Mustafa AKAN
Üye
- Kayıt
- 21 Haziran 2010
- Mesaj
- 82
- Tepki
- 184
- Şehir
- Bursa
NASIL KURULDU ?
2010 Aralık aylarının sonuydu. Yeni aldığım Merida XC 400 bisikletimi okula getirmiş, tam donanımlı olarak bisiklet sporuyla ilgilenmeye başlamıştım. Turlara çıktığım zaman beni izleyen meraklı minik bakışlar, ilk başlardaki çekingenliklerini aşmış, beni görür görmez hemen yanıma gelip km saatiyle, portatif pompayla, disk frenleriyle, bisikletin donanımlarıyla ilgilenmeye başlamışlardı.
Neden kask taktığımı soruyorlar, kendilerinin motor kullanırken bile kask takma gerekliliği duymadıklarını ( Çanakkale/Yenice bölgesinde küçük yaşlarda motosiklet kullanımı oldukça fazla, bu 7 yaşına kadar iniyor) anlatıyorlardı. Bunun gerekliliğini insanın kendine verdiği değerle alakalı olduğunu söylüyordum. Eldivenlerim ilgilerini çekiyor, denemek istiyorlar, deniyorlar, kendilerine başka bir gözle bakıyorlar, bisiklet sporu prestijli bir spor olarak gözlerinde büyüyordu. Yaptığım gezileri bisikletforum’dan takip ediyorlardı:
(link)
(link)
(link)
2 ay kadar bu böyle sürüp gitti, tur dönüşlerimde öğrencilerim beni sürekli soru yağmuruna tutuyorlardı: “Öretmenim bu gün kaç km yaptınız? Nereye gittiniz? En yüksek hızınız neydi?”gibi. Bisikletin sadece karne hediyesi olan bir nesne değil de uzun mesafelere gidilebilecek bir ulaşım aracı olduğu yargısı artık zihinlerine yer ediyordu. Aynı zamanda Gürkan GENÇ’İN Türkiye Japonya seyahati, Hasan SÖYLEMEZ’in parasız Türkiye turu benim hazırladığım panoda ilgilerini çekiyor, ufuklarında yeni düşünceler yer ediyordu. Daha sonra bu sporu öğrencilerime nasıl yaptırabilirim sorusu kafamda belirmeye başladı. Çalışmaya başlamıştım. Okulumuzda bir firma tarafından bağışlanmış bisikletler olduğunu biliyordum fakat durumları neydi bilgim yoktu. Okul müdürümüz Uzm. Öğrt. Abdülmelik UÇAK Hocama durumu söyledim. Çok ilgilendi ve desteklediklerini bildirdi. Artık beklememin bir anlamı kalmamıştı. Hemen okulun panosuna şu duyuruyu astım;
<script src='http://img593.imageshack.us/shareable/?i=56067634.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
Katılım koşullarında görüldüğü gibi okulumuzda öğrencilerimiz için açılan oldukça fazla kurs ve egzersiz var. Bunlar, büyük bir çoğunluğa ulaşıyor fakat herhangi bir kursta olmayan öğrenciler ne yapıyor? Benim asıl hedef kitlem boşta duran zamanın geçmesini bekleyen o öğrencilerdi. O öğrenciler, tüm gün boyunca okulda çalan zille derse girip çıkıyor. Okul bitiyor, kursu ve egzersizi olmadığı için serbest zaman, ailesi uzakta olduğu için hafta sonları evine gidemiyor, okuldan uzaklaşamıyor, zihnini dağıtamıyor, ya arkadaşının kalbini kırıyor ya da kendisine, ailesine, öğretmenlerine kızıyor, tanımlayamadığı duygular içersinde hayata kızıyordu. Yatılı okuyanlar bilir… İşte bu zamanları daha verimli ve kendisi için yararlı olacak bir şekilde değerlendirmesi için bisiklet topluluğu başvurularını başlattık. Bisiklet topluluğuna alım için şöyle bir mülakat görüşmesi yaptım. Daha önceden bisiklet topluluğu panosunu hazırlamış, bu panoya bisiklet sporuyla ilgili yazılar, uzun turlara çıkan kişilerin bol resimli, gezi yazılarını asmıştım ve bunlar hakkında sorular sordum. Birde bisiklet ile ilgili proje üretecek olsanız nasıl proje üretirdiniz? Sorularının ardından, 12 kişinin başvuru yaptığı, mülakattan sonra cevapları olumlu ve proje fikirlerini beğendiğim 5 asil bisiklet topluluğu üyesini seçtim. Bu beş üye ile 21 Şubat 2011 tarihinde Akçakoyun Yibo Bisiklet Topluluğu kurulmuş oldu. Topluluğumuzun üyeleri:
(link)
Resimdekiler:
Arka soldan sağa: Burak OVALI, Onur CAN, Mustafa AKAN
Ön soldan sağa : Okan YORDAN, Hamza KAYA, Sebahattin BOZAN
GERÇEKLE YÜZLEŞME, HAYAL KIRIKLIKLARI, YEŞEREN UMUTLAR
Bisiklet topluluğu kurulmuştu, öğrencilerim ve ben çok mutluyduk. Sıra okula bağışlanan bisikletleri bulmaya ve sürmeye gelmişti. Tabi durumdan habersiz bisikletlerin bulunduğu deponun önüne gittik. Kapıyı açtık bir de ne görelim ayakta duran bisiklet yok ! Hepsi dağılmış durumdaydı, geçen yıl bisikletler öğrencilerin hizmetine koşulmuş onlarda hakkını vermişler. Biraz yağlanmanın, tozlanmanın zamanı gelmişti. Hemen bisikletleri ayağa kaldırmak için çalışmalara başladık.
