Torku şekerin kapatılması ve bisiklet camiası

Evet malumunuz konuyu herkes biliyor Torku şeker Spor klubunun büyük erkek yani continental takımı kapatılma kararı alındı .Ben bu konuyu bu karar için değil bu karardan sonra takip ettiğim forum ve sosyal medyadaki bisiklet camiası hakkındaki düşüncelerimi dile getirmek istiyorum.

Evet kapatılma kararından sonra herkesden önce haberım olmasına rağmen(Rasim Reis toplantıdan çıkar çıkmaz beni aradı konuştuk uzunca) bekledim birşeyler yazmadan paylaşmadan sonra açılan konuları yapılan paylaşımları görünce bir kaç yorum yazıp okumak ile yetindim.Kaç tane konu açıldı tam sayamadım forumda ama 3-4 oldu sanırım.Yine sosyal medyada imza kampanyası sayısı da bır kac tane.Çeşitli illerdeki bisiklet gurupları turlar düzenliyor destek amaçlı atılan mailler twitler gerçekten ortalık bisiklet camiasında oldukça karıştı.Herkesin konu üzerine bir kaç cümlesi varmış.Tahminimden çok fazla insan bu spor ile ilgileniyormuş oldukça memnun kaldım.şimdi geleyim asıl bu konuyu açmama sebep olan düşüncelerime...

Ey bisiklet sevenler madem bu kadar takip ediliyor bu spor madem bu kadar seveni var bu kadar destekçisi var neden diyorum ulusal yarışlarda hiç seyirci yok içinden geçtiğimiz köy halkı bile bu konuda yorum yapan paylaşım yapan insanlardan daha özverili sıcakta soğukta yağmurda çıkıp destek olabiliyor.

neden ulusal yarışlarda bazı yaş guruplarında hala 3-5 sporcudan fazla sporcu bulunamıyor .Hep örnek aldıgımız yurtdışı yarışlarında yüzlerce binlerce insan bir kaç ay önceden para yatırıp bizdeki gibi harcırah alma durumu bile olmadan yarışabılıyorken.

neden hala ülkemizde çoğu ilin bir bisiklet takımı yok.belli başlı bir kaç antrenör ve eski bisikletçi arkadaşın çabalarıyla kurulmuş takımlar hariç.

neden 75 milyonuz diye hava attıgımız bir ülkede bisiklet sporcusu (yarışlara katılan) bu kadar az.

neden lisans bir işe yarıyormuş gibi tur yapanların pek çoğu lisans cıkartır da bir tane yarışa katılmaz hadi katılmadın izlemeye gitmez.

neden forumda antreman ve performans gelişimi konuları 2-3 gün okunur da sonra unutulur gider takip eden sayı ve insanlar hep aynıdır.

neden bu ulusal yarışlara katılan insanların pek çoğu forum ve sosyal medyadan uzaklaşır belli başlı arkadaşlıkları dışında paylaşım yapmaz birşeyler anlatmaz.

neden iş klavye yada akıllı telefondan yazmak olunca hepimiz nobel ödüllü yazar oluruz da iş sahaya inmeye gelince uzaklaşırız.

bu ve bunun gibi pek çok soru geliyor aklıma yine pek çoğunun cevabını bilsem de sizler de okuyun istedim.Amacım Torku Şekerin kapatılmasına destek yada köstek olma durumu değil bu konunun ateşlediği bir hareketliliği hazır hareketlenmişken başka kulvarlara da yönlendirebilmek.

Eğer ki gün gelir ülkemizde de merkezi illerdeki yarışlarda bin kişiyi yerel yarışlarda yüzlerce kişiyi görecek olursak .hemen hemen her ilin bir bisiklet takımı olduğunu ve bu takımlarda hevesli ve düzenli antreman yapan çocukların olduğunu görürsek .yarışların sadece federasyon tarafından değil yerel yönetimlerin ve özel firmaların düzenlediğini görebilirsek.Alt yapıya daha çok yatırım yapan bir federasyon görebilirsek.Bisiklet sporunun ülkemiz için sadece Cumhurbaşkanlığı turu olmadıgını idrak edebılırsek.Ulusal yol yarışlarında bir tane yada ikii tane güçlü takım dışında her bölgeden güçlü takımların geldığini görürsek.Yarışlarda sırasıyla önce yerel sonra il bünyesinde sonra bölgesel ve en son ulusal seviyede yarışılacak sayıda takım ve sporcu oluştuğunu görebilirsek.Ben eminim ki belki hemen değil ama bunlar oluştuktan bir kaç yıl içerisinde 10 tane torku seviyesinde takımımız olur. bunlardan bir yada iki tanesinin de fransa italya ve ispanya turunda yarışma ihtimali çok çok yakın olur.

