14 Ekim 2012; Ankara - Zir Vadisi Turu; Toplam 85 km

14 Ekim 2012; Ankara - Zir Vadisi Turu; Toplam 85 km

http://sphotos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/67180_3987281395844_1925269953_n.jpg

Bu pazar turumuza sitemizin değerli üyesi Cüneyt Abi'de katılıyor...

http://sphotos-b.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/247295_4428144114666_1227428581_n.jpg

Her zamanki gibi Güvenpark'ta toplanıyoruz... Arkadaşımız lastiğinin patlak olduğunu farkedince tamir etmesini bekliyoruz. Çıkışımız biraz gecikiyor... Yoldan katılanlarla beraber sayımız 50 civarında... Uzun bir mesafe için sayımız gayet iyi...

http://sphotos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/577051_4428137674505_2034251154_n.jpg

Yine sitemizin üyesi Söğüt'ten Çanakkale'ye beraber pedalladığım arkadaşımız Ferhat Öz

http://sphotos-g.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/522321_4428144514676_1499350915_n.jpg

http://sphotos-f.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/311243_10151181116653070_1291184826_n.jpg

Yemek için alışveriş yaptıktan sonra...

http://sphotos-c.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/598719_10151181119858070_1135415267_n.jpg

Zir Vadisi'ne doğru yaklaşıyoruz...

http://sphotos-b.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/431719_10151181122133070_109132523_n.jpg

Zir Vadisi'ne geliyoruz... Eskiler bu mağaralarda yaşıyorlarmış...

http://sphotos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/424739_10151181123393070_65394165_n.jpg

Yemek için ateşler yanıyor... Bugün menüde İstavrit, Sucuk ve Tavuk var...

http://sphotos-d.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/425903_10151181128988070_284464515_n.jpg

Arkadaşlar mağaralara tırmanıyorlar...

http://sphotos-f.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/522311_10151181125048070_1189035738_n.jpg

http://sphotos-d.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/552714_10151181161778070_1906661473_n.jpg

Havada güzel olunca, bol patlaklı fakat keyifli bir pazar günü geçiriyoruz...

(link)

Paylaşımınız için teşekkür ederiz.

Ekip sağlam

Mustafa kardeşim, sizlerle tanışmak, benim için kısada olsa birlikte pedallamak güzeldi, birkaç resimde ben ilave ederim. Tura katılan tüm arkadaşlara selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Bir başka turda birikte olmak dileğiyle.

Havada güzel olunca, bol patlaklı fakat keyifli bir pazar günü geçiriyoruz...

Evet ne yazık ki o bölgede arazide lastik patlama riski linkte de paylaştığım gibi yüksek.Paylaşımınız için teşekkürler.Ben de Akıncı'dan gelmeyi düşündüm ancak evden geç çıkabildiğim için katılamadım.67 km Akıncı-Kurtboğazı yapıp döndüm.Umarım bir daha ki sefere.

https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=106592

(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)URL]
(link)
(link)
(link)

(link)

Yenikent(ZİR) hakkıda bilgi:Eski adı Büyük İstanoz olan Yenikent, Ankara’ya 30 kilometre uzaklıkta bulunuyor ve Ayaş-Beypazarı yolu üzerindeki Yenikent’e geldiğinizde Gökler Köyü istikametinde içeri doğru girerseniz, birkaç kilometre sonra karşınıza tarihi Zağar Köprüsü çıkar. İşte burası ip cambazlarının toplandığı eski Zir Köyü’nün girişidir, köprüden sonra Zir Deresi boyunca devam ederseniz, o dönemde ip bağlanarak gösteri yapılan ve Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde anlatılan yalçın kayalara ulaşırsınız.En eski bilgi: Evliya Çelebi ve İngiliz gezgin Ainswort aktarıyor. İki gezgin de, Ankara’ya hayvanla 6 saat uzaklıkta, Çubuk Çayı’nın sol yanındaki bir dağın eteklerinde kurulmuş İstanoz Kasabası’ndan övgüyle söz ediyor. 1643 yılında yöreyi gezen Evliya Çelebi, Büyük İstanoz’un bin haneli, çarşılı, camili, hamamlı hatta çamaşırhaneli mamur bir kasaba olduğunu, kasabada bin adet sof işleyen tezgah bulunduğunu söylüyor. Yöreyi, 1830-40 yılları arasında ziyaret eden Ainswort ise, kayalıklarla çay arasında 50’si Müslümen 400 haneli bir yerleşimden söz ediyor.Ainswort, yörede insan yapımı inler ve peri bacalarının ulunduğu sivri kayalıklar olduğunu bildiriyor. Ainswort, yeni kilise ve kasabanın derli toplu durumuna bakarak, Ermenilerin yaşadığı, çoğunluğu tiftikçilikle geçinen ahalinin, halinin vaktinin yerinde olduğuna karar veriyor.
Evliya Çelebi’nin anlattıklarına göre de, yörede 40 yılda bir ülkedeki tüm ip cambazları toplanıp, yarışırlarmış. Vadinin iki yakasında bulunan kayalıklarda bulunan mağaralar, dışarıdan bakıldığında birbirlerine geçmiş zincirlere benzediğinden, buraya “Zincirlikaya” denmiş. Yine Evliye Çelebi’nin Seyahatname’nden öğrendiğimiz hoş bir öyküye göre, 1600 yıllarında ağaçlarla kaplı vadiye avlanmaya gelen avcılar, yanlarında getirdikleri av köpeklerini kaybederler. Karşı taraftan “zağar” adını verdikleri av köpeklerinin sesini duyarlar. Az sonra yanlarına gelen köpeklerin, vadi tabanındaki Zir Çayı’nı geçmelerine rağmen kuru olduğunu görüp şaşırırlar. Etrafı biraz araştırdıktan sonra taştan bir köprü bulurlar ve köprünün adını “Zağar” koyarlar.

Katılım süpermiş.

Cüneyt Abi Balıkların tadı hala damağımda,ellerine sağlık ve Tarihi bilgiler için de Teşekkürler...