin yerinizde olsam 2 güne bölerdim. Kenarında durup fotoğraf çekmek isteyip hatta kalmak isteyeceğiniz yerler olacaktır. 5.Gün Gazipaşa-Manavgat turunuzun yine keyifli kısımlarından ama bu günden sonra sıcaklarla başınız biraz derde girebilir. Rampa olarak Alanyadan sonra karşınıza herhangi bir rampa çıkmayacak ama genellikle gün boyu güneşle yüz yüze olacaksınız. Alanyada kleopatra plajı,Damlataş mağrası,Alanya Kalesi görülmeye değer yerler. 6.Gün turunuzun artık şehir ile iç içe olan ve trafiğin yoğun oldu kısmı. Manavgatta şelaleye gitmeyi unutmayın. Antalya ya varmadan Serik ilçesini geçtikten sonra Aksu da köfte yiyebilirsiniz. Aynı zamanda Aksuda Perge antik şehrini gezebilirsiniz. Aksudan sonra yoğun Antalya trafiği sizi biraz üzebilir. Yaklaşık 2 ay kadar önce otobüsle yine Mersin-Antalya arası gittim. Tur yapmaya engel olacak kadar yol yapım çalışması yoktu. Karayollarının sayfasındaki bilgiye göre

Yaz sonuna doğru bende Antalyadan-Mersine tur düşünüyorum. Şimdiden kazasız ve güzel bir tur olmasını dilerim.

@cpt.erhan Ayrıntılı bilgi verdiğiniz için çok teşekkür ederim.Anamur-Gazipaşa arasında kalacak bir ilçe,belde olmadığı için tek günde geçmeyi düşünüyorum.1.gün ve 6.gün dediğiniz gibi trafik ve kalabalık nedeniyle sıkıcı geçecek gibi bakalım hayırlısı

@-Ertuğrul rica ederim.Tekrardan güzel bir tur diliyorum. Tur fotoğraflarınızı bekliyoruz

Kamp yeri hakkında bilgisi olan,ekleme yapabilecek var mı arkadaşlar?

o yörede olmadığım için öneride bulunamayacağım ama başarılar dilerim bitirdiğinizde biz uzun tur yapmayı düşünenlere bir motivasyon ve tecrübe yazısı paylaşırsınız. tekeriniz düz bassın

@ziinal İyi dilekleriniz için teşekkür ederim.Turu kazasız belasız tamamlarsak bol fotoğraflı bir tur yazısı paylaşmayı düşünüyorum.

Ağustos ayında İzmir-Antalya arasında yapılan bir turda geceleri çadırda kalmayı düşünüyoruz. uyku tulumunu yanımıza almalı mıyız? ihtiyaç olur mu? tecrübesi olanlardan tavsiyelerini bekliyorum. şimdiden reşekkürler

Kesinlikle tura çıkın, hava sıcak olsa bile erken saatlerde yola çıkarak yavaş yavaş gidersiniz. Hiç dert etmeyin, güzel fotoğraflarınızı bekliyorum

ADANA-MERSİN ARASINI TRENLE MERSİN TASUCU ARASINI DA 170 BELEDİYE OTOBÜSÜYLE (BİSİKLET TASIMA APARATLARI VAR) GEÇİP GÜCÜNÜ ZAMANINI VE EMEĞİNİ ANTALYA MUĞLA ARASINA VEREBİLİRSİN SADECE TAVSİYE

@is-mail ben 3 günlük bir turdan yeni döndüm ve çok fazla yükünüz yoksa alın derim. İlk gece çadırın içinde matın üstünde yattım ama saat 04 sularında üşüyerek uyandım. Ayrıca yeri gelir çadır kurmayıp sadece uyku tulumunda da sabahlama durumu da bir seçenek olur sizin için.

@S.Koca tavsiyen için Teşekür ederim.

@onur6115 Tavsiye için teşekkür ederim ancak turun amacı Akdeniz'i turlamak olduğu için Adana'dan başlamayı düşünüyorum.Bir de Kızkalesi,Cennet-Cehennem gibi görülesi yerlerden mahrum kalmamak lazım.