Bütün bunların olabilmesi için de birinci öncelik mümkün olduğunca fazla insanın bisiklete binmeye başlamasıyla olacaktır.Önce herkes binecek sonra herkes yarışları izleyecek bunun için fedakarlık edecek sonra kendısı de yarışmaya başlayacak olmadı ise yakın cevresını yarışlara sokacak yarışlar kalabalıklaşacak seyirci artacak bundan rant elde etmek ısteyenler yarış düzenleyecekler sponsorlar cıkacak yarış sayısı arttıkça sporcu sayısı artacak bunları klup catısı altında toplamaya calısanlar olacak bu klupler kendı arasında yarışacak seviye giderek artacak .Bunun başka yolu benım düşünceme göre yok .Mevcut şartlarda bir yaş gurubunda koskoca ülkeden 10-20 sporcu gelır sıfır seyırcı karsısında yarışırsa ne yerel yönetimler ne firmalar bu işe girer nede bu ilgisizlikle alttan yeni nesil sporcular ortaya cıkar.Hersey klavyede yazma ile olmuyor herkesin gücü yettiğince taşın altına elını sokmaya başlaması lazım.Tabi birşeylerin değişmesini istiyorsak yok bu şekilde iyi diyorsanız yapacak birşey yok söylenmeye ve eleştirmeye devam.

Dediğim gibi iki üç günlük olaylardan içimde birikenleri döktüm okuduğunuz için teşekkürler....

Eklemeden edemeyecem içimde kalmasın. 75 milyonluk ülkeden neden bir tane Torku takımı çıkıyor diye edilmeyen isyan Torku neden kapatılıyor diye çıktı ya ben ona yanıyorum kısacası.Bu kadar genç nüfusun olduğu bir ülkede 20 tane torku seviyesinde takım çıkması lazım belkide 30. benzer nufustaki gelişmiş ülkelere bakarsak.yani hala ihtimal var belki bir kaç gün içerisinde Torku kapatılma kararından vaz geçerse yada komple sporcuları alıp başka isim altında başka takım kurulursa ülkemizin bisiklet sporu kurtulmuş oluyor yazılanları okursak. ne yazık.....

Torku bisiklet takımıyla 40 senede yapamadığı tanıtımı şu son birkaç günde takımı kapattığı için yapmıştır. Umurunda olan olmayan binlerce insanın haberi oldu Torku'dan. Bisikletin takımı da oluyormuş demek diyen adamlar Torku diye bir firmayı öğrendi ve Eti, Ülker gibi babalara rakip olduğunu falan okudu.

İzleyici konusunda ben de hem fikirim ancak nedenlerin çoğuna da şu cevabı vermek istiyorum:

- kaç aile çocuğum mesleği bisikletci demek istiyor?

- Kaç kişi sadece bu sporu profesyonel olarak yaptığında kapitalizm aldırmaya zorladığı son model akıllı telefonları alabilecek.

Atletizm'de ilk 3 giren (5000m) arkadaşım sponsor, finans bulamadığından şu anda bir otomobil firmasının satış temsilcisi.

Devlet desteği olmadan sadece bu iş goy goy olur.

Gençlerin iş bulmak için bu kadar yarıştırıldığı bir ortamda ancak amatör olarak yapacaklardır.

