Tolga Gürgün
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 3 Aralık 2005
- Mesaj
- 1.638
- Tepki
- 2.133
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Pinarello
Arkadaşlar Selam ,
Uzun zamandır aklımdan hiç çıkmayan İstanbul - İzmir turunu sağ salim tamamladım . 2 sene önce birlikte Akhisar 'a kadar gidebildiğimiz maceracı arkadaşım Kerim Babacan ' a 1 hafta öncesinde konuyu çıtlattım fakat olumlu bir cevap alamayınca turu tek tabanca yapmaya karar verdim .
Bir gece önceden 3 silme büyük tabak dometesli makarna ile sabaha karşı 250 gr helva yiyorum .
Yanıma çikolata , 1 ekmek arası peynir , kuru üzüm & kayısı alıyorum ve su alıyorum .
22 Ağustos sabah 07:00 vapuruyla Pendik 'ten Yalova ' ya geçerken Mehmet ve Hülya Sayar çifti ile tanışıyorum . Yalova ' da günübirlik tura gittiklerini söylüyorlar .
Aç değilim ama genede yolda durmayayım diye çeyrek ekmek yiyorum . Hoş beş muhabbetle 45 dakika hemen geçiveriyor ve vapur limana yanaşıyor .
Son hazırlıklarımıda yapıp vapurdan iniyorum .
Kerim belki seni karşılarım Bursa ' ya kadar sana eşlik ederim felan demişti , gözlerim aranıyor fakat bulamayınca pedala asılmaya başlıyorum .
Rüzgar yandan esiyor ne engelliyor beni nede yardımcı oluyor .
Gemlik aşağıda kaldı .
Bursa ' ya rahat iniyorum . Otobandan devam . Çikolata & Burn karışımını indiriyorum mideye
Tabelaya bakın
Otoban çıkışı km saati 115 i gösterdiğinde ilk molamı alıyorum .
Arka cebimde bulunan ısınmış 1 adet Burn içeceği verip buz gibi 2 adet alıp , bol su içip 5 dak kadar gözlerimi dinlendirip yola devam ediyorum .
Bol titreşimli yola full konsantre olup km yi de 33 e fixleyip gaz kesmiyorum .
Susurluğa gelmeden 2 sene önce kahvaltı yaptığımız Şeker Fabrikası mevkiinde mola alıyorum . Yanıma aldığım 1 ekmek arası peynir ile bakkaldan aldığım 1 kutu kola , 1 ufak 1 duble çay , su ile karnımı doyuruyorum .
Saat 14:15 olmuş .
Yaklaşık 30 km sonra Susurluk ' tayım .
Balıkesir yol ayrımı .
Güneş sol taraftan sağa dogru geçti , ağaç gölgeleri işime yarıyor .
İniş zevkli ; yol akıyor , bisiklet akıyor , bende foto çekiyorum .
Yol boyunca kavun satıyorlar , canım çekiyor durmak geceye çok kalmak istemiyorum .
Akhisar ' a yaklaşık 80 km kala sağda bir çeşmede mola . Ayaklarımı yıkıyorum buzzz gibi su . Saat 17:00 civarı .
Sen daha yorulmadınmı ?
Akhisar ' a 40 km kala yolda uzuuun mu uzuuun araba kuyruğu var . Yol çalışması zannediyorum .
Sol şeridi kapatıp asılıyorum . Kuyruk 5 km civarı var kesin . Merak ediyorum sonundaki çalışmayı .
Şuraya bakın . Yol çalışması esnasında tepedeki iş makinası kayalara daldırırken kepçeyi komple dağ taş yola inmiş ve kapalı yol .
Araçlar 3 saattir bekliyorlarmış .
Şansıma artık yolu nerdeyse boşaltmışlar . 10 - 15 dakika mola iyi geliyor . Görevliden rica ediyorum tamamen açılmasını beklemeden elime bisikleti alıp geçiyorum yığıntıların arasından.
Arkamdan tek tük araçlar geliyor karşıdan ise gelen hiç yok . Yaklaşık 10 km daha gittikten sonra karşı şeridin nerde olduğunu öğreniyorum . Bu saferde solda 5 km kuyruk .
Artık yol kenarındaki kavunlara dayanamıyorum , zaten suyumda bitti , güneş batmak üzereyken Akhisar ' dan önceki son tatlı rampada 500 liraya orta boy kavunu götürüp , dağdan gelen kaynak suyunu marataya doldurup devam .
Bugünde güneş batıyor .
Ve güneş battı gece gözlüklerini takıyorum .
Akhisar taaa ilerde .
Manisaya 20 km kala bir benzincide durup limonata , su , çay molası .
