Şu anki eksik bilgimle bir şeyler toparlamaya çalışayım:
1. Tüplü fidan yerine çıplak ve çok genç (1 yaş altı) fidan kullanmalıyız. Tüplü fidan, topraklı kökü olan ve naylona sarılmış veya saksı içindeki fidanlara deniyor. Hem pahalı hem hacimli (taşıması zor). Çıplak fidan kökü açıkta olan fidan. Bir de "kök fidan"lar var (artık onlara ne deniyorsa). Havuç gibi şeyler, dikince tamamı toprak altında kalıyor. Hem taşıması çok kolay, hem de çok ucuz.
2. Tüplü fidan her mevsim dikilebilir, ama çıplak fidanların türüne göre uygun dikim mevsimi var. Dolayısıyla dikim mevsimlerine bağlı olacağız mecburen.
3. Dikerken kökün etrafını kompost veya humuslu toprakla doldurup, kalan boşluğu çukur açarken çıkarılan toprakla doldurmak gerekiyormuş. Yanımızda alet-edevat ve fidanlara ilaveten bir de humuslu toprak taşımamız zor (ama başka çare yoksa taşıyacağız el mecbur). Gittiğimiz yerdeki arazide buna uygun toprak bulabilir miyiz, nasıl temin ederiz, cevaplanması lazım.
4. Orman müdürlükleri vb. devlet dairelerinden bir hayır gelmeyecek anlaşılan. "Bize dilekçeyle yazılı müracaat edin de, müdürümüz inceleyip geri dönüş yapsın da..." çok tanıdık laflar bunlar.
Sanki lütuf istiyoruz. Adamlar bizim peşimize düşeceğine biz adamların peşine düşüyoruz. Öyle kafadan bize hayır gelmez. Bize bu işleri teşvik edecek, yolu açacak kurum ve kuruluşlar bulmamız lazım. Devletse devlet, özelse özel, artık ne bulursak.
5. Dikkat ettim, orman müdürlüklerinde yemişli fidanlar (ceviz, kestane, fıstık çamı vb.) satılmıyor. Bunlar pahalı fidanlar olabilirler. Oysa ben bilhassa yemişli fidan dikmekten yanayım. Çünkü ağaç dikmek bir iyilikse, yemişli ağaç dikmek iki iyiliktir. Dağdaki kestanenin kime faydası var demeyin. Onları toplayıp satıyorlar. İnsan yemese bile hayvan yer, o da sevaptır. Ayrıca, yemişli ağaç kendisini yemişiyle korur. Ne yazıktır ki, gürgeni hiç düşünmeden kesebilen insanlar, yemişli bir ağacı keserken daha bir tereddütlü olurlar. Yemişi oduncuya rüşvet olarak veriyoruz yani, ağacı kesmemesi için.
Aklıma geldikçe yazarım. Herkesin görüşleri ve bilgileri burada toplanıp birikim haline gelirse, bunların toplamından hareket planımız gittikçe netleşir zannediyorum.