<script src='http://img850.imageshack.us/shareable/?i=64271999.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
<script src='http://img571.imageshack.us/shareable/?i=91600227.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
<script src='http://img151.imageshack.us/shareable/?i=72000415.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
<script src='http://img849.imageshack.us/shareable/?i=87627143.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
Bisikletler bizi çok yordu. Zinciri, pedalı kopmuş, gidonu gevşemiş, aynakolu çıkmış, lastikleri patlak, vites ayarları konusunda zaten hiç konuşmayacağım, hala vitesleri çalışmayan, ayar tutmayan bisikletlerimiz mevcut, insanı beyaz saç sahibi yapan cinsten… 5 bisikleti uzun uğraşlar sonunda iş görür hale getirmiştik. İlk gezi yapılamalıydı. Yapılacaktı ama bu çocukların kaskı, eldiveni yoktu. Çocuklarımın hevesi kaçmasın diye ilk turumuzu Hıdırlar Kaplıcasına düzenledik. Tabi ben büyük endişe içindeyim, düşerlerse diye. Kesinlikle bisiklet kullanırken her mesafede ve yerde kask ve eldiven takılması taraftarıyım. Maalesef imkânsızlıklar yüzünden birkaç turumuz böyle gerçekleşti.
<script src='http://img861.imageshack.us/shareable/?i=48132130.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
<script src='http://img832.imageshack.us/shareable/?i=73571329.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
Bu böyle devam edemezdi. Hemen bildiğim tüm bisiklet bayilerine, firmalarına okulumuzun ve öğrencilerimizin durumunu anlatan fakslar yolladım sanırım 15 adetti. Çoğundan hiç dönüt alamadık. Sponsor arama çalışmalarımız devam ederken bisiklet topluluğumuzla Akçakoyun belediye başkanımız Necati ÇİNCE’yi ziyarete gittik. Ocak ayında Müzik topluluğuyla birlikte Akçakoyun halkına konser vermiştik. Bu konser sonrasında başkanımız müzik topluluğunun kıyafetlerini diktirme sözü vermişti. Sözünü tuttu. Bisiklet Topluluğuyla, Müzik topluluğunun işlerini konuşurken bende kasklarımızın olmayışından ve güvenlik endişelerimden bahsederken başkanımızın yanındaki bir bey : “ Hocam ne kadar lazım size?” dedi. İlk defa gördüğüm birisi neden böyle bir soru soruyordu. Bende kask ve eldivenler için 250 tl nin yeterli olacağını söyledim. Başkana dönerek: “Benim hesaptan kesin.”dedi. Birden ne olmuştu? Bize yardım eden kimdi? Çanakkale İda Gazetesi sahibi İlker ÜLKER bey bizim birden can simidimiz oldu. Kendisine yardımlarından dolayı bir kez daha buradan çok teşekkür ediyoruz. Tabi bu para hemen elimize ulaşamadı.
