makara
Üye
- Kayıt
- 17 Mart 2008
- Mesaj
- 89
- Tepki
- 228
- Yaş
- 49
- Şehir
- istanbul
- İsim
- Mustafa Ahmet KARA
- Bisiklet
- Specialized
Merhabalar,
Bu sene yaz tatilimizde iki arkadaş güzel bir tur niyetiyle yola çıktık ve inanılmaz bir gezi yaşadık, bunlarıda nacizane olarak sizlerle paylaşmak istedik.
2.Ağustos : İstanbul(Üsküdar)-M.Ereğlisi: 119.71 km
Üsküdardan Eminönüye vapurla karşıya geçip arkadaşın Fatihteki evine doğru pedalladıktan sonra kahvaltımızı yaptık ve 9 suları Tekirdağa doğru yola koyulduk.
Çıkış anı
(göbekleri boşverin tur sonunda eriyor hepsi)
Sahil yoluna inip, sahilden avcılara doğru devam ediyoruz içimizde sadece bir an önce İstanbuldan kurtulma isteği var ama İstanbulda bize güzellik konusunda oldukça cömert davranıyor.
Yeşilköy Sahili
Yeşilköyde hiç oyalanmadan ilk durağımız olan Avcılara doğru devam ediyoruz. Avcılarda ilk çay ve su molamızı veriyoruz, çaylar tabiiki şirketten.
Avcılar Mola
Kısa bir moladan sonra Avcılardan Ambarlı yoluna gidiyoruz ve oradan Kıraç sapağından E-5'e kavuşuyoruz, Beylikdüzüne kadar bir rampadan sonra Büyükçekmeceye kadar inanılmaz bir iniş yaşıyoruz. Beylikdüzü meydanda jant telim kırılıyor ve orada bulduğumuz bir bisikletçiden hemen tamir ettiriyoruz ve yedek jant teli alıp devam ediyoruz. Hedefimiz Kumburgaz artık, kumburgazda bir dondurma molası veriyoruz. Silivriye doğru yola devam ediyoruz.
Kumburgazdan sonra gidişte solda, dönüşte sağda
Selimpaşaya geldiğimizde "Gavurlara bak işte ne güzel geziyolar, bizim halkımızdan da böyle gezen olmaz" diye arkadaşına dedikten sonra "Hello" diyen gence sadece gülümsüyoruz bol bol
, sonra o da anlıyor ve "Sakın Türk olduğunuzu söylemeyin" diyor, bizde "Hangi milletten olmamızı istersin" dedikten sonra kopuyoruz.
Selimpaşa Huzur Evi Manzarası
Silivriye girmeden Muratçeşme piknik alanında bir çay molası daha veriyoruz. Burada mangalcılarla bisikletçilerin ortak noktasını keşfediyoruz.
Silivriye geldiğimizde yorulduğumuzu hissediyor ve ilk uzun molamızı vermeye karar veriyoruz, sahilde puflara yayılıp biraz kestiriyoruz.
Silivri Sahili
Biraz uyuduktan sonra Sultanköyde kamp kurma niyetimize devam etmek için yola tekrar koyuluyoruz ve İstanbuldan sonunda kurtuluyoruz.
Tekirdağ
E-5 ten devam edip Marmara Ereğlisinden hemen önce Botaştan sonra Gizem Kamp Alanında çadırlarımızı kuruyoruz.
3 Ağustos:Marmara Ereğlisi-Şarköy:136 km
Gece denizin fışfışları ile inanılmaz dinlendirici uyku çektikten sonra sabah erken kalkıp hazırlıklarımızı biritip yola koyuluyoruz.
Denize nazır ikiz villalarımız
Marmara Ereğlisi içine girip kahvaltı için Paşa Büfeye oturuyoruz. Fiyat/Performans oranı inanılmaz derecede yüksek şiddetle tavsiye ederim.
