recep24ank
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 12 Kasım 2008
- Mesaj
- 1.566
- Tepki
- 4.762
- Yaş
- 46
- Şehir
- Sakarya Adapazarı
- İsim
- Recep Eşref ÇINAR
- Bisiklet
- Carraro
11 Temmuz 2017'nin güzel bir salı akşamında şehir merkezine 15 km. mesafede Arifiye İlçesine bağlı Adliye Köyü sınırları içerisinde yer alan Adliye Kalesini ve Kalaycı Mahallesine yer alan Eski Mezarlık olarak da bilinen kabristanda kaybettiğimiz şehitlerimizi ziyaret ederek dualarda bulundum. ALLAH kabul etsin. Sizlerde tüm şehitlerimize dualarınızı eksik etmeyiniz.
İlk olarak Adliye Köyünde yer alan daha önce gitmediğim Adliye Kalesine doğru düştüm yollara. Yerini tam olarak bilmediğimden harita üzerinde kendimce oluşturduğum rotaya uyarak devam ettim. Belki birisini görürüm sorarım diye de düşündüm. Nihayetinde yol bitti kum ocaklarına şantiye alanına kadar geldim.
Asfalt yol oldu toprak yol. Şantiye kulübesinde oturan amcalara selam verdim. Beni yanlarına çağırdılar. Hayırdır nereye gidiyorsun dediler. Bende buralarda kale varmış onu görmeye geldim dedim. Sen definecimisin dediler. Yok abi kılık kıyafetimden belli olmuyor mu hiç defineciye benziyormuyum dedim. Ben turizmciyim, ilimize ait tarihi yerleri görmek istedim, onun için buradayım dedim. 10-15 dakika kadar sohbetin ardından bana yol tarifini verdiler.
Normal şartlarda sormadan bulmak imkansız. Belki kış dönemi daha görünür olabilir ama normal şartlarda görmek imkansız. İyi ki o amcalara denk gelmişim yoksa bulamayacaktım. Kalenin yanına kadar gittim, etrafında turladım. Yaz dönemi olduğundan her taraf yeşillik ve mısırlarla doluydu. Bu yüzden albüme 3 tane de eski fotoğraf attım ki nasıl bir yer olduğunu görün diye.
Kaleden eser kalmamış diyebilirim. Burada biraz vakit geçirdikten sonra dönüş yoluna geçiyorum. Geldiğim yoldan değil de farklı bir yoldan keşif yaparak ana yola doğru çıkmaya çalışıyorum. Bu arada kamyonlar çalıştığından yol hem ıslak hemde topraktı, bu yüzden bisikletim ve ben çamur olduk. Eve gelmeden güzelce yıkattım şimdi mis gibi oldu. Bir güzellik görmek için çamura da düşsem her şey için değerdi.
Adliye Köyü ile Kumbaşı Köylerinin arka kısımlarındaki ıssız yollardan geçerken gizli irili ufaklı bir çok gölet gördüm. Bunlar Mollaköy Göletleri değillerdi, üstelik balık tutanlarda vardı, bu yollardan geçerek bir vesileyle bu göllerinde keşfini yapmış oldum.
Nihayetinde ana yola bağlandım ve eve doğru dönerken dedim birde Arifiye'de yatan şehitlerimizi de ziyaret edeyim dedim. Ana yoldan sol yaparak Kalaycı Mahallesine, ardından da mezarlığa vardım. Şehitlerin mezarları hemen ana yol üzerindeki kapıdan girişte görülüyor. Büyük Türk bayraklarından da şehitlerimizin burada yattığını görebilirsiniz.
Mezarlar temizlenmiş, mis kokulu yeni çiçeklerle cennet misali süslenmişti. Nur içinde yatsınlar. Buraya kadar gelip de dua etmemek olmaz. ALLAH kabul etsin. Bizlerin rahatı için canlarını feda eden aziz şehitlerimize ALLAH'tan rahmet diliyorum.
