Scudo Sports

46 yaş üstü ...

mmehmedd

Aktif Üye
Kayıt
9 Mart 2008
Mesaj
159
Tepki
198
Şehir
uşak
İsim
mehmed çelebi
Başlangıç
1981—82
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Selamlar Ve sevgiler

Forumun 46 . yaşındaki üyesinden , fakat faal olmayan üyesinden merhaba.
Gençlerimizi bisiklet sevdalılığını okudukça ferahlıyorum desem yanlış olmaz.
Fakat 46 yaşındaki biri için malum fazla imkan olmuyor.
Gençler kolayca tanışıp turlar düzenleyebiliyor.
Kolayca kaynaşabiliyorlar belki de.
Fakat bizim için öyle değil maalesef.
Erzurumda üniversitede öğr. üyesiyim.
Genç iken heveskardım, hayallerim vardı bisiklet için ama param yoktu.
Gençliği geçirdiktem sonra param vardı ama gençliğim yoktu.
Benim durumumda olan niceleri vardır.
PEki ne yapacağız bisiklet sevdamızdan vaz mı geçeceğiz, tabiki hayır, aileme rağmen :)
Fazla uzun yola gitmiyorum ama geçenlerde yüksüz 95 km yi denedim başardım.

Benim gibi yaşta olanlara ne tavsiyeleri olur arkadaşların.
Uzun yol için 25 kg yük ile kaçı zorlamam iyi olur. Sonrası için nasıl bir yol izlemeleyim.

Bu arada bisikletim kron250 dağ bisikleti. Tur bisikleti değil ama kendimi iyice test etmeden güzel bir bisiklete de yatırım yapmayı düşünmüyorum. Ne dersiniz.
 
Scudo
öncelikle merhaba. yaş farketmez diye düşünüyorum. ara ara forumda ya da sosyal medyada her yaş grubundan insanların kaynaşıp turlar yaptığını görüyorum. herkesin birbirinden alacağı şeyler vardır. ben pek sosyal biri olmadığımdan üzerine zaman yetersizliğinden pek bu etkinliklere katılamıyorum yoksa sene 85 diye çok muhabbet açardık herhalde :D
 
Merhaba @mmehmedd,

Profilinde "45" yazan bir olarak, yukarıda yazan arkadaşlar gibi ben de, yaş konusuna pek takılmamak gerektiğini düşünüyorum. Evet yaşla birlikte ortaya çıkan bir takım rahatsızlıklar var ama şartlara uyum göstererek yapılmayacak şey yok. :)

Benin naçizane önerim, belirttiğiniz gibi büyük yatırımlara girmeden, lastiklerinizi uzun yola uygun olanlarla değiştirmek (Marathon vb.) ve büyük yükler oluşturmadan (çadır yerine pansiyon, hostel konaklamalı vb.) turlara çıkmak olacaktır.

Bunların yanında kaliteyeli malzeme ve yoldaki konforunuzu azaltmayacak kıyafetler edinmek de önemli.

Ben her zaman "Ben yapabiliyorsam herkes yapar." diyorum. Neden siz de yapamayasınız ? Bu işin en önemli unsuru olan "istek" olduktan sonra...

Kazasız ve keyifli turlar

five
 
@mmehmedd Bir 45'likten daha destek gelmiş olsun :)

Kendi adıma, bu yaşları çok sevdim. Ne "Abi, ne var bunda, sabah İstanbul'dan çıksam akşam Ankara'dayım" diyor insan ne de "O işler bizden geçti artık!"
Hani "Gençler bilse, yaşlılar yapabilse" sözü vardır ya, tam da onun gibi. Burada gençlere laf çarpmıyorum, sözü doğrudan böyle almayın lütfen. Demek istiyorum ki her yaşın kendince güzellikleri var.