Paşa Büfe(Since 2000)
Kahvaltı sonrası Tekirdağa doğru yolumuza çok yediğimiz için yavaş olarak devam ediyoruz ve Tekirdağa güzel bir giriş yapıyoruz, Şehir içinden gezerek gidelim desekte yol bulamayıp e-5 e çıkıyoruz gene
Tekirdağda az biraz moladan sonra Barbaros-Kumbağ yoluna sapıp E-5 ten kurtuluyoruz.
Barbaros Yolu
Barbarosa gelmeden rampalı yolumuzu geçtikten sonra Kumbağda köfteleri lüpletmek ve mola için duruyoruz, Kumbağdan Şarköy arasında çok güzel ama rampa dolu bir stabilize yol bizi bekliyor.
Kumbağ
Kumbağ köftelerinden sonra Yeniköye kadar yol çok dik olduğu için Naipköy-Yeniköy ormanlık rotadan devam ediyoruz. Yeniköyden sonra ise bizi dağ yolumuz bekliyor.
Naipköy-Yeniköy Arası
Yeniköy moladan sonra Şarköye doğru devam ediyoruz ve Nişantepe Yamaç Paraşütü alanında güzelliğe dayanamayıp oturup sadece güzelim manzarayı seyrediyoruz.
Uçmakdere, Gaziköy, Hoşköy, Mürefte yolunu takip edip Şarköye ulaşıp ikinci günü bitiriyoruz. Şarköye çadır alanı bulamıyoruz ama bekara pansiyon vermeyizlerle karşılaştıktan sonra bir motelde kalıyoruz. Motelde ise patronun garsonlarına İngilizce bilenleriniz varmı soruları ile karşılanarak giriyoruz
4 Ağustos:Şarköy-Eceabat:112.35 km
Şarköyün her olumsuzluğuna rağmen aşık olduktan sonra sabah Eceabata ulaşmak için tekrar yola devam ediyoruz. Şarköy den Gelibolu tabelalarını devam ederek gitmeyi planlıyoruz ama sabah ilk iş olarak dik bir yokuş bizi bekliyor. Sonrası ise dümdüz bir yol gidiyor.
Üzüm Bağları
Çanakkale sınırını geçiyoruz ve geliboluya doğru giderken İsmailin askerlik yaptığı tugayın önünden geçiyoruz. Asker selamını verirkene düşme tehlikesi atlatıyoruz ve tugay kırmızı alarm moduna geçip, bölgeye teyakkuza geçiyor
Kavakköyden sonra Edirne-Çanakkale yoluna Bolayıra kadar kavuşuyoruz, buradan İstanbul caddesini takip edip Geliboluya ulaşıyoruz.
Gelibolu
Geliboludan uzunca bir moladan sonra , Eceabata doğru tekrar Edirne-Çanakkale otoyoluna çıkıyoruz ve inanılmaz rahat bir yol bizi bekliyor. Yol o kadar düzgün bir yol olduğundan hızımızı iki kat arttırıyoruz ve inanılmaz zevk alıyoruz, günübirlik bisiklet binmek için İstanbuldan otobüse atlayıp Geliboluya gelmeyi bile planlıyoruz şu anda
Eceabata Gelirken
Eceabata uğrayıp biraz alışveriş yapıyoruz ve Milli Park Orman Kampına gece kalmak için yola koyuluyoruz.
Yolda akşam için kavun alıyoruz ama düşmesin diyerek hiç tasvip etmediğim bir yöntemle kavunu korumak zorunda kalıyoruz.
Kavun
Yaklaşık 10 km sonra gördüğüm en güzel ormanı ve sahilini barındıran kampa yerleşiyoruz ve güzelliklerle sizi başbaşa bırakıyorum.
Diğer günleri bu konuya ayrı postlar yaparak yazacağım, bu akşam geç olduğu için ve oldukça yorulduğum için şimdilik kendinize çok iyi bakınız.
