Antalya - 3 Şubat 2007 Şehirlerin buluşması cumartesi günümüz 1. bölüm

Antalya - 3 Şubat 2007 Şehirlerin buluşması, cumartesi günümüz.1. Bölüm

Herkese merhaba
Ankara, Konya, Adana’dan gelen arkadaşlarımızla Cuma günü yağmur altında bisiklet turu yaptıktan sonra, cumartesi telefonlaşmak üzere ayrıldık.
Cumartesi günü için, eşimde iş yerinden izin aldı. Çünkü o da gelen dostlarımızı çok sevdi, onlarla pedal basmak için, cumartesi sabahtan kalktık. Ama o da ne, dışarıda kapalı, soğuk hafif yağmur serpintili, bir hava hakim olduğunu görünce, çok üzüldük.
Öğlen olmadan telefonla konuştuk. Onlarda deniz kıyısında kahvaltıya oturmuşlar, bizde hemen atladık arabaya yanlarına gittik.
İlker ve Mesut’ta sabah erkenden Ankara otobüsünden inmişler. Onlarla da tanıştık.
Kahvaltı anı
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender001.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender002.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender003.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender004.jpg

Tabi o ara ne yapacağız dedik, onlarda biz oturmaya gelmedik gezeceğiz deyince, biz hemen geliyoruz, bizi bekleyin deyip, Ercan, eşim ve ben evlere bisikletlerimizi almaya geri döndük. Kısa sürede yanlarındaydık. Artık yağmurda yağsa, soğukta çıksa geri dönmek yok.

http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender006.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender007.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender008.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender009.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender010.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender011.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender012.jpg

Antalya limanına kadar pedalladık. Hava çok soğuk, ama Allahtan yağmur yağmıyor.
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender020.jpg

Limandan dönüp, Beach parkın üstündeki cam piramidin ordaki parka giriyoruz.

http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender023.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender024.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender025.jpg

Antalya hatırası. Cam piramid önünde

http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender026.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender027.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender028.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender029.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/1a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender030.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender031.jpg

Cumhuriyet meydanındayız. Yivli minare arkamızda

http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender032.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender033.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender034.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender035.jpg

Meydandan Kaleiçi evlerine bir bakış.

http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender036.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender037.jpg

Cumhuriyet meydanından daha pozlar var . Hemen az sonra. Devamı var.

Antalya - 3 Şubat 2007 Şehirlerin buluşması, cumartesi günümüz.2. Bölüm

Havada şansımıza yağmıyor ya neşemize diyecek yok. Bol, bol resim çekiyoruz.

http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender038.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender039.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender040.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender041.jpg

http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender042.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender043.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender044.jpg

Antalya’nın batı ucundaki limandan, şimdide tam doğu ucuna gidiyoruz. Şimdi Fener mevkindeyiz. Ekip arkada kaldı. Onları bekliyoruz. Az sonrada Yazılı kanyonu geçip Beşkonaktan gelen Yavuz bize katılacak. Onu da merak ediyoruz.
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender045.jpg
Adana’dan gelen Orhan
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender046.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender047.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender051.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender052.jpg
Ve düden şelalesi, denize döküldüğü yerdeyiz.
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/2a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender053.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender054.jpg

Dikkatli bakarsanız, uçurumda bir kavuniçi nokta var . O kim dersiniz, acaba???
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender055.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender056.jpg


Kavun içi nokta büyüdü Kevserrr oldu.
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender057.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender058.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender060.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender061.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender062.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender063.jpg

Nihayet beklenen seyyah geldi. Yavuz 1 haftadır 1 metre karlar içinde cebelleşip yanımıza geldi . Hoş geldin Yavuz. Küresel ısınmaya dikkat çekmek için yola büyük Yavuzla çıkmıştı ama, şanslarına, dağlarda karların içinde dona, dona geldiler.

