Scudo Sports

Trek Türkiye "ömür boyu ücretsiz bakım" Yalanı!

Tuncay Üner

Forum Bağımlısı
Kayıt
16 Mayıs 2012
Mesaj
961
Tepki
614
Şehir
İstanbul
Bisiklet
Trek
Merhaba Arkadaşlar;

Böyle bir konu ile karşınıza gelmek istemezdim zira distribütörün ve markanın avantajlarından dolayı bir çok kişiye Trek markasını tavsiye ettim, bazı arkadaşlar benim tavsiyelerime göre seçim yaptılar. Hatta abim bile Trek marka bit hybrid aldı.

Burada bahsedeceğim konu markadan ziyade distribütörle ilgili. Trek Türkiye (Alatin Bisiklet San. ve Dış Tic. Ltd.)

Bundan yaklaşık 3 ay önce Madone 3.1 yol bisikleti aldım. Alırken bize söylenen şey, siz bakımlarla hiç uğraşmayacaksınız, bize getireceksiniz bir her türlü bakımını yapacağız. En baştan beri bisikletimin bakımlarını ben yapmak istiyordum ve yapacaktımda. Bunun için elimde gerekli aletler yoktu ve bunları toparlamaya çalışıyorum. Bu sebeple 1-2 bakım için bisikleti aldığım yere götürecektim. (Trek Bahçeköy.)

Bisikletimi bakım için ilk götürdüğümde, yaklaşık 700-800km civarıydı. Vites ve fren ayarlarına bakıldı. Jantın akordu düzgün olduğu için bir işlem yapılmadı. Herhangi bir yağ değişimi veya zincir yıkanması/yağlanması işlemi yapılmadı. Neden yapılmadığını sorduğumda gerek olmadığı söylendi. Bunun üzerine bisikletimle ayrıldım.

Bazı işlerim gereği istanbul dışına çıkmak gerekti ve yanımda bisikletimide aldım. Şehir dışında yine yaklaşık olarak 700-800 km yaptım ve ortalama KM 1500 civarı oldu. Ölçümleri iPhone ile yaptığım için bu ortalama değerdir. Zincir oldukça kirlenmişti ve bu zamana kadar bisikletim 4 kez yağmur gördü. Bir kez pislikten arındırmak için yıkamak zorunda kaldım.

Bu hafta için Trek Bahçeköyü aradım. Bakım için randevu almak istiyordum çünkü zamanım kısıtlıydı. Bakım yapılırken orada bekleyecektim, sonrada bisikletimi alıp gidecektim. Yetkiliyle telefonda konuşmamızda vites ayarlarına bakılacağını ve somunların kontrol edileceğini söyledi. Ben yine yağların dğeişip değişmeyeceğini sordum. Gerek olmadığını söyledi. Bu arada 1500km olduğunu ve yağmur gördüğünü söylemiştim. Bunun üzerine telefonda tartışmamak için tamam deyip telefonu kapattım.

Ömür boyu ücretsiz bakım dedikleri mesele budur. Sanırım bakımı sadece sezonluk yapıyorlar. Nezaman zincir zift gibi olacak, bilyalar yağsızlıktan kupkuru kalacak bakım ozaman yapılacak sanırım...

Bugüne kadar bu sebeple Trek Türkiye'e yönlendirdiğim arkadaşlardan özür diliyorum. Kişisel olarak daha bu firmanın kapısından geçmeyeceğim. Umarım garanti ile alakalı işim olmaz. Eğer olursa inşallah sıkıntı çıkmaz.

Bu yazımda firma karalama amacım yoktur zira bugüne kadar hep firmayı savundum. Ancak bunlarla karşılaştıktan sonra bu konuyu açmam gerekti. Türkiyede Trek marka bisiklet alacak arkadaşların bilgisi olsun.
 
Scudo
Yaşadıklarınızı açıkça paylaştığınız için teşekkürler. Hepimize fikir verecektir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Tuncay Üner
Naçizane fikrim çalışanlar yapması gerekeni yapmış, zinciri temizlemek, yağlamak gibi bakımlar kullanıcının yapması gereken bakımlar. Yanlış anlamayın ekipmanım yok demişsiniz siz de haklısınız :)
 
@Osman D.

