KevSerSeri
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 3 Ağustos 2006
- Mesaj
- 1.351
- Tepki
- 3.316
- Şehir
- Ankara
1. Gün: Eğirdir – Yazılı Kanyon
“Kaderimde Yazılı’ymış!”
Yola çıkar çıkmaz “Düz git” dediler. Yol, iz bilmeyeni en öne geçirdiler. Ne bir haritaya baktım ne de ön çalışma yaptım. Belki de nereye gittiğimi bilmiyor olmam ilk pedal basışımda heyecanımı ikiye katladı. Şehir imajını veren gürültüden, binalardan, araçlardan Yazılı Kanyon tabelasından sağa kıvrılarak kurtuluyoruz. İşte tur şimdi başlıyor!
Hızımız 25 km/s’ in altına düşmesin diyerek başlangıçta tempo tutuyoruz. Ekipte yavaş yavaş kopmalar başlıyor. Sorgulamaya başlıyorum! Deli gibi pedal basıp önümdeki bisikletlinin sırtını mı izlemek istiyorum? Yoksa yemyeşil ağaçların arasında nazikçe kıvrılan mis kokulu yolların akışına kendimi bırakmak mı? Karar verir vermez en yakın gölgeye bisikleti çekip arkadan gelecek olanları bekliyorum. Nasıl olsa mola yerinde görüşürüz diyerek ilk fotoğrafları çekmeye başlıyorum.
“Bu koku ne?, mmmmm” diye içime çekerken arkadan “ıhlamur” diye bir cevap geliyor. “İğde de olabilir ve ya hanımeli.” Belki de hiç bilmediğimiz bir bitki ama muhteşemdi içimdeki etkisi. Mevsimi tam tutturamamışız diyoruz dallardaki ham meyveleri görünce. Dut, kiraz, erik, yenidünya ve aklınıza gelebilecek daha birçok meyve ağacıyla dolu yollar. Yol kenarındaki bir aile bahçesindeki erik ağacına buyur edene kadar tadamıyoruz hiçbir şeyi. Hani şehirdeki gibi kirli mi temiz mi diye düşünmeden, etrafınıza bakıp yıkayacak çeşme aramadan dalından kopardığınız gibi avucunuzda ovuşturup ağzınıza atarsınız. İlk kütürdeme sesiyle eriğin tatlı, taze çekirdeğini bile yediğinizi fark edemezsiniz. Belki de bizi buralara sürükleyen şey; çocukluğumuzda sahip olup da kıymetini bilmediğimiz, şimdi özlemini duyduğumuz, o zamanlarda aklımız erseydi hiç bitmesin diyeceğimiz bu özel anlardır.
Uzun zaman sonra ilk bulduğumuz çeşmede elimizi, yüzümüzü yıkamanın, tenlerimizdeki tuzu giderip kana kana su içmenin bizi ne denli mutlu ettiğini anlamanız mümkün değil. Anlayamazsınız! Çünkü güneşin altında kavrulduktan sonra yedekteki matarada su olduğunu bildiğiniz halde kaç kilometre sonra karşınıza çeşme çıkacağını bilmeden o suya dokunamamanın ya da yudum yudum sadece ağzınızı ıslatmak için idareli kullanmanın ne olduğunu yaşamalısınız.
Akşama doğru Isparta Sütçüler’e bağlı olan Yazılı Kanyon’a varıyoruz. Kanyonda bulunan kayaya kazınan Hür İnsan üzerine yazılmış şiirden alıyor adını. Şairi tüm insanların tek bir tanrıdan geldiğine inanan hümanist filozof Epiktetos’tur. Epiktetos köle, esir anlamına gelir, ismi değildir. M.S 100’lü yıllarda yazılan bu şiir hala geçerliliğini korurken kayanın arkasında hazine vardır diye dinamitle patlatarak yazıyı deforme eden insanların hırsları ise bize tarihten tanıdık gelmektedir.
Hür insan üzerine şiir
Ey yolcu, yol hazırlığını yap ve koyul yola; şunu bilerek :
Hür kişi sadece karakterinde hür olan kişidir
Kişi hürriyetinin ölçüsü bizzat kendi doğasında bulunur
Ve kararında içtenlikliyse hür kişi ,
Yüreğinde ise dürüstlüğü, işte bunlar asil yapar kişiyi
Ve bununla yücelir hür kişi hatalarla değil.
