Scudo Sports

3. Havalimanı işçileri eylemde

Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.

mahden

Forum Demirbaşı
Kayıt
28 Temmuz 2013
Mesaj
470
Tepki
812
Şehir
istanbul/beşiktaş
Bisiklet
Sedona
Onlarca işçiye mezar olan inşaat sürerken, basının, sendika temsilcilerinin, sivil toplum kuruluşlarının giremediği sahada işçiler eyleme başladı. Pire ve tahtakurusu içerisindeki yatakhanelerde yaşamaya zorlanan, sahaya ulaşabilmek için yağmur altında saatlerce servis bekletilen, maaşlarını düzenli alamayan işçiler, cep telefonları aracılığı ile eylem alanından ara ara video atıyorlar. Gün içerisinde başlayan, dünyanın en meşru taleplerini içeren eyleme jandarmanın da saldırdığını ekleyerek talepleri paylaşayım.
Y67JND.jpg


#köledegiliz hastagi üzerinden Twitter'dan takip edebilirsiniz.
 
Scudo
Maddelerin birkaç tanesini abartı buldum, haberin yanlı olabileceği izlenimi uyandırdı bu durum bende. Bu yüzden şu an tarafsızım :snzdglsn:

Garip garip haberler var internette dolanan, 400 işçinin öldüğü haberi örneğin. Düz 400 yani, sayıp da öldürmüşler sanırım. Ne 399 ne 401.

Kaynağı güvenilir ve net olmayan haberlere pek itibar etmiyorum. İşçilerin kendi telefonlarıyla çektiği kayıtlardan söz edilmiş ama kayıtlar paylaşılmamış. Ortada sadece bu manifesto var.

Bize çok az bilgi verilerek, taraf olmamız için gaza getirilmeye çalışıyoruz gibi hissediyorum.
Ben tam olarak kaynağı belli olan, doğru bilgi almadan taraf olmam malesef :snzdglsn: (kendi adıma konuşuyorum :harika:)
 
@Serkan Mıstınoğlu
ilk 1,5 yılda ölümü basına yansıyanlar:
9 Mart 2015: Pist yapım şantiyesinde iki kamyon malze-me boşaltırken, birinin damperi açık şekilde diğer kamyonun üstüne düşmesi sonucu, Şoför Nurettin Özdemir, sürücü kabininde ezilerek hayatını kaybetti.
12 Mart 2015: Hafriyat taşıyan Turgut Demircan’ın kullandığı kamyonun Arnavutköy yolunda devrilmesi sonucu Şoför Demircan hayatını kaybetti.
12 Kasım 2015: Üçüncü havalimanı şantiyesine işçi götüren alt taşeron şirkete ait Orkun ve Ceta şirketlerinin servis araçları çarpıştı. Kazada 2’si ağır 43 işçi yaralandı.
27 Şubat 2016: Şantiyede çalışan 23 yaşındaki Ammar Koç, iş güvenliği önlemlerinin ihmal edilmesi nedeniyle, özel aracıyla beton mikserinin altında kalarak hayatını kaybetti.
1 Eylül 2016: Taşeron firma yatakhanesinde 36 yaşındaki işçi Mehmet Aytaç oda arkadaşı tarafından yakılarak öldürüldü.
6 Eylül 2016: Havalimanı inşaatında çalışan bir işçi üzerine çelik palet düşmesi sonucu feci şekilde can verdi.
22 Eylül 2016: Üstyapı inşaatında çalışan bir işçinin üzerine kalıp düşmesi sonucu hayatını kaybetti.
26 Eylül 2016: İDA İnşaat firması bünyesinde çalışan bir işçi kamyonların geçişine kılavuzluk ederken kamyonun altında kalarak yaşamını yitirdi.
15 Ekim 2016: 3. havalimanı terminal binasında kalıpçı olarak çalışan Kadir Oruç, 3. kattan düşerek yaşamını yitirdi. Masa kalıbı yaparken boşluğa düşen Oruç’un ölümüne ilişkin savcılık tarafından soruşturma başlatıldı.



Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Şubat 2018'de şantiyede ölen işçi sayısını 27 olarak açıkladı. İşçilerin iddiası ölümlerin, taşeronların ailelere para vermesi ile basına yansımadan geçiştirildiği yönünde oldu hep..

400 sayısı abartı tabi ki, günde 2-3 ölü de abartı, abartılmanın sebebi muhtemelen sansasyonel bilgi olmadan insan haklarına aykırı çalışma şartlarının kimsenin umrunda olmaması.

Resmi rakam olan 27 (Şubat rakamı) bile korkunç bir sayı.

Bu arada bu ilk eylem değil, inşaatın başladığı 2015'den itibaren zaman zaman işçiler şantiyede eylem yaptılar, talepler hemen hemen hep aynı, hiç değişmedi.
"3. havalimanı, işçi, eylem" araması yaparsanız Google'da, rahatlıkla görebilirsiniz.
 
Turkiyede ne adam akilli bir is yolunda gider ki para vermez adamlarin uyuyacak yeri olsa ne olur Allah bilir oda yoktur insaat sektoru zorlu parasi iyi ama deger mi hic degmez guzelim Ataturk havalimani kapandi onu yenileyip restora edinip halka kazanilsa bu kadar is kazasi olmaz insan somurulmez di is isten gecti sadece baka kalacaz oyle kimsenin bundan zerre haberi yoktur millet uyuyor sorgulayan yok bir dese neden ne oldugunun farkina varacak bir ton insan olacaktir vardir
 
  • Beğen
Tepkiler: wakizashi
@mahden çok güzel ayrıntılı bilgi vermişsiniz bakın teşekkür ederim İşte bu bilgiler gerçekten de çok sayıda ölüm olduğuna dair bizi ikna ediyor ve bunlar çok büyük ihtimalle doğru bilgiler.

Paylaştığınız bilgiler ışığında ölümlerden 4 tanesinin hafriyat kamyonlarıyla alakalı olduğunu artık biliyoruz.


Bu video hava limanı inşaatında çalışan 1453 kamyon tarafından çekildi. Projede tam olarak kaç kamyonun çalıştığını ise bilmiyoruz, daha fazla da olabilir. Yani çok fazla kamyondan bahsediyoruz ve 1.5 yılda 4 ölüm gerçekleşmiş. Bu sayı size göre çok yüksek olabilir ama, ben bu sayının Türkiye standartları içerisinde "normal" olduğunu düşünüyorum. Normalden kastım, zaten matematiksel olarak hesaplandığında beklenecek olan ölüm sayısı olarak bahsediyorum.

Bunun dışında muhtemelen kavgadan çıkan 1 adet yakılmalı ölüm var. 2 kişi ise üzerlerine düşen cisimler sebebiyle yaşamını yitirmiş malesef.

(link)

Bu habere göre bu projede çalışan işçi sayısı 30.000'in üzerinde. Ve 1.5 yılda 30.000 kişiden 3 ölüm haberi var (resmi) yani 10.000'de 1 ölüm oranı, birisi husumet sebepli, bunu hesaba katarsak 15.000'de 1 olacak.

Bakalım Türkiye ortalaması işçi ölümü sayılarına:
(link)
100.000 kişiden 8.8 ölüm. Yani 11.000 küsürde 1 ölüm oranına sahibiz. Havalimanı inşaatında hesapladığımız sayıya çok ama çok yakın, neredeyse aynı bu oran. Yani Türkiye ortalamasına çok yakın, hatta aynı.

Bu, maddelerinizin aslında çok sıradışı gibi göründüğü, ama sayıların Türkiye ortalamaları ile karşılaştırıldığında ihtimal dahilinde, beklenen, olağan ölüm oranlarına sahip olunduğuna dair cevabımdı.



