1891 yılında bisikletle yapılan Dünya Turundan enfes fotoğraflar

Günümüz bisikletli gezginlerin hayallerini süsleyen dünya turu, maalesef herkese nasip olmuyor. Fırsatını bulan gezginler bu turdan nasibini alıyor almasına da, bu fırsatları günümüzde elde etmek o kadar da basit olmuyor. Başta sağlık ve psikolojik hazırlık olmak üzere zaman ve para faktörleri de dünya turunda etkin rol oynuyor. Hele ki bu tur 100 yıl önce yapılıyor ise bu faktörlerin ne kadar da önemli olduğunu varın siz düşünün. 100 yıl önce zaman ve para o kadar önemli olmasa da, sağlık faktörü çok ama çok önemli olacaktır. Farklı bir ülkede yeni bir hastalık kapmak yüksek ihtimal olsa gerek. Aynı zamanda yol yok, iz yok. Peki ne var o zaman? Kervansaray var, kervanlar var, kervancıbaşı var. Yollarda motorlu araçlardan ziyade develer, atlar , eşekler var. Dağların aşılması güç zirveler, yolların katedilmesi uzun ufuklar olduğu zamanlardan bahsediyoruz. İşte bu eski yıllarda, zor yollara koyulan iki kafadarın bisikletle dünya turu öyküsünden enfes fotoğraflar.

William Schatleben(link)ve Thomas Allen'in 1891 yılında bisiklet ile yaptıkları ve Round Trip Bicycling Asia Minors ismini verdikleri Yunanistan'dan Özbekistan'a uzanan tur da bunlardan biridir.

1890 yılında Washington Üniversitesi'nden mezun olan iki kafadar Marco Polo'dan gaza gelip bir seyahate çıkarlar. Önce trenle New York'a varan gençler sonra Londra üzerinden Küçük Asya ismini verdikleri bu tura çıkarlar. Bu turda sırasıyla; Yunanistan, Türkiye, İran ve günümüzde Türkmenistan ve Özbekistan olan diyarları dolaşırlar. Fotoğraflar 28 ocak 1891- 15 mart 1891 arası çekilmiştir. Fotoğrafların en güzel özelliği ise, adeta bir Street View tadında olması ve doğrudan insanlar ile beraber çekilmesi. Kodak kamera ile çekilen yaklaşık 1200 civarında tarihi fotoğrafların bir kısmı şu şekilde görülebilir;

YUNANİSTAN

Atina'nın aşağılarında bir sokak sahnesi.



Türk camii önünde gezginleri bekleyen kalabalık.



Acropolis'te bisiklet sürmek.



TÜRKİYE

Sultan Abdülhamid'in cuma selamlığı.



Sandal ile boğaza giriş.



Sultanahmet



Ayasofya



Galata Köprüsü üzerinde.



Çemberlitaş civarı.



Beypazarı



Sivas



İRAN

Ülkeye giriş kapısı.



Amerikalı bir misyoner.



Tebriz'in güney kapısı.



Halılarıyla meşhur Kazvin şehri girişi.



Türkmenistan ve Özbekistan

Semerkant'ta toplanan halk.



Semerkantlı bir berber.



Taşkent'te bir Rus Ortodosk Kilisesi.



Trans - Hazar bölgesinde bir gözetleme kulesi.



Buhara şehrinde yer alan bir medrese.



Hani en başında Marco Polo'dan esinlenmişler demiştik ya; buralardan sonra Kazakistan'a oradan da gobi çölü üzerinden Çin'e kadar gitmişler. nihayetinde Şangay üzerinden gemi ile Vancouver'a oradan da san Francisco'ya 1892 yılında varabilmişler. Oradan da New York'a giden gezginler sonunda 1893 yılında tam bir turu tamamlamışlar. Her iki gezgin de ilginç şekilde 1950 yılında vefat etmiş.

Sözlük'te oku
(link)

Bu haberi foruma taşıyan @Hakan Özcan a teşekkür ediyorum. Bu gezinin diğer fotoğraflarını görebileceğimiz bir yer varmıdır. Dönemin tüm özelliklerini yansıtan güzel fotoğraflar. Heleki giyilen başlıklara takıldım. Fötr şapka, fes, külah ve sarık. Bisikletler ise dönemine göre oldukça modern gözüküyor. Açıkcası ben bayıldım.

Müthiş... Paylaşım için çok teşekkür ederiz...

Tam @Hakan Özcan 'lık bir paylaşım olmuş. Yine tarih ve bilgi kokuyor. Okurken ve fotoğraflara bakarken çok keyif aldım. Tebrik ediyorum. 1200 tane fotoğraftan daha çoğunu bu konuya taşırsan tadından yenmez.

Müthiş...

Şahane bir arşiv.

Gerçekten takdir edilesi bi durum. Biz günümüzde her türlü imkan varken bahaneler uyduruyoruz. Adamlar taa 100 yıl önce her türlü zorluğa karşı takım elbiselerle Dünya turuna çıkmışlar. Pedli tayt olmadan tura mı çıkılır yahu

hayeller hayatlar bu işte. biz şimdi yapamıyoruz adamlar yokluklarda neler yapmış. tek kelimeyle harika. birde detay dikkatimi çekti çemberlitaş fotoğrafında tramvay rayları gayet net biz onları söküp 50 yıl sonra tekrar nasıl yapıcaz derdine düşmüş milletiz ya onada yanıyorum.

Keşke anılarını okuma şansımız olsaydı...

cok guzel bir paylaşım..

pedli tayt olmadan tura çıkılmaz denilenlere , spd ayakkabılara , broks sele ye , shımano vitese - hidrolik frenlere , teri önleyen elbiselere kaskalara eldivenlere inat harika fotolar .bisiklet sürmek cesaret ister gerisi laf.helal olsun.ruhu sad olsun.

Bisikletlerin markası raleigh yada humber gibi geldi bana hafif İngiliz kokusu var gibi geldi

Paylaşım için teşekkürler. Çemberlitaş fotoğrafında arka plandabisiklet süren başka bir kişi dikkatimi çekti.

Çok güzel ama devamı da yayınlanmalı veya nereden bulunur yönlendirilmeli.

Tam bisikletin "şeytan icadı" olduğu zamanlar.Bizim dayılar kesin iki tekerli şey mi olur şeytan icadına biniyorlar demişlerdir

lastik patlayınca nerde nasıl yaptı kim bilir ? muhtemelen içine doldurdu otları

Konuyu hortlatayım da daha fazla kişinin görmesini sağlayayım. Gerçekten de fotoğraflar o günün ortam ve şartlarını iyi şekilde açıklıyor.

Çok güzel bir içerik konu hortlatılmasa haberim olmayacaktı. İkinci fotoğraf da Nuri Bilge Ceylan zaman yolcusu

30 vitesli Fuji Touring yahut Surly olmadan tura çıkılmaz kafasındaki arkadaşların ilgisine sunulur...
Bu tur, İngilizlerin "safety bike" diyerek günümüzün insanının aklıyla alay ettiği frensiz ve vitessiz ilk fixed gear bisikletlerle yapılmıştır.
Thomas Stevens da hemen hemen bu tura yakın bir dönemde aynı yapıdaki bir fixed gear bisiklet ile dünya turuna çıkmıştır.

Not: Her kim hortlatmış ise bu konuyu kendisine teşekkür ediyorum. Devamını diliyorum.

Çok teşekkürler paylaşımınız için. Bizi motive etti.