Ana-babadan gelen uydurma bir asaletten tat almaz o :
Zira ana-baba değildir hür insanı doğuran
Zeus'tur herkese ata olan ve de tek kök insanoğluna
Herkesin tek şansı vardır. O alır kader icabı beden güzelliğini
Budur soy güzelliği ve hür olma hali gerçek anlamda.
Ruhen köle olan ise sakınmaz kötü sözden, katmerli köle de olsa
Aşırılıktır şiarı bu kişinin, yüreğinde soysuzluk vardır
Ey yolcu, Epiktetos köle bir anadan doğmuştu, ama
Yüceydi herkesten, bir kartal gibi: bilgelikte ise takdire şayandı ruhu
Söylemem gerekirse, tanrısal bir varlık doğurdu onu. Keşke şimdi de (bu mümkün olsa)
Böylesine yararlı ve sevinç kaynağı bir insan
Tüm ünlü kişiler arasında köle bir anadan dünyaya geldi.
Suyun şırıltısından birbirimizi duymayalı, ayağımızı buz gibi suya sokup “oh bee!” demeyeli, bakalım en çok kim dayanabilecek diye yarışmayalı, kıyısında bir bardak değil demlikle çay keyfi yapmayalı ne kadar da çok zaman geçmiş. Yetişmek zorunda olduğum bir otobüs yok ya da akşam yemeğine bekleyen birileri. Aradım ama telefonu açmadın diyecek birileri de. Telefonlar kapalı, muhabbet alıcıları açık. Konunun ne olduğu ya da yarısını duymayıp anlamadığımın hiçbir önemi yok. Farkındayız milyonlarca insandan ne kadar daha şanslı olduğumuzun. Muhabbette zorlanmaya başlayınca öyleyse patlatalım bir fasıl diyerek akşam eğlencesine başlıyoruz ta ki yatana dek…
İşte Tur Ayrıntıları;
Sabah 7:30’da Eğirdir’e iniyoruz. Midelerimizden gelen gurultuya aldırmadan bir daha uğraşmamak için güzelce bagajlarımızı yerleştiriyoruz. Bu işler oldukça zamanımızı alıyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6706Medium.jpg
Nurettin Abi eski bir arkadaşını görmeye gittiğinde biz de kahvaltı için uygun bir çay bahçesi arıyoruz. Göl kenarında güzel bir yer bulduk derken, işletme bizimle ilgilenmeyince çayı hazır olan başka bir yer arıyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6707Medium.jpg
Karınlarımızın doyduğu, çayların keyifle içildiği mutlu anlarımızdan sadece başlangıç!http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6708Medium.jpg
Yoldan geçerken bizi fark eden bir abimizle muhabbet ediyoruz. Kendisi Triathlon antrenörü Kadir Can. Forumlardan aşina olduğunu söylüyor. Çevreyi çok iyi bildiğini sürekli antrenmanlara çıktığını söyleyince Müfit Abi’ye rotamıza alternatif rampaları kıracak başka bir yol tarif ediyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6712Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4604Medium.jpg
Aramıza Eğirdir ve Zonguldak’tan katılacak olan arkadaşları beklerken biraz dolanıyoruz. http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6713Medium.jpg
Ve işte onlar da tamam. Saatlerimiz 10:30’u gösterdiğinde pedallarımız dönmeye başlıyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6715Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4612Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4614Medium.jpg
Yazılı Kanyon tabelasından döndükten sonraki yol muhteşem. Sessiz, sakin, yeşil ve mis kokulu.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6717Medium.jpg
Yol kenarında kendilerince oyun oynayan iki kız çocuğu görüyorum. Çok şekerler. Onlara cici tokalar armağan ettikten sonra bir de fotoğraf çekiyoruz anısına.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6720Medium.jpg
Neneleri selam veriyor durumu görünce. “Aleykümselam teyzecim” diyorum coşkulu bir sesle. “Buyurun meyve yiyin” diyor ağacı göstererek. Dalından toplanan taze meyveye kim hayır diyebilir ki! Bir de bu kütür kütür tatlı bir erikse. Topluyoruz avuç dolusu yolda giderken eşlik etsin diye.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6722Medium.jpg
Önden gidenler gölgeye ve suya bizden önce kavuştular ancak muhteşem erikleri kaçırdılar. Sadece tadımlık bakabildiler.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4628Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6724Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4645Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4650Medium.jpg
Kova’da Gölü’ne varıyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4641Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6725Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6727Medium.jpg