http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender064.jpg
Akşam oldu. Hava çok soğuk ama neşelere diyecek yok. Benim evin yakınında bir lokantaya oturuyoruz. Bir anda lokantadakiler şok oluyor. Neden mi, bizler gene en yüksek sesle muhabbetlere devam ediyoruz. Aman kime ne biz böyleyiz.
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender065.jpg
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender066.jpg
Tabi bisikletlerimizde camın hemen önünde, onlarda dinleniyorlar.
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender068.jpg
Yavuzun tam yüklü bisikleti.
http://i148.photobucket.com/albums/s36/nisanbaklasi_2007/3a/3-UBAT2007ankaraekibi-ender070.jpg

Ve cumartesinin de sonu. Eşim ve ben bayağı üşüdük ama, çok zevkliydi. Muhteşem arkadaşlık, dostluk ve kardeşlik yaşadık. Herkese, böyle dostluklar yaşamasını dilerim. Allahtan hasta filan olmadık. İlaçlar işe yarıyor. Arkadaşlarımızı, otellerine gönderdik.

Yarın için inşallah güneşli bir gün olur. Çünkü yarın, yani Pazar günü, 8.30 da Üniversitede buluşup Antalyalılarında dahil olacağı güzel bir tur planımız var.

Pazarın hikayesi de yakında gelecek.
Tabi cumartesinin, fotoğrafları arkadaşlarımda da mevcut. Onlarda buraya ilave ederler herhalde.
Pazar günü çekilenleri de Pazar topiğine atarız. Karıştırmayalım.

Sevgi,selam ve saygılarımla.
Hoşçakalın.

İnsan teşekkür etmeye nerden başlayacağını bilemiyor…

- Öncelikle bir haftalık dershane tatilinde hadi kalk Antalya’ya gidip Ender Abi ve tayfasıyla tanışalım diyen iç sese,

- Muhabbet ortamında ben Antalya’ya gidiyorum diye konu açınca, ‘sen gidersen ben de gelirim’ diyip normal bir ziyareti tur fikrine çevirmeme neden olan Erkut’a,

- Tur fikrini söylediğimde gayet hoş karşılayıp, haftalar öncesinden hazırlık yapan, kalacağımız yerden tutun da tur rotasına kadar her şeyi belirleyen, forumdan tanıdığımız kadarıyla kendini sevdiren ve tanıştığımızda da bizi yanıltmayan Ender Abi’ye;

- Tandem’in arka selesinin tek sahibi, Antalya’nın kraliçesi, Ender Abi’nin dengeleyicisi… Islak, pis, kalabalık demeden evinin kapılarını bize açtığı için İlknur Abla’ya;

- Antalya’ya gittiğimizden beri bir an olsun bizi yalnız bırakmayan, baba şefkatiyle yaklaşıp sürekli olarak bizi kontrol eden Ertan Abi’ye ve evinin kapılarını açan ailesine;

- İlk gün garajda karşılamaya gelenlerin arasında bulunan, yağmur altında bizimle pedal basan liseli Murat’a,

- ‘Arkadaşlarım bu yağmurda çıkalım dese hayatta çıkmazdım,’ diyip yalnızca bizim hatırımıza turlarda yanımızda eksik olmayan hoş sohbet Ercan’a;

- Cuma günü işe gitmesi gerektiği halde sabah terminale karşılamaya gelenlerin arasında bulunan ve bundan sonraki turlarda da bizi yalnız bırakmayan içten insan Ceyhun’a,

- İlk gün arabasıyla karşılamaya gelen ve bundan sonra da vakit buldukça bizi yalnız bırakmayan BSD temsilcisi sessiz, sakin, kibar adam Gökhan Abi’ye,

- Biz bu havalarda evde otururuz, güneş olmadıkça bisiklete binmeyiz diye yağmur çamur demeden, hatsala olmayı göze alarak rüzgar yiyip burunlarını kızartan, bu zor koşullarda hep yanımızda olup bize eşlik eden tüm Antalya Ekibi’ne,

ÇOK, ÇOK, ÇOK, TEŞEKKÜR EDİYORUM…

Ayrıca;

- Ankara’dan kalkıp gelen tüm PedalSesi üyelerine, beni kırmayıp geldikleri ve muhteşem anları bizimle paylaştıkları için teşekkür ediyorum…

