Yunus EROL
Üye
- Kayıt
- 12 Ocak 2018
- Mesaj
- 98
- Tepki
- 545
- Yaş
- 43
- Şehir
- İstanbul
- İsim
- Yunus
- Bisiklet
- Mosso
Foruma yeni üye oldum sayılır. Ben de 2017 yazında yaptığım turu sizlerle paylaşmak istedim. Öncesinde bu tura nasıl karar verdiğimi, devamında tura çıkmadan neler yaptığımı sonra da turu gün gün yazdım. Çocukluk zamanları hariç bisiklete çok geç başlayan birisiyim. 2016 Şubat civarı Bursa Mahfel'de arkadaşlarla otururken birden "Ben bu yaz bisikletle Yunanistan sınırından Ege Akdeniz komple geçerek Suriye sınırına gideceğim." dedim. Bisikletim bile yok o zaman.
Arkadaşlardan biri "Abi sen Bursa dan Mudanya ya (30 km) bile gidemezsin.Çok zor o iş.Görüldüğü gibi değil." dedi. Orada kafaya koydum gideceğim ben bu yolu dedim. En son bisiklete 20 yıl önce binmiş biri olarak önce bisiklet aldım 2016 yaz başı. Planı yaptım çıkacağım tura. 15 Temmuz yaşanınca memur olarak turu ertelemek zorunda kaldım.
20 Ağustos civarı ancak çıkabildim tura. 1 Eylül de de iş başlangıcı var seminerler falan işte. 9 günde 1000 km civarı yol yapıp Bursa dan Marmaris e gittim. Bursa-Susurluk-Edremit-Dikili-İzmir-Sığacık-Selçuk-Didim-Bodrum-Datça-Marmaris şeklinde gidebildim.Bu 2016 yılındaki turum.
Ben bu yazımda size 2017 yazında yaptığım turu gerçekleştirdiğim hayalimi anlatacağım. Üsküdar dan başlayıp Çanakkale İzmir Marmaris Antalya ve Hatay şeklinde 5 etap 24 gün süren bir tur. Marmaris te ekstra 1 gün mola verdim. Onun harici sürekli sürdüm.Turu 2016 da ilk planladığımda Yunanistan dan Suriye sınırına şeklindeydi. 2017 de Bursa dan İstanbul a tayin olunca İstanbul dan başlayıp Trakya yı da gezip Enez e varayım dedim. Tura başlarken 120 kg idim. Tur sonunda 108 kg ye indim. Bu şekilde ve bundan çok daha uzun mesafede turlar var. Benimki çok kilolu bir adamın asgari malzeme ile yaptığı uzun turlardan biri olabilir Turu geçtiğim yolları gün gün yazarak anlatacağım.
Çok klişe olacak ama karar alıp plan yapınca uygulamak için beklemeyin. Hayat geçiyor.
Benim gibi bir adam bile bu turu yaptıysa inanan herkes yapabilir. İnan ve yola çık. Bekleme.
1.Etap İstanbul-Çanakkale
15 Temmuz 2017
1. Gün: Üsküdar-Marmara Ereğlisi 115 km.
Tur için bütün hazırlıklarımı yaptım. En fazla 30 gün süreceğini düşündüğüm tura aslında öyle çok da hazırlanmadım. Birkaç giyecek eşya, bir uyku tulumu, 2 iç lastik, patlak seti, 1 şapka, 1 güneş gözlüğü... Bisiklet heybesine attım hepsini ve sabah 08.00 de Ümraniye deki evimden yola çıktım. Aslında tur burada başladı ama Üsküdar da boğazdan şekilli bir foto verip turu başlatmak daha afilli olacaktı. Ümraniye den Çamlıca ya hafif bir rampa var sonra neredeyse pedal basmadan Üsküdar a iniyorsun zaten.
Üsküdar'da tura başlıyorum pozunu verdikten vapurla Eminönü ne geçtim. Eminönü'nden Bismillah diyerek pedallamaya başladım. İlk gün için hedef Silivri eğer Silivri ye erken varırsam Marmara Ereğli sine devam edeceğim. Hava standart temmuz havası ve sıcak. Eminönü den sahil yolundan Zeytinburnu Bakırköy Florya oradan E5 e çıkıp Avcılar Beylikdüzü B.Çekmece ye vardım. Burada ufak bir atıştırmalık molası verdim. Yolda su içmek için çok sık duruyordum zaten. Tüm tur boyunca benzinliklere çok para verdim. Günde 20-22 litreye yaklaşan sıvı tüketimim oluyordu.
B.Çekmece den Silivri ye vardığımda saat 15.00 civarıydı. Silivri Merkez de caminin yanında yemek yedim. Dedim daha erken bas devam yola. 18.00 civarı Marmara Ereğlisi ne vardım.
Çok ekstra bir durum olmadıkça sahilde parkta yaylada nerede denk gelirse konaklamayı planlıyordum tur boyunca. Marmara Ereğlisi nde fırtına derecesinde bir rüzgar vardı. Sahilde kumsal yatacak yer bulamadım. E5 e doğru öğrenci pansiyonu gibi bir yerde 40 tl ye kaldım.
İlk gün için çok yormayan keyifli bir yoldu. Tek sıkıntım kollarım fena yandı. 2016 yazında Marmaris turumda kısa kollu tshirt giymiştim. Kollarım yine yanmıştı tshirtü çıkartınca tam amele yanığı şeklinde kırmızı ve beyaz Polonya bayrağı gibi dolanıyordum. Bu sene böyle olmasın diye kendimce çözüm ürettim. Yola çıkmadan bütün tsihrtlerin kollarını omuzdan itibaren kestim. Tüm tshirtler kolsuz oldu. Yanacaksa kollarım komple yansın en azından görüntü kötü olmasın diye düşündüm. Bu düşüncenin bedelini ağır ödeyecektim. 2. gün yazımda bundan bahsedeceğim.
2. Gün: Marmara Ereğlisi-Keşan 125 km.
Tur boyunca en geç 8 de uyandım. Erken kalkıp 7.30 a kadar yola çıktım genelde. Çok sıcak olmadan öğlene kadar gidebildiğim kadar gidebilmekti amacım. 7 gibi uyanıp pansiyonun kahvaltısını beklemeden çıktım yola. Tekirdağ a kadar çevresi yazlık siteleriyle dolu yoldan gittim. Arada kavun yedim molada. Tekirdağ da güzel bir yerde kelle paça içip kendime geldim. Bu hayatın en güzel şeyleri listesinde ilk 10 da her zaman var kelle paça ötesi yok. Bir kahvede çay,soda içip Tekirdağ dan yola çıktım. Tur boyunca kaç kahvede mola verdim sayısını aklımda tutmam imkansız. En güzel molalar kahvede. Gölge çay soda... Malkara ya doğru giderken Trakya nın simgesi ayçiçeği tarlarında fotoğraf çektim. Malkara yolu beni çok yordu. Malkara bir türlü gelmedi. Sıcaktan güneşte dolayı kollarım yandı. Tshirtlerin kollarını kesmem fena patladı bana. Hava 33 derece kafamda güneş 55 derece kollarım 80 derece yanıyordu sanki. Malkara ya varınca rahatladım. Malkara da ufak bir A 101 molası verip Keşan a sallandım. Keşan da da parkta yatmayı planlıyordum ama 20.00 civarı sağlam yağmur başladı. Mecbur pansiyon aradım buldum ve sığındım. Burada da 40 tl verdim. İlk 2 gün pansiyonda kalmak hesapta yoktu ama tur böyle güzel. Bilinmeyen durumlarla güzel. Keşan da pansiyonda gece kollardaki yanıktan uyuyamadım saatlerce. Saat 3 e doğru öyle sızmışım yorgunluktan. Kollardaki yanık büyük sorun oldu ilk 2 gün için.
3.Gün: Keşan-Enez-Erikli 110 km
7 de uyandım. Bu pansiyonda kahvaltı erken çıkıyormuş. Kahvaltı edip yola çıktım. Bu turu ilk planladığımdaki başlangıç noktası Enez Meriç Nehri Yunanistan sınırına gidiyordum. Heyecanlıydım. Keşan Enez yolu gidiş geliş bazı noktalarda yol çok daralıyor. Dikkatli gitmekte fayda var. Hava hafif yağmurlu. bulduğum ilk yerde uzun kollu tshirt alacağım. Bu kol yanmasını çözmek gerek. Keşan dan erken çıktım açık yer yoktu. Enez de de bulamadım. Zaten bugün hava yağmurlu hafif sızlaya sızlaya devam ettim yola. Enez e varmadan çok rüzgar alan bir alan var. Orada çok zorlandım. Zaten tur boyu nerede rüzgar gülü görsem isyan başlıyordu bende.
Enez e vardım,lokantada bir şeyler yedim.Hemen Meriç kıyısına gidip foto video çekmek istedim. İşte sınırdayım karşısı Yunanistan pozları. Hemen yakın zaten Meriç.Bisikletle sokak aralarından geçtim Meriç e vardım. nehir kıyısından devam edip nehrin tam denize döküldüğü yerden canlı yayın yapacağım.Planım bu. Öyle giderken kafamı bir kaldırdım G3 ü bana doğrultmuş bir asker yolun ortasında diğeri de yandaki kulübeden koşarak iniyor. Hayda dedim bu ne şekil. Silah doğrultan asker baya heyecan yapmış. Arkadan gelen "Abi yasak bölgedesin napıyon sen burada ya manyak mısın neden geçtin buraya!" diye bağırıyor. Ben gayet sakin turdayım ben 2 foto .ekeceğim buradan gideceğim rahat olun ya diyorum. Meğer ben bisikletle farkına varmadan araba ve yayalara kapalı bölgeye geçmişim. Bu Meriç ten sürekli yurt dışına kaçanlar yüzünden bu bölge yasak ilan edilmiş. Kimlik kontrolü ardından ufak şakalaşma sonrası ayrıldım oradan. 200 metre içeri gittim nehir kıyısından oradan foto çektim. O kadar sınıra gelmişim foto çekmeden olmaz.
Ben normalde Enez den Erikli ye sahilden gitmeyi planlıyordum. sahilden direkt yol yok Erikli ye. Diğer köylere girip çıkan ve her koyda yolu 10 km uzatan bir şekilde gidilebilir ancak. Tekrar Keşan yoluna çıkıp erikli ayrımına kadar bastım. Akşam Erikli nin yan koyunda özel idare sitesi var.Orada dostum kardeşim Mustafa Kemal in (MKM) ailesi beni karşıladı.Çok güzel ağırladılar beni sağolsunlar. Çok güzel bir koy orası. Oradan 2 foto ekleyeceğim. Enez Erikli arası koyları gezmenizi tavsiye ederim. Çok güzel sakin harika koylar var.