Yol kenarında koca bir otobüs ve içinden çıkarılan birçok bisiklet. Dikkatimizi çekiyor, yavaşlıyor ve duruyoruz. Arkadaşlar da bizim gibi bisiklet meraklıları. Göl etrafında ve yakın civarları gezmeye gelmişler. Zirve Dağcılık’tan olduklarını öğreniyoruz. İçlerinden biri (ismini unuttum kusura bakmasın) beni tanıdığını ve yazılarımı Pedal Sesi’nde okuduğunu söylüyor. Beğendirebildiysek ne mutlu efendim. Nice karşılaşmalara nice dostluklara…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6728Medium.jpg
Öğle yemeği molamızı burada vereceğiz. Ne ile mi? Kayısı, fındık, fıstık, çantaya neler depoladıysak.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4655Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6730Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4672Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4697Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6729Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4700Medium.jpg
Mis gibi kokular çekiyorum içime. Dağlar beni kucaklıyor ben de onları…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6733Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4669Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4707Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6735Medium.jpg
Gölge ve yemek molasının ardından tekrar yola koyuluyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4741Medium.jpg
Yolda çiçekler, çimenler eşlik ediyor bize.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4743Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4748Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4749Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6737Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6739Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6740Medium.jpg
Yollar kıvrıldıkça rüzgarın yönü değişiyor tıpkı bizimki gibi!
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6745Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6751Medium.jpg
Müfit Abi;
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6754Medium.jpg
Nurettin Abi;
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6756Medium.jpg
Emre-Serkan
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6757Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6759Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6760Medium.jpg
Her zaman söylediğimiz gibi; “Önemli olan varmak değil yolda olmaktır.”
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6761Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6762Medium.jpg
Yazılı Kanyon’a çok az bir yolumuz kaldı.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6765Medium.jpg
“Kaderimde Yazılı’ymış!”
Yola çıkar çıkmaz “Düz git” dediler. Yol, iz bilmeyeni en öne geçirdiler. Ne bir haritaya baktım ne de ön çalışma yaptım. Belki de nereye gittiğimi bilmiyor olmam ilk pedal basışımda heyecanımı ikiye katladı. Şehir imajını veren gürültüden, binalardan, araçlardan Yazılı Kanyon tabelasından sağa kıvrılarak kurtuluyoruz. İşte tur şimdi başlıyor!
Hızımız 25 km/s’ in altına düşmesin diyerek başlangıçta tempo tutuyoruz. Ekipte yavaş yavaş kopmalar başlıyor. Sorgulamaya başlıyorum! Deli gibi pedal basıp önümdeki bisikletlinin sırtını mı izlemek istiyorum? Yoksa yemyeşil ağaçların arasında nazikçe kıvrılan mis kokulu yolların akışına kendimi bırakmak mı? Karar verir vermez en yakın gölgeye bisikleti çekip arkadan gelecek olanları bekliyorum. Nasıl olsa mola yerinde görüşürüz diyerek ilk fotoğrafları çekmeye başlıyorum.
“Bu koku ne?, mmmmm” diye içime çekerken arkadan “ıhlamur” diye bir cevap geliyor. “İğde de olabilir ve ya hanımeli.” Belki de hiç bilmediğimiz bir bitki ama muhteşemdi içimdeki etkisi. Mevsimi tam tutturamamışız diyoruz dallardaki ham meyveleri görünce. Dut, kiraz, erik, yenidünya ve aklınıza gelebilecek daha birçok meyve ağacıyla dolu yollar. Yol kenarındaki bir aile bahçesindeki erik ağacına buyur edene kadar tadamıyoruz hiçbir şeyi. Hani şehirdeki gibi kirli mi temiz mi diye düşünmeden, etrafınıza bakıp yıkayacak çeşme aramadan dalından kopardığınız gibi avucunuzda ovuşturup ağzınıza atarsınız. İlk kütürdeme sesiyle eriğin tatlı, taze çekirdeğini bile yediğinizi fark edemezsiniz. Belki de bizi buralara sürükleyen şey; çocukluğumuzda sahip olup da kıymetini bilmediğimiz, şimdi özlemini duyduğumuz, o zamanlarda aklımız erseydi hiç bitmesin diyeceğimiz bu özel anlardır.
