Salih Dinçer
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 30 Haziran 2011
- Mesaj
- 1.002
- Tepki
- 691
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Sedona
Merhaba,
Dün 12 saat aydınlık olan bir günde İznik seyahati (120 + 40 km.) gerçekleştirdim. Amacım yolları tartarak İstanbul'a yakın bu güzide ilçemize, hava kararmadan nasıl gidilip dönüleceğini öğrenmekti. Şimdi gezi notlarımı ve fotoğraflarını paylaşıyorum...
Önemli Not 1: Yaklaşık 150 fotoğraf çektim (sağ alt köşelerinde 3 dk. geri kalmış saat yazmakta) ve taktir edersiniz ki bunların hepsini burada paylaşamam. O yüzden şuradaki "slide show" imkanını deneyin derim:
(link)
Öncelikle sabah 06:30'da evden çıktım ama 07:20 Bostancı-Gebze treni ile vakit kazanmak ve vücudu zorlu yollar için taze bırakmak gerektiğini belirteyim. Aksi taktirde vakit veya güç bakımından (belki de her ikisi de!) bir gün konaklamalı gezi tertiplemeniz gerekebilir. Yine de kuvvetli biri için zor değilmiş çünkü giderken (mesafe ~54 km.) 13 km./s, dönerken (mesafe ~66 km.) 19 km./s ile yol aldım ve her ikisi de yaklaşık 4'er saat sürdü.
(link)
Yukarıda, şafak sökerken TEM yolu arkasında Kayışdağı gözükmekte; ben ise yan yoldaydım. Tam olarak evimden 10 km. yol almalıydım. Aşağıdaki ise yarım saat tren bekledikten sonra "tren gelir hoş gelir" ruh haliyle çektiğim fotoğraf. Neyse ki teptiğim yol için biraz dinlenmiş oldum ama daha Eskihisar'a 4 km. vardı...
(link)
Not: Tüm fotoğrafların büyükleri için üzerlerine tıklayabilirsiniz. Ayrıca bulunduğunuz yerden itibaren "slide show" imkanı mümkün. Ancak ayarlar (Options) bölümünden geriye doğru seçeneğini işaretlemelisiniz.
(link)
Yukarıda, Gebze'deki Eskihisar yolu görünmekte ve buraya yaklaşık 50 dk.'lık tren yolculuğu ile geldim. Aşağıda, feribota binmeden evvel ilk defa çektiğim bir anı fotoğrafı yer almakta. Oysa haberim yok feribot neredeyse kalkıyormuş, neyse ki yetiştim!
(link)
Deniz ve Demir Yolları
Tam burada küçük bir özet geçmeliyim. Bostancı'dan Gebze'ye tren 50 dk. sürerken, hızlı feribota ile Yalova-Pendik arası 45 dk. sürüyor. Aşağıda da belirttiğim gibi yaklaşık 30 dk.'da Eskihisar-Topçular arası yolculuk yapıyorsunuz. Böylece toplam beklemeler hariç yaklaşık 2 saat bisikletin dışında yolculuk var ki bu 12 saatlik bir gündüz yolculuğu için size 10 saat kaldığını göstermektedir. Eee 8 saat de bisiklet üzerindeyseniz 2 saat gibi bir gezi tertiplediğimizi dikkatlerinize sunarım!
(link)
Yukarıda, Topçular'daki Yalova/Kocaeli yolları görünmekte ve buraya tam 30 dk.'lık feribot yolculuğu ile geldim. Aşağıda ise olayın başladığı Denizçalı Köyü ve belli olmazsa da (kırmızı halka ve büyütülmüş resim ile düzenledim) "dakka 1 gol 1" denecek köpekler beni beklemekte...
