Scudo Sports

1 Haziran Erzincan-Bayburt-Gümüşhane, 1 Gün 180 Km

Emrah B.

Üye
Kayıt
26 Haziran 2013
Mesaj
57
Tepki
127
Şehir
Erzincan
Bisiklet
Focus
Merhaba dostlar. Size 1 günde tamamladığımız zorlu bir rotayı elimden geldiğince fotoğraflarla anlatmaya çalışacağım.
30 Mayıs günü dernek binamızda otururken Levent Abi’ye haftasonu için uzun bir yol yapalım mı teklifi götürdüm. Bu tekliften bir ay evvel yine Levent Abi’yle aynı gün Erzincan-Refahiye-Erzincan yolunu yapmıştık. 150 km’lik, rampalı bir sürüştü. Biraz çıtayı yükseltelim dedik. Ertesi gün Levent Abi bana bir mesaj attı. Strava programından bir tur rotası çizmiş. 180 km’lik bir rota. Mesele 180 km olması değildi. Düz yolun 230-240 km’sine denk gelen 2400 metre zirveli, bol çıkışlı, yarısı bozuk (aşırı bozuk-taşlı) bir yol olmasıydı. Bir günde bu rotayı bitirebilir miydik? Denemeden öğrenemeyecektik ve pazar günü için sözleştik.
Tur Öncesi Hazırlıklar
1) 1 günde bitirilecek zorlu ve rampalı 180 km lik bir tur için beslenme çok önemliydi. Her turda yaptığım gibi kuruyemişçiye gittim ve fındık-kuru üzüm aldım. Yol boyunca arka cebe koyup atıştıra-atıştıra gitmek çok faydalı oluyor bildiğiniz gibi. Vücudun mineral-tuz-dengesini korumak için de 2 Powerade aldım ve suluğuma yerleştirdim. Levent Abi muzları ben aldım diye mesaj attı. Muz harici, incir ezmesi gibi enerji verici şeyler almış sağolsun.
2) Turda kullandığım bisiklet 2014 model Salcano City Sport 30′du. Boş hali 14,5 kg olan bir bisiklet. Dolayısıyla yükümü az tutmam gerekiyordu. Büyük tur heybemi almadım yanıma. Onun yerine dernekten Semih Hoca’mızın verdiği küçük heybeyi terkemin üstüne aldım. İçine de, güneş kremi, ilkyardım çantası, fazladan bir t-shirt (hava hep açık olacağı için yağmurluk almadık) nüfus cüzdanı-para vs ve fotoğraf makinesi koydum. Toplam yüküm 18 kg idi. Levent Abi de ufak bir sırt çantası almıştı. Ne kadar az yük, o kadar iyi.
3) En önemlisi motive olmak dostlar. Yani yorulursam otobüsle devam ederim, geri dönerim gibi düşünceleri zihinden def etmek gerek. Yola çıkıldıysa, sakatlık-kaza bela olmadığı sürece o tur bitmeli : )
1 Haziran Pazar günü yola koyulmak için saat 06:30′da bir lokantada buluştuk. Erzincan’ın yöresel yemeklerinden olan Tirit yiyip yola koyulacaktık. Derneğimizden Ramazan Hoca sürpriz yaptı ve belirli bir yere kadar eşlik etmek için bize katıldı. Sabah kahvaltımızı Tirit’le yaptık ve yola koyulmak için motivasyonumuz da, heyecanımız da tamdı.
Tirit yedikten sonra tura başlangıç pozumuz : )
http://s18.postimg.org/e650ddlm1/tur1.jpg
Az sonra karşınızda gördüğünüz dağlara tırmanmaya başlıycaz. Eski yol diye tabir edilen, yani Erzincan’daki Atatürk portresinin ardındaki yoldan başlayıp yeni Erzincan-Trabzon yolundan Erzincan’a dönüş yapıcaz. İlk hedef 1185 metrelik Erzincan’dan yola çıkıp, 2100 metrelik Kolçekmez Geçidi’ne tırmanmak. Yani 13 km boyunca durmaksızın rampa tırmanıp 1000 metre yükselmek.