4. Gün Erikli-Gelibolu 110 km.
Erikli de de erken uyanıp harika bir kahvaltı sonrası düştüm yola. Erikli den direkt Gelibolu yoluna dönmeyi planlıyordum ama o gün acayip bir yağmur vardı ara köylere girmeden Keşan a çıkıp oradan döndüm Gelibolu yoluna. Pişman da olmadım bu yol çok güzeldi. Doğası harika. Bugün için en büyük sorun sağanak yağış var. Bir de Keşan dan çıkışta Korudağı rampası epey yordu beni. Orman harika. O gün yazı hatırlarlarsanız İstanbul da arabalara hasar veren dolunun yağdığı gün. Gelibolu yolunda da acayip bir yağış vardı o gün. İnat ettim gideceğim ben bu yolu. Gelibolu ya varacağım. Benzinliğe molaya giriyorum. Çalışan herkes dur otur kal burada bu yağmurda gitme diyor. Yok inat ettim gideceğim. Öyle bir yağmur ki yanımdan geçen tır bir su atıyor üzerime. Su bulutunun içinde önümü görmeden 50 metre gidiyorum.) O an istemsiz silecek arıyor insan arabadaki gibi. Çok zorlansam da akşam 6 gibi Gelibolu ya varıp feribotla Lapseki ye geçtim. Lapseki de öğretmenevi klasik olarak dolu yer yok. Yanındaki bir otelde 50 tl ye kaldım. İlk 4 gün için 3 kere otel pansiyon moralimi bozsa da tur güzel gidiyordu. Gelibolu da feribotta kendi kendime dedim "Ben bu yağmurda bırakmayıp bu yolu geldiysem bugün daha da bu turu kaza olmadıkça bırakmam. Varırım Hatay a."
2. Etap Çanakkale-İzmir
5. Gün Lapseki-Çanakkale-Assos 125 km.
Lapseki de erken uyanıp otelde sağlam kahvaltı yapıp yola çıktım. Lapseki-Çanakkele arası yol güzel. Sağlam basıp Çanakkale ye varıp uzun kollu tshirt almak ilk hedefim. Son gün fena yağmurdan dolayı kollardaki yanıklar sıkıntı yapmamıştı ama bugün yine çok sıcak ve kollar yanıyor. Çanakkale ilk bulduğum mağazaya girdim. Uzun kollu tshirt var mı soruma çalışan kız şaşırarak bu mevsimde yok abi dedi. Dedim uzun kollu hiçbir şey mi yok baksana yanıyorum ben dedim. Abi uzun kollu atlet var dedi. Dedim ne olursa ver uzun kollu olsun yeter. Uzun kollu giymenin verdiği keyifle düz yolda basıp Ezine ye akşamüstüne doğru Ayvacık a vardım. Ayvacık taki moladan sonra Behramkale tarafından değil de normal Küçükkuyu Edremit yolundan gideyim dedim. Oraya inerken harika bir iniş var çümkü biliyordum. İşin tek kötü yanı akşam oluyordu ve benim ön lambam bozuktu. Arkada kırmızı ışığım vardı tek. O inişe varmadan harika Körfez manzarası var. Orada duraklayıp manzara çekeyim derken hava iyice karardı. Orası dağ başı denilecek bir yer.Orada kalamazdım. Sahile inmem gerekliydi. Ya nasip diye sallandım aşağı. Komple karanlık. Arkadan gelen araba çoğu da tır kamyon fark edip korna yapıyor.Hafif sağ geçiyorum. Arkadan gelen arabanın ışığının aydınlatması ile gidiyorum. Araba beni geçince her yer yine karanlık Böyle ite kaka zar zor ay ışığında 10 km yi indim ama soğuk terledim.Turun en heyecanlı kısımlarındandı burası. Assos a doğru zeytinliklerin arasından sahile çıktım. Sahilde bir yerde uyku tulumunda uyudum. Turda dışarda geçirdiğim ilk geceydi. Fazlasıyla mutluydum.
6. Gün Assos-Ayvalık(Sarımsaklı) 110 km
Assos ta 8 gibi uyandım. Hemen yola çıktım. Küçükkuyu-Altınoluk-Akçay yıllarca gidip geldiğim ve bisiklet için rahat bir yol. Altınoluk ta kelle paça içtim. 12 tl verdim. Fazla. Kelle Paça 10 tl olmalı. Üstü çorba için fazla. Akçay da eski okulumdan öğretmen arkadaşımla görüştük. 1 saat mola da orada verdim.Bu arada Akçay girişinde lastiğim patladı.Turun ilk patlağı geldi. Akçay da arkadaşımı beklerken tamircide 20 dakikada hallettik. Edremit Burhaniye oradan Ören e girdim. Ören in denizini ayrı seviyorum. 1 saat de orada deniz keyfi yaptım. Sonra basıp Ayvalık a vardım. Ayvalık girişinde tabelada 70.002 yazıyor. Rakı ve balığı da nüfusa eklemişler diye makara twit atıp yola devam ettim. Ayvalık merkezde birkaç poz foto çekip yarım saat yemek molası verip Sarımsaklı ya sürdüm. Sarımsaklı da akşamüstü denize girdim ve sahilde şezlonglarda uyudum gece. Edremit ten itibaren Marmaris e kadar olan rota 2016 da yaptığım tur ile aynı rota. Yolu biliyorum. Kafam daha rahat bu bölümde.
7. Gün Ayvalık-Foça 100 km
Yine 7 de uyandım. Sarımsaklı da yarım saat denize girdim. Bu saatte deniz efsane. Marketten geceden aldığım bisküvi şekersiz limonata ile kahvaltı yapıp yola çıktım. Dikili ye doğru yoldayım. Bu yol gayet keyifli. Bergama kavşağından sonra bir rampa var. 2. geçişim oradan. İlginç bir enerji var o yolda. Baya eğim olmasına rağmen yokuşu çıktıkça hızınız artıyor. Arkadan iten bir kuvvet var gibi. Çıkması acayip zevkli rampa. Bastıkça uçtum rampada. Tekrar gitmek istediğim yerlerden.
Dikili ye girmeden yola devam ettim. Yenişakran da mola verip börek yedim. Yola devam. Aliağa ya baya erken vardım. Sahilinde gölgede 45 dklık kestirme molası vardım. Akşam 6 gibi Foça ya vardım. Denize girecek halim yok. Bir şeyler yiyip uyayacak yer arıyorum. Parkta güzel sote bir ağaç altında uyudum.
8. Foça-İzmir (Güzelbahçe) 100 km
Foça da 07.30 gibi uyandım. Çorbacıda mercimek içtim bu sefer. Yola çıktım.Menemen e kadar bastım. Bu yol zaten sürekli bayır aşağı İzmir e doğru sallanıyorsun hissi veren bir yol. Neredeyse ufak rampa bile yok.Menemen de Bim molası verdim.Oradan kahvede gölgede çay soda. Devam ediyorum. Bugün hedef İzmir. Parkur kısa sayılır çok rahat gidiyorum. Çiğli ye varırken 2. kez lastiğim patladı. 2 günde 2 patlak hımm böyle gitmez ama. Çiğli de patlağı tamir ettikten sonra Karşıyaka ya Mavişehir e sallandım .Mavişehir Bostanlı Karşıyaka bisiklet sürmek için güzel yerler. Turda sadece Karşıyaka-Konak arasında vapur kullanmayı düşünüyordum. Karşıyaka iskelesine varınca grev sürprizi ile karşılaştım. Vapur iptal. Haydi bisiklet yolundan Alsancak a dolan. Alsancak a gelip kumru yemeden olmaz. Şevki de 2 kumru gömdüm. Kordonda yattım biraz. Şanlı Göztepe Efsanesinin doğduğu Güzelyalı ya gittim. Birkaç foto çekip midye yedim. Bisikletçilerin takıldığı bir çay ocağı geldi şansıma.Orada 1 saat sohbet edip mola verip Güzelbahçe ye sürmeye devam ettim. Amacım Güzelbahçe de sahilde yatmaktı ama fırtına var sahilde göz gözü görmüyor. Dedim burada kalınmaz. Seferihisar yoluna dönünce biraz içerde sağda Opet var. Orada benzinlikte uyudum.
3. Etap İzmir-Marmaris
9. gün İzmir-Selçuk
Benzinlikte klasik etrafta dolanan köpeklerden var. Onların sesiyle uyanıyorum sabah 7 de. Uyandıktan sonra biraz daha kestireyim huyum yok turda. Uyanınca uyku tulumunu toplayıp çantamı hazırlayıp 15 dk da yola çıkıyorum genelde. Seferihisar a doğru yola çıktım. Seferihisar da kelle paça içtim. Mutlu bir sabah. Gelmişken Sığacık a uğramadan geçilmez dedim. Sığacık a sürdüm. 1 saat Sığacık ta takılıp yola çıkıp Cumhuriyet Özdere ye doğru basmaya başladım. Bu yolu gideceklere tavsiyem Sığacık a uğrayın.Çok güzel yer. Seferihisar dan Cumhuriyet e kadar adeta denizin etrafında çöl vadisinde gidiyorsunuz gibi. Fazladan su bulunsun yanınızda sıkıntı olabilir.Cumhuriyette öğlen atıştırmalık bir şeyler yedim. Özdere de deniz molası verdim 1 asat. Sonra yola devam .Buradan Selçuk a ovaya varana kadar Ahmetbeyli den sonra özellikle epey rampa ve bitmek bilmeyen virajlı yollar var. Manzarası harika ama yorucu yollar. Selçuk ta 2016 da kaldığım Vardar pansiyon var. Üsküp göçmeni ailenin tontiş teyzelerin işlettiği bi yer. Lüks değil ama çok samimi ortam. 50 tl ydi bu yaz. 5 gündür dışarıda yatıyorum. Vardar pansiyon cennet gibi geldi bana. 4-5 günde bir pansiyonda kalmak iyi geliyor. Hep dışarıda yatmak parçalıyor adamı bir yerden sonra.
