Kamil Yıldız
Daimi Üye
- Kayıt
- 25 Temmuz 2007
- Mesaj
- 355
- Tepki
- 457
- Şehir
- Çanakkale
Merhabalar, bu haftaki turumuzu ben yayınlıyorum! Öncelikle İrfan abiden bir kez daha özür dileyerek başlamak istiyorum; çok istememize rağmen bazı aksaklıklar yüzünden iki günlük Geyikli-Bozcaada planı için kendisine katılamadık!
Biz de kendi aramızda Pazar gününü değerlendirelim dedik ve sabah saat 9 motoruyla Kilitbahir' e geçip, oradan sırasıyla Eceabat, Bigalı Köyü, Büyük Anafarta Köyü, Beşyol Köyü ve ardından Ece Limanı, oradan da Anzak Koyu' na çıkıp Kabatepe istikametinde geri dönmeye karar verdik! Ama Büyük Anafarta - Beşyol Köyü arasında bir yerde Beşyol köyüne gitmekten vazgeçip rotayı biraz kısalttık...
Aşağıdaki haritadan, Google Earth' te çizdiğim yol ve rota bilgimize bakabilirsiniz...
(link)
Google' ın dediğine göre 52 km. yol yapmışız. Ama Google Earth olayı 2 boyutta incelediğinden ve bazı detaylardan dolayı, gerçek uzunluktan %5-10 kadar eksik ölçüm yapıyor! Yani, şehiriçini de hesaba katarsak yaklaşık olarak 60 km yol yaptık diyebiliriz. (Bu arada daha geçen tur, km. saatinin pili biten ve bugüne kadar değiştirmeyen Murat abime, beni bu kadar uğraştırdığı için teşekkür etmek istiyorum !)
Fazla uzatmadan fotoğraflara geçmek istiyorum; hava genelde kapalı olduğu için çok iyi olduklarını söyleyemem ama elimden geldiğince çok fotoğraf koymaya çalıştım! İyi seyirler...
Hava kapalı demişken, bu fotoğrafla başlamak iyi olur; Milli Park girişindeki ilk molamızda, biraz geç de olsa makinemi çantamdan çıkarıyorum; görünüşe göre Ç.kale' de yağmur başlamış...
(link)
Ve bizim ekip, soldan sağa; Murat Varol, Gürkan Atar, Murat Yılmazer;
(link)
Bu karede de ortadaki benim; Kamil Yıldız...
(link)
Bigalı Köyü sapağına döndüğümüzde hemen sağ taraftaki yeşillikte ilginç mantarlar dikkatimizi çekiyor; ve hemen fotoğraflıyoruz...
(link)
Türleri ve yenilip yenilemeyecekleri hakkında fikri olanlar yorum yaparsa seviniriz, biz karar veremedik...
(link)
(link)
Bigalı köyü yolunda ilerliyoruz...
(link)
(link)
Yol üzerinde muhtemelen savaş zamanından kalma, belki de çok daha eski bir çeşme, ve hala akıyor...
(link)
Köyden önceki son sapakta bulunan taş tabela önünde tek tek poz veriyoruz, Murat Varol;
(link)
Murat Yılmazer;
(link)
Gürkan Atar;
(link)
Ve ben;
(link)
Köy girişindeki tabelalar;
(link)
Ve köye pedal basıyoruz, böyle bir deyim yok herhalde ama aklıma geldi ;
(link)
Burası köy meydanı,bizi ilk karşılayan arkadaşımız da bizimle birlikte poz vermeyi eksik etmiyor;
(link)
Köyün her tarafı Atatürk posterleri, ve fotoğraflarıyla donatılmış;
(link)
(link)
Köy kahvesinde oturup çayımızı yudumluyoruz, derken bir evsahibi daha hoşgeldiniz diyor;
(link)
Murat abi çantasından atıştırmak için bir şeyler çıkardığında da çaktırmadan yan yan bakıyor; çok güldük...
(link)
Çay molamız bitince buradan kalkıyoruz ve Atatürk evine geçiyoruz;
(link)
Arkada görünen ev, Mustafa Kemal' in savaş başlamadan 1 hafta önce taşındığı ve savaş süresince Karargah olarak kullandığı yer! Savaştan sonra ev sahipleri burayı tekrar kullanmış; 1969 yılında ise kendilerinden satın alınarak Müze haline getirilmiş, 1973 yılında da onarılarak ziyarete açılmıştır...
(link)
Ne kadar anlamlı söz değil mi?
(link)
Bu yazı giriş kapısının hemen yanında bulunuyor. Aslında biz evden çıkarken farkettik ve fotoğrafını çektik; ama baştan okusaydık içeride bulunan eşyalar hakkında boş yere bir sürü teori ortaya atmamış olacaktık!