Yanlış anlamadım fakat mantığım anlamıyor. Bir bisikletin bakımı deyince akla ne geliyor? "Vites ayarlarını kontrol etmek" bakım ise eğer, evet görevlerini yaptılar. Eğer bakımdan anladıkları bu ise, belirtmeleri gerekir. Şunu şunu yapmayız vs diye... Ayrıca "bakımlarını kendim yapacağım" dediğimde "hiçbirşeyle uğraşmayacaksınız" denildi.
 
Burası Türkiye olur böyle şeyler, hatta hep böyle olur zaten.


Bu ülkede tek distribütörü olan dünyaca ünlü bir araç markasının, piyasada benzeri markaların 2 katına satılan bir aracını sıfır diye alıp, çıkan arıza sonucu kullanılmış olduğunu öğrenen birisini biliyorum.Olay mahkemelik oldu ve bilirkişi raporlarıyla da kanıtlandı. İnternette çarşaf çarşaf yayınladı raporları ve mahkeme kararlarını.Firma sonuna kadar direndi.Kaçacak yeri kalmayınca hatasını kabul edip aracı geri aldılar.Yalnız olay 2 yıl falan sürdü.İşin kötüsü bence şu oldu.Mahkeme büyük ihtimalle tüketici lehine karar verecekken, aracı alan kişi firmanın teklifini kabul edip davasından vazgeçti.Bu yüzden dava düştü ve o firma adına mahkeme kararı yine yok!Yani "şöyle bir dava olmuştu, haksız çıkmıştınız" diyemiyorsun.Özellikle bu tür büyük firmaların bir de değil, birden fazla avukatları ve bir sürü sürüp giden davaları var.Hatta belli bir hukuk bürosuyla çalışıyorlar, düzenli ödemeleri var, hiç seninle muhatap bile olmuyorlar.Sen dev bir firma ve paran yeterse tek bir avukatla karşılarında duruyorsun.Adamlar yeri geliyor bilirkişileri de satın alıyorlar.Durum böyle.

Tabi bunlar genel olasılıklar.Senin problem yaşadığın firma için söylemiyorum.
 
@Tuncay Üner

Evet volkan arkadaşın da dediği gibi ülkemizde bakım deyince illa ki bir yerlerin bozulması gerekiyor. O yüzden "bakım"dan fazla bir şey beklemeyin bence :) Kendiniz öğrenip yapmayı çalısın hem daha zevkli böylesi :)
 
Terk kadrolarının ömür boyu garantili olduğunu biliyordum, ama ömür boyu bakım çok iddialı olmuş.
Bir yanlış anlama var sanırım.

Ömür boyu bakım garantisi verdiğine dair bir kaynak verebilir misiniz?
 
@Emre77

Yukarıda bahsettiğim jant setini götürdüğümde de bana ömür boyu ücretsiz bakım olduğunu söylediler. O sıralar yol bisikletimi değiştirmeyi düşünüyordum. Domane serisinden bir bisiklete geçmek vardı aklımda.
Başıma gelenlerden sonra Specialized'ın ve Aktif Pedal çalışanlarının değerini bir kere daha anladım.
 
Sadece Trek markası ya da bu distürbitör için değil tüm benzer söylemler için forumda defalarca kez yazdım fakat hep anlamamazlıktan gelindi. Ömür boyu garanti, bedelsiz bakım (ömürboyu ve ya sınırlı sayıda) sadece pazarlama tekniği ve pazarlama söylemleridir.

Ömürboyu kadro garantisinden kasıt kadronun ticari ömürdür ki Türkiye'de bu 10 yıl olarak ön görülmüştür. (Nette araştırabilirsiniz tüm ticari ürünlerin bakanlıkça belirlenmiş bir ticari ömürleri var ve ticari ömründen fazla garanti veremezsiniz.)

Ücretsiz bakım ise sizin başınıza gelen gibi birkaç vida sıkmak, basit ayarlar yapmaktır. Vitesiniz ciddi şekilde ayar bozsa veya akord ayarınız tutmasa emin olun hangi marka olursa olsun ücretsiz bakım yapmayacaktır.