Fakslardan dönüt aldığımız firmalarda oldu. Bunlardan bir tanesi Bianchi firmasından Muhlis DİLMAÇ Bey topluluğumuzla ilgilendiklerini ilköğretim kurumları arasında böyle bir topluluğun kurulmuş olmasından çok mutlu olduklarını söyledi. Firma olarak malzeme olarak ellerinden geleni tedarik edeceklerini söylediler ve ettiler de. Kask, çamurluk, iç lastik, suluk, suluk kafesi, dış lastik ve t- shirtler konusunda tedarikçimiz oldular. Artık daha güvenli, benim için daha az endişeli tur dönemi başlıyordu. Buradan Bianchi firmasına ve Sayın Muhlis DİLMAÇ beye teşekkürlerimizi bir kez daha iletiyoruz. Bianchi firmasının gönderdiği malzemelerle topluluğumuzun görüntüsü çok değişti.
<script src='http://img713.imageshack.us/shareable/?i=22717950.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
Belediyeden paramız gelince de diğer eldiven, pompa, çanta, portatif alet takımı,yama seti, lastik sökme aparatı gibi ihtiyaçlarımızı karşıladık. İhtiyaçlarımızı karşıladığımız, Bursa’daki Aydın Motobike’ın sahibi, İsmail Aydın abimiz esaslı bir indirimde bulundu, sağ olsun. Öğrencilerimize ait, topluluğumuzun renklerini içeren Buff larımızı da diktirdik. Artık malzeme ve güvenlik olarak topluluğumuz olması gerektiği gibi olmuştu. Sıra gezilerimizde ve projelerimizdeydi.
KÜÇÜK YARDIMLAR, BÜYÜK SEVİNÇLER
Projelerimizi oluştururken amacımız: “Birilerinin hayatında küçük farklar yaratmaktı.” Öğrencilerimizle proje konusunda çalışmaya başladık. Ne yapabilirdik? Uzun konuşmaların ardından Akçakoyun Beldesinde bulunan yardıma, ilgiye, hatırlanmaya muhtaç yaşlılarımızı ziyaret edelim sıkıntılarını belirleyelim dedik. Bu doğrultuda birinci projemiz olan “ÇEVREMDEKİ YAŞLILARA DEĞER VERİYORUM PROJESİ” ortaya çıktı. Belediye ile konuşuldu ziyaret edeceğimiz yaşlılarımız belirlendi.
İlk ziyaret ettiğimiz Osman amca kısmi felç yüzünden 3 yıldır yatıyordu.
<script src='http://img823.imageshack.us/shareable/?i=45944404.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
<script src='http://img215.imageshack.us/shareable/?i=51246658.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
İkinci ailemiz, Türkiye yaş ortalamasını arttıran maşallah dediğimiz Yaşan Teyze, Emin amcaydı. Çocukları ve bakacak kimseleri yoktu. Her ziyaretimizde çocukları görmekten çok mutlu oluyorlar. Bizde her gittiğimizde ya yemek, çorba götürürüz ya da kışlık odunlarını keseriz.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Üçüncü yaşlımız, Rauf Amca. 2009 yılında felç geçirmiş, tedavi sonrasında çok az hareket kabiliyeti kazanarak kendi kendine yeter olmuş. Yalnız yaşıyor. Oda çocukları çok seviyor, bizim görünce yüzü gülüyor. Mümkün olduğunca her ziyaretimizde sıcak yemek ve çorba götürüyoruz. Sohbet ediyoruz. Ziyaretlerimizin süresi ona hiç yetmiyor.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
İkinci projemiz olan “DOĞAYI BİSİKLETLE KORUYORUM PROJESİ” kapsamında ağaç dikiyoruz, doğal güzelliğin, insanlar tarafında bırakılan atıklarla kirletildiği yerleri temizliyoruz. Mayıs 2011 itibariyle havaların ısınması ile bu projemizi daha iyi gerçekleştirebileceğiz. Bu proje kapsamında okulumuzun önündeki yola 33 adet çam fıstığı ağacı diktik.
(link)
(link)
(link)
(link)
Sonuç olarak; amacım çocuklarımı hayata daha iyi hazırlayabilmektir. Hayatın, doğanın bir yansıması olduğunu yaşayarak ve doğada gözlem yaparak göstermeye çalışıyorum. Ve bunu da %100 çevreci olan bisikletle yapıyor olmak ayrı bir keyif bizim için. Umarım öğrencilerim bisikleti okuldan mezun olduktan sonrada bir hobi olarak sürdürebilirler. Topluluğumuzun son olarak bir özelliğini sizlere söylemek istiyorum. Akçakoyun YİBO Bisiklet Topluluğu, YİBO’lar arasında ilk defa kurulmuş, bisiklet topluluğudur. Yaptıklarımızın öğrencilerimde ve çevremizde olumlu farklar yaratması, bu tür yardımların artması dileğiyle…
Bol pedallı, sağlıklı günler…
2010 Aralık aylarının sonuydu. Yeni aldığım Merida XC 400 bisikletimi okula getirmiş, tam donanımlı olarak bisiklet sporuyla ilgilenmeye başlamıştım. Turlara çıktığım zaman beni izleyen meraklı minik bakışlar, ilk başlardaki çekingenliklerini aşmış, beni görür görmez hemen yanıma gelip km saatiyle, portatif pompayla, disk frenleriyle, bisikletin donanımlarıyla ilgilenmeye başlamışlardı.