Turu kazasız belasız tamamladım arkadaşlar.Yakın bir zamanda bol fotoğraflı tur yazısı geliyor.

@-Ertuğrul bekliyoruz.

Herkese merhabalar.21-27 Temmuz arası olacak şekilde planladığımız Adana-Mersin-Antalya(Akdeniz Sahilleri) turumuzu 1 gün rötarla 22’sinde başlayıp 27’sinde Antalya’da noktalayarak evimize geri döndük. Öncelikle genel olarak değerlendirdiğimizde;
-Mevsimin en sıcak günleri olduğu için bizi biraz zorladı fakat her akşam farklı bir koyda denize girmek bütün yorgunluğumuzu aldı.
-Adana-Silifke arası ve Alanya-Antalya arası sıkıcı bir yol şeridi var. Buralar dışındaki yerler ise tek kelimeyle mükemmel.
-Parkur genel olarak yüksek eğimli, virajlı yokuşlar barındırdığı için kondisyonsuz yola çıkmamak gerekiyor.(Ya da en iyisi çıkın, evde durup napcanız )
-Bir de şunu ekleyeyim: Yol bisikleti ile tura çıkılır/çıkılmaz tartışması sürüp gidiyor. Ben çıktım ve 6 günde 600 km yaptım, hiç sıkıntı yaşamadım aksine pek çok artıları oldu.
Bunları belirttikten sonra gelelim tur günlüğümüze…
1.Gün (22 Temmuz 2015):Adana-Erdemli(Kocahasanlı) :128 km
Sabah erken(06.00) kalkıyorum. Ailemle vedalaştıktan sonra Tarsus otogarında beni bekleyen arkadaşlarımla buluşmak üzere basıyorum pedala. Saatim 06.45’i gösterdiğinde yola çıkıyorum ve tempolu bir şekilde hızla yol alıyorum. Adana çıkışında bulunan fabrikaların ve servis araçlarının iğrenç kokusu (yem fabrikaları çocukken beslediğim tavukları hatırlatıyor ) altında daha da hızlanıyor...

ve Yenice’ye ulaşıp bir su molası veriiyorum.

1-2 dk moladan sonra devam ediyorum ve saat 08.00 itibariyle Tarsus otogarına ulaşıyorum. Buraya kadar iyi geldim.(36 km=1 saat 15 dk)İstanbul’dan tur için otobüsle gelen arkadaşlarımla buluşuyor ve Tarsus Şelalesine doğru devam ediyoruz. Kısa bir yolculuğun ardından şelaleye varıyor ve müthiş manzara ve serinlikte birer bardak çay içiyoruz.

Şelaleden ayrıldıktan sonra merkezde olan Kleopatra kapısı önünde bir poz alıyor...

ve Nusret Mayın Gemisi’ne doğru hareket ediyoruz...

Mayın gemisini de dolaştıktan sonra hızlanıyor ve Mersin’e ulaşıyoruz...

Tabii Mersin’e gelen kadar yoğun trafik içinde ve öğle sıcağında sık sık mola verdiğimizi de atlamamak gerek. Mersin’e ulaştıktan sonra artan trafik nedeniyle kendimizi sahil yoluna atıyor ve ortamın tadını çıkarıyoruz.

İnsanların gün içinde ne kadar yoğun bir telaş içinde olduğunu umursamaz bir şekilde izlemek hoşumuza gidiyor ve devam ediyoruz. Mersin Deniz Müzesi’ni de gezelim derken hoppala. Müze kapısı önünde arkadaşımın lastiği patlıyor.(Daha 100 km olmadı yav) İlk günün verdiği moralle hızla patlak lastiği tamir ederek müzeyi geziyor...

ve yolumuza devam ediyoruz. Artan sıcaklarda sık sık mola vererek ilk günkü kalacağımız yere (Erdemli) ulaşıyoruz...

Erdemli'de gördüğüm şu yazı dikkatimden kaçmıyor...

ve hemen belediyenin kamp alanına gidiyoruz ancak saçma bir şekilde aile olmadığımız için kamp yapmamıza izin çıkmıyor. Biz de boynu bükük bir şekilde halk plajına gidiyor ve çadırlarımızı kuruyoruz.

