Arama sonuçları

Ne psikolojik baskısından bahsediyorsunuz? Duvara da asabilir tabii ancak sattığı kişinin kaynattırıp başka birinin başını yakmayacağı ne malum? Psikolojik baskıymış... Zannedersin Cannondale, Pinarello Dogma, Colnago, Cinell, vs...

Üzerinde işe yarayan parça varsa yedek olarak sakla, kadroyu çöpe at. Ne kendin kullan ne de sat. Sattığın kişi kaza yapıp yaralanır ya da ölürse sorumlusu sen olursun. Artık sen bu durumu biliyorsun ve bunu bizlerle paylaştın. Yani bilmiyordum diyemezsin. Bu bisikletten bir yol olmaz.

Kullanım hatası var mı? Yok. Firmaysan tek kelime etmeden ürünü geri alırsın. Kullanıcı hatası varsa da uygun fiyata, kendi adamına onarımını yaptırırsın, parçayı değiştirirsin. Bitti. Bu iş böyledir. Para zor kazanılıyor. Kimsenin Türk diye bir firmaya destek olmaya ne parası ne de vakti var...

Bu konuyla ilgili yazdığım önceki yorumlarımda, tur bisikleti alacaksanız Cinelli, Fahradmanufaktur, Surly ve Koga alın demiştim. İşte bu yazdığınız sebeple bu markaları saymıştım. Ürününün arkasında duran ve geçmişleri olan markalara yönelin. Neden böyle yapıyorlar biliyor musunuz? Günün...

Zenginlikle alakam olmadı ama ilk kez vitesli bisikleti 2-3 yaşlarımdayken görmüştüm. Apartmandaki abiler girişe koyarlardı bisikletlerini. Büyülenmiştim. Ailem 1989 senesinde, 14 yaşımdayken, 10 vitesli bir Peugeot bisiklet aldılar. Mercedes'ten, BMW'den daha gösterişliydi benim için. Hâlâ bu...

Bazen kalpten üfürüm adı verilen sesler gelebiliyor. Aile hekimi bu sesi duyarsa rapor vermez, sizi kardiyoloğa yönlendirir. Bu ses önemli olabileceği gibi önemsiz de olabiliyor. Buna kardiyolog karar verir. Üfürüm varsa kardiyoloğa muhakkak gidin. Aile hekiminin rapor vermeyip sizi kardiyoloğa...

İyi ki hatırlattınız. Tabii ya, Tourney'lerde ve eski SIS'lerde bracket vardı. Kadro kulağı düzgün kesilirse bu aktarıcılar da kullanılabilir tabii.

Ne demek arkadaşım. Fotoğraf eklersen daha doğru net cevap veririm. Bu arada bu aletleri bilmiyorsan, bunları kullanmasını bilen iyi bir tamirci bulman lazım. Kulağı kesersen bisikletini single speed ya da fixie olarak kullanmak zorunda kalırsın. O kulak kesildiğinde bunun geri dönüşü olmaz.

@Liqezz Yok, ne demek? Bıkmadım. Birinci aletle eğik olan kulağı düzelteceksin. İkinci ile de bozduğun dişli yuvasını onaracaksın. 1- 2-

Son yazdığımı okur musun? Sistem iki yazıyı birleştirdi de.

Yazdıklarında noktalama işareti olmadığından cümleyi anlamıyorum. Vidanın soyulması demişsin. Vida varsa nasıl sabit oluyor? Fotoğraf ekler misin? Eğer kadro kulağı sabitse ve kulağın içindeki, yani aktarıcının girdiği yuvanın dişleri yalama olduysa iki şey yapacaksın. Önce eğik olan kulağı...

Atölyede ben hepsini kullanıyorum. Özellikle gauge'i kullanmadığım teker olmuyor. Braun Zentriboy'la hatasız iş çıkartıyorum. Bu anlattığım örnek evde, elde yaptığım bir tekerdi. Yani aletsiz bile yapılabilir demek istedim.

Kadro kulağının birebir aynısını bulup değiştirmeniz gerekir.

Bir önceki yorumuma ek... 7 sene önceydi... Bisikleti Anıttepe'den aldım ve Turan Güneş'e doğru yola çıktım. Yolda giderken gıcırtılı sesler gelmeye başladı. Bisikletten indim, bir de ne göreyim; akort vidaları gevşemiş. Yani öyle basit bir gevşeme değil, parmaklarımla rahatça çevirebiliyordum...