Km saatim 335 olmuş
Artık tanıdıklara haber verme zamanı .İzmir ' den Kuzenimi arıyorum . Çeşmealtı' ında olduklarını öğreniyorum . Annemi arıyorum geçen hafta Kuşadası ' ındalardı belki İzmir ' e dönmüşlerdir diye . Kardeşim Aydın ' a gitmiş eşiyle . Maalesef dönmemişler. Eşimi arıyorum . Manisa ' ya yaklaştığıma dair bilgileri geçiyorum .
Sonuç olarak İzmir ' de kalacak yer yok . Daha İzmir ' e gelmemişken eski bekar arkadaşlarıda şimdiden aramak istemiyorum .
Yolda hız yapamiyorum ön far yetersiz ayrıca yolda kötü .
Artık iyice karanlık oldu .
23:00 civarı Manisa ' dayım . Şehir çıkışında benziklikte mola alıyorum . Motorsikletle Çeşme ' ye giden benzin için durmuş olan gençlere beni Sabuncubeli ' ne kadar çekmeleri için ricada bulunuyorum Olurdu olmazdı derken birtanesinin arkasına tutunarak yol almaya başlıyoruz , düzgün girmekte zorlanıyorum . İlk kırmızı ışıkta bırakıyorım onları . Bir kamyon gözüme kestiriyorum . Ona tutunuyorum yeşil yanınca birden öyle bir hızlanıyorki ondanda vazgeçiyorum .
Yokuşu sardırmaya başlıyorum hava serinliyor . Çıkıyorum , çıkıyorum . Çok yavaş ilerleyen güvenli bir kamyon denk geliyor ve kurtarıcım oluyor .
Sonrası İzmir / Bornova saat 00:45 . .İyi geldim buraya kadar . Hemen üniversiteden bekar arkadaşımı arıyorum . Tabii uyuyor , hal hatırdan sonra rahatsız etmek istemiyorum . Aklımdan kuzenim geçiyor , en kötü ihtimal onu ararım beni arabayla gelir alır diye düşünüyorum .
İşte İzmir / Alsancak .
Gözünü sevdiğim İzmir hala ayakta , sahilde devam . Hata edip Çeşme otobanına giriyorum , gişe sonrası bol yokuş var . Zifiri karanlık . Hemen solda aşağıda eski yol ışıl ışıl .
Suyumda bitti . Çık çık bitmeyecek sanki . Güzelbahçe sapağından çıkayım bari diyorum . Çıkıp sahile iniyorum . Aklımdan Altınoluk Mandırası geçiyor , açıksa ballık kaymaklı yoğurt yerim diye . Kapalı tabiki . Çok rüzgar var . Deniz köpürüyor yola doğru . Hemen kuzeni arıyorum saat 02:15 . Oda ne telefonu kapalı . İnanamıyorum adam telefonu kapatmış . Neyse yapacak bir şey yok . Devam .
Zeytinalanı mevkiinde benzinlikte açık şarkuteri . Duruyorum . İçeri giriyorum .
Hava çok soğuk geliyor . Titriyorum . İçeride klima olduğu içinmi nedir dahada soğuk . Peynir , ekmek , powerade alıyorum . Titreye titreye yiyorum .
km saatini fotosunu çekiyorum .
436 km olmuş ort 27,7 . . .
Benzinliğin yanında karpuzcunun oturduğu ofis tarzı bir yere oturmak için izin alıyorum. Karpuzcu TV sesini öyle bir açmışki 5 dakika dan fazla dayanamayarak Çeşmealtı 'na devam. Berbat bir yol, çalışma varmış çok yavaş ilerlemem gerekiyor. Sahur davulcusu beni ayıltıyor. Sonunda Varıyorum. Anneannemi arıyorum. Telefonu çalıyor ama açan yok. Sabah saat 04:15 Çorbacıya gidiyorum sabahı beklemek üzere. Canım köfte çekiyor. Dışarısı çok rüzgarlı ve soğuk. Yedikten sonra sıcak bir yer varmı diye rica ediyorum. Saolsunlar mutfağa yakın bir yere sandalye atıyorum. Dinleniyorum. Çorbacı kapanıyor. Muhabbet koyu, ama benim uykum var. Sabah saat 07:00 de ayrılıyorum, Anneannemin evine gidip kapıyı artık çalıyorum. Kucaklaşıyoruz. Kahvaltıdan sonra 4 saat melek gibi uyuyorum. Hasret giderip. Akşam 20:00 otobüsüyle İstanbul'a dönüyorum.