@Tyler
şöyle cevap vereyim sizden bir önceki mesajı atan Hüseyin sakıncası yoktur umarım bilgisayar mühendisidir hemde okuması cok zor olan bir okuldan mezundur.Çok yoğun çalışır hayatının bır kısmı otellerde geçti buna rağmen katıldıgı her yarışta derece almıştır ve bir yıldır ülkemizi yurt dışında da çok başarılı şekilde temsil ediyor .Tamam haklısınız bu spor bir geçim kaynagı degıl ama emin olun yurt dışında o binlerce yarış koşan insanların çogunun baska meslegı mevcut bunu da İhtiyar abi foruma girer de bu konuyu okursa emınım yanıtlayacaktır.Yani illa meslek olarak görmek gerekmıyor bende hava astsubayıyım mesela takımım ve bayan mıllı takım antrenöru barış hocam öğretmen .su an ulusal yarışlarda yarışan arkadaşların pek cogunun meslegı farklı .eger kı yukarıda yazdıgım sayılara ulaşırsak zaten sponsorlar artacak belkıde bısıklet gecımkaynagı bıle olacaktır yeterkı o sayılara ulaşılsın bundan rant elde etmek ısteyenlerin gözu acılsın.

O değil de, deveye sormuşlar;'' boynun neden eğri ? ''
Torku ceo'su, takımı ve ülkemizi temsilen araya girmiş;''neremiz doğru ki ?''

Türkiye hangi spor dalında gerçekten profesyonel şekilde sporcu yetiştirebiliyor? Diye de sormak lazım...

@mfurkan
evet aynen o da ayrı bir konu haklısınız. mevcut başarılı sporcuların hayatları incelendiğinde hemen hemen hepsinde kişisel gayret ve çalışma görülüyor.Kısacası spor kültürümüz oldukça kötü. bir an önce temele inmek gerekıyor ülke olarak ilgilenilen tüm spor dallarında.

@Soner Közen

Aynen, bisiklet takımının kapanması ticari bir olaydır. Hergün Türkiye'de ve diğer birçok ülkede benzeri yüzlerce olay oluyor. İnsanlar milyonlar kazanıyorlar veya işlerini kaybediyorlar. Bisiklet haberlerini takip ederseniz takımların sürekli açılıp kapandığını ve sponsorların gelip gittiğini görürsünüz. Vakay-ı adiye mi diyorduk, ondan işte.
Ben mantık çerçevesinde bakınca adamların bilmedikleri ve anlamadıkları bir işten çıktıklarını görüyorum. Ayrılan antrenörün dediklerinin yarısı doğruyla geç bile kalmışlar çıkmakta.

Nerem doğru konusuna gelirsek şu an ülkedeki bisiklet sporunu tartışarak evin salonunda bir aslan gezerken televizyondaki kanalı tartışan adamlara benziyoruz.

Ferhat Köse abi yorumlarınızın tamamına katılıyorum. Çok doğru tespitlerde bulunmuşssunuz. Bende ferdi bir sporcu olarak birkaç konuya değinmek istiyorum.

Öncelikle dediğiniz gibi Torku kapatılıyor diye çıkarılan bu güzel kampanya keşke diğer spor kulüpleri neden kapatılıyor veya neden yeni kulüpler kurulmuyor diye yapılsaydı ne güzel olurdu !

Keşke ulusal organizasyonlarda Torku takımının domine ettiği yarışlarda ferdi sporcularada kendilerini gösterme fırsatı ve adil mücadele hakkı verilmesi için böyle kampanyalar başlatılsa idi ne güzel olurdu !

Binbir zorluklarla başkalarından yardım bekleyerek saatlerce yol gittikten sonra yarış koşmak ve yarışa girmeden ilk 10 a girebilirmiyim acaba diye düşünmek nasıl bir duygu? Bunu herhalde sadece biz ferdi sporcular biliriz. Bu yüzden yapılan bu HAKLI kampanyanın çoookk daha önceden çok daha farklı sıkıntılarda gösterilmesini isterdim. Bir sporcu olarak bu sitemleri örnekler çok daha fazla şekilde açıklayabilirim. Ama ne yeri ne zamanı...

Ülkemizde bisiklet sporu hiçbir zaman profosyonel bir spor olarak görülmedi. Her zaman cebi doldurma, siyaset yapma ve rant peşinde koşma olarak görüldüğü için şimdi bu kötü günleri ve sıkıntıları yaşıyoruz. Kısaca Allah bu sporu yapan herkesin ve özellikle ekmeğini bu yolla kazanan tüm Antrenör ve sporcuların yardımcısı olsun...