İlk günü de böylelikle çok fazla macera yaşamadan noktalıyoruz.

1. Gün verileri:
Toplam mesafe:128 km
Toplam Sürüş Zamanı:6 saat 51 dakika
Ort. Hız: 18.70 km/h
Maks. Hız:46.07 km/h

2.Gün (23 Temmuz 2015):Erdemli-Boğsak (80 km)
Gece çadırın içinde vızıldayıp duran sineklerden dolayı uykumu iyi alamıyorum ve telefon çalar çalmaz uyanıyorum. Arkadaşlarımın da uyanıp toparlanmasını beklerken sahile iniyor ve bir süre ayaklarımı suda dinlendiriyorum. Güneş henüz doğmadığı için serin ve rahatlatıcı bir hava var...

Hızlıca toparlanıp yola koyuluyor ve çok geçmeden kahvaltı yapmak için ilk molamızı veriyoruz...

Uzun bir kahvaltı faslından sonra yolumuza devam ediyor ve kısa bir süre sonra kendimizi Kanlıdivane’nin öldürücü rampalarını tırmanırken buluyoruz...

Yaklaşık 3 km’lik tırmanışın ardından (ama ne tırmanış) Kanlidivane Ören Yeri’ne ulaşıyor ve ortamın tadını çıkarıyoruz...

Bir müddet daha ören yerini gezdikten sonra yolumuza devam ediyoruz.( Bu arada unutmadan ekleyeyim mevsimin yaz olmasından mütevellit her durağımızda mataralarımızı dolduruyor ancak çok bir mesafe gitmeden boşaldığını görüyoruz. Bu mevsimde yola çıkacak arkadaşlar varsa mutlaka en az 2 adet matara edinsinler.) Bir süre daha yol aldıktan sonra Elaiussa Sebaste Antik Kenti’ne ulaşıyoruz…

Burayı da hızla fotoğrafladıktan sonra bir sonraki durağımız olan Kızkalesi’ne ulaşıyoruz ancak zamanımız olmadığı için sahile inemeden birkaç fotoğraf çekip devam ediyoruz.(Fotoğraflar arkadaşın telefonunda kaldığı için yükleyemedim) Cennet-Cehennem yol ayrımına ulaştığımızda bir müddet soluklanıyor ve önümüzde uzayan yokuşu düşünceli bir şekilde seyre dalıyoruz. Neyse ki ısınan bacaklarımız pes etmiyor ve 10-15 dklık tırmanışın ardından Cennet-Cehennem çöküğüne ulaşıyoruz...

Çöküğü ve içinde bulunan serinletici mağarayı gezdikten sonra Astım mağarasını da atlamayıp geziyor...

ve yolumuza devam ediyoruz. Buradan sonra güneşin etkisini kaybetmesiyle hızlanarak -benim için ayrı bir yeri olan- Silifke’ye varıyoruz...

Tabi Silifke’ye gelip de çilek yememek olmaz deyip hemen yol kenarında bulunan teyzeden çilek alıyorum ancak mevsimi olmadığı için daha önce yediğim çileklerin tadını alamıyorum. Burada arkadaşlarıma devam etmelerini söylüyor ve tek başıma Silifke’yi, çocukluğumun geçtiği yerleri turluyorum.
Silifke ilçe merkezi ve arkada Silifke Kalesi...

ve tabii ki Göksu Nehri...

Gezmemi tamamladıktan sonra arkadaşlarımla buluşmak için Taşucu’na doğru pedallıyorum. Taşucu merkezde akşam için alışveriş yaptıktan sonra Boğsak’a doğru devam ediyor ve hava kararmadan kamp yapacağımız yere ulaşıyoruz. Çadırlarımızı kurup denize girdikten sonra hazırladığımız akşam yemeğimizi(menemen) afiyetle yiyor ve günü noktalıyoruz.

2.Gün verileri:
Toplam mesafe:80 km
Ort.Hız:15 km/h
Maks.Hız:61.92 km/h

Ben Silivri'deyim sıcaktan bunalıyorum artık akşamları sürüşe çıkmayı planlıyorum, valla tebrikler

Yeni okudum tebrikler.