Yerli markaların servis şikayetleri bu tarz arızaları daha çok yaptıkları için herkes tarafından biliniyor, yabancı markalar daha az arıza çıkarıyorlar ama servis konusunda yerli markalardan daha masum değiller bence.
 
Müşteri yanıltılmış-aldatılmış durum bu.
Yukarıdaki olayda Mağduriyetin İspatlaması mümkün görünmüyor.
Müşteri ömür boyu bakımın neleri kapsadığının sorgulamasını yapamayabilir. Satıcı kendiliğinden açıklamalı aydınlatmalı. İş ahlakı bunu gerektirir. tabi bu yorum arkadaşın anlattıklarının tam olarak doğru olduğu kabul edildiğinde yapılabilir. Firma bir açıklama yapana kadar da doğru kabul etmek lazım.
 
Gerçek ayrı, bunu ispat edebilmek ayrıdır Caner bey. Anlaşılabilmesi için sizden affınıza ve hoşgörünüze sığınarak bir örnek vereyim.

Diyelimki ben size gıcığım ve kuytu bir köşede bir odunla sıkı şekilde giriştim hatta altınızdaki bisikletide gasp etmiş olayım. Bana dava açtınız. siz kendinizi benim darp ettiğimi iddia ederken ben tersiniz söylesem, şahit , mobese kamerası görüntüsüde olmasa, iddianızı ispatlamak zordur. sizin sözünüze karşılık benim sözüm.Hatta ben o saatte başka yerde olduğumu iddia edersem ,yalancı iki şahitte buldum mu , haklı davanızı kazanma şansınız oldukça düşüyor.

Haklı olan siz , ama hukuken davayı kazanan ben, zarar gören siz ama hem suçlu hem güçlü olan yine ben. Gerçek olan suçlunun ben olması ama hukuken haklı olan yine ben.. Haksız dava açtığınız için mahkeme masrafları yanı sıra benim avukatımın ücretini ödemeye mahkum olan yine siz.Gasp ettiğim iddiasını söylediğiniz an, bunu ispat etmekle yükümlüsünüz.

Dolayısıyla bazı gerçekleri ifade etmek kolay ancak ispatlamak zordur.Elimizde kamerayla dolaşamayacağımıza göre , bu başlığı açan kişinin doğru söylediğini varsayıyorum. Elbette karşı tarafı da dinlemeden %100 doğrudur demekte yanlış olur. Ancak karşı taraf tüccar olduğu sürece, ve bu işten para kazanmaya devam ettiği sürece asla kendisini kötüleyecek ifadeler vermeyeceği de malumunuz. Hoş firma aksini iddia etse bu seferde o ispatlayamacak. Yani özetle tipik Türkiye klasiği.satana kadar herkez iyi , sattıktan sonra herşey kullanıcı hatası.

Marka model veya sektör farketmiyor, Türkiyede ne yazık ki ticari ahlak hep böyle ...
Bu yüzden her zaman kullanıcının kendi çözmünü kendisinin üretmesi , hatta kendi tamiratını kendisinin yapmasından yanayım. 3-5 denemeden sonra illaki doğrusunu yapmayı öğrenecektir.Kullanıcı bilinçlenmeye başladığı an satıcıda , serviste kendisine çeki düzen vermeye başlayacak , yetersiz olanlar , gayri ciddi çalışanlar , kendiliğinden elenecektir.


Not: Merakımdan soruyorum , geçen sene milli eğitime bağlı İstanbul sene meslek edindirme kursları içinde bisiklet ve motorsiklet tamiri diye bir eğitim branşıda düşünülmüş ancak talep olmayınca uygulmadan vazgeçilmiş.ALdığım bilgi bu yönde. Eğer böyle bir imkan yeniden sunulursa sırf kendi tamiratınızı öğrenmek için bu tür bir eğitime gidermisiniz.? Yanlış hatırlamıyorsam , 360 saat kadar olması lazım. ( Belki bir sınıf açacak kadar talep olursa milli eğtime veya ismek'e başvuru yapılabilinir )
 
  • Beğen
Tepkiler: tt2000
Geri