(link)
Evin hemen girişindeki büyük odada birkaç fotoğraf ve resim bulunuyor;
(link)
Evde çektiğim tüm fotoğrafları buraya koyuyorum, eminim gidip görme fırsatı olamayan arkadaşlar için faydalı olur;
(link)
(link)
Giriş katında bulunan küçük oda da bu şekilde düzenlenmiş;
(link)
Ahşap merdivenlerden üst kata çıktığımızda, üç adet odaya açılan salonla karşılaşıyoruz;
(link)
Burası soldaki kapıdan girilen Atatürk' ün yemek odası;
(link)
(link)
Sağ taraftaki kapı Atatürk' ün yatak odası;
(link)
Ve yatak odasında bulunan bazı eşyalar;
(link)
(link)
Son olarak ortadaki oda, Atatürk' ün çalışma odası...
(link)
Ve Atatürk' ün çalışma masası! Düşünsenize; Türk milletinin kaderini belirleyecek olan savaşın planları bu masada çizilmiş, hazırlanmış... O an o odada olmayı bırakın, şu an fotoğrafına bakıp bu satırları yazarken dahi hissettiğim duyguları tarif etmem mümkün değil...
(link)
Evin avlusunun genel görünümü bu şekilde;
(link)
Avluda bir adet çeşme;
(link)
Bir adet de kuyu bulunuyor;
(link)
Ama ne zaman kazıldığı hakkında bir fikrimiz yok!
(link)
Avlunun duvarları da yine çeşitli tablo ve fotoğraflarla donatılmış;
(link)
Evin giriş kapısının tam karşısında bulunan duvarın da fotoğrafını çektikten sonra evden çıkıyoruz...
(link)
Bana sorarsanız Türkiye' nin en güzel köyü kesinlikle burası... Şu sokağın güzelliğine bakar mısınız? Her sokakta, her evin duvarında bir Türk Bayrağı;
(link)
İmkanı olan herkese ömründe en az bir defa gelip bu topraklara ayak basabilmelerini diliyorum... Köyden çıkarken Murat (Yılmazer) abinin aklına harika bir fikir geliyor ve Atatürk evinden başlayarak köyün çıkışına kadar bir video çekelim diyor! Biz de harika olur diyerek, önden yavaş yavaş ileriliyoruz... Murat abiye video için tekrar çok teşekkür ediyorum;
(link)
Köye girdiğimiz yere geri dönüp, köyün yan tarafından Büyük Anafarta' ya doğru devam ediyoruz;
(link)
Öğlen vakti güneş açıyor ve hava biraz ısınıyor, sonbahar tüm güzellikleri ile karşımızda;
(link)
Buradaki yol ayrımından da sağa dönerek ilerliyoruz;
(link)
...
Biz de kendi aramızda Pazar gününü değerlendirelim dedik ve sabah saat 9 motoruyla Kilitbahir' e geçip, oradan sırasıyla Eceabat, Bigalı Köyü, Büyük Anafarta Köyü, Beşyol Köyü ve ardından Ece Limanı, oradan da Anzak Koyu' na çıkıp Kabatepe istikametinde geri dönmeye karar verdik! Ama Büyük Anafarta - Beşyol Köyü arasında bir yerde Beşyol köyüne gitmekten vazgeçip rotayı biraz kısalttık...
Aşağıdaki haritadan, Google Earth' te çizdiğim yol ve rota bilgimize bakabilirsiniz...
(link)
Google' ın dediğine göre 52 km. yol yapmışız. Ama Google Earth olayı 2 boyutta incelediğinden ve bazı detaylardan dolayı, gerçek uzunluktan %5-10 kadar eksik ölçüm yapıyor! Yani, şehiriçini de hesaba katarsak yaklaşık olarak 60 km yol yaptık diyebiliriz. (Bu arada daha geçen tur, km. saatinin pili biten ve bugüne kadar değiştirmeyen Murat abime, beni bu kadar uğraştırdığı için teşekkür etmek istiyorum !)
Fazla uzatmadan fotoğraflara geçmek istiyorum; hava genelde kapalı olduğu için çok iyi olduklarını söyleyemem ama elimden geldiğince çok fotoğraf koymaya çalıştım! İyi seyirler...
Hava kapalı demişken, bu fotoğrafla başlamak iyi olur; Milli Park girişindeki ilk molamızda, biraz geç de olsa makinemi çantamdan çıkarıyorum; görünüşe göre Ç.kale' de yağmur başlamış...
(link)
Ve bizim ekip, soldan sağa; Murat Varol, Gürkan Atar, Murat Yılmazer;
(link)
Bu karede de ortadaki benim; Kamil Yıldız...
(link)
Bigalı Köyü sapağına döndüğümüzde hemen sağ taraftaki yeşillikte ilginç mantarlar dikkatimizi çekiyor; ve hemen fotoğraflıyoruz...