- Kankalarım (Kenan, Mesut ve Erhan) olmadığında bana eşlik eden ve nazımı çeken, bana en çok ‘ben demiştim’ cümlesini kurduran yeni kurbanım Erkut’a,

- Pazar günü yaptığımız toplantıda sanırım ben de geliyorum diyerek hepimizi şaşırtan, huzurlu, sorunsuz ve genç gösteren insan Emre’ye,

- Bir çok kez terminale gitmek zorunda kalan ve bu duruma gıkını çıkarmadan Antalya’yı en çok turlayıp en iyi öğrenen İsmail’e,

- Ankara-Konya fatihi olarak tanıdığımız, turu söylediğimde ‘hava kötü olsa da gidiyor muyuz kesin’ diye ağzımın içine bakan 3. katılımcı yaşı küçük kendi büyük Ironman’in yoldaşı Ironboy Sercan’a,

- Adana’da kalkıp gelen, bisiklet ağır olsa da kimin umurunda der gibi varyantı canavar gibi çıkıp Gram Manyağı Erkut’a örnek olan Orhan Abi’ye,

- Yola çıkmadan önce yoğun baskılarla aklını çeldiğim, son gün ‘tamam ben de geliyorum Kevs’ diyerek bir gün sonra gelen masörüm, çikolata renkli arkadaşım Mesut’a,

- Cuma günü izin alamadığı için üzgün olan, bir senedir bisiklet kullanmadığı halde ilk defa uzun tura çıkıyorum diyerek heyecanını hiçbir zaman kaybetmeyen, komik ve sempatik insan İlker Abi’ye,
‘
- Beş gün önceden yola çıkarak ‘Küresel Isınmayı’ protesto edeyim derken nerdeyse ‘Buz Devri 3’ ün başrol kahramanı olan, kendi zayıf sinirleri güçlü minyon arkadaşım Yavuz’a,

- Performansıyla bizi her zaman şaşırtan, gençleri daima solda sıfır bırakan, cumartesi günü bize yetişen çifte kavrulmuş Yavuz Abi’ye,

- Cumartesi günü aramıza katılıp, dünya turunun birinci senesini dolduran ve Pazar günkü turda aramızda yer alan, aksanını anlamakta güçlük çeksem de iletişimde sorun yaşamadığım çılgın insan Patrick’e,

TEŞEKKÜRÜ BORÇ BİLİRİM…

İnanılmaz güzel bir seyirle bizleri büyülediniz.Dostluğun arkadaşlığın bir başka şekilde ifadesi varmıdır bilmiyorum.
Ne mutlu ki hepimiz aynı dili konuşuyor,aynı hülyaları paylaşıyoruz.Bu ailenin büyümesi için herkes fedakarca bir tuğla koymanın telaşını yaşıyor.Hepimiz biliyoruz ki bu günlere kolay gelmedik,Yapmamız gereken daha çok eylmlerimiz var.Daha çok tuğlaya,daha çok dostluğa ve daha büyük verimli paylaşımcı aileye ihtiyacımız var.
Güneşin doğduğunu gördüğümdeki heyecanın aynısını tadıyorum.Bu günler çok yakın.Daha nice güzel günlere diyorum.
Sevgili Yavuz kardeşimin anlamlı eylemini içtenlikle destekliyorum.Umarım güzel günler biz güzel insanlarla olur.

Bu arada Ender abi,Diyorum ki çok haklısın.Sizi Güzel Atlar Ülkesi Kapadokya'da ağırlamaktan büyük onur duyarız.
Ben diyorum ki,Bu sesimi Yöneticilerimiz ve Forumumuzun,Ailemizin bütün fertleri duysun:Her sene düzenlenecek Bisiklet Forum Şenlikleri düzenliyelim.Bunun tarihini çok önceden sunarsak nacizane insanlar buna kendilerini ayarlamaya çalışır.Bu güzel şenliklerde bir araya gelmenin güzel örneklerini verelim.Bu konunun etraflıca konuşulmasını arzu ediyorum.
Bu sene ile bu eyleme başlayalım diyorum.Aday il olarakta yaşadığım bu kenti gösteriyorum.(Malum Türkiye'nin tam ortası buradır.) gelin bunu etraflıca konuşalım.