10. Gün Selçuk-Didim(Akbük) 100 km
7 de uyanıp Vardar pansiyonun harbi gerçek köy kahvaltısıyla güne harika başladım. Rotam Selçuk Ortaklar Söke Didim Akbük. Kuşadası ndan Söke ye çıkış çok zormuş. Bunu duyduğumdan beri Kuşadası ndan kaçıyorum. Selçuk tan çıkınca hemen çok uzun bir rampa var. Yavaş yavaş onu çıktıktan sonra Ortaklar a kadar bayır aşağı çok keyifli yol. Ortaklar da çöp şiş yemeden olmaz dedim.Saat 11 olmasına rağmen çöpşiş yedim. Çöpşişçilerin önünde tepeden akan suyun altında 1 dakika durdum. Çok keyifliydi. Söke ye doğru yol keyifli. Söke de kahve molası. Gölge serin çay 75 krş. Mis. Söke den Didim ayrımına kadar turun en uzun düzlüklerinden birinde yemyeşil Söke Ovası nda gidiyorum. 35-40 km var tahminim düz yol. Bi yerden sonra sıkıyor tabii düz yol da. Akşamüstü Didim e varıyorum. Ufak bi esnaf lokantasında yemek yiyip denize uğramadan (Çok aşırı kalabalık Didim plajı) Akbük e basıyorum. Akbük e varmadan Saplı Ada var. Oranın hemen yanında yaş ortalaması 65 (ortalama diyorum dikkat) bir kitleyle denize giriyorum. Çok güzel deniz Akbük te.
O plajın şezlonglarında uyuyorum bu gece.
11. Gün Didim-Bodrum 125 km.
6 da daha gün aymadan uyanıyorum Akbük te çünkü bugün yolum uzun Bodrum a geçen sene giderken çok zorlanmıştım. Geçen sene Bafa gölü kenarında Milas a çıkıp öyle dönmüştüm bodrum a. Bu sene direkt Akbük sırtlarından Kazıklı Gürçamlar Kızılağaç köyleri üzerinden Milas Bodrum yoluna bağlanmak hedefim. Yola çıktım . Kazıklı köyüne kadar 10 km hep tırmanış. Burada önüme tek takılan bir domuz çıktı. Durdum bisikletten inip yol kenarındaki bira şişesini alıp kafamdaki apaçi styla 90 derece Allah a bakan şapkam ile dikildim. Domuz direkt kaçtı. Garibim hayvan kültür şokuna uğradı ormanda. Kazıklı da köyünde kahvaltı yaptım. Çok güzel orman köyleri. İmkanınız olduğunda bu yoldan gitmenizi tavsiye ederim. Kızılağaz köyünden sonra çok güzel bir iniş var Milas Bodrum yoluna. Anayola çıkmadan güzel bir gözleme yedim. Mekanın adını unuttum ama harbi köy işi çok güzel gözlemeydi. Ondan sonrası Bodrum a kadar bas bas. Bir türlü gelmiyor nedense O Bodrum. akşam 8 de ancak vardım Bodrum a. Kalenin ilerisinde sakin bir park bulup oraya çöktüm ve geceyi orada geçirdim. En çok yorulduğum günlerden biriydi.
12. Gün Bodrum-Marmaris 125 km.
Geçen sene Bodrum dan feribotla Datça yapıp oradan Marmaris e sürmüştüm. Bu sene Çökertme Ören Akyaka Marmaris rotam çok daha uzun ve zor bir rota. Sabah çok erken kalkıp yola çıktım. Çökertme de kahvaltı yaptım. Ören e kadar ufak molalar hariç durmadan gittim. Ören de kasabaya girip sahile geçtim. Ören i çok beğendim. Seneye uğrayacağım yerlerden. 1 saat Ören de takıldıktan sonra yola çıktım. Ören den sonra Alatepe ve Kultak köyü hep çıkış. Bu köyleri çıkıyorum.Artık gizli cennet Akyaka Akbük e sallanma vakti. Turun en acı sürprizi burada oluyor. Bi bakıyorum frenler tutmuyor. Yok hiç tutmuyor. disk fren hidrolik yağından sorun var. Önümde yaklaşık 5 km iniş var hem de baya dik iniş var ama ben bisiklet elde yürüyorum. Ağlamak üzereyim. Bayır aşağı sallanamıyosun da hiç fren yok çünkü. 1 saatte o yoldan Akbük e indim. Akyaka Akbük cennetten köşe.Turda gördüğüm en güzel yerlerden biri.Kesinlikle tavsiye ederim.
Akbük te sinirim geçsin diye denize girdim. Sonra Akbük ten Akyaka ya kadar frensiz basa basa geldim .Bu yol düz. Akyaka da bisikletçi buldum. Delta bisiklet. Benimle ilgilenip frenleri tamir ettiler. Akyaka da biraz dolandım .Azmak a gittim. Çay içtim biraz mola verip Marmaris e yola çıktım. Gökova Marmaris yolu en sevdiğim yollardan biri. Marmaris e inişe geçmeden yokuş var ama olsun o kadar. Ve bana göre en güzel sahil ilçesi Marmaris karşımda. Marmaris e iniş çok keyifli. Akşam 19.30 gibi Marmaris e varıyorum. Marmaris te Sercan da 1 gün kalacağım. Turda sadece Marmaris te 1 gün fazladan kalıyorum. Sercan dostuma ve Marmaris e değer.
4. Etap Marmaris-Antalya
13. Gün Marmaris-Fethiye 130 km
Marmaris te 1 gün moladan sonra sabah 7.30 da uyanıp yola çıktım. Turun bundan sonrası bisikletle ilk defa gideceğim yollardı. Marmaris ten çıkıştaki rampa zorlasa da yolun devamı çok güzeldi. Zaten Gökova ya kadar olan kısım muhteşem. Gökova daki ağaçlı yolda foto çekip devam ettim. Akçapınar tostçusuna girmek için saat çok erkendi. Köyceğiz Dalaman Ortaca Göcek. Aslında buralar hepsinde en az birer gün geçirilip gezilecekler yerler ama benim tur hedefimde Hatay var ve 30 gün sürem vardı. Bu akşam Fethiye ye varmalıydım. Dalaman a varmadan bir köy kahvesinde öğlen yemeği yedim. Yol keyifli. Göcek e varmadan Göcek tüneli beni sinir etti. Tünel paralı ve kart geçmiyor gibi bi salaklık vardı. Ben de inat ettim ben girmem bu tüneli deyip bayıra sardım ama fena bayır varmış. Bi yerden sonra çıkamadım aldım elime bisikleti yürüyerek çıktım. İnişi harikaydı. Fethiye ye hava kararırken ancak vardım.Biraz yer aradıktan sonra sahilde bir park buldum ve orada uyudum.
14. Gün Fethiye-Kaş 110 km
Fethiye de de erkenden uyanıp çıktım yola. Ölüdeniz e girmeden devam edip ilk benzinlikte kahvaltı ettim. Kınık ı geçince vaktim var dedim ve Patara ya uğradım. Öğlen Patara dan anayola çıkınca oradan Kalkan a giden yolda rampa çok zorladı. Aldık elimizi yine. Kalkan da mola verdim ama sahile inmedim. Devam ettim. Kaputaş ta bisikleti yukarıya bağlayıp sahile indim. görüntü olarak Türkiye deki en güzel birkaç plajdan biri Kaputaş. Devam ettim. Kaputaş Kaş arası yol keyifli.Sürekli virajlı hafif eğimli güzel yol. Kaş a varmadan Akçagerme plajına girdim.Hava kararmak üzere. Burada kalırım diye planlıyordum ama gece o tesiste düğün varmış.Dedim kafa çekmez bunu sür Kaş a. Karanlık ta Kaş girdim. Sahil arıyorum yok. Plaj yok her yer marina. Pansyionlar zaten çok pahalı Kaş ta. Aslında Büyük Çakıl falan plaj varmış da ben gece bulamadım. Kaş ta tam meydandaki caminin bahçesinde yatayım dedim. Bahçeye bisikleti bağlayıp bir köşeye kıvrıldım.
15. Gün Kaş-Demre 50 Km
Turdaki en az yolu bugün yapacağım. Demre de arkadaşımda kalacağım ve öğleden sonra Kekova tekne turuna çıkacağız. Kaş ta erkenden uyandım caminin bahçesinde. Kafamı kaldırdım tepemde musalla taşı. Hayat işte. Neyse çıktım yola ama Kaş ın çıkışı çok fena. 5-6 belki de 7-8 km çok dik yokuşlar var. Kaş ın çıkışındaki 10 km sonra gelen Opet e kadar çok yoruldum. Orada hem kahvaltı yaptım hem uzun bir mola verdim. Buralar çok ıssız yerler. Aradaki birkaç köydeki birkaç insan dışında insan bile yok her yer dağ keçisi. Yavu köyünü geçtim. Yol hep inişli çıkışlı. Buradan sonra Demre ye iniş başlıyor. Demre nin seralarla .çevrili beyaz ova görüntüsü ile yaklaşık 8 km hiç pedal basmadan fren manyağı olarak iniyorsunuz. 12.00 gibi vardım Demre ye ve tekne turuna da kadar dinlendim.
16. Gün Demre-Antalya 140 km
Kekova tekne turu ardından Demre de evde kalıp duş alıp uyumak çok iyi geldi. 7.30 gibi uyanıp arkadaşla kahvaltı etmeden çıktım yola. Demre dalyanını geçince Finike ye kadar harika bir yol var. Turdaki en güzel yollardan ilk 3 te. Bir daha sürmek isterim burada ilk fırsatta. Demre-Finike arası harika. Yolda Demre den Finike ye gidip gelip kısa tur atan bir bisikletçi arkadaş ile beraber sürdük. Turda ilk ve tek bana eşlik eden bisikletçiydi. Selamlar. Finike den sonra Kumluca ya kadar düz sahil yolu. Kumluca da çok güzel kelle paça içtim. Moralim yerinde ta ki Kumluca dan çıkınca önüme gelen yokuşlara kadar. Tur planında Adrasan a uğrayacaktım ama gidemedim. Turdaki pişmanlıklarımdan.Ulupınar a kadar rampalardan sonra Tekiroava ya varıp mola veriyorum. Buralar çok güzel yerler. Vakit ayırıp gezmek gerek. Kemer e de öylesine uğruyorum. Kemer den sonra yolu bildiğim için hemen varırım gibi geliyor bana ama yol bitmiyor bir türlü. Tüneller başlayınca daha da dikkatli sürmek gerek. Çok yoruldum bugün tünellerde bunalıyorum iyice. Ve Antalya tabelası gözüktü. 4. Etap da bitmiş oldu. Konyaaltı plajında gece bile binlerce insan var. Onlardan biri de benim. Plaj taşlık zaten. Bir güzel uyuyorum.