Henüz gerçekten gençsiniz. Kendinize mümkünse bir grup bulun(2-3 kişi de olur) ve o grupla sürmeye çalışın. Bisiklet her ne kadar bireysel bir etkinlik olsa da turlar grup içinde daha keyifli oluyor. Benim dahil olduğum grupta yaş aralığı 12-74 mesela, son iki turumuzu şu linklerden okuyabilirsiniz:

İznik Gölü - Tam Tur - 06 Temmuz 2016
13-15 mayıs 2016 yalova-trilye

Hiçbirşey için yeterince geç kalmış sayılmazsınız...
 
Yaşımız çok genç ne varmış yaşımızda..
Günlük 150+ kilometreler bile sorun değil..
Yeter ki kilonuza dikkat edin sağlıklı beslenin ve düzenli yaşayın..

Daha emeklilikte bisikletle tam dünya turu yapacağım..
 
Vay ne cevherler varmış gençlere taş çıkartır!
Kendime geldim biraz.
Demek ki neymiş bisiklet genç sporu değilmiş (eşime duyurulur :)))
Geçen sene yaptığım bir deliliği anlatayım.
Hiçbir sıvı katı gıda almadan 80 km. yi denedim. Son 20 de neredeyse bayılıyordum. Sınırlarımı tesbit için yaptım ama şimdi gerçekten delilik olduğunu anlıyorum.
Erzurum taraflarında kafa dengi bulmak zor. Bu arada tecrübeli abilerime sual edeyim:

Yüksüz gittiğinin yarısını tam yükte (25 kg) kesin gidersin kuralı doğru mudur. Ona göre planlama yapayım.
 
abi bizim yaşlar ne ki? 50 yaş üstü ne cevherler forumda. ha tabi ki onların bisiklet geçmişi bizi 10'a katlar. kendimden örnek verecek olursam 2013 yılında başladıım, imzamdaki kilometrenin %90'ı işe gelip giderken yapıldı ama şu an günde rahatlıkla 200 km yol yapabilirim. kendine iyi baktıktan sonra bisiklet performansı konusunda yaşın çok da önemi yok .
 
@mmehmedd Asıl kural " Ne kadar yersen o kadar gidersin." dir. Kendinizi sıvı almamak ya da yemek yemeke gibi durumlarla test etmeyin. Klasik tur mottsu : "Susamadan su iç, acıkmadan yemek ye." :)
Yük konusu ise kişisel ihtiyaçlar ve güvenlik ihtiyaçlarına göre değişir. Mesela 2005 yılındaki ilk turumda (evet turlara da geç başladım :) ) (Marmaris-Kaş) 50 km./gün planı yapıp ortalama 100 km. yapmıştım. (turu 6 gün olarak planlayıp 3 günde bitirmiştim.) Yanımda yedek pedal ve zincir bile bulunuyordu. Sonra sonra optimum hale getirmeye başladım yükümü. Ama çadır konusunun ayrı bir disiplin olduğunu da hatırlatırım.

Mutlaka yanımda biri olamalı diye de düşünmeyin. Yalnız çıkılan turların da tadı başka oluyor. :)

Kazasız ve keyifli turlar

five
 
@five peki tek başına bu yaşta tenha yerlere gidilmesi uygunmu yoksa yaşa göre güvenlik oranı da değişiyormu.

@gmfaruk
inanamıyorumm diyesim geliyor.
 
@mmehmedd 23 yaşında yol bisikleti ile ağırlıksız,günübirlik izmir-çeşme 160 km yaptım.ama yaş 55, kırşehir-gülşehir apaçi bisiklet (çift amortisör-16 kğ=bu benim kondisyon bisikletim) ile 75 km anca yapabildim.dolmuşla geri döndüm.ayak damarlarım sanki çekildi.hata nerde anlayamadım,herhalde yaştandır dedim.kanımca, yaşlanınca uzun tur yerine günü bölen turlar yapmalıyız.sabah hafif kahvaltı(yol bisikleti ile serinlikte 20 km.dağ bisikleti ile 3 yokuşlu (fazla dik olmayan) 20 km.şehir bisikleti ile şehir içi gündelik iş kovalamaca 5 km.ya da bunlar olmazsa 2 güne bir 30 km gidiş 30 km geliş ağır bir bisiklet de (apaçi) olabilir.benim 3 bisikletimle yaptıklarım.selamlar,saygılar..
 