Hepinizi çok seviyorum.'''
Dostluğu anlatan bundan daha güzel ne olabilir ki.'''
http://img171.imageshack.us/img171/9782/3ubat2007ankaraekibiendii9.jpg



'''Kaybedecek bir saniye zamanım yok.'''

Fotograflara bakarken ozellikle bir fotografin linkini aldim, ''ne kadar sicak cikmis harikasiniz'' yazip altina fotografi koyacaktim ki bir baktim ''candede'' de ayni resmi bizlerle paylasmis demekki sadece ben farketmemisim o fotograftaki sicakligi

Harikasiniz diyorum baska bir sey demiyorum Fotograflarin hepsine hayranlikla bakiyorum, paylasimlar icin cok cok tesekkurler ediyorum

Saygilar

Kurutmaya çalıştığımız sadece kıyafetlerimiz değildi. Vücutları da zor ısıttık maalesef odayı ısıtamayan klima yüzünden. E bu kadar yorgunluğun üzerine kim sabah 5:30’da kalkıp gidecekti terminale! Ben gidip karşılamak istiyordum ancak lens tak, saç düzelt, giyin derken hazırlanmam en az yarım saati bulacağı için bu işi gönüllü olan İsmail’e devrettik. ‘Kevs kalk kız, ben geldim!’ diye Mesut içeri girene kadar uyudum. İlker Abi ile yeni oda açtırmalarına rağmen orası soğuktur diye odalarımıza aldık onları.

Mesut’tan aldığımız habere göre sabah yağmur yine atıştırıyormuş. ‘Gece seni aradığımda hava kötü, boşuna gelme niye demedin kız,’ dediğinde ‘çok eğleneceğiz bak pişman olmayacaksın,’ diye vurdum başımı yastığa. Madem hava yine yağışlı uyuyalım bakalım biraz daha dedik. Saatimi 10.30’a kurarak yattım. Gün geçmiyor ki yol geçen hanının kapısı çalınmasın da Kevser uyusun. Saat 9:36’da Orhan Abi geldi ‘Tak tak tak! Ben çok acıktım, kahvaltı yapmayacak mıyız?’ diye. Kapıya bi’ bak diye dürtükledim Erk’i. Uyku sersemi kalkıp ‘Abi 10:30 da kalkıcaz zaten’ diye kapıyı açmasıyla kapaması bir oldu. Bir saat bir saattir diyip yattık yine.

‘Tak tak tak!’ Bilin bakalım bu sefer kim geldi. Yan odadan Serci. Arkadaşlar kahvaltı için bi’ şeyler almaya gidiyoruz dedi. Bu sefer yetti canıma, uyku bana haram diyip ben de kalktım. Ankara’dan yapıp getirdiğim börekler hala duruyordu. Onları da alıp Ertan Abi ile sahilde bir kafeye gidelim dedik.

Bisikletleri Ertan Abi’lerin depodan çıkarttık. O da nesi! Erk’in dişliler ve bazı yerler paslanmış. Nedeni dün tuzlu suya girmesi olabilir mi? Hani ben ‘Yapma sakın’ diye bağırırken dinlemeyen Erk’e bir kes daha ‘ben demiştim’ cümlesini kurdum. Neyse ki Ankara’dan gelirken aldığım sprey yağ çok işimize yaradı. Otelin önünde tüm bisikletleri yağlayıp bakımlarını yaptıktan sonra ‘Harika olduğumu söylemeniz yeterli arkadaşlar!’ diye havamı atıp hıııh diye saçımı savurup çıktım yola.