Neden kask taktığımı soruyorlar, kendilerinin motor kullanırken bile kask takma gerekliliği duymadıklarını ( Çanakkale/Yenice bölgesinde küçük yaşlarda motosiklet kullanımı oldukça fazla, bu 7 yaşına kadar iniyor) anlatıyorlardı. Bunun gerekliliğini insanın kendine verdiği değerle alakalı olduğunu söylüyordum. Eldivenlerim ilgilerini çekiyor, denemek istiyorlar, deniyorlar, kendilerine başka bir gözle bakıyorlar, bisiklet sporu prestijli bir spor olarak gözlerinde büyüyordu. Yaptığım gezileri bisikletforum’dan takip ediyorlardı:
(link)
(link)
(link)
2 ay kadar bu böyle sürüp gitti, tur dönüşlerimde öğrencilerim beni sürekli soru yağmuruna tutuyorlardı: “Öretmenim bu gün kaç km yaptınız? Nereye gittiniz? En yüksek hızınız neydi?”gibi. Bisikletin sadece karne hediyesi olan bir nesne değil de uzun mesafelere gidilebilecek bir ulaşım aracı olduğu yargısı artık zihinlerine yer ediyordu. Aynı zamanda Gürkan GENÇ’İN Türkiye Japonya seyahati, Hasan SÖYLEMEZ’in parasız Türkiye turu benim hazırladığım panoda ilgilerini çekiyor, ufuklarında yeni düşünceler yer ediyordu. Daha sonra bu sporu öğrencilerime nasıl yaptırabilirim sorusu kafamda belirmeye başladı. Çalışmaya başlamıştım. Okulumuzda bir firma tarafından bağışlanmış bisikletler olduğunu biliyordum fakat durumları neydi bilgim yoktu. Okul müdürümüz Uzm. Öğrt. Abdülmelik UÇAK Hocama durumu söyledim. Çok ilgilendi ve desteklediklerini bildirdi. Artık beklememin bir anlamı kalmamıştı. Hemen okulun panosuna şu duyuruyu astım;
<script src='http://img593.imageshack.us/shareable/?i=56067634.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
Katılım koşullarında görüldüğü gibi okulumuzda öğrencilerimiz için açılan oldukça fazla kurs ve egzersiz var. Bunlar, büyük bir çoğunluğa ulaşıyor fakat herhangi bir kursta olmayan öğrenciler ne yapıyor? Benim asıl hedef kitlem boşta duran zamanın geçmesini bekleyen o öğrencilerdi. O öğrenciler, tüm gün boyunca okulda çalan zille derse girip çıkıyor. Okul bitiyor, kursu ve egzersizi olmadığı için serbest zaman, ailesi uzakta olduğu için hafta sonları evine gidemiyor, okuldan uzaklaşamıyor, zihnini dağıtamıyor, ya arkadaşının kalbini kırıyor ya da kendisine, ailesine, öğretmenlerine kızıyor, tanımlayamadığı duygular içersinde hayata kızıyordu. Yatılı okuyanlar bilir… İşte bu zamanları daha verimli ve kendisi için yararlı olacak bir şekilde değerlendirmesi için bisiklet topluluğu başvurularını başlattık. Bisiklet topluluğuna alım için şöyle bir mülakat görüşmesi yaptım. Daha önceden bisiklet topluluğu panosunu hazırlamış, bu panoya bisiklet sporuyla ilgili yazılar, uzun turlara çıkan kişilerin bol resimli, gezi yazılarını asmıştım ve bunlar hakkında sorular sordum. Birde bisiklet ile ilgili proje üretecek olsanız nasıl proje üretirdiniz? Sorularının ardından, 12 kişinin başvuru yaptığı, mülakattan sonra cevapları olumlu ve proje fikirlerini beğendiğim 5 asil bisiklet topluluğu üyesini seçtim. Bu beş üye ile 21 Şubat 2011 tarihinde Akçakoyun Yibo Bisiklet Topluluğu kurulmuş oldu. Topluluğumuzun üyeleri:
(link)
Resimdekiler:
Arka soldan sağa: Burak OVALI, Onur CAN, Mustafa AKAN
Ön soldan sağa : Okan YORDAN, Hamza KAYA, Sebahattin BOZAN
GERÇEKLE YÜZLEŞME, HAYAL KIRIKLIKLARI, YEŞEREN UMUTLAR
Bisiklet topluluğu kurulmuştu, öğrencilerim ve ben çok mutluyduk. Sıra okula bağışlanan bisikletleri bulmaya ve sürmeye gelmişti. Tabi durumdan habersiz bisikletlerin bulunduğu deponun önüne gittik. Kapıyı açtık bir de ne görelim ayakta duran bisiklet yok ! Hepsi dağılmış durumdaydı, geçen yıl bisikletler öğrencilerin hizmetine koşulmuş onlarda hakkını vermişler. Biraz yağlanmanın, tozlanmanın zamanı gelmişti. Hemen bisikletleri ayağa kaldırmak için çalışmalara başladık.