Artık benim gözümde burası Arifiye eski mezarlığı değil Arifiye Şehitler Mezarlığıdır. Bir kabristana girdiğinizde burada dua ederseniz, tüm yakınlarınız o mezarlıkta yatıyormuş gibi dualarınız onlara hemen ulaşır.
Bu ruhani mekandan ayrılarak evin yolunu tutuyorum. Bir dahaki turlarda görüşmek dileğiyle. (link) - Sakarya Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği
İlk olarak Adliye Köyünde yer alan daha önce gitmediğim Adliye Kalesine doğru düştüm yollara. Yerini tam olarak bilmediğimden harita üzerinde kendimce oluşturduğum rotaya uyarak devam ettim. Belki birisini görürüm sorarım diye de düşündüm. Nihayetinde yol bitti kum ocaklarına şantiye alanına kadar geldim.
Asfalt yol oldu toprak yol. Şantiye kulübesinde oturan amcalara selam verdim. Beni yanlarına çağırdılar. Hayırdır nereye gidiyorsun dediler. Bende buralarda kale varmış onu görmeye geldim dedim. Sen definecimisin dediler. Yok abi kılık kıyafetimden belli olmuyor mu hiç defineciye benziyormuyum dedim. Ben turizmciyim, ilimize ait tarihi yerleri görmek istedim, onun için buradayım dedim. 10-15 dakika kadar sohbetin ardından bana yol tarifini verdiler.
Normal şartlarda sormadan bulmak imkansız. Belki kış dönemi daha görünür olabilir ama normal şartlarda görmek imkansız. İyi ki o amcalara denk gelmişim yoksa bulamayacaktım. Kalenin yanına kadar gittim, etrafında turladım. Yaz dönemi olduğundan her taraf yeşillik ve mısırlarla doluydu. Bu yüzden albüme 3 tane de eski fotoğraf attım ki nasıl bir yer olduğunu görün diye.
Kaleden eser kalmamış diyebilirim. Burada biraz vakit geçirdikten sonra dönüş yoluna geçiyorum. Geldiğim yoldan değil de farklı bir yoldan keşif yaparak ana yola doğru çıkmaya çalışıyorum. Bu arada kamyonlar çalıştığından yol hem ıslak hemde topraktı, bu yüzden bisikletim ve ben çamur olduk. Eve gelmeden güzelce yıkattım şimdi mis gibi oldu. Bir güzellik görmek için çamura da düşsem her şey için değerdi.
Adliye Köyü ile Kumbaşı Köylerinin arka kısımlarındaki ıssız yollardan geçerken gizli irili ufaklı bir çok gölet gördüm. Bunlar Mollaköy Göletleri değillerdi, üstelik balık tutanlarda vardı, bu yollardan geçerek bir vesileyle bu göllerinde keşfini yapmış oldum.
Nihayetinde ana yola bağlandım ve eve doğru dönerken dedim birde Arifiye'de yatan şehitlerimizi de ziyaret edeyim dedim. Ana yoldan sol yaparak Kalaycı Mahallesine, ardından da mezarlığa vardım. Şehitlerin mezarları hemen ana yol üzerindeki kapıdan girişte görülüyor. Büyük Türk bayraklarından da şehitlerimizin burada yattığını görebilirsiniz.
Mezarlar temizlenmiş, mis kokulu yeni çiçeklerle cennet misali süslenmişti. Nur içinde yatsınlar. Buraya kadar gelip de dua etmemek olmaz. ALLAH kabul etsin. Bizlerin rahatı için canlarını feda eden aziz şehitlerimize ALLAH'tan rahmet diliyorum.
Artık benim gözümde burası Arifiye eski mezarlığı değil Arifiye Şehitler Mezarlığıdır. Bir kabristana girdiğinizde burada dua ederseniz, tüm yakınlarınız o mezarlıkta yatıyormuş gibi dualarınız onlara hemen ulaşır.
Bu ruhani mekandan ayrılarak evin yolunu tutuyorum. Bir dahaki turlarda görüşmek dileğiyle. (link) - Sakarya Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği
