Ben ve eşim pazar günü Antalya' ya geri döndük. Hepinizle tanıştığımıza, beraber pedalladığımıza, halen inanmakta zorlanıyoruz. Bizim için çok keyif verici bir şeydi. Sizlerle tanışmak.
Boğaz gezimiz , gündemde olduğu için, önce o gezimizden notlar ve resimler atayım dedim. Bizim için , yaptıklarınıza çok teşekkür ederiz.
Bütün herşey, 9 gün önce, Önder ve Özgür'ün Metin bisikletten emanet Tandemi, bize alıp getirmeleri ile başladı. Tandem için Metin bisiklete çok teşekkür ederim. Tabi , Önder'e ve Özgür'e de çok teşekkür ederim. Tuğrul beye, Behçet beye, bizleri yanlız bırakmayan tüm arkadaşlarıma da çok teşekkür ederim.
İstanbul Boğaz gezimize geç kalmayalım diye, erkenden Kadıköy iskelesine gelerek başlamış olduk. Simitçiden simit alırken tanıdık bir bisikletli, taxi, yani Alican geldi. Hemen onla tanıştık. Forumdan hepsini ezbere biliyorum, ama gerçekten tanışmakta bir hayli keyif verici.
(link)
(link)
(link)
Kadıköy iskelesinde Avrupa tarafından gelecek olanları beklemeye başlıyoruz.
(link)
(link)
Lütfü, Süleyman Abi, Necati Abi, Bülent ağabeyimiz, Tuğberk, Harun, Ramazan, Mustafa, Fikret Albayım, Kudret bey, Alican ve isimlerini tam olarak hatırlayamadığım, arkadaşlar geliyor. Sanıyorum, 14 yada 15 kişi olduk.
Yönümüz, Anadolu yakasından boğazın Anadolu hisarı tarafına gitmek.
Necati Bilgen abinin gelişine de ayrıca çok sevindim. Geçen Tuzla gezimizde gelememiş ve tanışmamıştık.
Herkes birbiriyle merhabalaştıktan sonra,
(link)
Yola çıktık. Cumartesi sabahı olmasına rağmen trafik gene de kalabalıktı.
(link)
(link)
Ben ve eşim için İstanbul’daki Tuzla gezimiz ve bu günkü veda gezimiz, müthiş keyif verici geziler oldu. İstanbul’u bisiklet ile gezebilmek, aklımızın ucundan bile geçmeyecek bir şeydi. Tüm bisiklet forumdaki arkadaşlarıma, bizlere böyle süper günler yaşattığınız için çok teşekkür ederiz.
İstanbul’u çok az bilen bizler, hayatımız boyunca göremeyeceğimiz yerleri sayenizde gördük.
(link)
(link)
(link)
Boğazda denize sıfır gitmek müthiş keyif verici. Kıyıda herkes balık avlıyor.
(link)
(link)
Ramazan Kuruçay arkadaşım bize buraları tanıtarak, eşlik ediyor.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
İlerde bizim grubu durmuş olarak buluyoruz. Burası neresi mi? Kanlıca
(link)
(link)
(link)
(link)
Boğazın balıkları. Büyüsünler yeriz onları da.
(link)
Belki İstanbul’da Yaşayanlar için normal bir şilep geçişi olabilir ama bizim için çok ilginç.
(link)
(link)
Kanlıca’ya geldik demiştim. Çay içelim dendi. Oturduk masalara. Çayları söyledik.
(link)
(link)
(link)
(link)
O da ne !! biz çay söyledik millet yoğurt söyledi. Meğerse burada yoğurt yenirmiş. Bizde çayın üstüne yoğurt söylüyoruz. Pudra şekerli yoğurt hakikaten çok güzelmiş.
Harun’ cum önün gene dolmuş. Ama Harun’un işi çözdüm. Harun’un önündeki ikinci kap yoğurt benim. Resmi çektikten sonra ben afiyetle mideye indirdim. Yani Harun’un önünde gördüğümüz yemek dolu tabakların hepsi ona ait olmuyormuş. Bilmeyenlere duyurulur.
(link)
Biraz sonra gene yola devam edeceğiz. Beykoz’ a varınca, motorla karşıya geçeceğiz. Bu günlük, bu kadar. Resimlerin ve gezinin daha devamı var.
Ben eşim için yaptıklarınıza çok ama çok teşekkür ederim. İnanın , hayatımızın en renkli, güzel geçen günleri oldu, bu günlerimiz.
Sizleri tanımak. Dostluğumuzu pekiştirmek, çok güzeldi. Şimdi burada isim sayarsam, unutabileceğim isimler olur diye isim yazmak istemiyorum. Ama Bisiklet forumun en üst yöneticisinden, en yeni üyesine kadar hepinize çok teşekkür ettiğimizi, buradan söylemek istiyorum.
Herkesle tanışmak, beraber pedal çevirmek, çok güzeldi. Tek Kelime ile tadı damağımızda kaldı.
Tekrar görüşmek üzere, hoşçakalın.