<script src='http://img850.imageshack.us/shareable/?i=64271999.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
<script src='http://img571.imageshack.us/shareable/?i=91600227.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
<script src='http://img151.imageshack.us/shareable/?i=72000415.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
<script src='http://img849.imageshack.us/shareable/?i=87627143.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
Bisikletler bizi çok yordu. Zinciri, pedalı kopmuş, gidonu gevşemiş, aynakolu çıkmış, lastikleri patlak, vites ayarları konusunda zaten hiç konuşmayacağım, hala vitesleri çalışmayan, ayar tutmayan bisikletlerimiz mevcut, insanı beyaz saç sahibi yapan cinsten… 5 bisikleti uzun uğraşlar sonunda iş görür hale getirmiştik. İlk gezi yapılamalıydı. Yapılacaktı ama bu çocukların kaskı, eldiveni yoktu. Çocuklarımın hevesi kaçmasın diye ilk turumuzu Hıdırlar Kaplıcasına düzenledik. Tabi ben büyük endişe içindeyim, düşerlerse diye. Kesinlikle bisiklet kullanırken her mesafede ve yerde kask ve eldiven takılması taraftarıyım. Maalesef imkânsızlıklar yüzünden birkaç turumuz böyle gerçekleşti.
<script src='http://img861.imageshack.us/shareable/?i=48132130.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
<script src='http://img832.imageshack.us/shareable/?i=73571329.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
Bu böyle devam edemezdi. Hemen bildiğim tüm bisiklet bayilerine, firmalarına okulumuzun ve öğrencilerimizin durumunu anlatan fakslar yolladım sanırım 15 adetti. Çoğundan hiç dönüt alamadık. Sponsor arama çalışmalarımız devam ederken bisiklet topluluğumuzla Akçakoyun belediye başkanımız Necati ÇİNCE’yi ziyarete gittik. Ocak ayında Müzik topluluğuyla birlikte Akçakoyun halkına konser vermiştik. Bu konser sonrasında başkanımız müzik topluluğunun kıyafetlerini diktirme sözü vermişti. Sözünü tuttu. Bisiklet Topluluğuyla, Müzik topluluğunun işlerini konuşurken bende kasklarımızın olmayışından ve güvenlik endişelerimden bahsederken başkanımızın yanındaki bir bey : “ Hocam ne kadar lazım size?” dedi. İlk defa gördüğüm birisi neden böyle bir soru soruyordu. Bende kask ve eldivenler için 250 tl nin yeterli olacağını söyledim. Başkana dönerek: “Benim hesaptan kesin.”dedi. Birden ne olmuştu? Bize yardım eden kimdi? Çanakkale İda Gazetesi sahibi İlker ÜLKER bey bizim birden can simidimiz oldu. Kendisine yardımlarından dolayı bir kez daha buradan çok teşekkür ediyoruz. Tabi bu para hemen elimize ulaşamadı.
Fakslardan dönüt aldığımız firmalarda oldu. Bunlardan bir tanesi Bianchi firmasından Muhlis DİLMAÇ Bey topluluğumuzla ilgilendiklerini ilköğretim kurumları arasında böyle bir topluluğun kurulmuş olmasından çok mutlu olduklarını söyledi. Firma olarak malzeme olarak ellerinden geleni tedarik edeceklerini söylediler ve ettiler de. Kask, çamurluk, iç lastik, suluk, suluk kafesi, dış lastik ve t- shirtler konusunda tedarikçimiz oldular. Artık daha güvenli, benim için daha az endişeli tur dönemi başlıyordu. Buradan Bianchi firmasına ve Sayın Muhlis DİLMAÇ beye teşekkürlerimizi bir kez daha iletiyoruz. Bianchi firmasının gönderdiği malzemelerle topluluğumuzun görüntüsü çok değişti.