Şimdi de neden bazı maddeleri abartı bulduğuma ve şüphe duyduğuma dair kısaca bahsedeyim müsadenizle;

"Serviste geçen süre mesai olarak verilsin" maddesi Türkiye şartları göz önünde bulundurulduğuna garip. Ben part time çalıştığım dönemde günde 4 saatliğine çalışıyordum ama yol gidiş 1.5 geliş 1.5 3 saat sürüyordu. Yani 7 saate geliyordu bana. Ve böyle bir talebim olmadı, olamazdı da.
"Yatakhaneler ve banyo düzenli temizlensin" maddesi. İşçilerin ayak işlerini yapacak hizmetli mi işe alınsın, nedir bu maddenin açılımı? İşçiler kendi yaşam alanlarını temiz tutamıyorlar mı? İşçiler mi çok pisler? Bunu kastetmeye çalıştıklarını düşünmüyorum çünkü işçilerin yanındalar. Madde eklemiş olmak için konan bir madde görüntüsü çiziyor.
"Maaşların tamamı hesaba yatırılmasın, maaşlar elden verilmesin" maddesi. Bu zaten taşeron firmaların Türkiye genelinde yaptıkları bir uygulama. Şu an hangi taşeron firmasında işe girerseniz girin, maaşınız tamamı asla size elden verilmez. Ya bir kısmı hesaba yatar bir kısmı elden verilir, ya tamamı elden verilir.
"Geçmişe dönük maaşlar ödensin" denmiş, çok uzağa bir yere de "6 aydır maaş alamayanlara ödeme yapılsın" yazılmış. Biraz daha uğraşsalar bu sorunu 4-5 maddeye yayabilirlermiş ama 2'de bırakmışlar :harika: Yani yine şişirmişler
"İçşiler ve formenler aynı yemekhanede yemek yesin" ne kadar gaza getirici bir madde. Ama içi boş bir madde. Ne hedefleniyor bu taleple? Herşey harika mı olacak bu uygulamayla? Zaten formenler muhtemelen yemekhaneden bile yemiyorlardır. Zorla yemekhaneden mi yedirilsinler? Nasıl bir maddedir, talep nedir, amaç nedir ben anlayamıyorum. Bu arada ben üşenmeyip baktım. Formen: yönetici ve denetleyici yetkisi de olan ustabaşı, işçilerin başı, deneyimli ustabaşı. :)
"İş cinayetleri çözülsün" Nasıl? Sanki tüm Türkiye'de çözülmüş de, burada çözülememiş ve buna tepki gösteriliyormuş havası var
Hemen altında "işçi kıyafetleri verilsin" maddesi bilerek eklenmiş. Yani aradaki bağlantı nedir? İşçiler kıyafetsiz mi çalışıyor veya kıyafetsiz çalıştıkları için mi ölüyorlar? Çok ama çok garip bir madde. İşçilere güvenlik arttırıcı kıyafetler verilsin bile denmemiş, kıyafet verilsin denmiş sadece. Sanıyorum çıplaklar veya siviller. Kamyon kazalarında vefat eden işçiler üzerlerinde tulum olsaydı belki de ölmeyeceklerdi, ihtimal.
Ve son madde zaten amacı belli ediyor "bu maddeleri basına okuyun". İlgi çekmek istiyoruz, ilgi çekeceğiz diye bas bas bağıran bir madde. Ayrıca bu tahtakurusu maddelerinin de gerçekle bağlantığı olup olmadığı konusunda hiçbir fikrimiz yok.

Kısacası neresinden okumaya başlarsam başlayayım, içime kurt düşüren, tel tel dökülen bir manifesto. Fazlasıyla yanlı, fazlasıyla agresif, fazlasıyla abartılı, fazlasıyla gaza getirici ve ayrıştırıcı bir manifesto.

Bu sebeple sempatik bulmadım. Daha farklı dile getirilebilirdi sorunlar. Hiçbirimiz işçi ölümlerinin gizlenmesini ve işçilerin İSG'nin ihmal edildiği koşullarda çalışmasını istemeyiz. Ama bu manifestonun amacı çok farklı. "İşçilerin yanındayız" başlığıyla "havalimanı inşaatının karşısındayız" mesajı bas bas bağırılıyor. Amaçları çok ama çok farklı. İşçilere kol kanat germelerinin sebepleri, çıkarları için onları kullanmak istemeleri.