Uluslarası alanda Torku sporun ve sporcularının ülkemizi temsil etmesi çok güzel bir duygu. Ve tabi şu an gelinen noktada bir o kadar üzücü. En önemlisi hiçbir hazırlık ve plan yapılmadan direkt olarak kapatıyoruz denilmesi. Ciddi bir insanlık suçu bence. İşin beni daha çok ilgilendiren
Spor boyutuna gelecek olursak ülkemizde ki yarışlar haricinde kayda değer bir başarının olmaması, doping şüphesi, ve siyaset içine girme kulübün şu anki durumu için bizlere ipucu olabilir. Türkiye de bu seviyede başka bir takımın olamaması ve rekabetsizlikten kaynaklı bir başarı sıkıntısı da ayrı bir konu.
Gelişmeleri sıkı bir şekilde takip eden biri olarak asıl fikrim ne torku kapanırsa bu iş biter ne de kapanmazsa çok iyi yerlere gelir. Federasyonda acil bir temizzlik gerekli. Alttan gelen kaliteli sporcuların önü açılmalı kesinlikle. Diğer arkadaşlarında dediği gibi yapılan bu kampanyaların daha farklı alanlarda daha fazla bir şekilde yapılması gerekir... Saygılar
Teşekkürler...

@Hüseyin Çelebi
bir umut tartismayi actim Huseyin olurda 3-5 kisinin kulagina uflemis oluruz belki diye ama bu konu da performans konulari gibi ömrü 2 gün bu aksam kapanir izlenmesi biter

gayet guzel 2 yorum gelmis genc arkadaslardan tesekkurler...

Ben hakikaten özellikle sağlık beslenme ve antrenman konularının nasıl olup ta okunmadığını bir türlü anlayamıyorum. Bisiklet bu yahu, briç değil ki. İşin temelinde olan konular okunmuyor. Ama bisikleti 100 gr hafifletmek için yapılan çalışmalar zirveden inmiyor. Ben 15 kglık bisikletle geçen ay strava tırmanışta tr 4.sü oldum. Bu ay da ilk önce 4000 mt yi geçtim. Neredesiniz ey gr hesabı yapanlar? İş tamamen antrenman ve bilimsel konularda bitiyor. Ama abuk subuk konular hep zirvede. Ne diyeyim ki...

Ben sanıldığının aksine bisikletin toplum nazarında ilgi gördüğünü düşünüyorum. Ülke genelinde yüzlerce aktif dernek ve grup var. İzleyicisi olduğum yarışlarda yerel düzeyde faaliyet gösteren takımlarla karşılaştım. Genelde takımlar gençlik spor teşkilatından veya mahalli idarelerden destek alıyorlar. Takım sporu olarak düşünüldüğünde bisiklet finansal olarak güçlü bir şekilde desteklenmesi gereken bir spor dalı olarak karşımıza çıkıyor. Ne yazıkki bunun geri dönüşüde yok. Dolayısıyla kamu idareleri dışında firmalar bu işe pek yanaşmak istemiyor. Gerçi profesyonel anlamda en popüler spor dalı olan futbolun bile ilgi gördüğünü düşünmüyorum. Süper lig karşılaşmalarına giden toplam seyirci sayısı alman ligindeki bir karşılaşmanın seyircisi kadar.

@Ferhat Köse Bana göre bisiklet sporuna olan ilginin insanların hayat standartlarının ve eğitim-kültür gibi değerlerinin yerinde olmasıyla doğru orantılı , bakıyoruz avrupa da yarışlara sporcu bazında katılımcı ve seyirci sayısı imrendiğimiz boyutlarda neden? çünkü o insanların hayat kaygıları geçim dertleri yok, gerek yerel gerekse ülke yönetimleri bu işi destekliyor teşvik ediyor, bizim ülkemizde insanların çoğu sadece geçimini nasıl sağlayacağı konusuna odaklanmış bisikleti bir spor değil karne hediyesi mantığıyla gören bir yaşam felsefesiyle yaşamakta devlet desen bisikletin gerek spor gerekse ulaşım anlamında faydasından bir haber halde..hal böyle olunca isyanınıza cevaplar aramanız normal oluyor umarım dilim döndüğünce ve objektif olarak durumu özetleye bilmişimdir Ferhat bey.