http://i61.tinypic.com/2elsbgm.jpg
Tırmandıkça Erzincan Ovası daha da güzel görünüyor. Ramazan Hoca ve Levent Abi’nin neşesi yerinde : )
http://i60.tinypic.com/4l23w4.jpg
Doğa o kadar güzel ki… Turcular iyi bilir, ana yollar neredeyse her zaman sıkıcı ve doğal zenginlik açısından zayıf olmuştur. Bizim kullandığımız eski Erzincan-Trabzon yolu ise bize yer yer ormanlık alanlar, temiz hava ve endemik bitkiler sunuyor. Ramazan Hoca doğayı iyi tanıyor gerçekten, yol kenarındaki yabani kuzu kulaklarından buldu bize. Bir ara ekşi ekşi o kadar güzel gitti ki, 10 dakika kadar kuzu kulaklarıyla oyalandık. Ama daha gitmemiz gereken 170 km zorlu bir yol var, devam edelim beyler : )
http://i59.tinypic.com/1zdaueg.jpg
Ve nihayet 13 km sonunda ilk büyük zirveye ulaşıyoruz. Kolçekmez geçidi. Biraz soluklanmayı ve fotoğraf çekmeyi hak ettik sanırım.
http://i61.tinypic.com/rc4nf6.jpg
Kolçekmez Geçidi’nden sonra müfakatımız olan yaklaşık 1,5 km lik inişe geçiyoruz. 2100′den 1500 metreye kadar iniyoruz. Ama tabii şunun da farkındayız; indiğimiz kadar yine çıkıcaz : ) Olsun, pedal basmanın da keyfi bu.
İnişten hemen sonra sağda “Çamlık” denilen mesire alanına giriyoruz. Sularımızı tazelememiz gerek. O kadar güzel bir yer ki burası; Erzincan Halkı’nın piknik için neden sürekli Ekşisu’yu seçtiklerini anlayamıyoruz. Alabildiğine orman, temiz hava temiz su ve sakin bir yer. Sularımızı alırken 1 km ilerideki Mecidiye Köyü’ne büyükbaş hayvan getirmiş bir grup yolcuyla karşılaşıyoruz. Sağolsunlar bize ekmek, tulum peyniri ve kiraz ikram ediyorlar. Her ne kadar asabi bir millet olsak da yolda olana her zaman ikramda bulunan, yardım eden özelliğimize bayılıyorum.
http://i61.tinypic.com/24x0vwi.jpg
http://i59.tinypic.com/302rr7l.jpg
Sularımızı doldurduğumuz kaynak belli ki çok temizdi. Su lezizdi ve berraktı. Ama bu doğal suyu çeşmeden değil de, pet şişe vasıtasıyla doldurmak da garip ve ironikti. Yurdum insanı pratik bir çözüm bulmuş.
http://i58.tinypic.com/205yut4.jpg
Bu kısa moladan sonra yola devam ediyoruz. Artık asfalt bitti, yol toprak ve daha gitmemiz gereken 160 km var. Ramazan Hoca bir kaç km daha bizimle sürdükten sonra Erzincan’a geri dönüyor. Hadi Levent Abi, bacaklara kuvvet : )
Yol durumunu size şu fotoğrafla daha iyi izah edebilirim;
http://i62.tinypic.com/2hn29no.jpg
on molamızdan sonra yine tırmanıyoruz, durmaksızın tırmanıyoruz. Arkamıza baktığımızda hep kıvrımlı yollar bizi uğurluyor. Önümüzdeki geçide kadar hiç mola vermeden pedallara asılıyoruz ve mükafatımız bizi karşılıyor;
http://i58.tinypic.com/2wnpvmc.jpg
Geçit o kadar rüzgarlı ki; Erzincan Bisiklet Derneği t-shirt’ünü üstümüze hizalamak durması için yeterli oluyor. Çok şiddetli bir rüzgar vardı. Terli olduğumuzdan rüzgar yememek için 5 dakika soluklanıp devam ediyoruz.