<script src='http://img713.imageshack.us/shareable/?i=22717950.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
Belediyeden paramız gelince de diğer eldiven, pompa, çanta, portatif alet takımı,yama seti, lastik sökme aparatı gibi ihtiyaçlarımızı karşıladık. İhtiyaçlarımızı karşıladığımız, Bursa’daki Aydın Motobike’ın sahibi, İsmail Aydın abimiz esaslı bir indirimde bulundu, sağ olsun. Öğrencilerimize ait, topluluğumuzun renklerini içeren Buff larımızı da diktirdik. Artık malzeme ve güvenlik olarak topluluğumuz olması gerektiği gibi olmuştu. Sıra gezilerimizde ve projelerimizdeydi.
KÜÇÜK YARDIMLAR, BÜYÜK SEVİNÇLER
Projelerimizi oluştururken amacımız: “Birilerinin hayatında küçük farklar yaratmaktı.” Öğrencilerimizle proje konusunda çalışmaya başladık. Ne yapabilirdik? Uzun konuşmaların ardından Akçakoyun Beldesinde bulunan yardıma, ilgiye, hatırlanmaya muhtaç yaşlılarımızı ziyaret edelim sıkıntılarını belirleyelim dedik. Bu doğrultuda birinci projemiz olan “ÇEVREMDEKİ YAŞLILARA DEĞER VERİYORUM PROJESİ” ortaya çıktı. Belediye ile konuşuldu ziyaret edeceğimiz yaşlılarımız belirlendi.
İlk ziyaret ettiğimiz Osman amca kısmi felç yüzünden 3 yıldır yatıyordu.
<script src='http://img823.imageshack.us/shareable/?i=45944404.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
<script src='http://img215.imageshack.us/shareable/?i=51246658.jpg&p=tl' type='text/javascript'></script><noscript>(link)</noscript>
İkinci ailemiz, Türkiye yaş ortalamasını arttıran maşallah dediğimiz Yaşan Teyze, Emin amcaydı. Çocukları ve bakacak kimseleri yoktu. Her ziyaretimizde çocukları görmekten çok mutlu oluyorlar. Bizde her gittiğimizde ya yemek, çorba götürürüz ya da kışlık odunlarını keseriz.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Üçüncü yaşlımız, Rauf Amca. 2009 yılında felç geçirmiş, tedavi sonrasında çok az hareket kabiliyeti kazanarak kendi kendine yeter olmuş. Yalnız yaşıyor. Oda çocukları çok seviyor, bizim görünce yüzü gülüyor. Mümkün olduğunca her ziyaretimizde sıcak yemek ve çorba götürüyoruz. Sohbet ediyoruz. Ziyaretlerimizin süresi ona hiç yetmiyor.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
İkinci projemiz olan “DOĞAYI BİSİKLETLE KORUYORUM PROJESİ” kapsamında ağaç dikiyoruz, doğal güzelliğin, insanlar tarafında bırakılan atıklarla kirletildiği yerleri temizliyoruz. Mayıs 2011 itibariyle havaların ısınması ile bu projemizi daha iyi gerçekleştirebileceğiz. Bu proje kapsamında okulumuzun önündeki yola 33 adet çam fıstığı ağacı diktik.
(link)
(link)
(link)
(link)
Sonuç olarak; amacım çocuklarımı hayata daha iyi hazırlayabilmektir. Hayatın, doğanın bir yansıması olduğunu yaşayarak ve doğada gözlem yaparak göstermeye çalışıyorum. Ve bunu da %100 çevreci olan bisikletle yapıyor olmak ayrı bir keyif bizim için. Umarım öğrencilerim bisikleti okuldan mezun olduktan sonrada bir hobi olarak sürdürebilirler. Topluluğumuzun son olarak bir özelliğini sizlere söylemek istiyorum. Akçakoyun YİBO Bisiklet Topluluğu, YİBO’lar arasında ilk defa kurulmuş, bisiklet topluluğudur. Yaptıklarımızın öğrencilerimde ve çevremizde olumlu farklar yaratması, bu tür yardımların artması dileğiyle…
Bol pedallı, sağlıklı günler…