24.Çanakkale BoĞazi YÜzme YariŞmasi

Merhaba arkadaşlar,

30 Ağustos 2010 günü yapılacak olan ÇANAKKALE ROTARY KULÜBÜ ULUDAĞ PREMIUM 24.ÇANAKKALE BOĞAZI YÜZME YARIŞMASI'na 321 bone numaram ile katılıyorum.

Aranızda bu organizasyona daha önce katılmış arkadaşlar var ise tecrübelerini kısaca aktarmalarını rica ederim.

416 bone numarası ile katılıyorum...
10 yaşımdan beri katılıyorum, geçen sene genel 3. oldum....
son 2-3 senedir parkur farklı, eskiden eceabat iskeleden start alınırken artık kilitbahir e doğru kumsal tarafından start alınıyor eskiden bir v çizilirken şimdi finişe doğru yay çiziliyor, akıntı oldukça kuvvetli, dalgalar yüksek bayağı...
organizasyon eskisine göre daha iyi yürütülüyor, eskiden takip eden motorlar çok düzensizdi, yanımızdan feribot tanker bile geçiyordu, şimdi sporcular bu koridor içerisine alıyor...
2 taktik var, eğer iddialı iseniz çok sola kaymayın mümkün olduğunca sağdan gidin, ama bu tecrübeli sporcular için tavsiye edilir çünkü eğer sağa fazla kayarsanız finişin hizasını kaçırırsanız akıntıyla bozcaada dan çıkarsınız
çok soldan giderseniz de uzun sürer yarışınız, en iyisi grubun ortalarından gidip daha sonradan bi kılavuz tekneye takılır bitirirsiniz
umarım iyi bir yarış geçirirsiniz

@duyguny

Tek amacım tanınan süre içinde yarışı tamamlamak. Verdiğin bilgiler için çok teşekkür ederim...

29 Ağustos Pazar günü öğlen gibi Çanakkale'de olacağım. Öğleden sonra startın verileceği Eceabat kumsalına gidip 30-40 dakikalık bir antrenman yapmak istiyorum. Diğer katlıanlara duyurulur.

57 dakika 33 saniyede yarışı tamamladım. Çok ama çok keyifliydi 31-35 yaş kategorisinde 15nci oldum...

@Agamemnon

Tebrikler, yarışı anlatırmısınız biraz.
Taktik, teknik, duygular
Ne kadar süre veriliyor?
Birincinin dercesini biliyor musunuz?
Kaç kişi katılım oldu?
Akıntı kuvvetlimiydi?
Su soğukmuydu?

@Levent_K

valla levent 1 saat 30 dk süre var denildi.yaklaşık 500 kişi katıldı 270 i yabancıydı,akıntı fazlasıyla kuvvetliydi her iki yöne, çok şiddetli rüzgar ve hatrı sayılır dalga ve çalkantı vardı,su sıcaktı,finişi bulduramayan çok kişi oldu ve çok zevkliydi.

birinci 39 dk da çıktı..
2.ye 5 dakika fark attı, diğer 2-3-4-5 44dk da çıktı, ilk onun gerisi 45-46-47 diğer sıralanıyor
akıntı 6mil hızındaydı, startta kıyıya doğru hayvani dalgalar vardı, geçen seneye doğru daha eğimli bir rota çizdik ama geçen seneye göre dereceler daha iyi çıktı, bu da finişteki akıntıdan kaynaklandı sanırım
genelde derece beklerken anca 9. olabildim, 25-30 da da 2. oldum 46.11 ile...
organizasyon genel olarak çok iyiydi, geçen senekinden zayıftı diyebilirim, quantum yerine uludağın sponsor olması dereceye girenlere saat yerine gazoz verilmesine sebep oldu....
onun dışında yabancıların 6dk önce çıkarılması (sürelerine eklense de) yarış sonuçlarını değiştirdi, ona rağmen çanakkale çok keyifliydi, özellikle sporcu arkadaşım zülfüyle beraber çanakkale ye şarköy den bisikletle gidip gelmek de çok güzeldi, hem eğlendik, hem iyi antrenman yaptık, seneye görüşürüz artık

@Levent_K

Herkese merhaba,

Forumda da belirttiğim üzere bu yarışa katılmadan önce tek arzum yarışı belirlenen süre içinde tamamlamaktı. Aklımda hep acaba akıntıya mı kapılırım, nefesim yetmez mi gibi çekinceler vardı.

29 Ağustos günü eşim ile birlikte 14:00 feribotu ile Çanakkale'den Eceabat'a geçtik. Start'ın verildiği kumsala varıp denizi gördüğümde denizin durgunluğu beni sevinçten uçurdu. Havada ne bir rüzgar denizde de ne bir kıpırtı vardı. Kumsala gelen dalganın boyu 2-3 cmyi geçmeyecek kadar küçüktü. Denizin iç yapısı nedir ne değildir diye hem ileriye doğru hem de sağa doğru 200-300 m yüzdüm. Toplam 10-15 dakikalık bir antrenman oldu. Bu antrenman ile denizin nerde derinleştiğini, dip yapısının nasıl olduğu konusunda bilgi sahibi olmuştum.