Kafeye girmeden önce kendimizi tutamayıp sahile atladığımız an...
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6890.jpg

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6895.jpg

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6900.jpg

Yine Ertan Abi’nin uyarmasıyla toplanıp çıkıyoruz yemek yemeye. Sağolsun işletme sahibi öğlene doğru kalabalıklaşmadan kahvaltımızı yapıp, çay içmemize müsaade ettiler. Hayatımda yapmış olduğum en keyifli, bol muhabbetli kahvaltılardan biri oldu. Tam takım gelen Kevs çantasından çıkardığı küçük ama işlevsel çakısıyla salatalık, domates biberi bir çırpıda doğradı. Evet arkadaşlar ‘Harikayım biliyorum’ diyerek peyniri de parçalara ayırdıktan sonra haniymiş benim aida bardakta çayım diye heyecanla beklemeye başladım. O kadar mutlu olmuştum ki yemek yerken aldığım zevkten dolayı çıkardığım sesler yüzünden meraklı bakışlara maruz kaldık.

Sahilde kahvaltı yaptığımızı öğrenen Ender Abi, İlknur Abla ve Erci de arabaya atladıkları gibi katıldılar aramıza. E n’apacaksınız gençler sorusuna, gezeceğiz diye cevap verince, iyi biz de tandemi alıp gelelim o zaman diyip ayrıldılar yanımızdan ancak bir bardak çay içerek.

Bol foto çekmeye fırsat doğru diyip bisikletlere atladığımız gibi sahil boyu gezmeye başladık. Bu sırada dün Kale’de karşılaştığımız Sarı Emre’de bize katıldı.

Bisiklet park yerini deniyorum hayatımda ilk kez…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6901.jpg

Mutluluğumu anlatan en güzel fotoğraf…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6905.jpg

Sarı Emre de bizlerle…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6920.jpg

Ender Abiler geldiği anda hadi yola çıkalım derken Mesut arka tekerin havasını az buldu. Pompayı takıp hızlı hızlı basarken ‘Yahu yavaş incitme sibobu’ diye söylendim. O kadar çabanın sonunda lastiğin şişmediğini görünce söktüler. ‘Ben demiştim’ demek alışkanlık oldu. Sibobun etrafı yırtılmış. Ertan Abi bu sefer destek çıktı bana ‘kız sana orda sana yavaş dedi’ diye. Sonunda beni duyan biri çıkmıştı şükürler olsun…

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6922.jpg

Antalyalıların söylediğine göre hava serin bize göre ise mükemmeldi güneş yüzünü göstermese dahi. Alışmışız Ankara’nın ayazında gezmeye. Belki de kendimi korumaya alıyım diye giydiğim kayak montundan böyle hissediyordum ihhi.

Limanda biraz turladıktan sonra haydi bakalım Lara tarafına geçelim dediler. ‘Ne var orada?’ dediğimde, Ender Abi‘ Düden’in denize döküldüğü yer,’ diyince hadi o zaman ne duruyoruz diye uçtum havalara… İnanmıyorsunuz değil mi? İlerleyen fotolarda görürsünüz...

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6923.jpg

Antalaya’nın Meşhur parkında turlamak benim için çok eğlenceli oldu. Cam Piramit’in önünde hatıra pozları alıp yolumuza devam ettik.

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/SA551365.jpg

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/20070203_IMG_0132.jpg

‘Hadi Mesut' diyip koşup havaya uçtuğumuz anda Erkut’un yakaladığı süper poz…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/SA551371.jpg

Yol çok eğlenceliydi. Antalya’da olmak, bu ekibi tanımak, hele ki bisikletle turlamak inanılmaz zevkli. MEB’den atamam olsa koşa koşa gelirim bu şehre diye söylenip durdum. Kısmet bakalım. Belki de emekli olunca yerleşiriz, belli mi olur!

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6938.jpg

Düden’e deli oldum. Zaman kısıtlı olmasa oradaki kayalıklara yatıp saatlerce suyun akışını izleyebilirim…

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6942.jpg

Aşağısı nasılmış diye foto çeken Erk’i endişelendirdiğim an…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6951.jpg

Arka arkaya giderken birden ekibin eksildiğini fark ettik. Telefonla ulaştığımızda Ertan Abi’nin diskinin kırıldığını öğrendik. Biz tandemin peşinden yemek yiyeceğimiz lokantaya doğru giderken, Erciler arkada kalanların yanına döndü.

