Yollardaki Tehlikeler

cahillik gercekten korkunulcak birsey

Merhaba Ayla hanım,
Bisiklet sevginizi bu kadar güzel anlattığınız ve güzel yazılarınız için teşekkür ediyorum.
Herşey, istediğiniz herşey gönlünüze göre olsun.
Yolum bir gün Kıbrıs'a düşerse, sizinle tanışmak isterim.

@ayla abdan

sevgili PALA rumuzlu çocuğum. size böyle hitap edebilirim çünkü benim 45 yaşında oğlum var
iyi dileklerin için teşekkürler. gerçekten KIBRIS a gelirsen ve beni ziyaret edersen çok mutlu olurum. sevinirim. beklerim .

ayla abdan

şahsen ben bu mazgalların daha buyune grdm hemde 50-55 km sürat ile zaten snrasını söylemek bile istemyrm en son bisikletiin tam üzerimden yan kaldrma uçtuğunu gördüm zaten snrası alışlmış durumlar sizi yerden kaldrmaya çalışan bir grup iyi insan:):

yazmayı unuttum ve tabi çukurlar yüzünden 1 hafta içinde değiştrmek zorunda kaldğım 5 iç lastik

Verilen bilgilere teşekkür ederim.
Aklıma gelen bazı yol deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.
Şehirlerarası yolda:
Genellemeler var.İstisnalar..........
-Ayna zorunludur.Minyatür aynalar var,ister kaskta ,ister gidonda..onsuz olmuyor.
-Ön,arka,yolun fiziki durumu...."radarınız" sürekli açık olsun...
Yani yolda gidiyorum ve nirvanaya ulaştım tarzında bilinç şalterini indirmemek gerekiyor.
Aynadan yol durumu müsait olmasına rağmen bir araçın yolun sağından ve size çok yakın geldiğini gördüğünüzde..."bela" geliyordur (34,06 veya başka büyükşehir trafiğinde ezilmiş ve ezmeye hazır plakalı özel araçlara özellikle dikkat).
Yapabileceğiniz EN İYİ hareket GÖZ GÖZE gelmektir.Yani kafanızı çevirip sürücü ile göz temasına giriniz....%99 direksiyonu kırıp ,yakından geçerek "şu bisikletliyi korkutayım" eylemini yarıda bırakacaktır. Bu tür ezik kişiliklerde "arkadan vurma" eğilimi vardır..yani siz yolunuzda giderken haberiniz olmadan korkutabilme onlara müthiş bir haz verir. GÖZ GÖZE gelince "kalleşçe" eylemlerinden vazgeçerler. Bu davranış tarafımca sayısızca gözlemlenmiştir.
-En iyi yol dostumuz "kamyoncular"dır.Özellikle kendi aracı ile ekmak parası kazanmaya çalışan dostlarımız.
Mola verdikleri yerlerde yemeğini pişirip davette bulunan,yokuşlarda yavaşca yanınızdan geçerken selam veren, kamyonun yüküne ve yol şartların zorluğuna rağmen "açıktan" bizi geçen....karşıdan gelen trafik bunu mümkün kılmıyorsa ,klakson çalıp uyaran...."yollarca yontulmuş" insanlarla sürekli karşılaştım...
Bu arada bize de görev düşüyor...
Çekiliiin...karbon bisikletimi yeni aldım...Nalini taytımı giydim ve yeni Oakley gözlüklerimle geliyorum tarzında kibirli ,bisiklete ego tatmini için binen vatandaşlar gibi davranmayınız.
Arıza halindeki bir kamyonun yanında durup, "kolay gelsin" diledikten sonra "yapabileceğim bir şey varmı?" gibi sorularla bu insanların gönlünü alırsınız ve belki 20km ileride giderilmeyecek bir sorun ile yol kenarında beklerken aynı kamyoncu sizi veya başka bir bisikletçiyi en yakındaki kasabaya kadar götürmek için kamyonuna davet edecektir.
-Benzincideki çocuk hayranlıkla bisikletinizin bir parçasına dokununca "ÇEK ELİNİ!" benzer tehditler savurmayınız (yaşandı)..yani Oakley gözlüklerinize rağmen çocuğun merak ettiği veya etmediği bisiklet püfleri ile bilgi verebilirsiniz veee özellikle uzun yolda biraz daha halkınızla kaynaşınız.. çok küçük köy ve kasabalarda taytınızın üstüne bir şort giyme alışkanlığı bile edinebilirsiniz. Nasıl CNN bayan muhabirleri Irandan yayın yaparken başlarına örtü takıyorlarsa...
Çünkü tayt her ne kadar bisiklet sürmek için gerekli olan bir giysi olsada neticede bir mayodur. Şalvar,çarşaf ve bol pantolon giyilen bir ortama mayo dışında biraz daha bol bir giysi parçasıyla uyum sağlamak amacıyla.....
Haaaa,bu halkım ne kadar "dar kafalı".. beni olduğum gibi kabul etmeli ve onlar bana uyum sağlamalı diyorsanız...sizin bileceğinizdir.

