Antrenman sürüşlerinde bile, peleton yapan arkadaşları 20 metre uzaktan takip etmeyi tercih ediyorum. Çukurların, mazgalların, trafik ışıklarının, yayaların ve araçların olduğu yerlerde peleton çok riskli geliyor bana. Ayrıca sürekli öndekini takip etmek bir süre sonra yoruyor ve sıkıcı hale geliyor. Daha fazla güç harcamayı ve yorulmayı göze alarak, peletonu uzaktan takip ediyorum, hem önümü rahat görüyorum, hem arkadaşlarla birlikte sürmüş oluyorum, en önemlisi etrafıma bakarak, manzaranın vs. tadını çıkartıyorum. Rüzgar avantajı olmasa, zaten kimse gidip başkasının arkasına yapışıp kendi görüş açısını ve manzarasını kapatmaz.
Peleton ve kaza olayına gelirsek; Birbirini hiç tanımayan, daha önce birlikte sürmemiş, yaşı, kilosu, gücü, bisikleti, tecrübesi ve fren sistemleri farklı olan insanlar peleton oluştururlarsa, kaza ihtimali elbette çok yüksek olur. Trafikte güvenli takip mesafesi diye birşey var. Benim gözümde bir kamyonun arka rüzgarına girmekle, grupla peleton yapmak arasında hiçbir fark yok. Dün bisiklete binmeye başlayan arkadaşlara bakıyorum, hemen peleton oluşturma derdine giriyorlar. Videolarda her izlediğinizi uygulayamazsınız, bazı işlerin şakası yoktur. Hızlı gidicem diye, az güç harcayım diye, uzaktan güzel görünsün diye peleton yapmayın. Videolarda izlediğiniz profesyonel bisikletçiler belki binlerce saat birlikte sürüyorlar, güvenli sürüş için kendilerine göre, elle yada sesle uyarı sistemleri geliştiriyorlar. Sizler onlar gibi olamazsınız, bakıyorum herkesin kulağında bir kulaklık, kimi müzik dinliyor, kimi telefonla biriyle konuşuyor, kimi fotoğraf çekiyor, kimi yol bilgisayarı ile ilgileniyor, kimi de protein alma derdinde, ellerini bırakmış jelini açmaya çalışıyor, hıza bakıyorsun 50 km civarı, "DİKKAT" diye bağırıyorsun yarısı duymuyor, böyle peleton mu olur ? Malesef oluyor. Her işi süper yaptığımız için, bu konu da eleştri ve yorumlara kapalı, kendimize göre yapıyoruz oluyor. Uyarmaya kalksan kötü oluyorsun. "Biz hep böyleyiz, bize bir şey olmaz" diyorlar.
Ben "peletona girmiyorum, siz önden gidin, uzaktan takip ederim" dediğimde kimse beni anlamıyor, belki beceriksiz olduğumu düşünüyorlar, olsun. Önce emniyet. Sadece kendimi de düşünmüyorum, arkadaşları da korumak için bilerek yakın takip yapmıyorum. 110 kg cıvarındayım, peletonda 50, 60 kg civarında arkadaşlar var, onlar panik fren yaptıklarında, bende anında fren yapsam "fiziksel olarak mümkün değil, milisaniye de olsa gecikme mutlaka olur." fren mesafem onlardan uzun olur, bowling oyununda strike yapar gibi hepsini deviririm. Ayrıca teknik aksaklıkları da unutmamak lazım, peletonun önünde gidenin, vites değiştirirken zinciri çıkabilir, daha kötüsü zincir kadro yada jant arasına düşüp arka tekeri kitleyebilir, kişinin lastiği patlayabilir, tansiyonu düşebilir, dengesini kaybedebilir, ağzına yada gözüne arı girebilir, kısacası her şey olabilir. Peletona girerken bunların hepsini hesaba katmakta fayda var.
Kaza geçiren tüm arkadaşlara geçmiş olsun diyorum. Bazı yaraların izleri ve eklem sorunları ömür boyu sizinle kalabiliyor, bunlara da dikkat edin. İki yıl önce geçirdiğim kazada parmaklarım zedelenmişti, iyileşti sanmıştım fakat bazı günler durup dururken sızlıyor, kaburgalarım kaynadı ama, dağılan omzum ve dizim ne yaptıysak eski haline dönmedi. Bisiklete ilk başladığımda inişlerde 90 km üzeri hızlara çıkıyordum, şimdi 50 km yi görünce frene basıyorum. Hız felakettir, ortalama yükselticem diye sürekli hız yapmanıza gerek yok, güçlenmek istiyorsanız, uzun rampalara tırmanın, daha emniyetli ve daha faydalı.
Saygılarımla