(link)
Türleri ve yenilip yenilemeyecekleri hakkında fikri olanlar yorum yaparsa seviniriz, biz karar veremedik...
(link)
(link)
Bigalı köyü yolunda ilerliyoruz...
(link)
(link)
Yol üzerinde muhtemelen savaş zamanından kalma, belki de çok daha eski bir çeşme, ve hala akıyor...
(link)
Köyden önceki son sapakta bulunan taş tabela önünde tek tek poz veriyoruz, Murat Varol;
(link)
Murat Yılmazer;
(link)
Gürkan Atar;
(link)
Ve ben;
(link)
Köy girişindeki tabelalar;
(link)
Ve köye pedal basıyoruz, böyle bir deyim yok herhalde ama aklıma geldi ;
(link)
Burası köy meydanı,bizi ilk karşılayan arkadaşımız da bizimle birlikte poz vermeyi eksik etmiyor;
(link)
Köyün her tarafı Atatürk posterleri, ve fotoğraflarıyla donatılmış;
(link)
(link)
Köy kahvesinde oturup çayımızı yudumluyoruz, derken bir evsahibi daha hoşgeldiniz diyor;
(link)
Murat abi çantasından atıştırmak için bir şeyler çıkardığında da çaktırmadan yan yan bakıyor; çok güldük...
(link)
Çay molamız bitince buradan kalkıyoruz ve Atatürk evine geçiyoruz;
(link)
Arkada görünen ev, Mustafa Kemal' in savaş başlamadan 1 hafta önce taşındığı ve savaş süresince Karargah olarak kullandığı yer! Savaştan sonra ev sahipleri burayı tekrar kullanmış; 1969 yılında ise kendilerinden satın alınarak Müze haline getirilmiş, 1973 yılında da onarılarak ziyarete açılmıştır...
(link)
Ne kadar anlamlı söz değil mi?
(link)
Bu yazı giriş kapısının hemen yanında bulunuyor. Aslında biz evden çıkarken farkettik ve fotoğrafını çektik; ama baştan okusaydık içeride bulunan eşyalar hakkında boş yere bir sürü teori ortaya atmamış olacaktık!
(link)
Evin hemen girişindeki büyük odada birkaç fotoğraf ve resim bulunuyor;
(link)
Evde çektiğim tüm fotoğrafları buraya koyuyorum, eminim gidip görme fırsatı olamayan arkadaşlar için faydalı olur;
(link)
(link)
Giriş katında bulunan küçük oda da bu şekilde düzenlenmiş;
(link)
Ahşap merdivenlerden üst kata çıktığımızda, üç adet odaya açılan salonla karşılaşıyoruz;
(link)
Burası soldaki kapıdan girilen Atatürk' ün yemek odası;
(link)
(link)
Sağ taraftaki kapı Atatürk' ün yatak odası;
(link)
Ve yatak odasında bulunan bazı eşyalar;
(link)
(link)
Son olarak ortadaki oda, Atatürk' ün çalışma odası...
(link)
Ve Atatürk' ün çalışma masası! Düşünsenize; Türk milletinin kaderini belirleyecek olan savaşın planları bu masada çizilmiş, hazırlanmış... O an o odada olmayı bırakın, şu an fotoğrafına bakıp bu satırları yazarken dahi hissettiğim duyguları tarif etmem mümkün değil...
(link)
Evin avlusunun genel görünümü bu şekilde;
(link)
Avluda bir adet çeşme;
(link)
Bir adet de kuyu bulunuyor;
(link)
Ama ne zaman kazıldığı hakkında bir fikrimiz yok!
(link)
Avlunun duvarları da yine çeşitli tablo ve fotoğraflarla donatılmış;
(link)
Evin giriş kapısının tam karşısında bulunan duvarın da fotoğrafını çektikten sonra evden çıkıyoruz...
(link)
Bana sorarsanız Türkiye' nin en güzel köyü kesinlikle burası... Şu sokağın güzelliğine bakar mısınız? Her sokakta, her evin duvarında bir Türk Bayrağı;
(link)
İmkanı olan herkese ömründe en az bir defa gelip bu topraklara ayak basabilmelerini diliyorum... Köyden çıkarken Murat (Yılmazer) abinin aklına harika bir fikir geliyor ve Atatürk evinden başlayarak köyün çıkışına kadar bir video çekelim diyor! Biz de harika olur diyerek, önden yavaş yavaş ileriliyoruz... Murat abiye video için tekrar çok teşekkür ediyorum;
(link)
Köye girdiğimiz yere geri dönüp, köyün yan tarafından Büyük Anafarta' ya doğru devam ediyoruz;
(link)
Öğlen vakti güneş açıyor ve hava biraz ısınıyor, sonbahar tüm güzellikleri ile karşımızda;
(link)
Buradaki yol ayrımından da sağa dönerek ilerliyoruz;
(link)
...