Şehiriçi:
Mazgallar. Mazgalların deliklerinin sürüş yönünde döşenmesini özellikle bisikletçileri düşünmeden ,beyinsiz insanlar tarafından yapıldığını düşünüyorsanız ,yanılıyorsunuz.
Ülkemizde özellikle şehirlerdeki yağmur anında yol kenarında biriken çöplerin,ağaç yaprak ve kalıntılarının akıntı ile birlikte daha kolay kanalizasyona düşmesi için böyle takılıyorlar. Konuyu Ankara da BB deki bir arkadaşıma ilettim ve bakınız "dosyada" ne ortaya çıktı. Bisikletçilerin tersine bebek arabasıyla karşıdan karşıya geçen bir bayanın bebek arabasının tekerini bize göre "doğru" takılan bir mazgalın içine sıkıştırmış ve "az kalsın" çocuğunu trafiğe kurban ediyormuş olması!!!...böyle bir şikayet çıktı ortaya...
Yani bu ülke bu konuda karar verene kadar...mazgallara dikkat.

-Trafikte "BABA" olmak..."DAYI" değil.
Çoğu kavşakta ,yol giriş ve çıkışlarında araç sürücüleri ile "göz temasında" bulunarak güvenli sürüş yerine...yeri gelince
arkadan gelip, önünüze kırmak,yan yoldan çıkan,sıkışık trafikte sizi sıkıştırmak niyetindeki sürücülere "EL" işareti ile "DUR", "GEÇ" , "SAĞA,SOLA DÖNÜYORUM" gibi işeretlerde bulunmak, beklentinizin aksine yol veren sürücülere ile teşekkür işaretleri yapmak işinizi kolaylaştırabilir.
Sanılanın aksine "EL İŞARETİ" ile niyetinizi gösterdiğinizde araç sürücüleri sizi daha iyi anlayabiliyorlar.

Bugün yazabileceklerim bunlar....
Sağlıklı sürüşler dilerim.

@Selçuk Çilek

Özellikle sürücüyle gözgöze gelme konusundaki tespitiniz harika. Kesinlikle katılıyorum.
Mazgal konusunda; bildiğim kadarıyla, yollara mazgalların konma sebebi, o yaprakların, çöplerin vb. kanalizasyona girmemesidir. Yani evimizde su giderlerine konulan plastiklerle aynı. Çünkü su tahliye sistemine giren bu gibi yabancı maddeler zamanla boruları tıkar. Tıkanma durumunda da borular patlar, sonra yolları kazıp onları yenisiyle değiştirmek gerekir.
Yani aslında mazgal delikleri katı atıkları ne kadar süzerse o kadar iyi, bu durumda kafes mazgallar en iyisi. Her iki yönden gelen tekerlekli araçlar için de güvenli.
Belediyeler temizlik işlerinden kar etmek için yaprakları süpürme işini mazgallara havale ediyor olabilir, bilemeyeceğim, ikide bir patlayan kanalizasyon borularını da açıklıyor bu.