Hocam tebrik ediyorum sizi. Sürekli hale getirin bu hobinizi, sağlık sorunu da olmadıktan sonra o mesafeler artmaya başlar. :kyfmyrn:
 
  • Beğen
Tepkiler: Volg
@mmehmedd "tek başına tenha yerlere gidilmesi..." deyince yaptığım tek basina yaptigim turları aklıma getirdiniz. Samsun-Sarp, İstanbul-Cide 2 kişi olmak kaydıyla Cide - Samsun, İstanbul - Gazipaşa, tüm Marmara Denizi çevresi ve Gökçeada.... hepsinde yalnızdım. Sabah erken, gece geç yollardayım. Hiç "güvenlik" kaygısı yaşamadım. Belki de aklıma gelmedi. Yolda hep yardım gördüm. İyi insanlarla, saf ve temiz kalpli insanlarla karşılaştım. Yaşa göre değişmez diye düşünüyorum güvenlik konusunu. Her yaşta aynı olmalı. Her durumda yanımda sadece bibergazi ve köpek kovucu oluyor sadece
 
Yaşım 54. On yıldan uzun bir süre bel fıtığıyla yaşadım. Artık çok kısa mesafeleri bile yürüyemez hâle gelip de ağrılarım dayanılmaz olunca 9 ay kadar önce ameliyat oldum. Nekahat sürecim de epeyce zorlu geçiyordu. Sancılı bir gecenin şafağında evden çıkıp sahilde, zorlukla da olsa, 3-4 km kadar yürüdüm. Aynı gün kendime kaliteli bir yürüyüş ayakkabısı aldım ve her gün yürümeye devam ettim. Laf olsun diye alıp da doğru düzgün binemediğim için bazen komşu çocuklarının kullandığı ve merdiven altında paslanmaya başlayan market bisikletimi bakımdan geçirtip bisiklet sürmeye de başladım. Hem yürüyüş hem de bisiklet sürmek belimin iyileşme sürecinde artık en büyük rolü üstlenmişti. Bisiklet gezilerimde performansa ve mesafeye ağırlık verdim, daha hızlı sürüyor, daha uzaklara gidiyordum.

Yaklaşık iki ay kadar önce de artık doğru düzgün bir bisiklet edinmeliyim diye düşünerek araştırma yaptım, bu foruma da o araştırma sürecinde katıldım. Öncelikli amacım sağlığımı güçlendirip korumaktı ama maceracı ruhuma da hitap edecek hayaller ve planlar seçenek listesini kabartıyordu. Benim için en uygun kategorinin turing bisikleti olduğuna karar verdim. Mağazaları gezmek, modelleri incelemek, özellikleri analiz etmek, fiyatları değerlendirmek, bütün bunlar zihnimi ziyadesiyle yordu ama nihayetinde bir tercih yapabildim. Biraz da kesenin ağzını açıp, taksitle de olsa bir Scott Sub Cross 30 aldım. Bisikletimle geçirdiğim bir ay içinde neler yaptım? Silifke'ye 120 ve Tarsus'a 90 km'lik iki uzun günübirlik gezi yaptım, bir de deniz seviyesinden 700+ metreye tırmandığım bir yayla gezisi. Yaşadığım yerden şehir merkezine olan 25 km'lik mesafeyi ise kaç defa gidip geldiğimi artık saymayı bıraktım. Şehirde iki bisiklet derneği var ve haftanın iki günü şehir turu yapıyorlar, bazen sırf onlara katılmak için şehre pedalladığım da oluyor.