Günlerdir yolda olan aç Yavuz garsona ‘En doyurucu neyiniz var?, Kaç gündür yoldayım, kurtlar gibi açım diye cüssesinden beklenmedik tavır sergiledi.’ Hoş sohbetlerin eşliğinde güzelce yemeklerimizi yedik, muhabbet ettik.

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6955.jpg

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6956.jpg

Yemekten sonra otele kadar kıvırcık Emre bize eşlik etti. Otelin sahibi insafa gelmiş olacak ki bisikletleri aşağıdaki yemek salonuna indirmemize izin verdi.

Bi’ şeyler almak için markete gideceğini söyleyen Serci, yolda oteli arayan Patrick’i görmüşler. Sercan yorgunluğun da etkisiyle bir türlü adını hatırlayamadığı için ‘Pat Pat Patrick’ demiş kekemeler gibi. Patrickle selamlaştıktan sonra Ertan Abi’nin nazik davetini kırmayıp evlerine çay içmeye gittik. Bu sefer daha kalabalıktık. Ekibi 10’a tamamladık. Hoş sohbetin ardından sıcak su bitmeden duş almamız gerektiğini söyleyerek gece 10:30’da otelin yolunu tuttuk.

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6959.jpg

Otelde yine kaynar su bittiği için, ılık suyla idare etmek zorunda kaldım. Ne geç çıkıyorsun Kevs diyenlere krem sürdüğüm halde bir türlü dolaşan saçımı açamadığımı söylüyordum. Acelemiz ne miydi? O gün Patrick’in tura çıkışının 1. senesiymiş. Bizim çocuklar da marketten içecek bi’ şeyler ile hazır pasta almışlar. Kutlama yapıcaz dediklerinde durun hazırlanmadım daha desem de beklemediler. Islak saçla indim aşağı. ‘Muhabbet bağına girdim bu gece’ şarkısını söylüyordum içimden. Sabah erken kalkmamız gerek diyip çekildik odalarımıza…

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6961.jpg

Bugün gezerken liman tarafındaki dağın tepesinde gördüğümüz lokantaya tırmanalım diye Erkut niyeti bozmuş, Mesut’un da aklını çelmeye çalışıyordu. Bu arada dayanamadan lafa girdim ‘Siz sabahın 5’inde kalkıp da hayatta oraya gidemezsiniz’ diye. ‘Uykusuzsunuz, yorgunsunuz, yarın çok yer gezicez, yapmayın!’ diye ne kadar çok söylediysem de dinletemedim. Erk sabah için çantasını hazırlarken ben küt diye uyumuşum. Gece titrediğimi gören Erk kabus görüyorum zannetmiş. Üzerimde iki pike, iki battaniye olmasına rağmen ıslak saçla yattığım için kriz geçirircesine donuyordum. Sonunda dayanamayarak ‘ bu klima soğuk ayarda mı kaldı, bi’ bak ne olur!’ diye yataktan fırladım. Sıcaktaydı ama ben neden ısınamıyordum. Ellerim, ayaklarım buz gibiydi. Gecenin köründe Emre’lerin odasına giderek saç kurutma makinesini istedim. Başladım saçımı başımı kurutmaya. Baktım olacak gibi değil, makineyi battaniyenin içine sokup koca kalıbımı ısıtmaya çalıştım. Tam ısınmıştım uyuyacaktım ki ‘bu saatten sonra uyusam ne uyumasam ne! İki saat sonra yeniden kalkıcaz nasılsa’ diye çenesi düşen Erk uyutmadı. Hay benim çenemi! Nerden de açıldı konu ÖSS’den dershaneden. Arada sırada dalsam da soru sorduğunda ‘hııı, hııı’ demekten uykum kaçtı. Bir de Kevs’den uzak durun geceleri diye hıııh! Adım çıkmış dokuza, inmez sekize. Yahu sen uyumayacaksan uyuma, beni niye yaktın arada. Saatin çalmasına 10 dakika kala bir de bana ‘Kevser müsaade et de biraz uyuyum’ demez mi, sanki ben rahatsız etmişim gibi deli oldum!

