
TÜRKİYE BISIKLET TURU İKİNCİ /ÜÇÜNCÜ GÜN : (15/16 HAZİRAN 2020) İkinci /Üçüncü Gün de Tam destek hep destek dost ve arkadaşlarımdan geldi :Serkan Torun, Orhan Sengün Emre Küçükaltun, Ramazan Sentürk Faruk Özdemir tekrar Teşekkürler.....
Fatsa‘dan Of’a uzanan 300 kilometrelik birinci günün ardından daha zorlu bir etap beni bekliyordu. İtiraf etmeliyim ki bugünün zorluğu heyecanımın önüne geçemiyordu. Artvin’de uzun yıllar görev yapmış biri olarak belkide benim bisiklet sevdamın başlangıç yeri , hayatıma yeni anlam katan yer olarak görüyordum. İkinci gün çadırımı toplayıp yola koyulmam uzun sürmedi. Karadeniz sahilinde bisiklete binmek, düz bir yolda ilerlemek, tekrar anıları tazelememe ve eski turlarımı aklıma getirmişti. Giresun’da patlayan lastiği mi belki Ardeşen de tamir ettirebilirim ya da yenisiyle değiştirebilirim düşüncesiyle Ardeşendeki bisikletçiye uğradım. İçerde çalışırken kendisi beni kovarcasına maskesiz içeri girmememi söyledi. Ancak kendisi de maske takmıyordu. Ne pahasına olursa olsun oradan ayrıldım. Önce müşteriyi nasıl karşılaması gerektiğini öğrenmesi gereken yaşlı bir amcaydı. Geçen yıllar ona insanlarla nasıl iletişim kurulacağını öğretmesi bir yana , kendinden başkasını düşünmeyen bencil egoist bir tavrı olan bir kişiden yardım almamı bekleyemezsiniz. Of, Rize, Çayeli , Pazar, Ardeşen Hopa derken artık tırmanma zamanı başlamıştı. Artvin yoluna dönüp uzunca bir süre ırmak boyundan devam ettikten sonra tekrar rsmpalara tırmanmaya başladım. Ancak turun sonraki günlerindeki rampaları hatırladıkça bu rampalar çok masum olduğunu şimdi anlıyorum. Hopa Borçka Tüneli ilk kez açılmıştı ve ben genelde ilkleri yapmayı çok severim. Bu yüzden tünel’den geçmeyi istedim. Uzun bir tünel geçişi sonrası Borçka ya kısa sürede ulaşmıştım. Çoruh nehri benim için çok büyük bir anlam ifade ediyordu. Yıllar önce olduğu gibi Borçka da sallanan asma köprünün üzerinde olmak benim için büyük bir mutluluktu. Çocuklar gibi şendim. . Birkaç dakika nefeslenmek için daha önce tanıştığım bir arkadaşımın yanına uğradım. O çok değişmemişti ama bendeki değişiklik beni tanımamasına neden olmuştu. Çok kısa bir ayaküstü sohbet sonrası tekrar Borçka Barajı boyunca devam eden kıvrımlı yollarda özlediğim o sürüşe başladım.30 km sonra birçok kısa uzun tünelleri geçerek Artvine vardığında on yıl öncesine göre pek de bir şeyin değişmediğini gördüm. Vadiye kurulmuş yeni üniversite binaları şehrin bir miktar aşağılara kaymış olduğunu görmek o gögekomşu topraklarda yaşamış biri olarak eski anıları zihnimde canlandırdı. Şehrin girişindeki oto alım satımı yapan Tarık Oto da bir miktar dinlenip 4 km %10 rakımlı şehir merkezine çıkmak için tekrar pedal asıldım. Artvin de çok fazla arkadaş eş dostum vardı benim için hem doğduğum hem de doyduğun yer diyebileceğim Türkiye’nin en güzel şehri ARTVİN de olmak Artvinli arkadaşlarımla buluşmak için sabırsızlanıyordum. Doğduğum yer dememin bir sebebi olsa gerek zira Artvinde doğmadığım halde Artvin benim için o kadar kendimi bulduğum yer olduki burası Anayurt gibi gelir bana.....