Katedilen Mesafe = 450 km
Ortalama Hız = 27,2
Seyahat Süresi = 18,5 saat
Pedal Çevirme Süresi = 16,5 saat
Tolga Gürgün
Uzun zamandır aklımdan hiç çıkmayan İstanbul - İzmir turunu sağ salim tamamladım . 2 sene önce birlikte Akhisar 'a kadar gidebildiğimiz maceracı arkadaşım Kerim Babacan ' a 1 hafta öncesinde konuyu çıtlattım fakat olumlu bir cevap alamayınca turu tek tabanca yapmaya karar verdim .
Bir gece önceden 3 silme büyük tabak dometesli makarna ile sabaha karşı 250 gr helva yiyorum .
Yanıma çikolata , 1 ekmek arası peynir , kuru üzüm & kayısı alıyorum ve su alıyorum .
22 Ağustos sabah 07:00 vapuruyla Pendik 'ten Yalova ' ya geçerken Mehmet ve Hülya Sayar çifti ile tanışıyorum . Yalova ' da günübirlik tura gittiklerini söylüyorlar .
Aç değilim ama genede yolda durmayayım diye çeyrek ekmek yiyorum . Hoş beş muhabbetle 45 dakika hemen geçiveriyor ve vapur limana yanaşıyor .
Son hazırlıklarımıda yapıp vapurdan iniyorum .
Kerim belki seni karşılarım Bursa ' ya kadar sana eşlik ederim felan demişti , gözlerim aranıyor fakat bulamayınca pedala asılmaya başlıyorum .
Rüzgar yandan esiyor ne engelliyor beni nede yardımcı oluyor .
Gemlik aşağıda kaldı .
Bursa ' ya rahat iniyorum . Otobandan devam . Çikolata & Burn karışımını indiriyorum mideye
Tabelaya bakın
Otoban çıkışı km saati 115 i gösterdiğinde ilk molamı alıyorum .
Arka cebimde bulunan ısınmış 1 adet Burn içeceği verip buz gibi 2 adet alıp , bol su içip 5 dak kadar gözlerimi dinlendirip yola devam ediyorum .
Bol titreşimli yola full konsantre olup km yi de 33 e fixleyip gaz kesmiyorum .
Susurluğa gelmeden 2 sene önce kahvaltı yaptığımız Şeker Fabrikası mevkiinde mola alıyorum . Yanıma aldığım 1 ekmek arası peynir ile bakkaldan aldığım 1 kutu kola , 1 ufak 1 duble çay , su ile karnımı doyuruyorum .
Saat 14:15 olmuş .
Yaklaşık 30 km sonra Susurluk ' tayım .
Balıkesir yol ayrımı .
Güneş sol taraftan sağa dogru geçti , ağaç gölgeleri işime yarıyor .
İniş zevkli ; yol akıyor , bisiklet akıyor , bende foto çekiyorum .
Yol boyunca kavun satıyorlar , canım çekiyor durmak geceye çok kalmak istemiyorum .
Akhisar ' a yaklaşık 80 km kala sağda bir çeşmede mola . Ayaklarımı yıkıyorum buzzz gibi su .
Saat 17:00 civarı .Sen daha yorulmadınmı ?
Akhisar ' a 40 km kala yolda uzuuun mu uzuuun araba kuyruğu var . Yol çalışması zannediyorum .
Sol şeridi kapatıp asılıyorum . Kuyruk 5 km civarı var kesin . Merak ediyorum sonundaki çalışmayı .
Şuraya bakın . Yol çalışması esnasında tepedeki iş makinası kayalara daldırırken kepçeyi komple dağ taş yola inmiş ve kapalı yol .
Araçlar 3 saattir bekliyorlarmış .
Şansıma artık yolu nerdeyse boşaltmışlar . 10 - 15 dakika mola iyi geliyor . Görevliden rica ediyorum tamamen açılmasını beklemeden elime bisikleti alıp geçiyorum yığıntıların arasından.
Arkamdan tek tük araçlar geliyor karşıdan ise gelen hiç yok . Yaklaşık 10 km daha gittikten sonra karşı şeridin nerde olduğunu öğreniyorum . Bu saferde solda 5 km kuyruk .
Artık yol kenarındaki kavunlara dayanamıyorum , zaten suyumda bitti , güneş batmak üzereyken Akhisar ' dan önceki son tatlı rampada 500 liraya orta boy kavunu götürüp , dağdan gelen kaynak suyunu marataya doldurup devam .
Bugünde güneş batıyor .
Ve güneş battı gece gözlüklerini takıyorum .
Akhisar taaa ilerde .
Manisaya 20 km kala bir benzincide durup limonata , su , çay molası .