Yıllar önce Ankara'da "tamirci" olduğunu iddia eden birine jant hazırlatmıştım. Adam artık ne yaptıysa yolda giderken jant telleri gevşiyordu. Neyse, uzatmayacağım; akordunuzu kendiniz yapın arkadaşlar. Başkalarından çok daha iyi yaparsınız

Bu da yeni yol bisikletim. Cannondale Supersix Evo... Sram Red set, Cosmic Carbon SL jant seti var üzerinde. Satış amaçlı almıştım ama kullandıktan sonra satmaktan vazgeçtim. Nefis bir kadro, harika gidiyor.

Ya ne demek? Asıl ben yanlış anlaşıldıysam siz kusura bakmayın. Uydurmayı kötü anlamda söylememiştim.

Bu rakamı ben uydurmadım. Genel, ortalama bir rakamdır bu. Normal insanlar için aşağı yukarı 220'den aşağı doğru düşer. Antrenmanla bu rakamlar değişse de ne kadar antrenman yaparsak yapalım önceki yıllarımızdaki nabızlara çıkamayacağız anlamına geliyor. Bu arada nabzın devamlı yüksek atması...

Bu rakamları ben vermiyorum. Genel değerlerdir bunlar. Ben de 43-44 yaşlarımda antrenmanlarda 195'leri görüyordum. Görmek demek devamlı 195'te kalmak değildir. O sınıra ancak gelebilmektir. İnterval antrenmanlarıyla dinlenik nabız düşer tabii ki ancak antrenman bırakıldığında tersi durum oluşur...

Doğduğumuzda maksimum nabzımız 220'dir. Her sene bu değer 1 birim düşer. Öğrneğin 40 yaşındaki birinin çıkacağı maksimum nabız 180'ken 50'ye geldiğinde 170'e düşer. Yaşınıza, kilonuza ve yaptığınız fiziksel aktivitelerin durumuna göre nabzınız düşmüştür. Antrenman ve beslenmeyle düzeleblir ama...

Yorum yapmaya çekiniyorum. Elimden geldiğince kibar olmaya çalışacağım. Epoksiyle karbon üzerindeki kırık ve çatlakları gizlemek kriminal suçtur.

İsimlerini bile hatırlamıyorum. Bana saygısızca yorum yazan kişileri engelledim. 2012'den beri kimseye saygısızca bir yorum yapmadım, aynısını da başkalarından beklerim.

Unicycle kullanmaya başladım; ne fren ne vites var. Tekerlek, sele ve pedallar dışında hiçbir şey yok. Arka teker olmadığından arka fren ihtimali de yok. Duruluyor ama bir şekilde😃

Jantta çapaklar oluşmuşsa zımparalabilirsiniz tabii.

Meşazı almadınız galiba 😃 7 sayfadır Almanya'nın bizi nasıl kıskandığını konuşuyoruz. Almanya bitmiş 😉

İkisi hakkında da bilgim yok. Bu arada TOGG'a benzer bir araba da görüyorum ara sıra. Pininfarina tasarımlı başka bir araç herhalde. Görürsem fotoğrafını çeker paylaşırım.

Geçtiğimiz aylarda Hamburg'daydım. Bir caddede yürürken arka arkaya Audi, Porsche, VW, Ford, BMW ve Mercedes dizilmişlerdi. Mercedes ve BMW'den birkaç tane vardı. Kendi kendime "Bu arabaların hepsinin doğduğu ve bu hale geldiği yer burası lan" dedim. Yazık yani, acıdım. Hep teknoloji hep...

Evet, Almanya bitmiş. Neyse ki enflasyon %69 yazılmış. Aman diyeyim; doğrusunu falan yazmamak lazım. Kanun da çıktı şimdi. 😉

Meleklerden ve o saydığınız isimlerden falan pek anlamıyorum ancak 2022 senesinde kimsenin meleklerle bir yatırım planı yaptığını düşünmüyorum. Dini konuların paylaşıldığı bir mecrada mı bu yazdıklarınıza cevap arasanız acaba? Yazdıklarınızı anlamaya çalışırken neye ne yazdığımı, kimin ne...

Yazdıklarınızı pek anlamasam da Hristiyanlarla olan inanış farklılıklarınızdan bahsetmişsiniz galiba. Besmele çekmenizle konuyu bağdaştıramadım pek. Hristiyanlar da kendilerine göre dua ediyorlar, kiliseye gidiyorlar. Her milletin kendine göre bir ibadet yaşantısı vardır.