http://i62.tinypic.com/f1ejde.jpg
Yolun sağında ve solunda halen karlı alanlar vardı;
http://i62.tinypic.com/fnb98p.jpg
Yol şimdi daha da bozuluyor. Tam da inişe geçeceğimiz sırada hem de. Biraz hız yapar ineriz diye düşünürken taşlı yol buna müsaade etmiyor. Levent Abi’de de ince lastik mevcut. Bisikleti Scott, o benden daha konforsuz sürüyor, ön amartisörü de yok. İnişe geçiyoruz;
http://i60.tinypic.com/32zosbc.jpg
Ama doğa bize tüm olumsuzlukları unutturuyor. Gerçekten çok güzel. Bisikletin güzelliği de bu ya, her ayrıntıyı yakalaya yakalaya, kokuları içe çeke çeke yolda olmak;
http://i57.tinypic.com/9vb9qu.jpg
İniş bittiğinde Eşek Meydanı diye tabir edilen 6 yolun birleştiği bir yerde duruyoruz. Levent Abi Strava’dan rotamızı GPS üzerinden kontrol ediyor. Yanlış bir yola girmemiz demek kilometrelerce boşa pedal çevirmek demek.
http://i60.tinypic.com/2r70vf4.jpg
Sol taraf Bayburt’un Demirözü ilçesi, sağ taraf Erzincan’ın Çayırlı ilçesine gidiyor.
http://i60.tinypic.com/1zd85kl.jpg
Bayburt-Demirözü istikametine dönüyor ve pedallamaya devam ediyoruz. O kadar sessiz ki ortam. Ne araba ne de başka bir canlı. Arada yolda yılan görüyoruz. Kuş sesleri de var tabii ama kuşları göremiyoruz, böcek sesleri ve belirli-belirsiz vuran kekik-çiçek kokuları. Doğa mükemmel.
Yaklaşık 40 km sonra ilk memeli canlılarla karşılaşıyoruz. Başlarında bir çoban yok. Biz mi onları gördüğümüze şaşırdık, onlar mı şaşırdı bilemiyorum : )
http://i62.tinypic.com/dpd3rm.jpg
Biraz ilerledikten sonra Gümüşhane’ye bağlı Günbatur köyüyle karşılaşıyoruz. Mola vermeden devam ediyoruz ve Eskiyol Köyü’nün içinden geçiyoruz. Köy çok ıssız, 10 kişi ya var ya yok. Köye Eskiyol denmesinin sebebi de basit. Eski Erzincan-Trabzon yolu olduğundan, bu köyün tam kuzey-batı paralelinde de Yeniyol Köyü var, dönüşte oradan geçicez.
http://i57.tinypic.com/2zpt9ap.jpg
Artık yol asfalta döndü. Tabii kaliteli bir asfalt değil ama geçtiğimiz taşlı-toprak yoldan sonra bizi çok rahatlattı. Yeşiller içinden bisiklet sürmek çok keyifli.
http://i59.tinypic.com/wre06s.jpg
İlerlerken bir yamaçta irili ufaklı fidanlar görüyoruz. Fidanlara biraz dikkatlice bakınca “Levent Abi ortadaki fidanlar kalp gibi değil mi?” dedim. İkimiz de kalbe benzettik, bir de siz bakın;
http://i60.tinypic.com/3310n10.jpg
Devam ediyoruz, karşımıza bir baraj inşaatı çıkıyor, fotoğrafta görünen köy ise Sadak Köyü
http://i57.tinypic.com/ek4a6v.jpg
Barajdan itibaren yine yaklaşık 5 km lik zorlu bir rampa başlıyor. Saat de tam 14:09, sıcak iyice belli ediyor kendini. En çok terlediğim etap burası oldu. Aslında 300 metrelik bir tırmanış ama sıcak fena yaptı. 1850 metreye ulaşınca muz ve incir ezmesi yemek için kısa bir mola veriyoruz. Yol o kadar ıssız ki, dinlenmek için asfalta yattım, bir araç dahi geçmedi.