5. Etap Antalya-Mersin
17. Gün Antalya-Alanya 140 Km
Antalya da 8 de uyanıp direkt çorbacıya gittim. Kelle paçayı 16 tl ye geçiren mekana selamlarımı iletiyorum. Güzeldi ama geçirmeyin böyle kardeşim ya. Antalya dan Side ye kadar bastım yol dümdüz zaten. Side de mola verdim. Bugün çok çok sıcak. Su yetişmiyor. Akşam Alanya ya vardığım hesapladım 23 lt su içmişim. Alanya ya vardım akşam oldu. Alanya daki plaj Konyaaltı gibi taşlık değil sadece kum. Yatılacak gibi değil. Öğretmenevine girip 12 ye kadar takıldım telefona şarj ettim. Öğretmenevi klasik dolu. Öğretmenevinin hemen önündeki parkta uyumaya başladım,İronik tabii. Parkta uyudum. Saat 01.30 civarı yerimden zıplayarak uyandım. Parkı sulamak için fıskiyeyi açmışlar. Nasıl su geliyor. Üstüm başım çanta uyku tulumu bisiklet her yer 39 saniye içinde ıslandı. Hemen zıpladım kalktım ama baya ıslandım. 30 metre ileri başka ağacın altna gittim. Tam uykuya daldım. Lap oranın fıskiyesini açtılar. Bu sefer dellenip sinirle zıplayıp lan beni mi takip ediyosunuz Alanya belediyeeeeee diye bağırdım. Her şey ıslandı. Gittim plajın yanındaki yolun kenarına yattım uyudum. Alanya Belediyesi ne hala gıcığım.
18. gün Alanya-Anamur 125 km
Turun en zor günü bugündü. Anamur yolu zor demişlerdi ama bu kadar da olmamalıydı. Alanya dan gece ıslanmanın verdiği sinirle söve söve erkenden yola çıktım. Gazipaşa ya kadar yapıştırdım. Bu yol kolay zaten. Gazipaşa da kelle paçamsı saçma bir çorba içtim bir kebapçıda. Gazipaşa dan sonra rampalar başlıyor. Muz bahçeleri de başlıyor. Öğleden sonra ara ara durup muz yiyip yavaş yavaş çıkıyorum rampaları. Muhteşem manzaralar var. İkindi vakti bir köye varıyorum. Daha 50 km var diyorlar Anamur a ve sürekli biraz daha muz yiyip sarıyorum bayırlara ama bitmiyor. Hava kararmak üzere ben dağ başındayım. Köy falan da yok.Benzinlik hiç yok. yorgunluktan bayırları bisiklet elimde çıkmaya başlıyorum.Şimdi rampalar bitti artık sallanacağım derken virajı dönüyorum bir çıkış daha. O anlar çok zordu. İnişi beklerken hava karardı. Yine ön ışık yok. Arkada ufak kırmızı ışıkla arada gelen tırların ve ay ışığında gidiyorum. Telefonun şarjı da bitti. Anamur a 15 km kala bir lokanta buldum. Daha var dediler Anamur a. Ben ölüyorum yorgunluktan. Bi mercimek çorbası içip abi ben şurada uyuyayım be deyip lokantanın önünde öyle kıvrılıp uyuyuverdim.
19. Gün Anamur-Slifke(Taşucu) 120 km
Gece yorgunluktan hemen uyumuşum. Erkenden kalkıp Anamur a vardım. Anamur da saat 07.00 de kahvaltı ettim benzinlikte. Anamur-Silifke arasında da Aydıncık a kadar olan kısımda zor yollar var dediler gece lokantada ondan erkenden geçmek istiyorum Aydıncık ı. Bozyazı Tekmen Tekeli bu kasabaları geçince %15 eğim yazan tabelanın olduğu bayırlar başladı. Bisiklet elde treking havasında. çıktım bayırları. Aydıncık a varmadan Soğuksu da denize girdim. Aydıncık pek bilinmeyen ama çok güzel sahil ilçesi. Hala 80 leri yaşıyor kasaba. Görmenizi tavsiye ederim. Aydıncık tan sonra da rampalar var. Büyükeceli köyünde bakkal dayıyla muhabbet edip yemek yedim. Dayı bana sürekli civarda olan motor ve bisiklet kazalarında ölenleri anlattı. Oradan sonra tüneller başlıyor. Bas bas ancak gece Taşucu na geldim.Parkta yattım.
20. Gün Silifke-Mersin 100 km
Bugün nispeten kısa bir parkur var. 8 civarı uyanıp sallanarak yola çıktım. Benzinlikte atıştırmalıklarla kahvaltı ettim. Kız Kalesi nde mola verdim. Telefonun şarjı yok. Foto çekemediğim yerlerden. Teknolojik ekipmanım çok zayıf kaldı turda. Seneye daha hazırlıklı gideceğim. Kız Kalesi nden sonra yola devam. Erdemli de de mola verdim. Güzel yerler buralar. Klasik Antalya tatilleriniz yerine bir yaz da bu tarafa gelmenizi tavsiye ederim. Saat 4 gibi Mersin e girdim. En erken vardığım şehirdi Mersin. Tantuni ciğer kerebikşama kadar Bu arada frenlerde yine sorun oldu.Pozcu tarafında bir bisikletçiye uğradım. Mersin de forum avm nin karşısında alakasız bir parkta uyudum.
6.Etap Mersin-Hatay Cilvegözü Bitiş
21. gün Mersin-Adana-Erzin 180 km
Mersin'de hava aydınlanmadan uyandım parkın köşesinde. Tur boyunca güvenlik amaçlı ufak bir sustalı bıçak vardı yanımda. Parkta uyurken cebimde açılmış ve bacağımı çizmiş biraz. Turda güvenlik sorunu olmuyor mu diye soruyordu arkadaşlar. 25 gün boyunca hiçbir sorun yaşamadım önüme çıkan birkaç hayvancık dışında. Köpekler için çözümü bisikletçiler biliyor zaten. Sizi yemeyecek boyutta bir köpekse bisikletten inip durursanız öylece havlayıp gidiyor köpekler. Diğer türlü yorulana kadar kovalıyorlar. Bisiklet hırsızlığı anlık bir hadise olduğundan çok dikkatli olmak gerek. Tur boyunca bisikleti bıraktığımda hep gözümün önündeydi ya da kitledim bisikleti.Mersin den yola çıktım Tarsus a ve Adana ya varmam çok sürmedi. Düz yolu bulmuşken basayım dedim. Yollarda meyve satıcılarda mola verdim. Normalde Adana da kalıp devam etmekti planım ama yol dümdüz Çukurova yı boydan boya geçeceğim. 1 gün kazandım bugünkü uzun yol performansı ile. Ceyhan a kadar bastım ama bu ara biraz sıkıldım yoldan. Hep düz yol kesinlikle sıkıcı. Ceyhan da mola verdim daha saat 4 falan. gidebildiğim kadar gideyim dedim. Toprakkale ye vardım. Toprakkale derin yara. Üniversite ve devamında 8 sene peşinde koştuğum kızın memleketi. Kız istemeye geleceğimiz yerden bisikletle öyle acayip duygular yaşayarak geçmek. Büyük dram. Neyse ok uzatmayayım bu mevzuda yazarsam bitmez.Başka bir yazıda bunu 350 bin sayfa yazabilirim.
Toprakkale den dönüyorum daha güneye. Hatay sınırlarına giriyorum. Hava kararmak üzere.Biraz daha basıp Erzin e varıyorum. Erzin de kimselerin olmadığı sadece görevli arkadaşın olduğu öğretmenevinde 25 tl ye kaldım. Buna ihtiyacım vardı. Mersin-Erzin arası 180 km yol yaparak bisikletle günlük yol rekorumu kırıyorum. İyi mesafe 180 km. Tebrik ettim kendimi o akşam.
22. Gün Erzin-Antakya 120 km
Erzin de erkenden kalkıp yola çıktım saat. Akşam Antakya ya varmanın heyecanı var. Dörtyol u geçip Payas ta kebapçıda güzel bir çorba ile kahvaltı ettim. Payas tan İskenderun a sanayinin yanından gidiyorsunuz. Bu arayı da hızlı geçip İskenderun a vardım. İskenderun da 1 saat mola verip yola çıktım. Belen e gideceğim ama o yokuşlar bayırlar çık çık gitmiyor. Artık çok yorulduğumu hissediyorum iyice. Şekil yapmanın anlamı yok. Bisikleti ele alıp yavaş yavaş çıkacağız. Belen e varmam baya sürdü. Çay molası verdim. Belen den sonra Belen Geçidi ne kadar da yokuşlar devam ediyor. Belen Geçidi ne geldim. Amik Ovası manzarası muhteşem. Şarjım bitmiş. Fotoğraf çekemediğim için pişman olduğum en güzel yerlerden biri. Buradan sonra harika iniş var. 10 km iniş ve düz yol Antakya ya kadar. Akşam oluyor zaten. Harika inişten sonra Antakya ya kadar bastım ama hava karardı Antakya ya girerken. Antakya da köprünün oraya gidip Ferah künefede telefonu şarja koyup Kurtuluş başkan gelene kadar 2 tane künefe yedim. Antakya da bildiğim tek yer burası zaten. Tur final hariç bitti sayılır. Kurtuluş abinin evinde duş alıp uyuyacağım. Çok keyifliyim.
23. Gün Bitiş Antakya-Cilvegözü 50 km
Kurtuluş başkanda mis gibi uykudan sonra Hatay kahvaltısı yaptım.(Türkiye nin en zengin ve yöresel kahvaltısı kesinlikle Hatay da) Ben turun başında Yayladağ sınır kapısına gitmeyi planlıyordum ama o sınır kapısı kapanmış. Reyhanlı Cilvegözü sınır kapısına gideceğim. 50 km mesafe. Evden çıkıp dümdüz yolda bastım. Çok fena sıcak var ama vız gelir. Turun finali ve sınıra gitme coşkusu acayip başka bir mutluluk. Reyhanlı da mola verip oradan Cilvegözü ne geçtim. Bugünlerde çok daha kritik günler geçiren Reyhanlı da sınıra vardıkça bir gerginlik ister istemez oluyor. (Allah Reyhanlı da yaşayan vatandaşlarımızın ve Afrin operasyonundaki askerlerimizin yardımcısı olsun) Sınıra doğru bisikletle gitmek garip zaten. Bakışlar değişti. Cilvegözü ne varınca kapıya kadar bisikletle gitmedim. Sanki bisiklete bir görevli anında müdahele edecek gibi bir hava var. Bisikleti kapıya varmadan sağ tarafta bir yere kitleyip kapıya yürüdüm.