Bende mersin merkezden baslayip aydinciga kadar gitme planim var. Once bi bisikleti teslim alip yaylalara inip cikarak kondisyon depolamam gerek. Eyluluk ilk haftasi giderim muhtemelen.

Tekrar tebrikler.

3.Gün (24 Temmuz 2015): Boğsak-Aydıncık (74 km)
Gezgin ruhlu insanların bile bazen günlerce, haftalarca kalmak istediği ve kopamadığı yerler vardır. Boğsak da benim için öyle bir yer. Her ne kadar benim çocukluğumdaki doğallığını yitirse de sahip olduğu doğal güzellik sizi içine çekiyor. Boğsak'ta gün doğumu...
3.güne başlarken Boğsak’tan fotoğraflar eşliğinde ayrılıyoruz...

ve bizleri Boğsak tırmanışından kurtaran kutsal tünele doğru yol alıyoruz. Tüneli sağ sağlim geçtikten sonra hızla ilerleyerek Büyükeceli mevkiine ulaşıyor ve burada kahvaltı yapıyoruz. Kahvaltıdan sonra bizi müthiş zorlayan rampalarla karşılaşıyoruz. Rampanın zirvesinde muz satan amcadan hem muz hem de yol hakkında bilgi alıyoruz. Strava’ya göre Aydıncık’a kadar düz bir yol görünüyor ama muz satan amcam ‘ne düzlüğü upuzun rampalar var’ diyerek hevesimizi kursağımızda bırakıyor. Muz molasından sonra Yanışlı’ya kadar inişe geçiyoruz ve burada tur boyunca yaptığım en yüksek hıza ulaşıyorum:

Yanışlı’dan muazzam Akdeniz manzarasını seyrederek yola devam ediyoruz...

Sıcakla birleşen yorucu rampalar dayanılmaz bir hâle geliyor ve artık bacaklarımızda güç kalmıyor.

Öğle saat 12 civarı ve asfalt tamamen erimiş vaziyette. Abartmıyorum asfalt gerçekten Osmanlı macunu kıvamında ve bisikletin tekerlerine yapışıyor. Bu durumu atlatmak için pedala yükleniyor ve zirveye ulaşıyoruz. Buradan sonra Aydıncık’a kadar uzun ve zevkli bir iniş başlıyor ve hızla merkeze ulaşıyoruz...

Burada bir şeyler atıştırınca bilincimiz yerine geliyor ve plânda değişiklik yaparak burada kalmaya karar veriyoruz. Geceyi geçirmek için uygun bir yer olup olmadığını deniz kenarında oynayan küçük bir çocuğa soruyor ve 3 km kadar ilerde Soğuksu denilen bir yer olduğunu öğreniyoruz. Hemen toparlanıp Soğuksu’ya varıyor ve ortamın güzelliğine hayran kalıyoruz...

(Bir yeri en iyi bilenin ne internet ne gps ; o yörede yaşayanlar olduğunu işte bize bu küçük çocuk gösteriyor.) Soğuksu çayı’nın kenarında çayımızı yudumlayarak şimdiye kadarki en yorucu günün yorgunluğunu atıyoruz. Burada ayrıca Manavgat Motosiklet Festivaline giden iki tekerli dostlarımızla karşılaşıyoruz ve bir süre muhabbet ediyoruz. Daha sonra kalacağımız yere giderek çadırımızı kuruyor ve buz gibi denize atlıyoruz...

Tabii çok da fazla duramadan çıkıyor ve günümüzü dinlenerek noktalıyoruz.

Not: Bu rota üzerinde tur yapmak isteyen arkadaşlar varsa konaklamak için Soğuksu’yu kesinlikle öneririm. Müthiş doğası ve sakin ortamıyla yorgunluğunuzu atmak için bulunması zor bir yer. Plânlarınızda burayı es geçmeyin derim.

3.gün verileri:
Toplam Mesafe:74.12 km
Toplam Sürüş Zamanı:4 saat 36 dakika
Ort.Hız:15.77 km/h
Maks. Hız:71.53 km/h