Saati çaldığında duymadı. Bir kez daha Çaldı. ‘Erk, Eeeeeeerk! Pişt uyansana! Gitmeyecek misiniz?’ diye yatağına uzanıp dürtüklemeye başladım. Çabalarım boşa çıkınca amaaan bana ne yahu diyip yattım. On dakika sonra kapı çaldı. Gelen Mesut’du. Hadi gitmiyor muyuz diye Erk’i kaldırdı. E tabi benim uyku da mundar oldu yine. Ah şu üç gün boyunca adam gibi uyusam tam süper olacaktı. Hazırlanıp yola çıkmaları yarım saati buldu. Bisikletler aşağıda kilitli olduğu için, benim anahtarı verdim. Çözünce bisiklete tekrar takın dedim. En son hatırladığım aydınlatma için flaşörleri, köpekler için biber gazını almalarını, aç gitmemeleri için tahinli çöreği ve kan şekerinin düşmemesi için de çantadaki şekerleri yemelerini söyleyerek onları uğurlayıp yattım…

Sabah 8:30’da Akdeniz Üniversitesi girişinde buluşacaktık ve ben 40 dakikalık uykuyla duruyordum. Bari 7:30’a kadar uyuyum diyip vurdum başımı yastığa. Yeni gün nasıl başlayacak gerçekten çok merak ediyorum…

Ender abi merhaba

O kadar güzel bir gezi yapmışsınızki katkıda bulunan başta seni ve tüm forumdaşlarımızı kutluyorum.Abi eğer böyle karşılamaların devam ederse yazın tüm hafta sonları yanlız pedallamayacaksın.Gezilerini ve misafirperverliğini gördükce gaza geliyoruz haberin ola.
Umarım bu yaz birlikte pedallarız.Mustafa hocam ile birlikte Muğla-Antalya-Muğla projemiz var.Proje hakkında şimdiden fikir alışverişinde bulunuyoruz.Uzun geziler yapan arkadaşlarımızın gezi izlenim ve tecrübelerini takip ediyorum.
Değerli büyüğüm paylaşımın için tekrar teşekkür ederim.Lütfen yaz aylarında ajandanda bizlerede birkaç gün ayırmayı unutma...

@H.Can DEMİREL

Can'cım merhaba

Kör istemiş bir göz, Allah vermiş iki göz. Sen bana müjde verdin. Benimde aklımda olan bir proje, siz gelin allah bir mani vermedikten sonra, sağlık ve sıhhatimizde yerinde olursa seni ve Mustafa hocamı yanlız bırakmam.
Eşimide Antalya-İzmir turu için (Kıyı şeridinden) kandırmak üzereyim.
Senin dediğin gibi benimde hiç uzun tur deneyimim yok, ama niye bizlerde uzun turlar yapamıyalım.İşi bilen 7 günde gidermiş, biz 10 günde gidelim , amaç varmak değil yolda olmak. (Serkan'cımdan kopya çektim.)
Sizler gelmeden haber verin yeter.
Sevgi ve selamlarımla.
Hoşçakalın.

@Ender Alıcıoğlu
Sevgili Ender Abicim 8 Temmuz'a kendinizi ayarlayın birlikte gidelim Antalya-İzmir arasını. İnanın böyle bişey olursa mutluluktan uçarım kesin. İlknur Ablamda o zamana kadar umarım ikna olur.

Gelelim asıl konumuz Ankara'lı misafirlerimize. Turunuzun harika devam etmesi bizleri iyice çileden çıkarıyor. İmkanı olupta gelmeyenler nasıl çatlıyordur şimdi görmek isterdim... Benim izin imkanım olsaydı inanın hiç düşünmeden binerdim otobüse. Gözümü Antalya'da açardım.

Paylaşım için Antalya ve Ankara grubuna çok çok teşekkürler.

Sevgiler...

@Kevser

Kevser'cim
İnanın geldiğinize o kadar sevindik ki. Belki sizleri umduğunuz gibi ağırlayamadık, yada ben kendi adıma, sizleri daha iyi ağırlayabilmek isterdim.

Sanıyorum, böyle şehirlerde buluşmalar yakında geleneksel hale gelecek. Ben şartlar elverdikten sonra sizlerle her yere gitmeyi düşünürüm. Süperdi çünkü, İyiki geldiniz.