Mutlu ve gururluyum.
Bisiklete yeni başlayan bir insan olarak amatör ruhla basit yol ekipmanlarıyla 2610 km yol yaparak İstanbul Enez Çanakkale İzmir Marmaris Antalya Mersin Hatay Cilvegözü turunu tamamladım.
Sabırla okuduğunuz için teşekkürler.
Daha başka ve güzel turlardan sonra tekrar yazmak ümidiyle sevgilerle...
Arkadaşlardan biri "Abi sen Bursa dan Mudanya ya (30 km) bile gidemezsin.Çok zor o iş.Görüldüğü gibi değil." dedi. Orada kafaya koydum gideceğim ben bu yolu dedim. En son bisiklete 20 yıl önce binmiş biri olarak önce bisiklet aldım 2016 yaz başı. Planı yaptım çıkacağım tura. 15 Temmuz yaşanınca memur olarak turu ertelemek zorunda kaldım.20 Ağustos civarı ancak çıkabildim tura. 1 Eylül de de iş başlangıcı var seminerler falan işte. 9 günde 1000 km civarı yol yapıp Bursa dan Marmaris e gittim. Bursa-Susurluk-Edremit-Dikili-İzmir-Sığacık-Selçuk-Didim-Bodrum-Datça-Marmaris şeklinde gidebildim.Bu 2016 yılındaki turum.
Ben bu yazımda size 2017 yazında yaptığım turu gerçekleştirdiğim hayalimi anlatacağım. Üsküdar dan başlayıp Çanakkale İzmir Marmaris Antalya ve Hatay şeklinde 5 etap 24 gün süren bir tur. Marmaris te ekstra 1 gün mola verdim. Onun harici sürekli sürdüm.Turu 2016 da ilk planladığımda Yunanistan dan Suriye sınırına şeklindeydi. 2017 de Bursa dan İstanbul a tayin olunca İstanbul dan başlayıp Trakya yı da gezip Enez e varayım dedim. Tura başlarken 120 kg idim. Tur sonunda 108 kg ye indim. Bu şekilde ve bundan çok daha uzun mesafede turlar var. Benimki çok kilolu bir adamın asgari malzeme ile yaptığı uzun turlardan biri olabilir
Turu geçtiğim yolları gün gün yazarak anlatacağım.Çok klişe olacak ama karar alıp plan yapınca uygulamak için beklemeyin. Hayat geçiyor.
Benim gibi bir adam bile bu turu yaptıysa inanan herkes yapabilir. İnan ve yola çık. Bekleme.
1.Etap İstanbul-Çanakkale
15 Temmuz 2017
1. Gün: Üsküdar-Marmara Ereğlisi 115 km.
Tur için bütün hazırlıklarımı yaptım. En fazla 30 gün süreceğini düşündüğüm tura aslında öyle çok da hazırlanmadım. Birkaç giyecek eşya, bir uyku tulumu, 2 iç lastik, patlak seti, 1 şapka, 1 güneş gözlüğü... Bisiklet heybesine attım hepsini ve sabah 08.00 de Ümraniye deki evimden yola çıktım. Aslında tur burada başladı ama Üsküdar da boğazdan şekilli bir foto verip turu başlatmak daha afilli olacaktı.
Ümraniye den Çamlıca ya hafif bir rampa var sonra neredeyse pedal basmadan Üsküdar a iniyorsun zaten.Üsküdar'da tura başlıyorum pozunu verdikten vapurla Eminönü ne geçtim. Eminönü'nden Bismillah diyerek pedallamaya başladım. İlk gün için hedef Silivri eğer Silivri ye erken varırsam Marmara Ereğli sine devam edeceğim. Hava standart temmuz havası ve sıcak. Eminönü den sahil yolundan Zeytinburnu Bakırköy Florya oradan E5 e çıkıp Avcılar Beylikdüzü B.Çekmece ye vardım. Burada ufak bir atıştırmalık molası verdim. Yolda su içmek için çok sık duruyordum zaten. Tüm tur boyunca benzinliklere çok para verdim. Günde 20-22 litreye yaklaşan sıvı tüketimim oluyordu.
B.Çekmece den Silivri ye vardığımda saat 15.00 civarıydı. Silivri Merkez de caminin yanında yemek yedim. Dedim daha erken bas devam yola. 18.00 civarı Marmara Ereğlisi ne vardım.
Çok ekstra bir durum olmadıkça sahilde parkta yaylada nerede denk gelirse konaklamayı planlıyordum tur boyunca. Marmara Ereğlisi nde fırtına derecesinde bir rüzgar vardı. Sahilde kumsal yatacak yer bulamadım. E5 e doğru öğrenci pansiyonu gibi bir yerde 40 tl ye kaldım.
İlk gün için çok yormayan keyifli bir yoldu. Tek sıkıntım kollarım fena yandı. 2016 yazında Marmaris turumda kısa kollu tshirt giymiştim. Kollarım yine yanmıştı tshirtü çıkartınca tam amele yanığı şeklinde kırmızı ve beyaz Polonya bayrağı gibi dolanıyordum.
Bu sene böyle olmasın diye kendimce çözüm ürettim. Yola çıkmadan bütün tsihrtlerin kollarını omuzdan itibaren kestim. Tüm tshirtler kolsuz oldu. Yanacaksa kollarım komple yansın en azından görüntü kötü olmasın diye düşündüm. Bu düşüncenin bedelini ağır ödeyecektim. 2. gün yazımda bundan bahsedeceğim.2. Gün: Marmara Ereğlisi-Keşan 125 km.
Tur boyunca en geç 8 de uyandım. Erken kalkıp 7.30 a kadar yola çıktım genelde. Çok sıcak olmadan öğlene kadar gidebildiğim kadar gidebilmekti amacım. 7 gibi uyanıp pansiyonun kahvaltısını beklemeden çıktım yola. Tekirdağ a kadar çevresi yazlık siteleriyle dolu yoldan gittim. Arada kavun yedim molada. Tekirdağ da güzel bir yerde kelle paça içip kendime geldim. Bu hayatın en güzel şeyleri listesinde ilk 10 da her zaman var kelle paça ötesi yok.
Bir kahvede çay,soda içip Tekirdağ dan yola çıktım. Tur boyunca kaç kahvede mola verdim sayısını aklımda tutmam imkansız. En güzel molalar kahvede. Gölge çay soda... Malkara ya doğru giderken Trakya nın simgesi ayçiçeği tarlarında fotoğraf çektim. Malkara yolu beni çok yordu. Malkara bir türlü gelmedi. Sıcaktan güneşte dolayı kollarım yandı. Tshirtlerin kollarını kesmem fena patladı bana. Hava 33 derece kafamda güneş 55 derece kollarım 80 derece yanıyordu sanki. Malkara ya varınca rahatladım. Malkara da ufak bir A 101 molası verip Keşan a sallandım. Keşan da da parkta yatmayı planlıyordum ama 20.00 civarı sağlam yağmur başladı. Mecbur pansiyon aradım buldum ve sığındım. Burada da 40 tl verdim. İlk 2 gün pansiyonda kalmak hesapta yoktu ama tur böyle güzel. Bilinmeyen durumlarla güzel. Keşan da pansiyonda gece kollardaki yanıktan uyuyamadım saatlerce. Saat 3 e doğru öyle sızmışım yorgunluktan. Kollardaki yanık büyük sorun oldu ilk 2 gün için.3.Gün: Keşan-Enez-Erikli 110 km
7 de uyandım. Bu pansiyonda kahvaltı erken çıkıyormuş. Kahvaltı edip yola çıktım. Bu turu ilk planladığımdaki başlangıç noktası Enez Meriç Nehri Yunanistan sınırına gidiyordum. Heyecanlıydım. Keşan Enez yolu gidiş geliş bazı noktalarda yol çok daralıyor. Dikkatli gitmekte fayda var. Hava hafif yağmurlu. bulduğum ilk yerde uzun kollu tshirt alacağım. Bu kol yanmasını çözmek gerek. Keşan dan erken çıktım açık yer yoktu. Enez de de bulamadım. Zaten bugün hava yağmurlu hafif sızlaya sızlaya devam ettim yola. Enez e varmadan çok rüzgar alan bir alan var. Orada çok zorlandım. Zaten tur boyu nerede rüzgar gülü görsem isyan başlıyordu bende.
Enez e vardım,lokantada bir şeyler yedim.Hemen Meriç kıyısına gidip foto video çekmek istedim. İşte sınırdayım karşısı Yunanistan pozları.
Hemen yakın zaten Meriç.Bisikletle sokak aralarından geçtim Meriç e vardım. nehir kıyısından devam edip nehrin tam denize döküldüğü yerden canlı yayın yapacağım.Planım bu. Öyle giderken kafamı bir kaldırdım G3 ü bana doğrultmuş bir asker yolun ortasında diğeri de yandaki kulübeden koşarak iniyor. Hayda dedim bu ne şekil. Silah doğrultan asker baya heyecan yapmış. Arkadan gelen "Abi yasak bölgedesin napıyon sen burada ya manyak mısın neden geçtin buraya!" diye bağırıyor. Ben gayet sakin turdayım ben 2 foto .ekeceğim buradan gideceğim rahat olun ya diyorum. Meğer ben bisikletle farkına varmadan araba ve yayalara kapalı bölgeye geçmişim. Bu Meriç ten sürekli yurt dışına kaçanlar yüzünden bu bölge yasak ilan edilmiş. Kimlik kontrolü ardından ufak şakalaşma sonrası ayrıldım oradan. 200 metre içeri gittim nehir kıyısından oradan foto çektim. O kadar sınıra gelmişim foto çekmeden olmaz.Ben normalde Enez den Erikli ye sahilden gitmeyi planlıyordum. sahilden direkt yol yok Erikli ye. Diğer köylere girip çıkan ve her koyda yolu 10 km uzatan bir şekilde gidilebilir ancak. Tekrar Keşan yoluna çıkıp erikli ayrımına kadar bastım. Akşam Erikli nin yan koyunda özel idare sitesi var.Orada dostum kardeşim Mustafa Kemal in (MKM) ailesi beni karşıladı.Çok güzel ağırladılar beni sağolsunlar. Çok güzel bir koy orası. Oradan 2 foto ekleyeceğim. Enez Erikli arası koyları gezmenizi tavsiye ederim. Çok güzel sakin harika koylar var.