Zirveyi yaptığımzda artık Bayburt il sınırlarındaydık. Mola vermeden bir an önce Bayburt’un Gökçedere beldesine varmak istiyorduk. İnişin de yardımıyla pedallara biraz daha asıldık ve Gökçedere’deyiz. Her zamanki gibi yöre halkı bizi turist sanıp hello demeye başlıyorlar. Selamın Aleyküm diyip karizmatik bir giriş yapıyor ve kaybettiğimiz mineral-tuz ve suyu kazanmak için en etkili yollardan biri olan soda-ayran karışımı için mola veriyoruz. Kahvedeki çocuklar her zamanki soruları soruyorlar. Nereden geldiniz, o kadar yolu bisikletle mi geldiniz ve neden? Hepsine cevap verebiliriz ama “neden?” sorusunun cevabı yok işte.
Neden? Neden o kadar yolu bisikletle geldiniz? Çoğu kişi para verseler yapmam diye girizgah çekiyor. Bir hobinin, sporun para karşılığı olmadan, zevk alındığı için yapılabildiğine inandırmak çok zor. En iyisi onlar gibi “delilik işte” demek ve geçmek : )
http://i62.tinypic.com/2dwi5ol.jpg
http://i58.tinypic.com/2yv8ebo.jpg
Gökçedere’yi geride bırakıp Gümüşhane-Köse yoluna bağlanmak için tekrar pedallara asılıyoruz. Rampalar tekrar bakıyor bize uzaktan, olsun, sizi de aşıcaz : ) Levent Abi benden önce varıp beni bekliyor.
http://i58.tinypic.com/2h5nnya.jpg
Fotoğraftan yolun kıvrımları ve iniş-çıkış halleri rotamızın zorluğu hakkında size bilgi sunuyordur.
http://i62.tinypic.com/1zpks4k.jpg
Köse-Kelkit asfaltına çıktığımızda iyi haberler veren bir tabela karşımıza çıkıyor. Kelkit’e 12, Erzincan’a 80 km kalmış. Demek ki tam 100 km yol yapmışız. Ama daha gidilecek 80 km yol var. Bacak durumumu şöyle bir kontrol ediyorum. Yoruldum mu? Evet yoruldum, yalan yok. Rampalar mahvetti. Burada SPD sistemin avantajı bir kez daha aklıma geliyor. Rampalarda büyük avantaj sağlıyor, bacağa binen yükü dağıtıyor. Olsun, bu yol ya bitecek ya bitecek. Levent Abi’ye mani olmamak için, “Abi ana asfalttayız, sen önden gidip arayı açabilirsin” diyorum. Levent Abi hızını arttırıyor. Bir 5 km gittikten sonra rampada zincir değiştirirken zincir göbeğe sıkışıyor. Alyan takımının bir parçasıyla kastırarak çıkarıyorum. Zincir kopar diye korkmadım değil ama şükür kopmadı. Devam ediyorum yola, Levent Abi arıyor neredesin diye. Kaş beldesi girişindeyim diyorum ve pedallara asılmaya devam ve Kelkit’teyim.
http://i57.tinypic.com/fvejys.jpg
Levent Abi’den yaklaşık 40 dakika sonra Kelkit’e giriyorum, Levent Abi bir lokanta belirlemiş, tarif etti, oraya doğru sürdüm. Tabii ilçe merkezine girince yine meraklı bakışlar, hello’lar, hi’lar havada uçuşuyor. Çaktırmıyorum, turist ayağına yatıp gülümsüyorum.
İkimiz de açız, Erzincan’da sabah 06:30′da yediğimiz Tirit’le duruyoruz, saat 17:00 olmuş. Bu da demektir ki tur sırasında yediğimiz muz, kuru üzüm, fındık, incir ezmeleri epey faydalı olmuş. Yemeği yedikten sonra kalan 68 km’yi tamamlayabilmek için dinlenecek yer arıyoruz. Kelkit Kent Park diye bir yeri tavsiye etti amcanın biri, iyiki de tarif etmiş. Bir ilçe için oldukça güzel bir dinlenme alanı. Çimlere uzanıyoruz ve yarım saatlik bir mola, en uzun molamız.
http://i60.tinypic.com/2lnvhxy.jpg
Çimlerde uzanmak çok iyi gelmişti, açıkçası çimlerden kalkmayı de pek istemiyorduk. Ama daha 68 km’lik bir yol ve Ahmediye Geçidi’ne kadar 35 km’lik bir tırmanış vardı. Havanın kararacak olması da cabası. Yola koyulmak en iyisi.