(link)
Önemli Not 2: Bu yolda yüzü aşkın köpek ile muhatap oldum. Yani kötü bir yol olmasını bırakın (yokuş olan bazı dönemeçler hariç köye kadar toprak taş karışımı) onlarca köpekten oluşan köpek çeteleri (çete hafif kalır, ORDU!) sizi ürkütebilir. Ama herhalde belediye korkuttuğu için olsa gerek, her seferinde yolumdan çekildiler. Hatta yukarıdaki fotoğrafta bile köpekler yol kenarında havlamadan geçmemi beklediler. Tabi bisikletten inip yürüyerek geçmemin etkisi olabilir, bilemiyorum. Son olarak bisiklete binmeden evvel arkamdan bana baktıkları şu fotoğrafı çektim:
(link)
Bu köpekler, benim gidiş yolculuğumdan karşılaştıklarım ve sanki ileride neler ile karşılaşacağımı haber verir gibiydiler!
(link)
Yukarıda yaklaşık yarım saat sonra ilk yokuşlar başladı. Tam da belediyenin temizlik işleri ile alakalı bölümü. Eğimi aşağıdaki fotoğrafta daha çok belli oluyor. Bilmem buraya kadar olan fotoğraflarda yolun kötü oluşu belli mi!
(link)
Bu yolun kötü olduğunu daha önce belirtmiştim. İşte aşağıdaki fotoğraf bunun kanıtı...
(link)
Yolların Genel Durumu:
Neyse ki tepeye ulaşınca (15 dk. sonra, rakım 240 m.) yol artık genel olarak düzeliyor. Fevziye ile Tevfikiye köylerin arasındaki yolda çakıl taşları yere iyi yapışmamış. Bu yüzden Fevziye yokuşunda 10 km./s altına düşmeniz kaçınılmaz ve lastiklerin ezdiği patikadan geçmek şart. Kızderbent Köyü'nden sonra ise çok daha iyi çünkü Altınova-İznik Yolu, bu köy içinden geçiyor.
Dönüş yolunda ise Narlıca'ya (buranın belediyesi büyük) yaklaştıkça harika yollar ile karşılaşacaksınız. Stabilize ama gri renkli öyle bir yol ki sanki taş yolda gidiyorsunuz, bisikletin akışı çok iyi. Narlıca yokuşunu saymazsak dönüşte hiç yokuş yok denilebilir.
Gidiş yolundaki yokuşlar ise köy sayıları ile eşit. Yani köyler ya tepelere kurulmuş (Denizçalı, İlyasköy gibi) ya da kuytulara (Karadere, Fevziye gibi) kurulmuş. Kızderbent köyü de ilerideki tepeye (rakım 322 m.) rağmen çukurda sayılır ama pek hissedilir derecede değil. Yani bu Altınova-İznik yoluna geldiniz mi olaylar kolaylaşıyor...
veeee İznik...
(link)
Burayı biraz hızlandırmak istedim. Zaten yukarıdaki ilk notta bahsettiğim bağlantı ile tüm fotoğraflara bakabilirsiniz. Amacım keşfetmek ve köfte yemek olduğu için şu fotoğrafları vermeden geçmemeliyim...
(link)
Yukarıda, şehre girer girmez karşılaştığınız ilk tarihi eser olan İstanbul Kapı'sı. Tabi Yenişehir tarafından girseydik başka bir kapıyla karşılaşıyor ki çıkarken bunu da Kırgızlar Türbesi'ni de görüyorsunuz. Sağdaki ise şehitlik anıtı ve yanı başında sanayi var! İstanbul Kapı'sına çok yakın ve anıt sanki kapıdan gelenleri gözlüyor gibi.
(link)
Not: Tüm fotoğrafların büyükleri için üzerlerine tıklayabilirsiniz. Ayrıca bulunduğunuz yerden itibaren "slide show" imkanı mümkün. Ancak ayarlar (Options) bölümünden geriye doğru seçeneğini işaretlemelisiniz.
(link)
Bu da yediğim ilk İznik köftesi. Porsiyon ücreti 6 TL ve karşılığında toplam 5 adet köfte ile kızarmış kocaman köy ekmeği dilimleri geliyor. Ben şişmeyim diye bir dilim ekmek yedim. Ayrıca kilosu 24 TL'den pişmemiş köfte alabiliyorsunuz. Her biri 40 gram geliyormuş. Dolayısıyla evde yapacaksanız bir köfte fazla yiyorsunuz...