Hemen toparlanıp, Çanakkale'ye geri döndük. Otel'de biraz dinledikten sonra Brifingin yapılacağı Süleyman Demirel Konferans Salonuna gittik. Burada anlatılanların hepsini can kulağıyla dinledim ve yarışta söylenenlerin dışına hiç çıkmadım. Yetkililerin çizdiği rotanın dışına çıkarak yarışı bitirmek normal süreiçinde nerdeyse imkansız.

Yarışın start verileceği Eceabat kumsalına vardığımızda kendimi gülmekten alamadım. Dünkü deniz sanki gerçek değil benim gece gördüğüm bir rüya idi. Startın verileceği anda sahile vuran dalgaların boyu 1 metrenin üzerindeydi. Yarışın belki iptal olacağı bile söylentileri konuşulurken yabancıların startı verildi fakat 15-20 kişilik beyaz boneli bir grup yüzmekten vazgeçerek çıkış yapmadı ve aradan 2-3 dakika sonra yine 15-20 kişilik beyaz boneli bir grup sahile geri yüzdü. İşte bu hareketler gerçekten çok cesaret vericiydi!

İşte böyle bir durumda türk yarışmacılar için start verildi ve denize atladık. Dalgalar o kadar yüksekdi ki nefes almak için kafanı dışarı çıkardığında kimi zaman dalga üstünden geçiyor ve nefes alamadan kafa tekrar içeri giriyordu. Bu şekilde epey yüzdük. Ben Brifingde anlatılığı gibi yönümü 90 derece karşıyı seçtim ve büyük radyo vericisine göre yönümü tayin ettim. Galiba çıkıştan 15-20 dakika sonra bir yüzücü ile tempomuz uyuştu. Bu arada Boğaz'da tek başına yüzmek gerçekten çok güç. Aslında tek başınıza değilsiniz fakat diğer bir yüzücü sizden yaklaşık 5m uzaktaysa bu dalgalar arasında ne suyun içinde ne de dışında onları göremiyorsunuz.

Neyse yarış devam ediyordu ve hiç yorgunluk hissetmiyordum. Tempomumuz uyuştuğu dediğim yüzücü galiba "sserzin" ile birlike arada bir kafamızı dışarı çıkarıp rota konusunda fikir alışverişinde bulunarak yüzmeye devam ettik. Yarış bittikten sonra beraber çizdiğimizin rotanın ne kadar doğru olduğunu anladık. Ben yarışı 57:33 saniyede bitirdim. Ve 31-35 yaş kategorisinde 15nci oldum. 321 bone numaramdı. sserzin ile birlikte denizde birbirimiz ile neredeyse hiç konuşmadan kader birliği yaptık ve çıkışta birbirimize sarılarak teşekkür ettik.

Yarış bittiğimde inanılmaz bir mutluluk yaşadım. Aykalarım yere basmıyordum. Çıkar çıkmaz gözüm eşimi aradı. Onu buldum. Sarıldık. Gerçekten her saniyesi ile mutluluk yaşadığım süper nir yarıştı.

Akıntıya kapılan, bitiremeyen arkadaşlar. Sakın sakın hiç üzülmeyin. Bu yarışa katılma cesareti göstermek, Eceabat'taki dalgaların içine atlayarak Türkiye'nin en zor maratonunu ben bitiririm deme cesaretini göstermek her babayiğidin harcı değildir. Cesaretiniz kırılmasın, bu tür organizasyonların içinde olmak bile hayata değer katıyor.

Örneğin bu yarışa katılmayıp yaşadağınız şehirde 3 günlük bir tatil belki bir sene sonra bile hatırlanmayacak ama yaşadıklarınız bir ömür boyu hafızalarınızdan silinmeyecektir.

Ha bir de şimdi aklıma geldi. Eceabat'a feribot ile giderken hepimiz slip mayolarumuz ile bindik. Bu feribotu karışan diğer Ecebat yolcuları bizi gördüğünde yüzlerindeki şaşkınlık tarif edilemizdi. Başörütülü kadınlar, türbanlı genç kızlar, yaşlı amcaların yüzündeki şaşkınlık inanılmazdı...

İzlediğim rota


http://2.bp.blogspot.com/_7I27-fWHM5o/THy31SuGgdI/AAAAAAAAAKA/ihlGna1EKCM/s1600/izledi%C4%9Fimrota.JPG

Bendeniz Mustafa Kumbaracı


http://1.bp.blogspot.com/_7I27-fWHM5o/THy32-u3UlI/AAAAAAAAAKY/2C6KRyOxgGs/s1600/scoreboard.JPG

Yarıştan hemen sonra


http://1.bp.blogspot.com/_7I27-fWHM5o/THy33FQ2ffI/AAAAAAAAAKg/_E4fNQWoWa8/s1600/45863_1580193581896_1147350918_1702718_7140583_n.JPG

olayları,coğrafi koşulları,denizi,rüzgarı dalgaları ve duygularınızı çok güzel anlatmışsınız.hepimize tercümanlık yapmışsınız teşekkürler.

24 Eylül Cuma akşam 22:00'de İZ TV kanalında Savaş Karakaş'ın "Yüzdüm Yüzdün Yüz" adlı programı yayınlanacaktır. Kaçırmayın....