Gerçekten kötü.

Edit:

Sayın @mahden , ben bu yorumu yazarken siz de kendi yazınıza eklemeler yaparak "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Şubat 2018'de şantiyede ölen işçi sayısını 27 olarak açıkladı." bilgisini eklemişsiniz. Bu bilgiyi doğrulamaya çalıştığımda şu habere gidiyorum:

(link)

Bu sayı şubat ayının değil, tüm projenin bu güne kadarki ölüm sayısı. Bahsetmek istediğim şeylerden biri de bu, yanlış bilgi veriliyor malesef, çarpıtılıyor.

Haberin içeriğinde "sağlık sorunları ve trafik kazası vakalarının da yer aldığı olaylarda 27 emekçimiz hayatını kaybetmiştir" ibaresi var keşke daha detaylı olsaydı. Türkiye ortalamasının ne kadar üzerinde olduğunu konuşabilseydik.
 
Havalimaninda calistirilmak icin antalya da isci arayan kisiyi gordum vasifsiz eleman ariyorlardi istanbulda adammi kalmadi antalyada isci bulup da calistirilacak
 
- Eylem bir anda başlamış, işçiler çala-kalem talep yazmış..
- Türkiye'de her yıl resmi rakamla 1700-2000 emekçi ölüyor, işçi ölümlerinde dünya liderleri arasındayız. Evet, bu talep dünyanın en meşru talebidir. İşçi ölümlerinin büyük bir bölümü engellenebilir. Bir şantiyede birinin kafasına beton düşmesi ile gelen ölümü herhalde "oransal olarak ortalamada" diye geçiştirmeyeceğiz.
- Ulaşım - Mesai: Bu işçilerin kaldığı yeri veren taşeron firmalar, seçimlik bir mekan değil, o yüzden benim, sizin çalışmaya giderken harcadığımız zaman ile aynı değil, bağlantı yanlış. Ki Avrupa'da bunun örnekleri var gene meşru bir talep, bir talep ülkede uygulaması yok diye meşruluğunu yitirmez, talepte bulunmaktan imtina eden sınıfın bilinçsizliğidir o.
- Temizlik: Binlerce işçinin çalıştığı bir yerde temizlik bir başka personelin görevidir.
- Pire - tahtakurusu - yatakhane fotoları dolu onları da çekmeyeyim buraya ama en az şüpheyle yaklaşılabilir kısım bu..
- Talepler haklı olabilir ama TR'de şartlar bu demek üzgünüm çok acı bir kaçış, bir başkası da çıkar bisikletle ölüm bu ülkenin doğasında var niye ses ediyorsunuz der..

j6G1Ln.jpg
 
Şubat 2018 de ölen işçi sayısı 27 yazmadım ki oraya Şubat 2018 rakamı yazdım üzerinden 7 ay geçmiş, resmi rakam da artmış olabilir, yani "sizin şüpheniz" burada "artmış olabiliri" de devreye almalı. Ki işçilerin "para ile aileler susturuluyor" iddiası da bir Türkiye gerçeği olması, işçi lehine yeter "şüphe" oluşturmalı, kanaat değil en azından şüphe..

Şantiye sahasında olan ölümleri "kamyon" - "yapı" diye ayıramazsınız, şantiye bir bütündür.

Tüm gün sürmüş bir eylem var ortada, şantiye kurulduğundan beri de defalarca aynı talepler etrafında yapılmış eylemler varken siz henüz resmi açıklama bile görmeden "propaganda" diyebiliyorsunuz, bu kısma pes, şüphe bir anda kesin karara dönüşüyor kim lehine iş veren lehine, iş veren kim? onlarca taşeron, yüzlerce alt taşeron var şantiyede, yani bir açıklama varken, sarı çizmeli mehmet ağa'nın olmayan açıklamasına baştan inanıyorsunuz.

- "Maaşlarımızı alamadık, ödensin talebine" propaganda diyebilmek için taşeron firmaların bordroları yayınladığını görmeniz lazım, yatmış mı şüphesi için ise en azından bir açıklama görmek lazım..

başlığı domine etmemek için okuyana bırakayım kararı.
 