Yediğim diğer şeyleri özet geçmeliyim çünkü bu yolculukta hiç pilim bitmediğine şaşırdım. Normalde hayatımda 100 km.'yi geçmemiştim ve bu (8 saat yolculuk) benim için çok fazlaydı. Belki de düzenli besin alınca ve sakatlanmazsanız (popo ağrısı dahil!) pil bitme hadisesi diye bir şey yok gibi. Aldığım besinler kısaca şöyle:
Özetle 17 TL gıda, 13 TL yol (1,75 TL tren + 3 TL feribot + 8 TL hızlı feribot) ile 30 TL'ye patladı ki alınan hazzı otobüs ile yaşayamayacağınız için paha biçilmez! Bu arada sabah saati kimse bir şey demediği için tek Akbil bastım ki oradan biraz bütçeyi kıstım. Özellikle hızlı feribot biletini bir hafta önceden almış olmam iyi bir indirime (3 TL) sebep oldu. Artık 5 TL bisiklet cezasını da önemsizleştirdi.
İleride bir kaç fotoğraf ve deneyimlerimi de paylaşmak istiyorum. Gerçekten çok fazla tecrübe edindim. Bunları kendime saklayacak değilim. Gerçi tecrübelerin çoğu için denemeniz gerekiyor ama yukarıdaki gibi bilgilerden oluşan kısmı kolaylıkla paylaşılabilir. Bu yolculuğu, kazasız ve vaktinde tamamlayabildiğim için Allah'a şükürler olsun. Gerçekten de her anı rafine yaşadım ve bir çok kıl payı mevzusu ile karşılaştım!
Sevgiler, saygılar...
Dün 12 saat aydınlık olan bir günde İznik seyahati (120 + 40 km.) gerçekleştirdim. Amacım yolları tartarak İstanbul'a yakın bu güzide ilçemize, hava kararmadan nasıl gidilip dönüleceğini öğrenmekti. Şimdi gezi notlarımı ve fotoğraflarını paylaşıyorum...
Önemli Not 1: Yaklaşık 150 fotoğraf çektim (sağ alt köşelerinde 3 dk. geri kalmış saat yazmakta) ve taktir edersiniz ki bunların hepsini burada paylaşamam. O yüzden şuradaki "slide show" imkanını deneyin derim:
(link)
Öncelikle sabah 06:30'da evden çıktım ama 07:20 Bostancı-Gebze treni ile vakit kazanmak ve vücudu zorlu yollar için taze bırakmak gerektiğini belirteyim. Aksi taktirde vakit veya güç bakımından (belki de her ikisi de!) bir gün konaklamalı gezi tertiplemeniz gerekebilir. Yine de kuvvetli biri için zor değilmiş çünkü giderken (mesafe ~54 km.) 13 km./s, dönerken (mesafe ~66 km.) 19 km./s ile yol aldım ve her ikisi de yaklaşık 4'er saat sürdü.
(link)
Yukarıda, şafak sökerken TEM yolu arkasında Kayışdağı gözükmekte; ben ise yan yoldaydım. Tam olarak evimden 10 km. yol almalıydım. Aşağıdaki ise yarım saat tren bekledikten sonra "tren gelir hoş gelir" ruh haliyle çektiğim fotoğraf. Neyse ki teptiğim yol için biraz dinlenmiş oldum ama daha Eskihisar'a 4 km. vardı...
(link)
Not: Tüm fotoğrafların büyükleri için üzerlerine tıklayabilirsiniz. Ayrıca bulunduğunuz yerden itibaren "slide show" imkanı mümkün. Ancak ayarlar (Options) bölümünden geriye doğru seçeneğini işaretlemelisiniz.
(link)
Yukarıda, Gebze'deki Eskihisar yolu görünmekte ve buraya yaklaşık 50 dk.'lık tren yolculuğu ile geldim. Aşağıda, feribota binmeden evvel ilk defa çektiğim bir anı fotoğrafı yer almakta. Oysa haberim yok feribot neredeyse kalkıyormuş, neyse ki yetiştim!