Not. Gün Listesi:
5 Ağustos: Eceabat-Dalyan Köyü:80.01 km
6 Ağustos: Dalyan Köyü-Altınoluk:102.61 km
7 Ağustos: Altınoluk-Dikili:119.83 km
8 Ağustos: Dikili -Eski Foça:107.3 km
9 Ağustos: Eski Foça-İzmir:64.48 km
(link) adresinden tüm resimlere ulaşabilirsiniz.
Bu sene yaz tatilimizde iki arkadaş güzel bir tur niyetiyle yola çıktık ve inanılmaz bir gezi yaşadık, bunlarıda nacizane olarak sizlerle paylaşmak istedik.
2.Ağustos : İstanbul(Üsküdar)-M.Ereğlisi: 119.71 km
Üsküdardan Eminönüye vapurla karşıya geçip arkadaşın Fatihteki evine doğru pedalladıktan sonra kahvaltımızı yaptık ve 9 suları Tekirdağa doğru yola koyulduk.
Çıkış anı
Sahil yoluna inip, sahilden avcılara doğru devam ediyoruz içimizde sadece bir an önce İstanbuldan kurtulma isteği var ama İstanbulda bize güzellik konusunda oldukça cömert davranıyor.
Yeşilköy Sahili
Yeşilköyde hiç oyalanmadan ilk durağımız olan Avcılara doğru devam ediyoruz. Avcılarda ilk çay ve su molamızı veriyoruz, çaylar tabiiki şirketten.
Avcılar Mola
Kısa bir moladan sonra Avcılardan Ambarlı yoluna gidiyoruz ve oradan Kıraç sapağından E-5'e kavuşuyoruz, Beylikdüzüne kadar bir rampadan sonra Büyükçekmeceye kadar inanılmaz bir iniş yaşıyoruz. Beylikdüzü meydanda jant telim kırılıyor ve orada bulduğumuz bir bisikletçiden hemen tamir ettiriyoruz ve yedek jant teli alıp devam ediyoruz. Hedefimiz Kumburgaz artık, kumburgazda bir dondurma molası veriyoruz. Silivriye doğru yola devam ediyoruz.
Kumburgazdan sonra gidişte solda, dönüşte sağda
Selimpaşaya geldiğimizde "Gavurlara bak işte ne güzel geziyolar, bizim halkımızdan da böyle gezen olmaz" diye arkadaşına dedikten sonra "Hello" diyen gence sadece gülümsüyoruz bol bol
Selimpaşa Huzur Evi Manzarası
Silivriye girmeden Muratçeşme piknik alanında bir çay molası daha veriyoruz. Burada mangalcılarla bisikletçilerin ortak noktasını keşfediyoruz.
Silivriye geldiğimizde yorulduğumuzu hissediyor ve ilk uzun molamızı vermeye karar veriyoruz, sahilde puflara yayılıp biraz kestiriyoruz.
Silivri Sahili
Biraz uyuduktan sonra Sultanköyde kamp kurma niyetimize devam etmek için yola tekrar koyuluyoruz ve İstanbuldan sonunda kurtuluyoruz.
Tekirdağ
E-5 ten devam edip Marmara Ereğlisinden hemen önce Botaştan sonra Gizem Kamp Alanında çadırlarımızı kuruyoruz.
3 Ağustos:Marmara Ereğlisi-Şarköy:136 km
Gece denizin fışfışları ile inanılmaz dinlendirici uyku çektikten sonra sabah erken kalkıp hazırlıklarımızı biritip yola koyuluyoruz.
Denize nazır ikiz villalarımız
Marmara Ereğlisi içine girip kahvaltı için Paşa Büfeye oturuyoruz. Fiyat/Performans oranı inanılmaz derecede yüksek şiddetle tavsiye ederim.
Paşa Büfe(Since 2000)
Kahvaltı sonrası Tekirdağa doğru yolumuza çok yediğimiz için yavaş olarak devam ediyoruz ve Tekirdağa güzel bir giriş yapıyoruz, Şehir içinden gezerek gidelim desekte yol bulamayıp e-5 e çıkıyoruz gene
Tekirdağda az biraz moladan sonra Barbaros-Kumbağ yoluna sapıp E-5 ten kurtuluyoruz.