@PeDaLLı-YoRuM
soylediklerinizde haklisiniz ulke olarak sikintilarimiz var. spor kulturu yerlesmemis yerlestirilmesi icin de pek calisma yok gibi ama dunya geneline bakilirsa zirveye oynayan cogu sporcu fakirlikten cikmadir.sanirim zannedildigi kadar ekonomik sikinti cekmiyoruz

konuya iliskin bir animi da anlatayim 2015 yilinda mtb yarislarina katilmaya basladim ve bu yarislarin cogu piknik alanlarinda oluyor.yada orman oldugu icin halk piknige geliyor.Hadi kendi yas gurubumu gectim buyuk erkek yas gurubu Türkiye sampiyonu yabanci sporcularla yarisiyor insanlar parkur seridine 10 metre mesafede mangal yakiyor. donup bakmiyorlar bile.yanlarindan gecerken oyun havasi acip oynayan piknikci gordum ben bu sene. yani bu kadar ilgisiz toplumuz.Tabi yagmur altinda islanarak bize destek olan yasli köy insanlari da gormuslugum var ama sayi oldukca az.Genelde ufak yerel bolgelerde meraktan yada degisik birsey oldugundan bizlere destek daha cok.Bu sene son katildigim yol yarisinda kacis yapmistim 12 km kadar kacabildim o tek basina yardirirken icinden gectigim köylerde yol kenarindaki insanlari hala unutamiyorum.sanirsiniz fransa turu kosuyorum. omrumun sonuna kadar da unutmayacagim.

@mehmetsunu
bende benzer sey soylemek istedim o yarislarda binlerce seyirci yuzlerce sporcu olursa eminim birilerinin dikkatini cekecek su takima forma yaptirayim veya surada yaris duzenleyeyim firma adimi herkes gorsun noktasina gelecektir.hele hele kalabalik iyi e artar da televizyonlarda cikmaya baslarsa o zaman gelecek destek ve sponsorluklarin haddini hesap etmek bile cok zor.

@Ferhat Köse

temennim o hasret kaldığımız ilgi alakanın sizin yaşadığınız güzel hislerin artması inşallah olduğumuz yerde saymayız bu konularda gelişiriz

TORKU Şeker Spor'un Kıtasal Takımının Kapatılması Konusunda Datça Bisklet Grubu'muza gönderdiğim 14 Ocak tarihli yazımı buraya da aktarıyorum:

TORKU Konya'da kurulu bir ticari şirket. Bu şirket Konya ilimizde çok yaygın olan bisiklet sporuna destek olup Şekerspor Bisiklet Takımına sponsor olmuş ve onu belli bir uluslararası başarıya da ulaştırmıştır. Bu şirkete bir bisikletsever olarak ancak şükran duyguları besleyebilirim. Çünkü Türkiye Bisiklet Federasyonunun "atanmış" yönetiminin acizliğine, toplumun bisiklet sürenleri hala çoluk çocuk görmesine, trafikte ancak hayati riskle pedal basılabilmesine rağmen TORKU şirket olarak bu işin öncülüğünü yaptı ve başarılı da oldu.

Ticari bir şirket serbest piyasa ekonomisinde sosyal sorumluluk projeleri yürütür, ama bunun geri dönüşünü de mutlaka bekler. Yani, daha fazla tanınma, daha fazla satış! Anlaşılan TORKU şirketi beklentilerine ulaşamamış ki ya da piyasa o denli kötüleşmektedir ki, kıtasal takımının maliyetini (yıllık 1,5 milyon TL civarında - Ahmet Örken'in açıklaması) artık karşılamama kararı almış ve takımı kapatma kararı almış. Buna karşılık amatör ve genç takımı devam edecekmiş. Karar şirket yönetiminindir ve sonuçta hiçbir ticari şirket eski deyimle Hilal'i Ahmer'e (Kızılay) çalışmaz, yoksa batar, kendisi ile beraber spor takımları da batmış olur.

Şimdi soruyorum, eğer yıllık 1,5 milyon parayla bu seviyede bir takım kuruluyorsa, bu ülkenin öteki büyük firmaları nerede? Bisiklet sporunun uzun bir geçmişinin olduğu Kocaeli, Eskişehir, Kayseri'de hiç mi büyük kuruluş yok? Türkiye sanayi üretiminin çok önemli bir bölümü bu illerde gerçekleşir. 1,5 milyon Lira... İstanbul'da vasat bir semtte bir villa bile alamazsınız bu parayla! Yok mu yılda ayıracak 1-2 milyonu bu devasa firmaların. Bu paraya profesyonel bir futbolcu, voleybolcu bile alamazsınız, ama uluslararsı yarışlara katılacak bütün bir bisiklet takımını finanse edebiliyorsunuz gördüğünüz gibi.