4. Gün Erikli-Gelibolu 110 km.
Erikli de de erken uyanıp harika bir kahvaltı sonrası düştüm yola. Erikli den direkt Gelibolu yoluna dönmeyi planlıyordum ama o gün acayip bir yağmur vardı ara köylere girmeden Keşan a çıkıp oradan döndüm Gelibolu yoluna. Pişman da olmadım bu yol çok güzeldi. Doğası harika. Bugün için en büyük sorun sağanak yağış var. Bir de Keşan dan çıkışta Korudağı rampası epey yordu beni. Orman harika. O gün yazı hatırlarlarsanız İstanbul da arabalara hasar veren dolunun yağdığı gün. Gelibolu yolunda da acayip bir yağış vardı o gün. İnat ettim gideceğim ben bu yolu. Gelibolu ya varacağım. Benzinliğe molaya giriyorum. Çalışan herkes dur otur kal burada bu yağmurda gitme diyor. Yok inat ettim gideceğim.
Öyle bir yağmur ki yanımdan geçen tır bir su atıyor üzerime. Su bulutunun içinde önümü görmeden 50 metre gidiyorum.) O an istemsiz silecek arıyor insan arabadaki gibi. Çok zorlansam da akşam 6 gibi Gelibolu ya varıp feribotla Lapseki ye geçtim. Lapseki de öğretmenevi klasik olarak dolu yer yok. Yanındaki bir otelde 50 tl ye kaldım. İlk 4 gün için 3 kere otel pansiyon moralimi bozsa da tur güzel gidiyordu. Gelibolu da feribotta kendi kendime dedim "Ben bu yağmurda bırakmayıp bu yolu geldiysem bugün daha da bu turu kaza olmadıkça bırakmam. Varırım Hatay a."2. Etap Çanakkale-İzmir
5. Gün Lapseki-Çanakkale-Assos 125 km.
Lapseki de erken uyanıp otelde sağlam kahvaltı yapıp yola çıktım. Lapseki-Çanakkele arası yol güzel. Sağlam basıp Çanakkale ye varıp uzun kollu tshirt almak ilk hedefim. Son gün fena yağmurdan dolayı kollardaki yanıklar sıkıntı yapmamıştı ama bugün yine çok sıcak ve kollar yanıyor. Çanakkale ilk bulduğum mağazaya girdim. Uzun kollu tshirt var mı soruma çalışan kız şaşırarak bu mevsimde yok abi dedi.
Dedim uzun kollu hiçbir şey mi yok baksana yanıyorum ben dedim. Abi uzun kollu atlet var dedi. Dedim ne olursa ver uzun kollu olsun yeter. Uzun kollu giymenin verdiği keyifle düz yolda basıp Ezine ye akşamüstüne doğru Ayvacık a vardım. Ayvacık taki moladan sonra Behramkale tarafından değil de normal Küçükkuyu Edremit yolundan gideyim dedim. Oraya inerken harika bir iniş var çümkü biliyordum. İşin tek kötü yanı akşam oluyordu ve benim ön lambam bozuktu. Arkada kırmızı ışığım vardı tek. O inişe varmadan harika Körfez manzarası var. Orada duraklayıp manzara çekeyim derken hava iyice karardı. Orası dağ başı denilecek bir yer.Orada kalamazdım. Sahile inmem gerekliydi. Ya nasip diye sallandım aşağı. Komple karanlık. Arkadan gelen araba çoğu da tır kamyon fark edip korna yapıyor.Hafif sağ geçiyorum. Arkadan gelen arabanın ışığının aydınlatması ile gidiyorum. Araba beni geçince her yer yine karanlık Böyle ite kaka zar zor ay ışığında 10 km yi indim ama soğuk terledim.Turun en heyecanlı kısımlarındandı burası. Assos a doğru zeytinliklerin arasından sahile çıktım. Sahilde bir yerde uyku tulumunda uyudum. Turda dışarda geçirdiğim ilk geceydi. Fazlasıyla mutluydum.6. Gün Assos-Ayvalık(Sarımsaklı) 110 km
Assos ta 8 gibi uyandım. Hemen yola çıktım. Küçükkuyu-Altınoluk-Akçay yıllarca gidip geldiğim ve bisiklet için rahat bir yol. Altınoluk ta kelle paça içtim. 12 tl verdim. Fazla. Kelle Paça 10 tl olmalı. Üstü çorba için fazla. Akçay da eski okulumdan öğretmen arkadaşımla görüştük. 1 saat mola da orada verdim.Bu arada Akçay girişinde lastiğim patladı.Turun ilk patlağı geldi.
Akçay da arkadaşımı beklerken tamircide 20 dakikada hallettik. Edremit Burhaniye oradan Ören e girdim. Ören in denizini ayrı seviyorum. 1 saat de orada deniz keyfi yaptım. Sonra basıp Ayvalık a vardım. Ayvalık girişinde tabelada 70.002 yazıyor. Rakı ve balığı da nüfusa eklemişler diye makara twit atıp yola devam ettim. Ayvalık merkezde birkaç poz foto çekip yarım saat yemek molası verip Sarımsaklı ya sürdüm. Sarımsaklı da akşamüstü denize girdim ve sahilde şezlonglarda uyudum gece. Edremit ten itibaren Marmaris e kadar olan rota 2016 da yaptığım tur ile aynı rota. Yolu biliyorum. Kafam daha rahat bu bölümde.7. Gün Ayvalık-Foça 100 km
Yine 7 de uyandım. Sarımsaklı da yarım saat denize girdim. Bu saatte deniz efsane. Marketten geceden aldığım bisküvi şekersiz limonata ile kahvaltı yapıp yola çıktım. Dikili ye doğru yoldayım. Bu yol gayet keyifli. Bergama kavşağından sonra bir rampa var. 2. geçişim oradan. İlginç bir enerji var o yolda. Baya eğim olmasına rağmen yokuşu çıktıkça hızınız artıyor. Arkadan iten bir kuvvet var gibi. Çıkması acayip zevkli rampa. Bastıkça uçtum rampada. Tekrar gitmek istediğim yerlerden.
Dikili ye girmeden yola devam ettim. Yenişakran da mola verip börek yedim. Yola devam. Aliağa ya baya erken vardım. Sahilinde gölgede 45 dklık kestirme molası vardım. Akşam 6 gibi Foça ya vardım. Denize girecek halim yok. Bir şeyler yiyip uyayacak yer arıyorum. Parkta güzel sote bir ağaç altında uyudum.
8. Foça-İzmir (Güzelbahçe) 100 km
Foça da 07.30 gibi uyandım. Çorbacıda mercimek içtim bu sefer. Yola çıktım.Menemen e kadar bastım. Bu yol zaten sürekli bayır aşağı İzmir e doğru sallanıyorsun hissi veren bir yol. Neredeyse ufak rampa bile yok.Menemen de Bim molası verdim.Oradan kahvede gölgede çay soda. Devam ediyorum. Bugün hedef İzmir. Parkur kısa sayılır çok rahat gidiyorum. Çiğli ye varırken 2. kez lastiğim patladı. 2 günde 2 patlak hımm böyle gitmez ama.
Çiğli de patlağı tamir ettikten sonra Karşıyaka ya Mavişehir e sallandım .Mavişehir Bostanlı Karşıyaka bisiklet sürmek için güzel yerler. Turda sadece Karşıyaka-Konak arasında vapur kullanmayı düşünüyordum. Karşıyaka iskelesine varınca grev sürprizi ile karşılaştım. Vapur iptal. Haydi bisiklet yolundan Alsancak a dolan. Alsancak a gelip kumru yemeden olmaz. Şevki de 2 kumru gömdüm. Kordonda yattım biraz. Şanlı Göztepe Efsanesinin doğduğu Güzelyalı ya gittim. Birkaç foto çekip midye yedim. Bisikletçilerin takıldığı bir çay ocağı geldi şansıma.Orada 1 saat sohbet edip mola verip Güzelbahçe ye sürmeye devam ettim. Amacım Güzelbahçe de sahilde yatmaktı ama fırtına var sahilde göz gözü görmüyor. Dedim burada kalınmaz. Seferihisar yoluna dönünce biraz içerde sağda Opet var. Orada benzinlikte uyudum. 3. Etap İzmir-Marmaris
9. gün İzmir-Selçuk
Benzinlikte klasik etrafta dolanan köpeklerden var. Onların sesiyle uyanıyorum sabah 7 de. Uyandıktan sonra biraz daha kestireyim huyum yok turda. Uyanınca uyku tulumunu toplayıp çantamı hazırlayıp 15 dk da yola çıkıyorum genelde. Seferihisar a doğru yola çıktım. Seferihisar da kelle paça içtim. Mutlu bir sabah.
Gelmişken Sığacık a uğramadan geçilmez dedim. Sığacık a sürdüm. 1 saat Sığacık ta takılıp yola çıkıp Cumhuriyet Özdere ye doğru basmaya başladım. Bu yolu gideceklere tavsiyem Sığacık a uğrayın.Çok güzel yer. Seferihisar dan Cumhuriyet e kadar adeta denizin etrafında çöl vadisinde gidiyorsunuz gibi. Fazladan su bulunsun yanınızda sıkıntı olabilir.Cumhuriyette öğlen atıştırmalık bir şeyler yedim. Özdere de deniz molası verdim 1 asat. Sonra yola devam .Buradan Selçuk a ovaya varana kadar Ahmetbeyli den sonra özellikle epey rampa ve bitmek bilmeyen virajlı yollar var. Manzarası harika ama yorucu yollar. Selçuk ta 2016 da kaldığım Vardar pansiyon var. Üsküp göçmeni ailenin tontiş teyzelerin işlettiği bi yer. Lüks değil ama çok samimi ortam. 50 tl ydi bu yaz. 5 gündür dışarıda yatıyorum. Vardar pansiyon cennet gibi geldi bana. 4-5 günde bir pansiyonda kalmak iyi geliyor. Hep dışarıda yatmak parçalıyor adamı bir yerden sonra.10. Gün Selçuk-Didim(Akbük) 100 km
7 de uyanıp Vardar pansiyonun harbi gerçek köy kahvaltısıyla güne harika başladım. Rotam Selçuk Ortaklar Söke Didim Akbük. Kuşadası ndan Söke ye çıkış çok zormuş. Bunu duyduğumdan beri Kuşadası ndan kaçıyorum.