çok güzel bir konu herkese teşekkürler

@Selçuk Çilek

forumda okuduklarimdan sonra bisiklete binerken mazgallara maksimum dikkat gostermeye basladim. benim turladigim ankara batikent/ilkyerlesim, kardelen, mesa, ergazi taraflarinda dikkatimi ceken mazgallar hep caprazdi. sanirim bu her iki taraf icin de iyi bir sey

kamyoncular her zaman arkadaşça yaklaşmıştır. polatlı haymana arasında yolda kaldığımda da bir tanesi beni kurtarıp haymanaya getirmişti. herzaman yol verir ve yardımcı olurlar. minibüsçü taksici servis şöförü belediye otobüsü arkadaşça yaklaşmaz ama düşmancada davranmaz ve bisikletliyi tehlikeye atmaz. bütün tehlike hafta sonu sürücüsü amatör ne derseniz deyin özel araç sürücülerinden gelir. aralarında bazısıda psikopattır. üzerine sürer yolunu keser. özellikle ana yoldan tali yola dönerken. çözüm riskli gurupları bilmek ve herzaman tahminde bulunup olabileceklere karşın erken önlem alabilecek zamanı yaratmak. selçuk beyin dedikleri gerçekten değerli gözlemler

trafikteki en tehlikli varlık minubus şöförleridir geçende sehırler arası yolda 30-40 km. cıvarı gıdıyorum mınubus şöförü gelmıs teklerın dıbıne kadar kornasına bir abandı korkudan şarampole uçuyordum halbu ki emniyet şeridinin en sagından gıdıyordum

Türkiye de bisiklet sürmek çok zor zor derken tehlikeli bi caddeye çıktınız zaman sizi önemseyen ,saygı duyan bile yok bide azarlıyorlar

Çok teşekkürler

Özellikle kavşaklarda;
Bir araç karşıya geçmek için duruyorsa bu sizi gördüğü anlamına gelmez. Bizler sürücünün bizi gördüğünü düşünebiliriz. Ancak gözleri bizi görüyor, beyinleri algılamıyor. Otomobil gibi daha iri olanlara konsantre oluyorlar. Üzerimizdeki dikkat çekiçi renkler çözüm olabilir.

Konuyu hortlattım gibi olacak ama dün kaza yapmama sebep olan başka bir tehlikeyi başkalarının başına gelmesin diye paylaşmak istedim. Kartal tarafından Kadıköy istikametine doğru sahil kaldırım tarafındaki bisiklet yolunda Maltepe Dolgu Alanı başlamadan önce Kayraport Limanının önündeki ışıklara hemen gelmeden solda aktif olmayan isbike istasyonu ve bir park var. Bu parktaki dikdörtgen yeşil su kapakları patlamış kaldırımdaki bisiklet yoluna doğru normal su akıtıyor sanmıştım meğer çamurlu su imiş tahminim bundan dolayı suyun üzerinden yavaşça geçmeme rağmen muz kabuğuna basmışçasına bisikletle kayıp diz üstüne düştüm. Bisiklette slick lastikler vardı normalde yağmurda az kayardı ama bu patlayan giderler genelde normal su akıtmıyor herkes çok dikkatli olsun oralarda bisiklet yolundan geçerken.
Arkadan görüp yardıma gelen başka bir bisikletçi arkadaş sağolsun çok ilgilendi. Buradaysa selam olsun! 🙏 Hatta sanırım bütün kaldırıma taşan su yüzünden ileride belediyeye haber verdiğini gördüm. Hoş bizler umurlarında değiliz bence nasıl olsa bisiklet işi zengin züppe işi onların gözünde bunun sağı solu da yok. Bisiklet yoluna çamurlu su taşmış birkaç kişi düşüp orasını burasını kırmış neden umurlarında olsun.