Uzun zaman sonra ilk bulduğumuz çeşmede elimizi, yüzümüzü yıkamanın, tenlerimizdeki tuzu giderip kana kana su içmenin bizi ne denli mutlu ettiğini anlamanız mümkün değil. Anlayamazsınız! Çünkü güneşin altında kavrulduktan sonra yedekteki matarada su olduğunu bildiğiniz halde kaç kilometre sonra karşınıza çeşme çıkacağını bilmeden o suya dokunamamanın ya da yudum yudum sadece ağzınızı ıslatmak için idareli kullanmanın ne olduğunu yaşamalısınız.
Akşama doğru Isparta Sütçüler’e bağlı olan Yazılı Kanyon’a varıyoruz. Kanyonda bulunan kayaya kazınan Hür İnsan üzerine yazılmış şiirden alıyor adını. Şairi tüm insanların tek bir tanrıdan geldiğine inanan hümanist filozof Epiktetos’tur. Epiktetos köle, esir anlamına gelir, ismi değildir. M.S 100’lü yıllarda yazılan bu şiir hala geçerliliğini korurken kayanın arkasında hazine vardır diye dinamitle patlatarak yazıyı deforme eden insanların hırsları ise bize tarihten tanıdık gelmektedir.
Hür insan üzerine şiir
Ey yolcu, yol hazırlığını yap ve koyul yola; şunu bilerek :
Hür kişi sadece karakterinde hür olan kişidir
Kişi hürriyetinin ölçüsü bizzat kendi doğasında bulunur
Ve kararında içtenlikliyse hür kişi ,
Yüreğinde ise dürüstlüğü, işte bunlar asil yapar kişiyi
Ve bununla yücelir hür kişi hatalarla değil.
Ana-babadan gelen uydurma bir asaletten tat almaz o :
Zira ana-baba değildir hür insanı doğuran
Zeus'tur herkese ata olan ve de tek kök insanoğluna
Herkesin tek şansı vardır. O alır kader icabı beden güzelliğini
Budur soy güzelliği ve hür olma hali gerçek anlamda.
Ruhen köle olan ise sakınmaz kötü sözden, katmerli köle de olsa
Aşırılıktır şiarı bu kişinin, yüreğinde soysuzluk vardır
Ey yolcu, Epiktetos köle bir anadan doğmuştu, ama
Yüceydi herkesten, bir kartal gibi: bilgelikte ise takdire şayandı ruhu
Söylemem gerekirse, tanrısal bir varlık doğurdu onu. Keşke şimdi de (bu mümkün olsa)
Böylesine yararlı ve sevinç kaynağı bir insan
Tüm ünlü kişiler arasında köle bir anadan dünyaya geldi.