(link)
Deniz ve Demir Yolları
Tam burada küçük bir özet geçmeliyim. Bostancı'dan Gebze'ye tren 50 dk. sürerken, hızlı feribota ile Yalova-Pendik arası 45 dk. sürüyor. Aşağıda da belirttiğim gibi yaklaşık 30 dk.'da Eskihisar-Topçular arası yolculuk yapıyorsunuz. Böylece toplam beklemeler hariç yaklaşık 2 saat bisikletin dışında yolculuk var ki bu 12 saatlik bir gündüz yolculuğu için size 10 saat kaldığını göstermektedir. Eee 8 saat de bisiklet üzerindeyseniz 2 saat gibi bir gezi tertiplediğimizi dikkatlerinize sunarım!
(link)
Yukarıda, Topçular'daki Yalova/Kocaeli yolları görünmekte ve buraya tam 30 dk.'lık feribot yolculuğu ile geldim. Aşağıda ise olayın başladığı Denizçalı Köyü ve belli olmazsa da (kırmızı halka ve büyütülmüş resim ile düzenledim) "dakka 1 gol 1" denecek köpekler beni beklemekte...
(link)
Önemli Not 2: Bu yolda yüzü aşkın köpek ile muhatap oldum. Yani kötü bir yol olmasını bırakın (yokuş olan bazı dönemeçler hariç köye kadar toprak taş karışımı) onlarca köpekten oluşan köpek çeteleri (çete hafif kalır, ORDU!) sizi ürkütebilir. Ama herhalde belediye korkuttuğu için olsa gerek, her seferinde yolumdan çekildiler. Hatta yukarıdaki fotoğrafta bile köpekler yol kenarında havlamadan geçmemi beklediler. Tabi bisikletten inip yürüyerek geçmemin etkisi olabilir, bilemiyorum. Son olarak bisiklete binmeden evvel arkamdan bana baktıkları şu fotoğrafı çektim:
(link)
Bu köpekler, benim gidiş yolculuğumdan karşılaştıklarım ve sanki ileride neler ile karşılaşacağımı haber verir gibiydiler!
(link)
Yukarıda yaklaşık yarım saat sonra ilk yokuşlar başladı. Tam da belediyenin temizlik işleri ile alakalı bölümü. Eğimi aşağıdaki fotoğrafta daha çok belli oluyor. Bilmem buraya kadar olan fotoğraflarda yolun kötü oluşu belli mi!
(link)
Bu yolun kötü olduğunu daha önce belirtmiştim. İşte aşağıdaki fotoğraf bunun kanıtı...
(link)
Yolların Genel Durumu:
Neyse ki tepeye ulaşınca (15 dk. sonra, rakım 240 m.) yol artık genel olarak düzeliyor. Fevziye ile Tevfikiye köylerin arasındaki yolda çakıl taşları yere iyi yapışmamış. Bu yüzden Fevziye yokuşunda 10 km./s altına düşmeniz kaçınılmaz ve lastiklerin ezdiği patikadan geçmek şart. Kızderbent Köyü'nden sonra ise çok daha iyi çünkü Altınova-İznik Yolu, bu köy içinden geçiyor.
Dönüş yolunda ise Narlıca'ya (buranın belediyesi büyük) yaklaştıkça harika yollar ile karşılaşacaksınız. Stabilize ama gri renkli öyle bir yol ki sanki taş yolda gidiyorsunuz, bisikletin akışı çok iyi. Narlıca yokuşunu saymazsak dönüşte hiç yokuş yok denilebilir.
Gidiş yolundaki yokuşlar ise köy sayıları ile eşit. Yani köyler ya tepelere kurulmuş (Denizçalı, İlyasköy gibi) ya da kuytulara (Karadere, Fevziye gibi) kurulmuş. Kızderbent köyü de ilerideki tepeye (rakım 322 m.) rağmen çukurda sayılır ama pek hissedilir derecede değil. Yani bu Altınova-İznik yoluna geldiniz mi olaylar kolaylaşıyor...
veeee İznik...