Barbaros Yolu
Barbarosa gelmeden rampalı yolumuzu geçtikten sonra Kumbağda köfteleri lüpletmek ve mola için duruyoruz, Kumbağdan Şarköy arasında çok güzel ama rampa dolu bir stabilize yol bizi bekliyor.
Kumbağ
Kumbağ köftelerinden sonra Yeniköye kadar yol çok dik olduğu için Naipköy-Yeniköy ormanlık rotadan devam ediyoruz. Yeniköyden sonra ise bizi dağ yolumuz bekliyor.
Naipköy-Yeniköy Arası
Yeniköy moladan sonra Şarköye doğru devam ediyoruz ve Nişantepe Yamaç Paraşütü alanında güzelliğe dayanamayıp oturup sadece güzelim manzarayı seyrediyoruz.
Uçmakdere, Gaziköy, Hoşköy, Mürefte yolunu takip edip Şarköye ulaşıp ikinci günü bitiriyoruz. Şarköye çadır alanı bulamıyoruz ama bekara pansiyon vermeyizlerle karşılaştıktan sonra bir motelde kalıyoruz. Motelde ise patronun garsonlarına İngilizce bilenleriniz varmı soruları ile karşılanarak giriyoruz
4 Ağustos:Şarköy-Eceabat:112.35 km
Şarköyün her olumsuzluğuna rağmen aşık olduktan sonra sabah Eceabata ulaşmak için tekrar yola devam ediyoruz. Şarköy den Gelibolu tabelalarını devam ederek gitmeyi planlıyoruz ama sabah ilk iş olarak dik bir yokuş bizi bekliyor. Sonrası ise dümdüz bir yol gidiyor.
Üzüm Bağları
Çanakkale sınırını geçiyoruz ve geliboluya doğru giderken İsmailin askerlik yaptığı tugayın önünden geçiyoruz. Asker selamını verirkene düşme tehlikesi atlatıyoruz ve tugay kırmızı alarm moduna geçip, bölgeye teyakkuza geçiyor
Kavakköyden sonra Edirne-Çanakkale yoluna Bolayıra kadar kavuşuyoruz, buradan İstanbul caddesini takip edip Geliboluya ulaşıyoruz.
Gelibolu
Geliboludan uzunca bir moladan sonra , Eceabata doğru tekrar Edirne-Çanakkale otoyoluna çıkıyoruz ve inanılmaz rahat bir yol bizi bekliyor. Yol o kadar düzgün bir yol olduğundan hızımızı iki kat arttırıyoruz ve inanılmaz zevk alıyoruz, günübirlik bisiklet binmek için İstanbuldan otobüse atlayıp Geliboluya gelmeyi bile planlıyoruz şu anda
Eceabata Gelirken
Eceabata uğrayıp biraz alışveriş yapıyoruz ve Milli Park Orman Kampına gece kalmak için yola koyuluyoruz.
Yolda akşam için kavun alıyoruz ama düşmesin diyerek hiç tasvip etmediğim bir yöntemle kavunu korumak zorunda kalıyoruz.
Kavun
Yaklaşık 10 km sonra gördüğüm en güzel ormanı ve sahilini barındıran kampa yerleşiyoruz ve güzelliklerle sizi başbaşa bırakıyorum.
Diğer günleri bu konuya ayrı postlar yaparak yazacağım, bu akşam geç olduğu için ve oldukça yorulduğum için şimdilik kendinize çok iyi bakınız.
Not. Gün Listesi:
5 Ağustos: Eceabat-Dalyan Köyü:80.01 km
6 Ağustos: Dalyan Köyü-Altınoluk:102.61 km
7 Ağustos: Altınoluk-Dikili:119.83 km
8 Ağustos: Dikili -Eski Foça:107.3 km
9 Ağustos: Eski Foça-İzmir:64.48 km
(link) adresinden tüm resimlere ulaşabilirsiniz.


