Google'da veya başki bir web sayfası vb. bir otel, etkinlik, bir kamp yeri, vb. hakkında en uç yorumları gördüğümde (çok kötü, rezalet, asla gidilmez vb. ve süper bir yer, efsane, mükemmel vb.) bunlara çok da fazla itibar etmemek gerektiğini bir kez daha kendi gözlerimle görmüş oldum. Yelek kalmadığı, ikramlar kalmadığı şeklinde yorumlar yapılmış, eğer çok geç gitmişseniz bunlar tükenmiş olabilir; biz 11'deki etkinlik için 10:20 gibi alana gittiğimizde gayet güzel bir karşılama oldu; yelek ve çekiliş numarası dağıtan fazla sayıda görevli vardı. İkram standında hiç sıra yoktu; güzel bir soğuk sandviç, nesfit gibi bir çikolata ve muzdan oluşan ikramı aldık; meyve suyu ve sıcak içecek seçenekleri vardı ve bol miktarda su (bisikletinin önündeki sepeti yaklaşık 10-15 tane suyla dolduran bazı tiplere asıl söylenmek gerekir
).
Saat 11:15 gibi tur başladı. Anons görevlisi "arkadaşlar caddedeki trafiği iki yönlü kesmiş durumdayız, bekleyen vatandaşları mağdur etmemek için seri şekilde hareket etmenizi önemle rica ediyoruz" şeklinde SÜREKLİ, gayet düşünceli bir anons yaptı. Biz 4'lü grup olarak ikişerli yan yana, sürüş çizgimizi mümkün olduğunca düz tutmaya çalışarak, diğer insanlara çok fazla yanaşmadan ve yakınlarından geçeceksek önceden uyararak sürüş yapmaya çalıştık, ama 3000 kişinin (yazıyla ÜÇBİN) katıldığı bir turda bunlara çok fazla riayet etmeyen özellikle çok genç arkadaşların olacağını tahmin edebiliyorduk (tur başlamadan önce de bu konu hakında sık sık uyarılmıştım, dolayısıyla böyle bir şeyi bekliyordum ve benim için sürpriz olmadı).
Turun 4 km.den ibaret olduğunu iddia etmek bile normal değil bana göre, Strava kayıtları denen bir şey var, benimkini de alta bırakıyorum. Bu arkadaş Yenikapı'dan Aksaray'a dönüldüğünde trafiğe kapatılmamış kısa bir kesim vardı, sanırım turu orada bırakmış. Evet, oranın trafiğe kapatılmamış olması bir hata, arabaların arasından geçmek zorunda kaldık, ama trafik ekipleriyle bir koordinasyon eksikliği olmuş sanırım, sadece 300-400 metre kadar bir mesafe idi. Onun dışında koskoca Vatan Caddesi'nin bir yönünün tamamen trafiğe kapatıldığını ve uçak pisti gibi bu yolu zevkle sürdüğümüzü belirteyim.
Edirnekapı'dan sonra Haliç'e doğru inerken bir yerde 3-5 dakika beklemek durumunda kaldık, orda da öndeki yolun trafiğe kapatılmasının beklendiği söylendi, ben de bu zamanı durup soluklanmak, su içmek, fotoğraf çekmek ve telefona bakmak için kullandım. Yol boyunca kapatılan her cadde, sokakta uzun araç kuyrukları oluştuğunu gördüm ama korna çalma şeklinde protesto vs. hiçbir şeye rastlamadım. Motosikletli polisler sürekli konvoyu takip ettiler ve araçları konvoy geçene kadar hareket etmemeleri konusunda uyardılar. Yol kenarında bekleyen insanlar alkışlar, tezahüratlarla destek verdiler parkur boyunca. 15 km.lik tur sona erdiğinde yine Sepetçiler Kasrında toplandık, burada yin ikram standı vardı ve önünde kuyruk oluşmuştu, ama ben suyum mevcut olduğu için ve sabahki ikramdan sonra kısa bir tur olduğundan dolayı acıkmadığım için ikram sırasına girmedim.
Daha sonra 600 kadar kişin katıldığı, telefon üzerinden oynana bir Kahoot bilgi yarışması yapıldı, oldukça zevkli ve eğlenceli oldu ve dereceye girenlere ödüller verildi. Ardından da bisiklet çekilişi yapıldı. Sivil giyimli, tura dahi katılmayan bir kişinin bisiklet aldığı söyleniyor, tura katılıp katılmadığını bilemeyiz; tura katılmış ve sonradan yeleğini çıkarmış olabilir; tura hiç katılmamış ve sadece numara alarak çekilişe katılmış olabilir, ama bunu Yeşilay görevlilerinin de kontrol etme şansı yok, herkesten parkuru sürdüğüne dair Strava veya başka bir kayıt isteyemeyecekleri için...
Özetle bu kadar yoğun katılımlı ve de İstanbul'da insan ve araç trafiğinin en yüksek olduğu bir bölgede yapılan bu tur bence ufak tefek aksiliklerine rağmen hiçbir ciddi kaza yaşanmadan sona erdi. Seneye tekrar katılmayı düşünür müyüm, kesinlikle evet. Tarihi Yarımada'da denizin, tarihi mekanların arasında yalnız turlamayı da seviyorum, diğer insanlarla birlikte de...
Check out my activity on Strava: (link)