@Candede

Can'cım
Sanıyorum yakında forumda bir başlık açılacak. Hadi şu ayda , atıyorum, 3 günlüğüne Ürgübe gidiyoruz diye. Bu fikir burada çok konuşuldu. Havalar iyileşsin bence bu baskın gerçekleşebilir. Ben kendi adıma böyle bir etkinliği kaçırmayı düşünmüyorum.



@Tuğberk Tezel

Tuğberk'cim

Düşüncelerin için çok teşekkür ediyorum. Resimlere hep tekrar tekrar bakıyorum. Hakikaten her resmimizde yüzler gülüyor. Çok güzeldi. Anlatmak çok zor,sadece resimlerden belli ediyor kendini.

@Serkan Taşdelen


Serkan'cım
İnşallah dediğini yapabiliriz. Ama seni yavaşlatırız diye korkarım . Ama sen gelene kadar antremanı çoğaltırsak, neden olmasın derim. süper bir fikir.


Hepinize sevgilerimle.
Hoşçakalın.

tek kelimeyle...

HARİKASINIZ.

ortam güzel mekan güzel daha ne olsun!!Süper bir gezi olmuş,devamının fotoğraflarını yine bekleriz.bakması çok keyifli

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6959.jpg

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6961.jpg

Sevgili Kevser güzel dostlukların yaşanıp pekiştiği bu güzel uzun soluklu seyirde,Dostluğu ve Mutluluğu anlatacak engüzel fotograf budur diye düşünüyorum.

Antalya'yı sen güzel insanın pençeresinden izlemekte bizlere ayrı bir keyif yaşattın.Bir kez daha bütün dostlarımı kucaklıyorum.Hayata hep bu şekilde anlam katmanın telaşını yaşamak dileği ile...



'''Birgün hepimizin aile olarak bir arada pedal çevireceği günde gelecek.'''

@candede

Güzel bakmayı bilirsen, güzel yaşıyorsun. O zaman da güzel anlatıyorsun. Bakmayı bilmedikten sonra hepsi boş. Pozitif düşün pozitif yaşa. İyi ol, iyilerle karşılaş! İyilik yap, iyilik bul! Karma felsefesine çok inanıyorum...

Senin de dediğin gibi bir gün hepimiz birlikte pedal basacağız sevgili candede...

güzel bir gezi,ortam da dostluk da keyif de çok güzel.işte ben bunu alkışlarım:winkenlux bu güzel gezinin güzel fotoğrafları için çok teşekkürler,sevgiler

@sare

Sare merhaba

Çok teşekkür ederim, gezimizi, arkadaşlığımızı ve dostluğumuzu beğendiğine. herkese ve sana bizim gibi dostluklar ve arkadaşlıklar yaşamanı dilerim.
Görüşmek üzere.
Sevgilerimle.

@Ender Alıcıoğlu
teşekkürler

@KevSerSeri

slmlar kevser öncelikle sana cvp vereyim dedim.Bu işi gönüllü olarak yaptım otogara 5 kez gidip gelme işini....
gönül rahatlığıyla gidebileceği son noktaya götürmek benim işimdir.bu işi severek yaptım yoldada bi kez olsun "lan nie ben gidiyom otogara die bi düşüncem yoktu" olmadı zaten...bu iş biraz da hayır işi yani...

sıra geldi antalya ekibine...
ender abicim tüm PS , BF ve BSD ekibi olarak bize göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı ne kadar teşekkür etsem azdır...allah razı olsun abicim...

Merhaba,

Çok güzel bir gezi ve dostluk ortamı yaratılmış. Antalya'da misafirleri ağırlayanlara candan teşekkürler, katılanların da ayaklarına sağlık. Sizler güzel Antalya'da pedallarken ben de İstanbul'da 15 km lik yolu arabayla 2.5 saatte almanın zevkini çıkartıyordum

Katılamadığıma bayağı üzüldüm, ama bu tür turların devamı gelecek, eminim...

Hoşçakalın

Güzel sıcacık ve keyifli gezinizi paylaşarak sıcacık keyifler ve güzel manzaraları bizlere sunduğunuz için teşekkürler.