noktalivirgul
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 6 Aralık 2005
- Mesaj
- 439
- Tepki
- 246
- Şehir
- ISTANBUL
selam arkadaşlar farkındayım biraz vakit geçti üstünden ama forumla tanışıklığımız daha çok yeni olduğu için. ftoğraflar scannerden çıktığı için pek başarılı olmadı.ama idare edin ozamanlar dijital makina nerde bizde.(yazılar o günlerde tutulan günlükten alıntı.)
1.gün 07/09/2005
Arkadaşlarımızın "yol paranızı biz verelim otobüsle gidin, olum kafayımı yediniz"gibi bir çok motive edici sözleri ve "Hz. Allah kazasız belasız gidip dönmek nasip etsin" temennileriyle sabah 8 suları Bahçelievler'den yola çıktık. hava kapalıydı ve ufak ufak yağmur atıştırıyordu havanı güneşsiz olması ve ilk günün gazıyla 95 km yol almışız. silivri'de namaz kılmak için durduğumuz caminin bahçesinde cemaatten bir kişi bana ingilizce olarak nerden geldiğimizi sorup türkçe istanbul'dan cevabını alınca baya şaşırmıştı. başımıza gelen komik olylardan biride ben iki kere düştüm ama bana ve sevgili bisikletime bişeycikler olmadı.yol kenarında çalışma var yolu kazmışlar sürücüler uyansın diye kenarlara belli aralıklarla plastik fıçılar koymuşlar nuh önde ben arkada gidiyoruz benim çantalardan biri fıçıya takıldı dengem bozuldu bisikletle beraber yarım metrelik hendeğe düştüm nuh önde olduğu için olayın farkında değil bisiklet ağır olduğu için çıkartamadımda neyseki nuh çokfazla uzaklaşmadan arkasına bakmayı akıl ettide nuh'un dikkatini çekmek için yaptığım şebekliği fark edip geldide bisikleti çıkardık. ben önde yola koyulduk bi sonraki fıçaya çarpıp tekrar düştüm.
akşam saat 19:30 civarı marmara ereylisine 4 km kala botaşın karşısında çadırımızı kurduk ve yattık.
2.gün 08/09/2003
yoldaşım nuh'un bir adamla tartışma sesine uyandım,dışardaki adam ordaki bir şirketin güvenlik görevlisiymiş çadırı kurduğumuz yerde onların şirketin malıymış, ne adamda güvenlik görevlisi tipi vardı nede yer özel mülk gibi duruyordu. adam işini yapıyor olmak için birazda buralar bizden sorulur imajı vermek için kimlik sordu tabi biz göstermeyince jandarmayı çağırırım filan dedi biz de çağırın onlara gösterelim dedik kimliklerimizi neyse adam gitti başladık çadırı toplamaya bide ne göreyim benim iki tekerlek birden patlamış, adamda güvenlik tipi yoktu ama nefesi baya kuvvetliymiş.tekerlekleri değiştir çadırı topla derken saat 11:30 oldu. Yola çıktık marmar ereğlisini geçtik benim bisikletin arka dişlisi dağıldı adamın nefesi harbiden kuvvetliyminş.oturduk 2 saat kadar onunla uğraştık saat oldu 13 tekrar yola koyulduk saat 18 civarında kumbağdaydık.yattık.
3.gün 09/09/2003
kumbağ'daki rahat uykunmdan nuh'un hadi kalk artık geç kaldık sözleriyle uyandım veya uyandırıldım saat daha sabahın 7:30 uydu ve ben bacaklarımı hissetmiyordum bir kangal sucuğu bir ekmek le yedikten sonra yola koyulduk.hava yine serin başladık ormanın içinde tırmanmaya ben deyim 15 siz deyin 20 km ormanın içinde tırmandık her şey çok kötüydü ama banzara bir harikaydı yol toprak ve taşlık olduğu için inişlerde baya badereler atlattık.düze çıktığımızda saat 15 civarıydı yolda heyalan olmuş yol iki saat sonra açılacakmış bizde durumdan istifade oturduk makarnamızı pişirdik çay yaptık yedik içtik saat 16:30 gibi yol açıldı bizde 17:00 gibi yola koyulduk yolda dişli yine problem çıkardı onu tamir ettik derken saat 20:00 civarı şarköye vardık çadır kuracak bir yer bulamayınca bir motelde geceyi geçirdik (vermiş olduğumuz kararın neticesi olarak motel odasındaki masada, nuh'un tabiriyle günlüğümü benim tabirimle gezi anılarımı edebi tabiriyle seyehatnamemi yazıyorum.)
3.gün 10/09/2003
bu gün sabah 9:30 da yola çıktık şarköyden 50 - 55 km kadar geldik şu an geliboludayız çadır kuramadık yer bulamadık yağmur yağıyor otelde kaldık
4.gün 11/09/2003
sabah yola çıktık yağmur yağıyor biraz gittikten sonra yağmur durdu öğlene doğru deniz kenarında mola verdik ateş yaktık yemek yedik tekrar yola koyulduk saat 20:00 de eceabattan feribota bindik 21:00 çanakkalede ablamdaydık.