Uzatmayayım... Hiç düşünmeden söyleyebilirim ki, son bir yılda verdiğim en iyi iki karardan biri ameliyat olmak, diğeri ise bisiklet almak oldu. Yürüyüş ve bisikletle birlikte iyileşme sürecimin hızı katlanarak arttı. Bisikletimden uzak kaldığım günlerde kendimi çok daralmış hissediyorum. Sabahın erken saatlerinde veya gecenin serinliğinde yollara düşüp pedal basmak, mesafeleri katetmek beni çok mutlu ediyor. Harita üzerinde kendime rota çizerek geçirdiğim uzun zamanlardan söz etmiyorum bile. Yaşadığım sitenin yaş ortalamasını alsak ben genç kalırım, benim bisiklet sürüşümü ve son bir yılda nasıl da kilo verip inceldiğimi şaşkınlık ve bazen de müstehzi tebessümlerle seyredenler az değil. Bütün gün evde pinekleyip akşam da kameriye altında okey oynayan, spor yapmanın artık kendilerine göre bir iş olmadığına inanmış ve belli bir yaştan sonra spor da yapılmıyor ki canım diye bir de ahkâm kesen komşularımız bu muhteremler. Oysa sabah yürüyüşlerimden birinde peşime takılıp benimle 9 km yürüyen o ağbinin yaşı 69 idi ve maalesef aynı sitede oturmuyorduk.

Bisiklete binmenin, yürümenin, koşmanın yaş sınırı yok, evet. Asıl mesele, bisiklet sürerken neler hissettiğiniz, onla nerelere ve niçin gitmek istediğiniz, yola çıkmadan önce ne planlar yapıp, eve döndüğünüzde yorgunluğunuzu nasıl telafi ettiğiniz. Dünya turuna çıkanlara bakıyorum, instagramda takip ettiğim turcuların anlattıklarını dinliyorum, profillerini inceliyorum, içlerinde tek başına seyahat etmekten hiç yakınmayan ve hatta böyle çok daha mutlu olduklarını söyleyen epey insan var, kimileri doğuya, kimileri batıya gidiyor, alaskaya süren yalnız kovboylar seyrettim youtube'da, o buzlu yolların ustası tırcıları bile hayretler içinde bırakan. Herkesin hikâyesi kendine özgü. Özgürlük ve macera denince herkes kendi hikâyesini yazıyor bir şekilde. Bu açıdan bakıldığında, bisiklet sürmek, bisikletle uzun yollara düşmek de son derece bireysel, kişisel, özel bir etkinlik. Bütün hikâye bisiklet ile sürücüsü arasında geçiyor, dolayısıyla hikâyeler daima eksik, daima mahrem kalıyor.
 
Heyt be! Ne 'ihtiyar'lar (!) var forumda. Ben babamı 3 yıldır ikna edemedim bisiklet binmeye. Diyor ki "Yavrum fıtık var." bi bindiremedim bisiklete bindirebilsem devamı da gelir ama binmiyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: cazci ve five
Bisiklet sporu tam bir bağımlılık. Esas olarak kökenim atletizm olmakla beraber, yirmi beş yıldır durmaksızın bisiklet üzerindeyim. Buna triatlon yarışları ve bisiklet federasyon yarışları da dahil. Yıllık yirmi bin ortalamam var. Bazı gün 35 km bazı gün 75 km biniyorum. Yani bu rakamlar gelişi güzel rakamlar. Ayaklar ne istiyorsa onu çeviriyorum. Ama her gün biniyorum. Geçenlerde 195 km yi 7 saat 5' gibi bir zamanda çevirdim ama biraz yordu. Uzun yollara düşmedim ama uygun bir arkadaşla yapılabilir...Yaşın hiç bir önemi yok, çevirdikçe çeviresin gelir. Aramıza hoş geldiniz...
 
Geri