Kelkit’ten itibaren tırmanış başladı. Üst baldırlarımda inanılmaz laktik asit birikmişti. Yanıyordu. Vücut yorgun değildi ama bacakların ağrısı fenaydı. Levent Abi’ye “abi her 10 km’de bir kısa mola verelim” dedim. Hava kararınca aydınlatmaları devreye koyduk. Yol yeni yoldu ama ışıklandırma tabii ki yoktu. Domuz-kurt-köpek çıkar mı düşünceleriyle pedal basmaya devam ediyorduk. Bir ara Yeniyol Köyü’ne yaklaşırken köpekler sardı. Bu köpeklerin bisikletlilerle alıp veremediği neydi? Arabalara havlamazken bile bisikletlilerin peşinden koşturmak?
Köpekler de normal köpek değil ki. Kangal köpekleri. Bisikletlerden inip usul usul uzaklaşmaya çalıştık. Bir kaç da taş atarak korkutmaya çalıştık ve kurtulduk. Ahmediye Geçidi’ne kadar epey zorlandım. 2120 metreye çıkıyorduk. Ah bir ulaşsak oraya Erzincan’a kadar yokuş aşağı. Ah n’olurdu hemen şu virajın sonrası Ahmediye olsa?
Böyle diye diye gece 23:30′da Ahmediye Geçidi’ne vardık. Hava çok soğuktu. Tamam yağmur yağmayacak diye yağmurluk almamıştık ama kalın birşeyler almayı da unutmuştuk. O yükseklikte gece vakti Haziran’ın 1′i de olsa sıcaklık 8 dereceydi. Bisikletin üzerinde rüzgarın da etkisiyle daha düşüyordu. İkimiz de baya üşüdük. Nihayet Ahmediye Geçidi
http://i57.tinypic.com/mahx6r.jpg
Tamamdı artık, buradan sonrası yaklaşık 15 km inişti. Ama inanılmaz yorgundum. Bisikletin üzerinde uyunur mu? Uyunurmuş. Yokuş aşağı inerken bir kaç saniye gözlerimi kapatıp uyudum : )
Erzincan’ın ışıkları tepeden görünüyordu. İnanılmaz mutlu oldum. Aklımda sıcak bir duş ve uykudan başka birşey yoktu. Yalnızbağ yolundan Erzincan’a giriş yaptık ve Ergan alışveriş merkezinin önünde Levent Abi’yle vedalaştık. Saat 00:15′di. Eve geçtim ve yarım saat kaynara yakın suyla duş aldım. Vay be, 17 saatte 180 km yol yapmıştık. Düz yolun 230 km’sine tekabül eden bir yol. İnsanları yolda iyi tanırsınız derler ya, çok iyi-anlayışlı bir yol arkadaşı olan Levent Abi’yi daha iyi tanımıştım. Hem karakterine hem de performansına hayran olmuştum. Umarım o da benden hoşnut olmuştur.
Tur bilgileri:
Toplam mesafe: 180 km.
Toplam tırmanış: 3.383 metre
Aktif Pedal Süresi: 11 saat 7 dakika 24 saniye.
Toplam Tur Süresi: 17 saat
En Alçak Nokta: 1185 metre.
En Yüksek Nokta: 2429 metre.
Turumuzun Strava kaydına şuradan ulaşabilirsiniz: (link)
Amacı bisiklet kültürünü Erzincan’da en üst seviyeye taşımak olan Erzincan Bisiklet Derneği’nin iki üyesi olarak biz bir çıta noktası belirledik. Umarız örnek bir tur olmuştur.
Erzincan Bisiklet Derneği adına; Emrah… Sevgiler, pedallamanız bol olsun : )
http://i58.tinypic.com/2qs12x2.jpg

(link)
 
Scudo
İki sağlam pedalcı Levent abim ve Emrah abimi bu zorlu ve güzel turu yaptıkları için bir kez daha tebrik ederim. Benim haftasonu görevim olduğundan dolayı katılamadım :p :D Bir daha ki uzun soluklu turlarda beraber olmak üzere.
ERZİNCAN BİSİKLET DERNEĞİ HER ZAMAN YOLLARDA !!!
 
Geri