(link)
Burayı biraz hızlandırmak istedim. Zaten yukarıdaki ilk notta bahsettiğim bağlantı ile tüm fotoğraflara bakabilirsiniz. Amacım keşfetmek ve köfte yemek olduğu için şu fotoğrafları vermeden geçmemeliyim...
(link)
Yukarıda, şehre girer girmez karşılaştığınız ilk tarihi eser olan İstanbul Kapı'sı. Tabi Yenişehir tarafından girseydik başka bir kapıyla karşılaşıyor ki çıkarken bunu da Kırgızlar Türbesi'ni de görüyorsunuz. Sağdaki ise şehitlik anıtı ve yanı başında sanayi var! İstanbul Kapı'sına çok yakın ve anıt sanki kapıdan gelenleri gözlüyor gibi.
(link)
Not: Tüm fotoğrafların büyükleri için üzerlerine tıklayabilirsiniz. Ayrıca bulunduğunuz yerden itibaren "slide show" imkanı mümkün. Ancak ayarlar (Options) bölümünden geriye doğru seçeneğini işaretlemelisiniz.
(link)
Bu da yediğim ilk İznik köftesi. Porsiyon ücreti 6 TL ve karşılığında toplam 5 adet köfte ile kızarmış kocaman köy ekmeği dilimleri geliyor. Ben şişmeyim diye bir dilim ekmek yedim. Ayrıca kilosu 24 TL'den pişmemiş köfte alabiliyorsunuz. Her biri 40 gram geliyormuş. Dolayısıyla evde yapacaksanız bir köfte fazla yiyorsunuz...
Yediğim diğer şeyleri özet geçmeliyim çünkü bu yolculukta hiç pilim bitmediğine şaşırdım. Normalde hayatımda 100 km.'yi geçmemiştim ve bu (8 saat yolculuk) benim için çok fazlaydı. Belki de düzenli besin alınca ve sakatlanmazsanız (popo ağrısı dahil!) pil bitme hadisesi diye bir şey yok gibi. Aldığım besinler kısaca şöyle:
- Gidiş yolu boyunca 2 lt. karışım (1/2 elma suyu ve 1/2 maden sodası) ve 1 lt. su
- Köftelerden önce hazım başlasın diye şehre girmeme az kala (13 suları) Susam Krokan (40 gr./563 kcal)
- Şehirde (14 suları), dönüş yolunda güç verdi mi (?) bilmiyorum ama köfte (200 gr.) yedim ve 1 lt. su
- Narlıca çıkışında (17 suları) Amerikan Fıstık Krokan (40 gr./272 kcal) ve 1/2 lt. su
- Osmangazi çıkışında (17:45'de) Antep Fıstık Krokan (50 gr./263 kcal) ve 1/2 lt. su
Özetle 17 TL gıda, 13 TL yol (1,75 TL tren + 3 TL feribot + 8 TL hızlı feribot) ile 30 TL'ye patladı ki alınan hazzı otobüs ile yaşayamayacağınız için paha biçilmez! Bu arada sabah saati kimse bir şey demediği için tek Akbil bastım ki oradan biraz bütçeyi kıstım. Özellikle hızlı feribot biletini bir hafta önceden almış olmam iyi bir indirime (3 TL) sebep oldu. Artık 5 TL bisiklet cezasını da önemsizleştirdi.
İleride bir kaç fotoğraf ve deneyimlerimi de paylaşmak istiyorum. Gerçekten çok fazla tecrübe edindim. Bunları kendime saklayacak değilim. Gerçi tecrübelerin çoğu için denemeniz gerekiyor ama yukarıdaki gibi bilgilerden oluşan kısmı kolaylıkla paylaşılabilir. Bu yolculuğu, kazasız ve vaktinde tamamlayabildiğim için Allah'a şükürler olsun. Gerçekten de her anı rafine yaşadım ve bir çok kıl payı mevzusu ile karşılaştım!
Sevgiler, saygılar...