Maalesef taşeron sisteminin zararları yukarıda ki maddelerin hepsi. ( taşeron olmasa bunlar olmaz mı deseniz yine aynı sorunlar olacaktır diye düşünüyorum) maalesef firmalar kar etmek için ilk etapda işçi üzerinden kesinti yapıyorlar.

11 yıldır istanbul'da çalışıyorum ve taşeron firma üzerinden hepsi de, öyle yerlerden kesintiler yapıyorlar ki aklım duruyor bazen.

1 hafta önce başımıza gelen bir durum misal, sistem geçişi esnasında gösterdiğimiz performansdan dolayı asıl işveren birer mesai veriyor ödül olarak, bu miktardan yüzde 34 kesinti yapıyor, hiçbir gideri veya iş kaybı olmadan.

İnşallah düzelir herşey bir an önce..
 
  • Beğen
Tepkiler: Devenez ce que
Twitter'dan kulaktan dolma edindiğim bilgilerde, Havalimanı inşaatında işçilerin çalıştığı 7 ayrı küme olduğu ve eylemde olanlarında tek bir kümede olduğu, bu çalışma kümesinin başında Azeri bir ustabaşı olduğu ve bu arkadaştan sıkıntı duydukları da yer alıyordu..

Muhakkak bir takım insani gerekçeler çok makul, hatta dile getirilecek duruma gelmesi bile rezillik (yatakhane ve banyo mevzusu..) Maaşın elden verilmesi demek, vergi kaçırma durumu var demektir zaten..
Olayın Taşeronluk Sistemi çerçevesinde değerlendirilmesi lazım, bu berbat sistemin işçi sınıfının çalışma hayatına getirdiği durumlar ortada.. Öğretmenlere bile ''sözleşmeli'' olarak istihtam sağlandığı ülkede, bu durumların yaşanması normaldir çünkü sorun sistemseldir.

Yalnız akla şu soru gelmiyor değil, neden şimdi?
Evet çok sorunlar yaşandığı ortadaydı inşaat sürecinde, herkesin şartlarını bile bile çalışmayı kabul ettiği bu işin bitimine 1 ay kala bir anda bu feveran neden koptu? Bu zamana kadar nerdeydiniz, nerdeydi bu sendika arkadaş neden örgütlemediniz milleti de neden şimdi.. Kaç yıldır süren bu inşaatta şartlar şimdi değişmedi ki, düzen hep buydu ve bu kadar kollektif bir eylem hiç yapılmadı..

Bu yüzden de olay, çalışanın haklı olan taleplerine bu zamana kadar adam gibi sahiplenmeyen ve işini yapmayan(link) ve İnşaat-İş Sendikası'nın 'siyasi' zorlaması olduğunu düşündürüyor insana açıkçası.. Hele işin bitmesine 1 ay kala..
 
@Serkan Mıstınoğlu

Yahu Türkiye ortalaması olmuş o halde sıkıntı yok diyen adam bunu da dedi ya pes.
Biz zaten sürekli işçi öldürüyoruz, neden sıkıntı oldu acaba, çok ayıp falan. Ölelim hep beraber belki o şekil düzlüğe çıkar memleket. Romalılar falan gelir geri belki.
Jandarma basmış, topluyormuş mimlileri. Kaydına kuyduna da bakarlar kesin çalışanların.
 
@Serkan Mıstınoğlu

Buna birkaç ekleme yapmak istiyorum, öncelikle karşılaştırmayı genel ortalama ile yapmışsınız:

İnşaat, Türkiye'de en çok ölümlü iş kazasının olduğu sektör, senede 450-500 vatandaşımızı bu iş kazalarında kaybediyoruz. Bir başka ifade ile iş kazası ölümlerinin yaklaşık üçte biri inşaat sektöründe yaşanıyor. Öte yandan; inşaat sektöründeki istihdam, toplam çalışan sayısının %10'u bile değil. Yani kaba bir hesapla inşaat sektöründe ölümlü iş kazası ortalaması, genel ortalamanın dört katı.