Km saatim 335 olmuş
Artık tanıdıklara haber verme zamanı .İzmir ' den Kuzenimi arıyorum . Çeşmealtı' ında olduklarını öğreniyorum . Annemi arıyorum geçen hafta Kuşadası ' ındalardı belki İzmir ' e dönmüşlerdir diye . Kardeşim Aydın ' a gitmiş eşiyle . Maalesef dönmemişler. Eşimi arıyorum . Manisa ' ya yaklaştığıma dair bilgileri geçiyorum .
Sonuç olarak İzmir ' de kalacak yer yok . Daha İzmir ' e gelmemişken eski bekar arkadaşlarıda şimdiden aramak istemiyorum .
Yolda hız yapamiyorum ön far yetersiz ayrıca yolda kötü .
Artık iyice karanlık oldu .
23:00 civarı Manisa ' dayım . Şehir çıkışında benziklikte mola alıyorum . Motorsikletle Çeşme ' ye giden benzin için durmuş olan gençlere beni Sabuncubeli ' ne kadar çekmeleri için ricada bulunuyorum
Olurdu olmazdı derken birtanesinin arkasına tutunarak yol almaya başlıyoruz , düzgün girmekte zorlanıyorum . İlk kırmızı ışıkta bırakıyorım onları . Bir kamyon gözüme kestiriyorum . Ona tutunuyorum yeşil yanınca birden öyle bir hızlanıyorki ondanda vazgeçiyorum .Yokuşu sardırmaya başlıyorum hava serinliyor . Çıkıyorum , çıkıyorum . Çok yavaş ilerleyen güvenli bir kamyon denk geliyor ve kurtarıcım oluyor .
Sonrası İzmir / Bornova saat 00:45 . .İyi geldim buraya kadar . Hemen üniversiteden bekar arkadaşımı arıyorum . Tabii uyuyor , hal hatırdan sonra rahatsız etmek istemiyorum . Aklımdan kuzenim geçiyor , en kötü ihtimal onu ararım beni arabayla gelir alır diye düşünüyorum .
İşte İzmir / Alsancak .
Gözünü sevdiğim İzmir hala ayakta , sahilde devam . Hata edip Çeşme otobanına giriyorum , gişe sonrası bol yokuş var . Zifiri karanlık . Hemen solda aşağıda eski yol ışıl ışıl .
Suyumda bitti . Çık çık bitmeyecek sanki . Güzelbahçe sapağından çıkayım bari diyorum . Çıkıp sahile iniyorum . Aklımdan Altınoluk Mandırası geçiyor , açıksa ballık kaymaklı yoğurt yerim diye . Kapalı tabiki . Çok rüzgar var . Deniz köpürüyor yola doğru . Hemen kuzeni arıyorum saat 02:15 . Oda ne telefonu kapalı .
İnanamıyorum adam telefonu kapatmış . Neyse yapacak bir şey yok . Devam .Zeytinalanı mevkiinde benzinlikte açık şarkuteri . Duruyorum . İçeri giriyorum .
Hava çok soğuk geliyor . Titriyorum . İçeride klima olduğu içinmi nedir dahada soğuk . Peynir , ekmek , powerade alıyorum . Titreye titreye yiyorum .
km saatini fotosunu çekiyorum .
436 km olmuş ort 27,7 . . .
Benzinliğin yanında karpuzcunun oturduğu ofis tarzı bir yere oturmak için izin alıyorum. Karpuzcu TV sesini öyle bir açmışki 5 dakika dan fazla dayanamayarak Çeşmealtı 'na devam. Berbat bir yol, çalışma varmış çok yavaş ilerlemem gerekiyor. Sahur davulcusu beni ayıltıyor. Sonunda Varıyorum. Anneannemi arıyorum. Telefonu çalıyor ama açan yok. Sabah saat 04:15 Çorbacıya gidiyorum sabahı beklemek üzere. Canım köfte çekiyor. Dışarısı çok rüzgarlı ve soğuk. Yedikten sonra sıcak bir yer varmı diye rica ediyorum. Saolsunlar mutfağa yakın bir yere sandalye atıyorum. Dinleniyorum. Çorbacı kapanıyor. Muhabbet koyu, ama benim uykum var. Sabah saat 07:00 de ayrılıyorum, Anneannemin evine gidip kapıyı artık çalıyorum. Kucaklaşıyoruz.
Kahvaltıdan sonra 4 saat melek gibi uyuyorum. Hasret giderip. Akşam 20:00 otobüsüyle İstanbul'a dönüyorum.Katedilen Mesafe = 450 km
Ortalama Hız = 27,2
Seyahat Süresi = 18,5 saat
Pedal Çevirme Süresi = 16,5 saat
Tolga Gürgün