5.gün 12/10/2005
bu gün şehitliğe gidiyoruz 11:00 de evden çıktık 12:30 eceabat cumayı kıldıktan sonra şehitliklere yöneldik bi güzel gezdik.
çoook güzeldi çok allah bidaha nasip etsin...
1.gün 07/09/2005
Arkadaşlarımızın "yol paranızı biz verelim otobüsle gidin, olum kafayımı yediniz"gibi bir çok motive edici sözleri ve "Hz. Allah kazasız belasız gidip dönmek nasip etsin" temennileriyle sabah 8 suları Bahçelievler'den yola çıktık. hava kapalıydı ve ufak ufak yağmur atıştırıyordu havanı güneşsiz olması ve ilk günün gazıyla 95 km yol almışız. silivri'de namaz kılmak için durduğumuz caminin bahçesinde cemaatten bir kişi bana ingilizce olarak nerden geldiğimizi sorup türkçe istanbul'dan cevabını alınca baya şaşırmıştı. başımıza gelen komik olylardan biride ben iki kere düştüm ama bana ve sevgili bisikletime bişeycikler olmadı.yol kenarında çalışma var yolu kazmışlar sürücüler uyansın diye kenarlara belli aralıklarla plastik fıçılar koymuşlar nuh önde ben arkada gidiyoruz benim çantalardan biri fıçıya takıldı dengem bozuldu bisikletle beraber yarım metrelik hendeğe düştüm nuh önde olduğu için olayın farkında değil bisiklet ağır olduğu için çıkartamadımda neyseki nuh çokfazla uzaklaşmadan arkasına bakmayı akıl ettide nuh'un dikkatini çekmek için yaptığım şebekliği fark edip geldide bisikleti çıkardık. ben önde yola koyulduk bi sonraki fıçaya çarpıp tekrar düştüm.
akşam saat 19:30 civarı marmara ereylisine 4 km kala botaşın karşısında çadırımızı kurduk ve yattık.2.gün 08/09/2003
yoldaşım nuh'un bir adamla tartışma sesine uyandım,dışardaki adam ordaki bir şirketin güvenlik görevlisiymiş çadırı kurduğumuz yerde onların şirketin malıymış, ne adamda güvenlik görevlisi tipi vardı nede yer özel mülk gibi duruyordu. adam işini yapıyor olmak için birazda buralar bizden sorulur imajı vermek için kimlik sordu tabi biz göstermeyince jandarmayı çağırırım filan dedi biz de çağırın onlara gösterelim dedik kimliklerimizi neyse adam gitti başladık çadırı toplamaya bide ne göreyim benim iki tekerlek birden patlamış, adamda güvenlik tipi yoktu ama nefesi baya kuvvetliymiş.tekerlekleri değiştir çadırı topla derken saat 11:30 oldu. Yola çıktık marmar ereğlisini geçtik benim bisikletin arka dişlisi dağıldı adamın nefesi harbiden kuvvetliyminş.oturduk 2 saat kadar onunla uğraştık saat oldu 13 tekrar yola koyulduk saat 18 civarında kumbağdaydık.yattık.
3.gün 09/09/2003
kumbağ'daki rahat uykunmdan nuh'un hadi kalk artık geç kaldık sözleriyle uyandım veya uyandırıldım saat daha sabahın 7:30 uydu ve ben bacaklarımı hissetmiyordum bir kangal sucuğu bir ekmek le yedikten sonra yola koyulduk.hava yine serin başladık ormanın içinde tırmanmaya ben deyim 15 siz deyin 20 km ormanın içinde tırmandık her şey çok kötüydü ama banzara bir harikaydı yol toprak ve taşlık olduğu için inişlerde baya badereler atlattık.düze çıktığımızda saat 15 civarıydı yolda heyalan olmuş yol iki saat sonra açılacakmış bizde durumdan istifade oturduk makarnamızı pişirdik çay yaptık yedik içtik saat 16:30 gibi yol açıldı bizde 17:00 gibi yola koyulduk yolda dişli yine problem çıkardı onu tamir ettik derken saat 20:00 civarı şarköye vardık çadır kuracak bir yer bulamayınca bir motelde geceyi geçirdik (vermiş olduğumuz kararın neticesi olarak motel odasındaki masada, nuh'un tabiriyle günlüğümü benim tabirimle gezi anılarımı edebi tabiriyle seyehatnamemi yazıyorum.)
3.gün 10/09/2003
bu gün sabah 9:30 da yola çıktık şarköyden 50 - 55 km kadar geldik şu an geliboludayız çadır kuramadık yer bulamadık yağmur yağıyor otelde kaldık
4.gün 11/09/2003
sabah yola çıktık yağmur yağıyor biraz gittikten sonra yağmur durdu öğlene doğru deniz kenarında mola verdik ateş yaktık yemek yedik tekrar yola koyulduk saat 20:00 de eceabattan feribota bindik 21:00 çanakkalede ablamdaydık.
5.gün 12/10/2005
bu gün şehitliğe gidiyoruz 11:00 de evden çıktık 12:30 eceabat cumayı kıldıktan sonra şehitliklere yöneldik bi güzel gezdik.
çoook güzeldi çok allah bidaha nasip etsin...