Şehre giriş yolu değişmişti . Eğim bir miktarda artmıştır. Belediye parkında elimi yüzümü yıkayıp bir miktar nefeslendikten sonra beni yol boyunca sürekli arayan Serkam Torun Benim eski bir arkadaşım aynı zamanda bisiklet dostum la akşam beni misafir etmesi konusunda yeniden görüşme fırsatı buldum. Bu esnada Sevgili dostum Ramazan Sentürk aradı Birlikte yemek yedik Beni aksama kadar yanlız bırakmadı. Adamsın Ramazan KardeŞim..Teşekkürler Serkan ... Daha sonra bisiklet ve motosiklet dostlarımdanOrhan Şengün arkadaşımla iş yerinde görüştük . Orhan Bey’in işyerine tüm eski dostlarım gelmeye başlamıştı. Osman hocamı tekrar görmek sonra Takı Shop ın sahibi EMRE ile eski anıları tazelemek benim için büyük bir mutluluktu. Bir süre bisikletle İskebe yönüne pedal çevirdim. Geçen 8:10 yıl boyunca bisiklete binen bir sürü insanı Artvin de görmek benim için sonderece sevindiriciydi .Güvenler mobilyadan Nevzat Güven ile tekrar görüşüp , Hatila da nasıl kaza geçirdiğimi bana nasıl yardımcı olduğunu tekrar anılar canlandı. Anıları andık. Geçen zamana tanıklık ettik.. Artvine akşam vakti bir de Hstila dan izlemek, doya doya vadiye bakmak bir tarafta Karcal Dağları bir tarafta Sot, diğer tarafta Varyant Muhteşem güzellikler sunuyordu. Kendimi sorgulama fırsatı bulduğum anlarda kendi kendime ben bu şehirde yeniden yaşamalıyım dedim. Artvin’de dostluklar daha sade daha güzel daha içten daha samimi ve çok daha içtendi. Akşam kararmaya başladığında Serkan beni arayıp köye gideceğimiz minibüsle şehrin merkezinde buluştuk. Ama öncelik bir işimiz vardı . Köye 800 adet parke taşı götürmemiz gerekiyordu. Evet ben de akşam yemeğimi hak etmeliydim. Bir şantiye den aldığımız 800 adet parke taşını minibüse yükleyip dağlara doğru sürdük. Beşagıl Köyünün en üstlerine Giderseniz anlarsınız ne demek istediğimi....Bir tepenin yamacında üç katlı bir evin yanında park ettik aracımızı. Ama işimiz bitmemişti. Araçta bulunan parke taşlarını indirmek için de bir miktar efor sarf ettik. Serkan, anne ve babası bu Covşf Pandemi ortamında dahi beni çok sıcak karşıladılar. Akşam yemeğinde yöresel yemekler yedik. Önümüzdeki vadi muhteşem bir görüntü sunacağı sabahın ilk ışıklarına kadar beni merak içinde uyutmayacağı kesindi. Oksijen dolu bir balkon sefasından sonra sabah altı gibi uyandık. Muhteşem bir manzarayla bol oksijenli bir gecenin ardından hiçbir yorgunluk kalmamıştı ben de. Sabah kahvaltısından sonra tekrar minibüsle şehir merkezine geldik.Serkan beni minibüsle Türkiye’nin en büyük Atatürk heykeli olan tepeye Bıraktı. Heykelin olduğu alanda 1 saatin üzerinde zaman geçirdim bisikletimin bakımını yapıp eşyalarımı yeniden çantalara yerleştirdim bugün de Artvin de kalacaktım. Zira Artvin benim için çok özel. 16 Haziran akşamı için arkadaşlarım vardı yanımda... Artvin barajı manzarası eşliğinde bana güzel bir ziyafet verdiler. Onlara ne kadar buradan teşekkür etsem azdır. Orhan beyle tekrar varyant da pedal basmak tekrar o eski günleri hatırlamak müthiş bir zevk ve neşe kaynağım olmuştu. Emre kardeşim , Orhan kardeşim ve Faruk abimizle gece 24 e kadar sohbet ettik. Şehri Karsıdan gören Varyant o gun bir başkaydı........ Öyleki Doğa gücünü yeniden bizlere kanıtlamak istiyordu. İşte O geceki hava ve doğa olaylarını benden degil benle birlikte o günü yaşayan Artvinli Dost ve arkadaşlarımın ağzından dinlemelisiniz... Onun için bu günün akşamındaki doğa olaylarına ilişkin cümleleri nokta nokta geçtiğim alana doldurması için Artvinli dostlarımdan rica ediyorum. Zira Artvin ve Artvinli Dostlarımin yeri benim için çok ayrı ....Haydi şimdi o akşam gökyüzünü merak edenlere o a akşamı yaşayanların agzından dinleyelim......................................................................................................................,...............,,,......….................,,,,,,











Arkadaşlar 25 Gün olarak planlanan 6000 km ye yakın tüm Türkiye nin haritasını çizmek için 14 Haziranda başlaysn turumda hakkari dışında hedefe bağlı kalınarak Fatsa dan başlayan turumda surasıyla ORDU GİRESUN TRABZON RİZE ARTVİN ARDAHAN AGRI VAN SİİRT BİTLİS BATMAN DİYARBAKIR MARDİN URFA ANTEP OSMANİYE ADANA MERSİN ANAMUR ANTALYA MUGLA AYDIN ŞZMİR BALIKESİR ÇANAKKALE TEKİRDAG İSTANBUL İZMİT SAKARYA BARTIN ZONGULDAK KASTAMONU SİNOP SAMSUN İLLEEİ VE BİRÇOK BU İLKERE AİT İLÇELERDEN GECİLEREK 29 Günde Bu güne kadar henüz bu kadar bir sürede yapılmamış bir turu 29 Günde tamamladım. Hava ve doğa şartlarından dolayı İstanbuldan sonra 1 günlükbir aksama ayrıca Artvin ve İstanbulda 1 er gün ekstra dinlenmiş olam nedeniyle gün kaybı 3 tür.. Turistik yerler nedeniyle 5150 km olan dogrusal yol hattındaki tur (mesela nusaybine inis zeugma antik kenti vs ) şehir içi günlük 15 km geziler eklendiğinde toplam km 6000 den aşagı degilfir.. Gezilen görülen yerler vedirekt gidilen yerler Google etkinliklerim altında ve çekilen fotolar yine bu uygulamada kaydedilmiştie.. Günlüklerim henüz tamamlanmamış olup tümü bittiğinde bütün tıru paylaşmayı bu platformda düşünüyorum..
Değerli seyyah arkadaşım bisikletinizin tekerine taş değmesin inşaallah.Hayırlı niyetinizin hayırla tamamlanmasını temenni ediyorum.2 konu hakkında fikrinizi almak istiyorum. 1. si gördüğüm kadarıyla yol-yarış bisikleti ile çok fazla yük almadan yola çıkmışsınız. Kullandığınız çantaları nereden temin ettiniz. 2. bilgi edinmek istediğim konu karadeniz sahil güzergahını izlediğiniz rotanın en zorlu,rampalı kısımları nereler aydınlatırsanız sevinirim. Gelecek yıl Temmuz ayı başında Bursadan başlayıp Sakaryadan Karadenize inip Rize üzerinden Erzuruma gitme gibi bir planım var. Hesaplamalarıma göre 1600 km gibi bir mesafede bisiklet sürüşüm tamamlanacak.Sizin gibi çok yük taşımadan , kamp kurmadan yol-yarış bisikleti ile gitmeyi planlamaktayım.Beni aydınlatırsanız sevinirim. İyi yolculuklar...
Çantaları esinmek çok kolay internetten Backpack yazıp araştırın. Yarış bisikleti bende artık bit alışkanlık ancak uzun turlarda tercih edilmez.. Narin bisiklettir. Rotanıza gelince İstanbul Riva Şile Akçakoca Alaplı Eregli Zonguldak Oldukça in çık yapacaksınız Ben bu etabı CİDE yekadar 2 günde tamamladım belki bu yüzden biraz zor geldi yada 24 gündür sürekli pedal bastığımdan olsa gerek....zonguldak Bartin arasi nispeten duz sayilir Ardindan sinopa kadar yine yogun inciklar olacak Sinopa geldiginizde Rizeye kadar bir OHHHH cekersiniz dumduz gideceksiniz Rizeden sonra iyi bir sinaviniz var 2200 metreler sizi bekliyor yani OVIT. Sonra bir sure platoda devam ve Erzuruma varis ..