İkinci olarak, 100.000 kişide 8,8 ölüm olarak verilen ortalama, yıllık oran. Proje 3 yılı aşkın süredir devam ettiğine göre projenin ölüm oranını hesaplayacaksanız ortalama işçi sayısına ve projenin süresine bölmeniz gerekli. Bu iki hususu göz önüne alırsanız, ve ölüm sayısını 2 olarak alırsanız, söz konusu projenin ölüm oranının sektör ortalamasının 10'da birinden az olduğu sonucuna varabilirsiniz.

Ancak, daha önce belirtildiği gibi Şubat itibarı ile 3. havalimanı inşaatında ölen işçi sayısı 27, güncel rakam muhtemelen 30'un üzerinde. Demek ki havalimanı inşaatı, ölüm oranı bakımından sektör ortalamasından çok farklı değil. Sanıyorum ki o yüzden işçilerin taleplerinin çoğu yemeklerin kalitesizliği veya yağmur altında servis beklemek gibi bu projeye özel sorunlar.
 
Çalıştığım fabrika 1000 kişilik bunun 200 ü beyaz yaka 800 kişi ise mavi yaka olarak geçiyor.
Tuvaletlerimiz ortak ve onu temizleyen ayrı bir ekip var
Aynısı havaalanı için geçerli bir zahmet adamlar işte iken birilerinde temizlesin
Ayrıca şubat ayında 27 kişi ölmüş ise yaklaşık her gün 1 kişi ölüyor ki bu sayı maalesef çok aşırı fazla
Bakalım asıl sorun şu havaalanını kuş göç yoluna kurdular deniliyor eğer inişte ve kalkışta kuş sebebiyle uçak düşerse siz ozaman görün curcunayı
 
@ÇerkesOnur
Adamlara yapılan zulümler yetmiyor, bir de üstüne ırkçılık mı yani? Demek hepsi Azeri ustabaşının başının altından çıkıyor. :acpsnr:

Adamı çalıştırırken kimsin nesin diye sorma gereği duymuyorsun ama "yeter bize zulmettiğin" diye itiraz edince, "sus, pis Azeri!" diyorsun. O ustabaşını Fetö'nün Azerbaycan inşaat ustaları imamı da ilan etmelisiniz bence.

Ayıptır, yapmayın böyle şeyler.
 
1. Not: Gece jandarma müdahalesi gelmiş, gözaltı sayısının 400 civarında olduğu notu düşülmüş.
2. Not: Bu eylem ilk eylem değil arkadaşlar, daha öncede defalarca irili-ufaklı eylemler gerçekleştirildi.
3. Not: Bir insanın emeğinin karşılığını alma mücadelesi, insanca yaşama mücadelesi dünyanın en saygın mücadelesidir. Bugün sahip olunan hakların hepsi, kendini meşru gören arkasında halk desteği de olan krallara, imparatorlara, yönetimlere karşı verilmiş verilmiş mücadeleler sonunda kan ve can verilerek kazanılmış haklardır, bunu unutmadan "eylem ve mücadele" kötüleyiniz, tarihin utanç sayfasına düşmemek için bu şart..
 
@mertgulkokan Proje başından Şubat 2018'e kadar 27 insanı kaybetmişiz
Çok büyük saha, çok büyük iş, çok fazla insan ve çok fazla araç var
Bizim burada o kadar inşaat var her inşaatta işçilere reflektörlü yelek, iş ayakkabısı, baret, eldiven gibi malzemeler veriliyor ama yapı denetim gelmediği sürece bunlar giyilmiyor gelince de sadece ibaret giyiliyor göstermelik, her inşatta çelik halatlar var fakat dış cepheye çıkanlar bu halatlardan destek almıyorlar bunları temin etmeyen yerler de olabilir ama benim tanıdığım müteahhitler temin ediyorlar etrafımdaki büyük, küçük inşaatlarda temin ediyor fakat bunlarda daha hiç kullanan işçilere denk gelmedim
 
Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Geri