@mahden çok güzel ayrıntılı bilgi vermişsiniz bakın teşekkür ederim İşte bu bilgiler gerçekten de çok sayıda ölüm olduğuna dair bizi ikna ediyor ve bunlar çok büyük ihtimalle doğru bilgiler.
Paylaştığınız bilgiler ışığında ölümlerden 4 tanesinin hafriyat kamyonlarıyla alakalı olduğunu artık biliyoruz.
Bu video hava limanı inşaatında çalışan 1453 kamyon tarafından çekildi. Projede tam olarak kaç kamyonun çalıştığını ise bilmiyoruz, daha fazla da olabilir. Yani çok fazla kamyondan bahsediyoruz ve 1.5 yılda 4 ölüm gerçekleşmiş. Bu sayı size göre çok yüksek olabilir ama, ben bu sayının Türkiye standartları içerisinde "normal" olduğunu düşünüyorum. Normalden kastım, zaten matematiksel olarak hesaplandığında beklenecek olan ölüm sayısı olarak bahsediyorum.
Bunun dışında muhtemelen kavgadan çıkan 1 adet yakılmalı ölüm var. 2 kişi ise üzerlerine düşen cisimler sebebiyle yaşamını yitirmiş malesef.
(link)
Bu habere göre bu projede çalışan işçi sayısı 30.000'in üzerinde. Ve 1.5 yılda 30.000 kişiden 3 ölüm haberi var (resmi) yani 10.000'de 1 ölüm oranı, birisi husumet sebepli, bunu hesaba katarsak 15.000'de 1 olacak.
Bakalım Türkiye ortalaması işçi ölümü sayılarına:
(link)
100.000 kişiden 8.8 ölüm. Yani 11.000 küsürde 1 ölüm oranına sahibiz. Havalimanı inşaatında hesapladığımız sayıya çok ama çok yakın, neredeyse aynı bu oran. Yani Türkiye ortalamasına çok yakın, hatta aynı.
Bu, maddelerinizin aslında çok sıradışı gibi göründüğü, ama sayıların Türkiye ortalamaları ile karşılaştırıldığında ihtimal dahilinde, beklenen, olağan ölüm oranlarına sahip olunduğuna dair cevabımdı.
Şimdi de neden bazı maddeleri abartı bulduğuma ve şüphe duyduğuma dair kısaca bahsedeyim müsadenizle;
"Serviste geçen süre mesai olarak verilsin" maddesi Türkiye şartları göz önünde bulundurulduğuna garip. Ben part time çalıştığım dönemde günde 4 saatliğine çalışıyordum ama yol gidiş 1.5 geliş 1.5 3 saat sürüyordu. Yani 7 saate geliyordu bana. Ve böyle bir talebim olmadı, olamazdı da.
"Yatakhaneler ve banyo düzenli temizlensin" maddesi. İşçilerin ayak işlerini yapacak hizmetli mi işe alınsın, nedir bu maddenin açılımı? İşçiler kendi yaşam alanlarını temiz tutamıyorlar mı? İşçiler mi çok pisler? Bunu kastetmeye çalıştıklarını düşünmüyorum çünkü işçilerin yanındalar. Madde eklemiş olmak için konan bir madde görüntüsü çiziyor.
"Maaşların tamamı hesaba yatırılmasın, maaşlar elden verilmesin" maddesi. Bu zaten taşeron firmaların Türkiye genelinde yaptıkları bir uygulama. Şu an hangi taşeron firmasında işe girerseniz girin, maaşınız tamamı asla size elden verilmez. Ya bir kısmı hesaba yatar bir kısmı elden verilir, ya tamamı elden verilir.
"Geçmişe dönük maaşlar ödensin" denmiş, çok uzağa bir yere de "6 aydır maaş alamayanlara ödeme yapılsın" yazılmış. Biraz daha uğraşsalar bu sorunu 4-5 maddeye yayabilirlermiş ama 2'de bırakmışlar

Yani yine şişirmişler
"İçşiler ve formenler aynı yemekhanede yemek yesin" ne kadar gaza getirici bir madde. Ama içi boş bir madde. Ne hedefleniyor bu taleple? Herşey harika mı olacak bu uygulamayla? Zaten formenler muhtemelen yemekhaneden bile yemiyorlardır. Zorla yemekhaneden mi yedirilsinler? Nasıl bir maddedir, talep nedir, amaç nedir ben anlayamıyorum. Bu arada ben üşenmeyip baktım. Formen: yönetici ve denetleyici yetkisi de olan ustabaşı, işçilerin başı, deneyimli ustabaşı.

"İş cinayetleri çözülsün" Nasıl? Sanki tüm Türkiye'de çözülmüş de, burada çözülememiş ve buna tepki gösteriliyormuş havası var
Hemen altında "işçi kıyafetleri verilsin" maddesi bilerek eklenmiş. Yani aradaki bağlantı nedir? İşçiler kıyafetsiz mi çalışıyor veya kıyafetsiz çalıştıkları için mi ölüyorlar? Çok ama çok garip bir madde. İşçilere güvenlik arttırıcı kıyafetler verilsin bile denmemiş, kıyafet verilsin denmiş sadece. Sanıyorum çıplaklar veya siviller. Kamyon kazalarında vefat eden işçiler üzerlerinde tulum olsaydı belki de ölmeyeceklerdi, ihtimal.
Ve son madde zaten amacı belli ediyor "bu maddeleri basına okuyun". İlgi çekmek istiyoruz, ilgi çekeceğiz diye bas bas bağıran bir madde. Ayrıca bu tahtakurusu maddelerinin de gerçekle bağlantığı olup olmadığı konusunda hiçbir fikrimiz yok.
Kısacası neresinden okumaya başlarsam başlayayım, içime kurt düşüren, tel tel dökülen bir manifesto. Fazlasıyla yanlı, fazlasıyla agresif, fazlasıyla abartılı, fazlasıyla gaza getirici ve ayrıştırıcı bir manifesto.
Bu sebeple sempatik bulmadım. Daha farklı dile getirilebilirdi sorunlar. Hiçbirimiz işçi ölümlerinin gizlenmesini ve işçilerin İSG'nin ihmal edildiği koşullarda çalışmasını istemeyiz. Ama bu manifestonun amacı çok farklı. "İşçilerin yanındayız" başlığıyla "havalimanı inşaatının karşısındayız" mesajı bas bas bağırılıyor. Amaçları çok ama çok farklı. İşçilere kol kanat germelerinin sebepleri, çıkarları için onları kullanmak istemeleri.
Gerçekten kötü.
Edit:
Sayın @mahden , ben bu yorumu yazarken siz de kendi yazınıza eklemeler yaparak "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Şubat 2018'de şantiyede ölen işçi sayısını 27 olarak açıkladı." bilgisini eklemişsiniz. Bu bilgiyi doğrulamaya çalıştığımda şu habere gidiyorum:
(link)
Bu sayı şubat ayının değil, tüm projenin bu güne kadarki ölüm sayısı. Bahsetmek istediğim şeylerden biri de bu, yanlış bilgi veriliyor malesef, çarpıtılıyor.
Haberin içeriğinde "sağlık sorunları ve trafik kazası vakalarının da yer aldığı olaylarda 27 emekçimiz hayatını kaybetmiştir" ibaresi var keşke daha detaylı olsaydı. Türkiye ortalamasının ne kadar üzerinde olduğunu konuşabilseydik.