Selçuk tan çıkınca hemen çok uzun bir rampa var. Yavaş yavaş onu çıktıktan sonra Ortaklar a kadar bayır aşağı çok keyifli yol. Ortaklar da çöp şiş yemeden olmaz dedim.Saat 11 olmasına rağmen çöpşiş yedim. Çöpşişçilerin önünde tepeden akan suyun altında 1 dakika durdum. Çok keyifliydi. Söke ye doğru yol keyifli. Söke de kahve molası. Gölge serin çay 75 krş. Mis. Söke den Didim ayrımına kadar turun en uzun düzlüklerinden birinde yemyeşil Söke Ovası nda gidiyorum. 35-40 km var tahminim düz yol. Bi yerden sonra sıkıyor tabii düz yol da. Akşamüstü Didim e varıyorum. Ufak bi esnaf lokantasında yemek yiyip denize uğramadan (Çok aşırı kalabalık Didim plajı) Akbük e basıyorum. Akbük e varmadan Saplı Ada var. Oranın hemen yanında yaş ortalaması 65 (ortalama diyorum dikkat) bir kitleyle denize giriyorum. Çok güzel deniz Akbük te.O plajın şezlonglarında uyuyorum bu gece.
11. Gün Didim-Bodrum 125 km.
6 da daha gün aymadan uyanıyorum Akbük te çünkü bugün yolum uzun Bodrum a geçen sene giderken çok zorlanmıştım. Geçen sene Bafa gölü kenarında Milas a çıkıp öyle dönmüştüm bodrum a. Bu sene direkt Akbük sırtlarından Kazıklı Gürçamlar Kızılağaç köyleri üzerinden Milas Bodrum yoluna bağlanmak hedefim. Yola çıktım . Kazıklı köyüne kadar 10 km hep tırmanış. Burada önüme tek takılan bir domuz çıktı. Durdum bisikletten inip yol kenarındaki bira şişesini alıp kafamdaki apaçi styla 90 derece Allah a bakan şapkam ile dikildim. Domuz direkt kaçtı. Garibim hayvan kültür şokuna uğradı ormanda.
Kazıklı da köyünde kahvaltı yaptım. Çok güzel orman köyleri. İmkanınız olduğunda bu yoldan gitmenizi tavsiye ederim. Kızılağaz köyünden sonra çok güzel bir iniş var Milas Bodrum yoluna. Anayola çıkmadan güzel bir gözleme yedim. Mekanın adını unuttum ama harbi köy işi çok güzel gözlemeydi. Ondan sonrası Bodrum a kadar bas bas. Bir türlü gelmiyor nedense O Bodrum. akşam 8 de ancak vardım Bodrum a. Kalenin ilerisinde sakin bir park bulup oraya çöktüm ve geceyi orada geçirdim. En çok yorulduğum günlerden biriydi.12. Gün Bodrum-Marmaris 125 km.
Geçen sene Bodrum dan feribotla Datça yapıp oradan Marmaris e sürmüştüm. Bu sene Çökertme Ören Akyaka Marmaris rotam çok daha uzun ve zor bir rota. Sabah çok erken kalkıp yola çıktım. Çökertme de kahvaltı yaptım. Ören e kadar ufak molalar hariç durmadan gittim. Ören de kasabaya girip sahile geçtim. Ören i çok beğendim. Seneye uğrayacağım yerlerden. 1 saat Ören de takıldıktan sonra yola çıktım. Ören den sonra Alatepe ve Kultak köyü hep çıkış. Bu köyleri çıkıyorum.Artık gizli cennet Akyaka Akbük e sallanma vakti. Turun en acı sürprizi burada oluyor. Bi bakıyorum frenler tutmuyor. Yok hiç tutmuyor. disk fren hidrolik yağından sorun var. Önümde yaklaşık 5 km iniş var hem de baya dik iniş var ama ben bisiklet elde yürüyorum. Ağlamak üzereyim. Bayır aşağı sallanamıyosun da hiç fren yok çünkü. 1 saatte o yoldan Akbük e indim. Akyaka Akbük cennetten köşe.Turda gördüğüm en güzel yerlerden biri.Kesinlikle tavsiye ederim.
Akbük te sinirim geçsin diye denize girdim. Sonra Akbük ten Akyaka ya kadar frensiz basa basa geldim .Bu yol düz. Akyaka da bisikletçi buldum. Delta bisiklet. Benimle ilgilenip frenleri tamir ettiler. Akyaka da biraz dolandım .Azmak a gittim. Çay içtim biraz mola verip Marmaris e yola çıktım. Gökova Marmaris yolu en sevdiğim yollardan biri. Marmaris e inişe geçmeden yokuş var ama olsun o kadar.
Ve bana göre en güzel sahil ilçesi Marmaris karşımda. Marmaris e iniş çok keyifli. Akşam 19.30 gibi Marmaris e varıyorum. Marmaris te Sercan da 1 gün kalacağım. Turda sadece Marmaris te 1 gün fazladan kalıyorum. Sercan dostuma ve Marmaris e değer. 4. Etap Marmaris-Antalya
13. Gün Marmaris-Fethiye 130 km
Marmaris te 1 gün moladan sonra sabah 7.30 da uyanıp yola çıktım. Turun bundan sonrası bisikletle ilk defa gideceğim yollardı. Marmaris ten çıkıştaki rampa zorlasa da yolun devamı çok güzeldi. Zaten Gökova ya kadar olan kısım muhteşem. Gökova daki ağaçlı yolda foto çekip devam ettim. Akçapınar tostçusuna girmek için saat çok erkendi. Köyceğiz Dalaman Ortaca Göcek. Aslında buralar hepsinde en az birer gün geçirilip gezilecekler yerler ama benim tur hedefimde Hatay var ve 30 gün sürem vardı. Bu akşam Fethiye ye varmalıydım. Dalaman a varmadan bir köy kahvesinde öğlen yemeği yedim. Yol keyifli. Göcek e varmadan Göcek tüneli beni sinir etti. Tünel paralı ve kart geçmiyor gibi bi salaklık vardı. Ben de inat ettim ben girmem bu tüneli deyip bayıra sardım ama fena bayır varmış.
Bi yerden sonra çıkamadım aldım elime bisikleti yürüyerek çıktım. İnişi harikaydı. Fethiye ye hava kararırken ancak vardım.Biraz yer aradıktan sonra sahilde bir park buldum ve orada uyudum.14. Gün Fethiye-Kaş 110 km
Fethiye de de erkenden uyanıp çıktım yola. Ölüdeniz e girmeden devam edip ilk benzinlikte kahvaltı ettim. Kınık ı geçince vaktim var dedim ve Patara ya uğradım. Öğlen Patara dan anayola çıkınca oradan Kalkan a giden yolda rampa çok zorladı. Aldık elimizi yine.
Kalkan da mola verdim ama sahile inmedim. Devam ettim. Kaputaş ta bisikleti yukarıya bağlayıp sahile indim. görüntü olarak Türkiye deki en güzel birkaç plajdan biri Kaputaş. Devam ettim. Kaputaş Kaş arası yol keyifli.Sürekli virajlı hafif eğimli güzel yol. Kaş a varmadan Akçagerme plajına girdim.Hava kararmak üzere. Burada kalırım diye planlıyordum ama gece o tesiste düğün varmış.Dedim kafa çekmez bunu sür Kaş a. Karanlık ta Kaş girdim. Sahil arıyorum yok. Plaj yok her yer marina. Pansyionlar zaten çok pahalı Kaş ta. Aslında Büyük Çakıl falan plaj varmış da ben gece bulamadım. Kaş ta tam meydandaki caminin bahçesinde yatayım dedim. Bahçeye bisikleti bağlayıp bir köşeye kıvrıldım.15. Gün Kaş-Demre 50 Km
Turdaki en az yolu bugün yapacağım. Demre de arkadaşımda kalacağım ve öğleden sonra Kekova tekne turuna çıkacağız. Kaş ta erkenden uyandım caminin bahçesinde. Kafamı kaldırdım tepemde musalla taşı. Hayat işte. Neyse çıktım yola ama Kaş ın çıkışı çok fena. 5-6 belki de 7-8 km çok dik yokuşlar var. Kaş ın çıkışındaki 10 km sonra gelen Opet e kadar çok yoruldum. Orada hem kahvaltı yaptım hem uzun bir mola verdim. Buralar çok ıssız yerler. Aradaki birkaç köydeki birkaç insan dışında insan bile yok her yer dağ keçisi. Yavu köyünü geçtim. Yol hep inişli çıkışlı. Buradan sonra Demre ye iniş başlıyor. Demre nin seralarla .çevrili beyaz ova görüntüsü ile yaklaşık 8 km hiç pedal basmadan fren manyağı olarak iniyorsunuz. 12.00 gibi vardım Demre ye ve tekne turuna da kadar dinlendim.
16. Gün Demre-Antalya 140 km
Kekova tekne turu ardından Demre de evde kalıp duş alıp uyumak çok iyi geldi. 7.30 gibi uyanıp arkadaşla kahvaltı etmeden çıktım yola. Demre dalyanını geçince Finike ye kadar harika bir yol var. Turdaki en güzel yollardan ilk 3 te. Bir daha sürmek isterim burada ilk fırsatta. Demre-Finike arası harika. Yolda Demre den Finike ye gidip gelip kısa tur atan bir bisikletçi arkadaş ile beraber sürdük. Turda ilk ve tek bana eşlik eden bisikletçiydi.
Selamlar. Finike den sonra Kumluca ya kadar düz sahil yolu. Kumluca da çok güzel kelle paça içtim. Moralim yerinde ta ki Kumluca dan çıkınca önüme gelen yokuşlara kadar. Tur planında Adrasan a uğrayacaktım ama gidemedim. Turdaki pişmanlıklarımdan.Ulupınar a kadar rampalardan sonra Tekiroava ya varıp mola veriyorum. Buralar çok güzel yerler. Vakit ayırıp gezmek gerek. Kemer e de öylesine uğruyorum. Kemer den sonra yolu bildiğim için hemen varırım gibi geliyor bana ama yol bitmiyor bir türlü. Tüneller başlayınca daha da dikkatli sürmek gerek. Çok yoruldum bugün tünellerde bunalıyorum iyice. Ve Antalya tabelası gözüktü. 4. Etap da bitmiş oldu. Konyaaltı plajında gece bile binlerce insan var. Onlardan biri de benim. Plaj taşlık zaten. Bir güzel uyuyorum.5. Etap Antalya-Mersin
17. Gün Antalya-Alanya 140 Km
Antalya da 8 de uyanıp direkt çorbacıya gittim. Kelle paçayı 16 tl ye geçiren mekana selamlarımı iletiyorum. Güzeldi ama geçirmeyin böyle kardeşim ya.
