ben bunca zamandır bisiklet ile ilgileniyorum. hiç bir bilimsel makalede, ya da bisikletle ilgili bir forumda, bisiklete binmenin en önemli kuralı alkol almaktır diye bişi okumadım. yani hiç bir yerde alkol almadan bisiklete binmeyin diye bir düstur yok. hal böyle olunca, isterse amerikanın alayında yasaklansın, istersen arabistanda tümden serbest bırakılsın alkol içmek, bisikletçi olarak ben içmiyorum zaten. hayır mehmet içmeden bisiklete binilmez diye karşıma dikilen olursa güler geçer yine de içmem. zorla değil ya. sahi, nivyorktaki yasaktan bize ne ki?
konuyu anlamlandırmak açısından, bazı bisikletçi arkadaşlar, bacaklarındaki kılları temizlerler, bilimsel bir açıklaması vardır mutlaka, merak edip öğrenmedim bile. ama ben almam kıllarımı. o hesap.
bisikletforum'da, konu açılır, her türlü, ben ona karşı değilim. bu konudaki görüşlerimde üç aşağı beş yukarı bellidir. içene de, içmeyene de karışmam. kendim içmiyorum; içene de içmeyene de saygı duyarım.
ülkemizde en büyük içki firması Mey içki amerikalıların. adamlar kendi vatandaşını koruyor, bize de en alasından rakımızı satıyor. kim karışıyor? kimse.
bir yönetim gelir, içkiyi küllüm yasaklar -ki Türkiye sınırlarında, en azından rakı içilen coğrafyada bu mümkün değil (neden dersenir rakıyı amerikalılar üretip en çok tüketen bu coğrafyada pazarlıyorlar) o zaman, konuyu açan arkadaş ben size dediydim der. ancak yasaklar daha çok tüketimi kamçılar bu da mey içkinin işine dolayısıyla amerikalıların işine gelir. buradan hareketle, içki yasaklansın, üstelik her yerde; işte o zaman içki satışları karaborsa da patlamazsa tekrar konuşuruz.
haydi kalın sağlıcakla
kafanıza takmayın böyle şeyleri. içen içmeyene; içmeyen de içene karışmayınca böyle bir polemik kalmaz. sen, içki içmeyen biri olarak evlatlarını koruyacak terbiye ve bilinci veremeyip herşeyi yasaklardan beklersen, hata edersin.