Suyun şırıltısından birbirimizi duymayalı, ayağımızı buz gibi suya sokup “oh bee!” demeyeli, bakalım en çok kim dayanabilecek diye yarışmayalı, kıyısında bir bardak değil demlikle çay keyfi yapmayalı ne kadar da çok zaman geçmiş. Yetişmek zorunda olduğum bir otobüs yok ya da akşam yemeğine bekleyen birileri. Aradım ama telefonu açmadın diyecek birileri de. Telefonlar kapalı, muhabbet alıcıları açık. Konunun ne olduğu ya da yarısını duymayıp anlamadığımın hiçbir önemi yok. Farkındayız milyonlarca insandan ne kadar daha şanslı olduğumuzun. Muhabbette zorlanmaya başlayınca öyleyse patlatalım bir fasıl diyerek akşam eğlencesine başlıyoruz ta ki yatana dek…
İşte Tur Ayrıntıları;
Sabah 7:30’da Eğirdir’e iniyoruz. Midelerimizden gelen gurultuya aldırmadan bir daha uğraşmamak için güzelce bagajlarımızı yerleştiriyoruz. Bu işler oldukça zamanımızı alıyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6706Medium.jpg
Nurettin Abi eski bir arkadaşını görmeye gittiğinde biz de kahvaltı için uygun bir çay bahçesi arıyoruz. Göl kenarında güzel bir yer bulduk derken, işletme bizimle ilgilenmeyince çayı hazır olan başka bir yer arıyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6707Medium.jpg
Karınlarımızın doyduğu, çayların keyifle içildiği mutlu anlarımızdan sadece başlangıç!http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6708Medium.jpg
Yoldan geçerken bizi fark eden bir abimizle muhabbet ediyoruz. Kendisi Triathlon antrenörü Kadir Can. Forumlardan aşina olduğunu söylüyor. Çevreyi çok iyi bildiğini sürekli antrenmanlara çıktığını söyleyince Müfit Abi’ye rotamıza alternatif rampaları kıracak başka bir yol tarif ediyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6712Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4604Medium.jpg
Aramıza Eğirdir ve Zonguldak’tan katılacak olan arkadaşları beklerken biraz dolanıyoruz. http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6713Medium.jpg
Ve işte onlar da tamam. Saatlerimiz 10:30’u gösterdiğinde pedallarımız dönmeye başlıyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6715Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4612Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4614Medium.jpg
Yazılı Kanyon tabelasından döndükten sonraki yol muhteşem. Sessiz, sakin, yeşil ve mis kokulu.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6717Medium.jpg
Yol kenarında kendilerince oyun oynayan iki kız çocuğu görüyorum. Çok şekerler. Onlara cici tokalar armağan ettikten sonra bir de fotoğraf çekiyoruz anısına.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6720Medium.jpg
Neneleri selam veriyor durumu görünce. “Aleykümselam teyzecim” diyorum coşkulu bir sesle. “Buyurun meyve yiyin” diyor ağacı göstererek. Dalından toplanan taze meyveye kim hayır diyebilir ki! Bir de bu kütür kütür tatlı bir erikse. Topluyoruz avuç dolusu yolda giderken eşlik etsin diye.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6722Medium.jpg
Önden gidenler gölgeye ve suya bizden önce kavuştular ancak muhteşem erikleri kaçırdılar. Sadece tadımlık bakabildiler.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4628Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6724Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4645Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4650Medium.jpg
Kova’da Gölü’ne varıyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4641Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6725Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6727Medium.jpg
Yol kenarında koca bir otobüs ve içinden çıkarılan birçok bisiklet. Dikkatimizi çekiyor, yavaşlıyor ve duruyoruz. Arkadaşlar da bizim gibi bisiklet meraklıları. Göl etrafında ve yakın civarları gezmeye gelmişler. Zirve Dağcılık’tan olduklarını öğreniyoruz. İçlerinden biri (ismini unuttum kusura bakmasın) beni tanıdığını ve yazılarımı Pedal Sesi’nde okuduğunu söylüyor. Beğendirebildiysek ne mutlu efendim. Nice karşılaşmalara nice dostluklara…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6728Medium.jpg
Öğle yemeği molamızı burada vereceğiz. Ne ile mi? Kayısı, fındık, fıstık, çantaya neler depoladıysak.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4655Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6730Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4672Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4697Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6729Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4700Medium.jpg
Mis gibi kokular çekiyorum içime. Dağlar beni kucaklıyor ben de onları…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6733Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4669Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4707Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6735Medium.jpg
Gölge ve yemek molasının ardından tekrar yola koyuluyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4741Medium.jpg
Yolda çiçekler, çimenler eşlik ediyor bize.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4743Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4748Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_4749Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6737Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6739Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6740Medium.jpg
Yollar kıvrıldıkça rüzgarın yönü değişiyor tıpkı bizimki gibi!
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6745Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6751Medium.jpg
Müfit Abi;
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6754Medium.jpg
Nurettin Abi;
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6756Medium.jpg
Emre-Serkan
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6757Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6759Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6760Medium.jpg
Her zaman söylediğimiz gibi; “Önemli olan varmak değil yolda olmaktır.”
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6761Medium.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6762Medium.jpg
Yazılı Kanyon’a çok az bir yolumuz kaldı.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/Toroslar/IMG_6765Medium.jpg