Antalya dan Side ye kadar bastım yol dümdüz zaten. Side de mola verdim. Bugün çok çok sıcak. Su yetişmiyor. Akşam Alanya ya vardığım hesapladım 23 lt su içmişim. Alanya ya vardım akşam oldu. Alanya daki plaj Konyaaltı gibi taşlık değil sadece kum. Yatılacak gibi değil. Öğretmenevine girip 12 ye kadar takıldım telefona şarj ettim. Öğretmenevi klasik dolu. Öğretmenevinin hemen önündeki parkta uyumaya başladım,İronik tabii. Parkta uyudum. Saat 01.30 civarı yerimden zıplayarak uyandım. Parkı sulamak için fıskiyeyi açmışlar. Nasıl su geliyor. Üstüm başım çanta uyku tulumu bisiklet her yer 39 saniye içinde ıslandı. Hemen zıpladım kalktım ama baya ıslandım. 30 metre ileri başka ağacın altna gittim. Tam uykuya daldım. Lap oranın fıskiyesini açtılar. Bu sefer dellenip sinirle zıplayıp lan beni mi takip ediyosunuz Alanya belediyeeeeee diye bağırdım. Her şey ıslandı. Gittim plajın yanındaki yolun kenarına yattım uyudum. Alanya Belediyesi ne hala gıcığım.18. gün Alanya-Anamur 125 km
Turun en zor günü bugündü. Anamur yolu zor demişlerdi ama bu kadar da olmamalıydı.
Alanya dan gece ıslanmanın verdiği sinirle söve söve erkenden yola çıktım. Gazipaşa ya kadar yapıştırdım. Bu yol kolay zaten. Gazipaşa da kelle paçamsı saçma bir çorba içtim bir kebapçıda. Gazipaşa dan sonra rampalar başlıyor. Muz bahçeleri de başlıyor. Öğleden sonra ara ara durup muz yiyip yavaş yavaş çıkıyorum rampaları. Muhteşem manzaralar var. İkindi vakti bir köye varıyorum. Daha 50 km var diyorlar Anamur a ve sürekli biraz daha muz yiyip sarıyorum bayırlara ama bitmiyor. Hava kararmak üzere ben dağ başındayım. Köy falan da yok.Benzinlik hiç yok. yorgunluktan bayırları bisiklet elimde çıkmaya başlıyorum.Şimdi rampalar bitti artık sallanacağım derken virajı dönüyorum bir çıkış daha. O anlar çok zordu. İnişi beklerken hava karardı. Yine ön ışık yok. Arkada ufak kırmızı ışıkla arada gelen tırların ve ay ışığında gidiyorum. Telefonun şarjı da bitti. Anamur a 15 km kala bir lokanta buldum. Daha var dediler Anamur a. Ben ölüyorum yorgunluktan. Bi mercimek çorbası içip abi ben şurada uyuyayım be deyip lokantanın önünde öyle kıvrılıp uyuyuverdim.19. Gün Anamur-Slifke(Taşucu) 120 km
Gece yorgunluktan hemen uyumuşum. Erkenden kalkıp Anamur a vardım. Anamur da saat 07.00 de kahvaltı ettim benzinlikte. Anamur-Silifke arasında da Aydıncık a kadar olan kısımda zor yollar var dediler gece lokantada ondan erkenden geçmek istiyorum Aydıncık ı. Bozyazı Tekmen Tekeli bu kasabaları geçince %15 eğim yazan tabelanın olduğu bayırlar başladı.
Bisiklet elde treking havasında. çıktım bayırları. Aydıncık a varmadan Soğuksu da denize girdim. Aydıncık pek bilinmeyen ama çok güzel sahil ilçesi. Hala 80 leri yaşıyor kasaba. Görmenizi tavsiye ederim. Aydıncık tan sonra da rampalar var. Büyükeceli köyünde bakkal dayıyla muhabbet edip yemek yedim. Dayı bana sürekli civarda olan motor ve bisiklet kazalarında ölenleri anlattı. Oradan sonra tüneller başlıyor. Bas bas ancak gece Taşucu na geldim.Parkta yattım.20. Gün Silifke-Mersin 100 km
Bugün nispeten kısa bir parkur var. 8 civarı uyanıp sallanarak yola çıktım. Benzinlikte atıştırmalıklarla kahvaltı ettim. Kız Kalesi nde mola verdim. Telefonun şarjı yok. Foto çekemediğim yerlerden. Teknolojik ekipmanım çok zayıf kaldı turda. Seneye daha hazırlıklı gideceğim. Kız Kalesi nden sonra yola devam. Erdemli de de mola verdim. Güzel yerler buralar. Klasik Antalya tatilleriniz yerine bir yaz da bu tarafa gelmenizi tavsiye ederim. Saat 4 gibi Mersin e girdim. En erken vardığım şehirdi Mersin. Tantuni ciğer kerebikşama kadar
Bu arada frenlerde yine sorun oldu.Pozcu tarafında bir bisikletçiye uğradım. Mersin de forum avm nin karşısında alakasız bir parkta uyudum.6.Etap Mersin-Hatay Cilvegözü Bitiş
21. gün Mersin-Adana-Erzin 180 km
Mersin'de hava aydınlanmadan uyandım parkın köşesinde. Tur boyunca güvenlik amaçlı ufak bir sustalı bıçak vardı yanımda. Parkta uyurken cebimde açılmış ve bacağımı çizmiş biraz.
Turda güvenlik sorunu olmuyor mu diye soruyordu arkadaşlar. 25 gün boyunca hiçbir sorun yaşamadım önüme çıkan birkaç hayvancık dışında. Köpekler için çözümü bisikletçiler biliyor zaten. Sizi yemeyecek boyutta bir köpekse bisikletten inip durursanız öylece havlayıp gidiyor köpekler. Diğer türlü yorulana kadar kovalıyorlar. Bisiklet hırsızlığı anlık bir hadise olduğundan çok dikkatli olmak gerek. Tur boyunca bisikleti bıraktığımda hep gözümün önündeydi ya da kitledim bisikleti.Mersin den yola çıktım Tarsus a ve Adana ya varmam çok sürmedi. Düz yolu bulmuşken basayım dedim. Yollarda meyve satıcılarda mola verdim. Normalde Adana da kalıp devam etmekti planım ama yol dümdüz Çukurova yı boydan boya geçeceğim. 1 gün kazandım bugünkü uzun yol performansı ile. Ceyhan a kadar bastım ama bu ara biraz sıkıldım yoldan. Hep düz yol kesinlikle sıkıcı. Ceyhan da mola verdim daha saat 4 falan. gidebildiğim kadar gideyim dedim. Toprakkale ye vardım. Toprakkale derin yara. Üniversite ve devamında 8 sene peşinde koştuğum kızın memleketi. Kız istemeye geleceğimiz yerden bisikletle öyle acayip duygular yaşayarak geçmek. Büyük dram. Neyse ok uzatmayayım bu mevzuda yazarsam bitmez.Başka bir yazıda bunu 350 bin sayfa yazabilirim.Toprakkale den dönüyorum daha güneye. Hatay sınırlarına giriyorum. Hava kararmak üzere.Biraz daha basıp Erzin e varıyorum. Erzin de kimselerin olmadığı sadece görevli arkadaşın olduğu öğretmenevinde 25 tl ye kaldım. Buna ihtiyacım vardı. Mersin-Erzin arası 180 km yol yaparak bisikletle günlük yol rekorumu kırıyorum. İyi mesafe 180 km.
Tebrik ettim kendimi o akşam.22. Gün Erzin-Antakya 120 km
Erzin de erkenden kalkıp yola çıktım saat. Akşam Antakya ya varmanın heyecanı var. Dörtyol u geçip Payas ta kebapçıda güzel bir çorba ile kahvaltı ettim. Payas tan İskenderun a sanayinin yanından gidiyorsunuz. Bu arayı da hızlı geçip İskenderun a vardım. İskenderun da 1 saat mola verip yola çıktım. Belen e gideceğim ama o yokuşlar bayırlar çık çık gitmiyor. Artık çok yorulduğumu hissediyorum iyice. Şekil yapmanın anlamı yok. Bisikleti ele alıp yavaş yavaş çıkacağız. Belen e varmam baya sürdü. Çay molası verdim. Belen den sonra Belen Geçidi ne kadar da yokuşlar devam ediyor. Belen Geçidi ne geldim. Amik Ovası manzarası muhteşem. Şarjım bitmiş. Fotoğraf çekemediğim için pişman olduğum en güzel yerlerden biri. Buradan sonra harika iniş var. 10 km iniş ve düz yol Antakya ya kadar. Akşam oluyor zaten. Harika inişten sonra Antakya ya kadar bastım ama hava karardı Antakya ya girerken. Antakya da köprünün oraya gidip Ferah künefede telefonu şarja koyup Kurtuluş başkan gelene kadar 2 tane künefe yedim. Antakya da bildiğim tek yer burası zaten.
Tur final hariç bitti sayılır. Kurtuluş abinin evinde duş alıp uyuyacağım. Çok keyifliyim.23. Gün Bitiş Antakya-Cilvegözü 50 km
Kurtuluş başkanda mis gibi uykudan sonra Hatay kahvaltısı yaptım.(Türkiye nin en zengin ve yöresel kahvaltısı kesinlikle Hatay da) Ben turun başında Yayladağ sınır kapısına gitmeyi planlıyordum ama o sınır kapısı kapanmış. Reyhanlı Cilvegözü sınır kapısına gideceğim. 50 km mesafe. Evden çıkıp dümdüz yolda bastım. Çok fena sıcak var ama vız gelir. Turun finali ve sınıra gitme coşkusu acayip başka bir mutluluk. Reyhanlı da mola verip oradan Cilvegözü ne geçtim. Bugünlerde çok daha kritik günler geçiren Reyhanlı da sınıra vardıkça bir gerginlik ister istemez oluyor. (Allah Reyhanlı da yaşayan vatandaşlarımızın ve Afrin operasyonundaki askerlerimizin yardımcısı olsun) Sınıra doğru bisikletle gitmek garip zaten. Bakışlar değişti. Cilvegözü ne varınca kapıya kadar bisikletle gitmedim. Sanki bisiklete bir görevli anında müdahele edecek gibi bir hava var. Bisikleti kapıya varmadan sağ tarafta bir yere kitleyip kapıya yürüdüm.
Mutlu ve gururluyum.
Bisiklete yeni başlayan bir insan olarak amatör ruhla basit yol ekipmanlarıyla 2610 km yol yaparak İstanbul Enez Çanakkale İzmir Marmaris Antalya Mersin Hatay Cilvegözü turunu tamamladım.
Sabırla okuduğunuz için teşekkürler.
Daha başka ve güzel turlardan sonra tekrar yazmak ümidiyle sevgilerle...
