Scudo Sports

Tünel Geçişleri.

Baki Berk Kayalar

Forum Bağımlısı
Kayıt
7 Ocak 2007
Mesaj
1.576
Tepki
1.151
Şehir
TCDD 1. Bölge - İzmit
Tünel geçişleri biz bisikletliler için fark edilmek adına en çok korktuğumuz yerler olmalı. Şahsen Derince Tüneli' ne girdiğimde yanımdaki şeritten araç geçmemesi için dua etmiştim.

Özellikle uzun, gidiş-gelişli ve karanlık tünelleri bisiklet üzerinde geçmek son derece tehlikeli görünüyor. Hele emniyet şeridi yok denecek kadar dar olan uzun otoyol tünelleri kabus niteliğinde olmalı.

Tüneller tehlikeli olmasının yanı sıra rüzgâr geldiğiniz yönden esiyorsa tüneli nefis bir hızda geçebilirsiniz.

Konu hakkında Atletik Abi gibi uzun yol tecrübesi olanların tecrübe ve bilgilerini aktarmaları son derece yerinde olacaktır.
 
Scudo
Tüneller gerçekten kabus gibi oluyor çoğunlukla, özellikle aydınlatması yoksa... Işıklandırmanız genellikle çok kuvvetli değilse işe yaramıyor. Hele güneş gözlüğünüzü çıkarmaya fırsatınız olmadıysa tam felaket.

Tünel içinde biran önce çıkmak için hızlı gitmek oldukça tehlikelidir, eğer yoldan emin değilseniz çukur falan var mı yok mu mümkün olduğunca yolu görerek gitmek gerekir, ve yine yandaki kaldırıma dikkat edin çarpmayın. Arkadan ve önden gelen araçların farlarından mümkün olduğunca yararlanmaya çalışın çünkü onlar sizin için yolu aydınlatacaktır, ayrıca onlar uzaklaşınca geçici olarak gözünüz ışığa alıştığı için görüşünüzün zayıflayacağını unutmayın...

Tünelde bir aracın sessizce size yaklaşması nerdeyse imkansız gibidir, ancak negatif olarak çok uzakta bile olsa dibinizdeymiş gibi gürültüsünü duyarsınız bu oldukça sinir bozucudur yapacak bir şey yok bu konuda.

Devamlı pedal çevirin böylece arkadan gelen araçlar tarafından görülme şansınız artacaktır. Mümkün olduğunca kenardan gidin. Yolun durumunu gördüğünüzden emin olun.
Şu anda aklıma gelenler bunlar, geldikçe yine yazarım...
 
Tünellerde dediğini gibi eminiyet şeridi genelde bulunmuyor. herhalde sebebi zaten 2 şerit geçecek kadar tünel açmanın ( dağ delmenin ) bile yeteri kadar zor olması olabilir.

Açıkcası ben ablama almanyadan getirttiğim , trafik polislerinin vb. iş yapanların üzerinde gördüğünüz sarı renk ve üzerinde iki taraflı reflektör olan giysiyi gündüz bile çıkarmıyorum. Bütün turlarımda üzerimde artık. Zaten ışık vurduğunda çok aşırı miktarda parlıyor. İsviçreli konuğum jeromdan öğrendiğim pratik bir yöntemde arka cebime reflektör takmak. Bisikletimin arkasında sabit olarak takılı bir yansıtıcı daha var. Bagajımı da hiç sökmediğimden ( içinde yedek malzemeler ve ilk yardım çantası , yağmurluk booool miktarda da yiyecek var :) :) ) onunda yansıtıcıları var. Bu kadar uyarıdan sonra daha yapacağım bir şey yok. :)

En önemli şey araç sürücülerinin bizi görmemesi. Çoğu kişinin görmediğini biliyorum. Sürekli teyp ile oynayan, yanındaki ile konuşan, ön camında, aynasında milyon tane nesne asılı olan, sigara içen sürücülerin yola bakmaktan başka önemli işleri var yazdığım gibi.
 
Bana kalırsa tünellerden bisikletle geçmeye çekinenlerin uygulaması gereken yöntemlerden biri tünel başında bisikleti ele alıp bisikleti yol ile kendi arasına alıp yani bisikletin sağına geçip tünel bitimine kadar elde götürmek en uygunu olabilir.

Karanlık bir tünelde gitmek, gece bisiklette ışıklandırma olmadan karayolunda bisikletle seyretmekle yaklaşık aynı tehlike oranına sahip.
 
baymineral, ikisi de aynı tehlikede gibi gözüksede senin söylediğin daha tehlikeli çünkü tünelde o şekilde daha çok kalıp zaman geçirmiş olacaksın...
 
Üsküdar'dan Beylerbeyi'ine dönerken malum köprü altından geçmek gerekiyor. Artık bisikleti elime alıp kaldırıma çıkıyorum da yani önceden.. allahim orası ne stres bi yer öyle. Tünele girer girmez duvarlarda yankılanan o sesler... Arkanizdan Caterpillerin inşaat araçlarından geliyo sanıyosunuz, meger gelen Opel Corsa -.- Şurası bitsin de çıkayım kurtulayım bu cehennemden olurdum, artık dedigim gibi kaldırıma çıkıyorum. Kaldırımı olmayan tünellerden geçenlere allah sabır versin diyorum.
 
Geri