Bu tatsız olayda suçlu yok. Konuşulması gereken, Türkiye'de bisiklet sporunun gelişememesi; 3,5,20 tane daha kıtasal ve profesyonel takımın neden kurulamamış olmasıdır bugüne kadar. Dolayısıyla eğer bisiklet sporunun geleceği konuşuluyorsa, bunu organize etmesi gereken kurum olan bisiklet federasyonu konuşulmalıdır. Bu konuda hepimizin belli bir umursamazlık içinde olduğumuz kanısındayım.
TORKU şirketi "benden bu kadar arkadaşlar" diyorsa, oraya kadardır.

Teşekkürler TORKU...!
Haluk Eke

@Haluk Eke
benzer duygular icindeyiz okudugum kadariyla.Eskisehirden bahsetmissiniz orada yasadigim icin soyleyeyim.bundan 20-30 yil once 3 tane buyuk bisiklet takimi varmis kendi aralarinda bile yaris duzenliyorlarmis.simdi kagit ustunde bir tane var ama takim yok.bende iki yildir karaman adina yarisiyorum ne kadar cabalasamda bu sehirde bir takim olusturamadik.bu hale getirenler olaylar donen dolaplar ayrica tartisilir ama su noktada bana gore yapilmasi gereken ilgi alakanin artmasi.seyirci bile artsa muhakkak birilerinin dikkatini cekecektir firmalar rant olmadan hicbirseye katki saglamaz bu ranti hostermemiz lazim.eskisehirde eti ye kac mail attim bilmiyorum sadece forma yapin yeter diye cevap bile vermiyorlar.bu sene tadim kuruyemislerine yazdim olumsuz dondu.bu mailleri de karaman genclik spor adina yazdim takim arabasi dahil hicbir ihtiyaci olmayan 30 kisilik bir takim ki ozellikle bayanlarda kursuden hic inmeyen bir takim.

Şehir haritalarında bulunduğunuz yeri gösteren bir nokta olur hani, buradasınız diye. O olmazsa o haritadan fayda sağlamak çok zordur. Hele o nokta yanlış yerdeyse geçmiş olsun.
Bisiklet sporu ve Türkiye ikilisinde de böyle bir durum var. Avrupa vb gibi serbest piyasanın, kapitalizmin, ekonomik özgürlüklerin falan çok oturmuş olduğu yerlere bakarak oradaki sistemleri Türkiye'ye adapte etmenin sonu başarısızlıktır. Zira Türkiye'de sistem farklıdır. İyidir veya kötüdür demiyorum.. ''FARKLIDIR' diyorum. Bizde firmalar bilinirlik, marka algısı vb ile değil patronlarının manevraları ile bugünlere gelmiştir. Memleketin en büyük firmalarının ve en zenginlerinin geçmişine ve parayı nasıl kazandıklarına bakın. Çok azı gerçek bir rekabetle ve çok iyi kararlarla bu başarılara ulaşmıştır. Büyük çoğunluğu tekel olmakla, kapalı ekonomiyle, devlet şirketinin özelleştirilmesiyle, savaşta kaçanların ölenlerin mallarına el koymakla vb servetlerini edinmişlerdir. Yeni zenginler türüyor şimdilerde, nasıl elde ediyorlar servetlerini görüyorsunuz. O yüzden pazarlama, reklam, marka algısı vb diye bir kavram yoktur bizim ekonomimizde. Eforunu tekel olmaya, sana yarayacak kanunlar çıkartmaya, hukuki açıklarla maliyet düşürmeye ve rakibini ekarte etmeye harcarsın. Mesela marka algısına yatırılacak para rakibi satmaması için marketlere rüşvet olarak verilebilir. Ve çok daha fazla işe yarar.
O yüzden o yöntemlerle sporun gelişeceği vb gibi planlar sökmez. Peki ne işe yarar?
Kathusha, Rusvelo, Astana.. bunlar size birşey hatırlatıyor mu? Türkiye model olarak o takımların çıktığı sisteme daha yakındır. Yani politik sebeplerle sporun desteklendiği ve devlet eliyle yönetildiği sistemler. Türkiye şu anki büyük problemlerini aştığında emin olun politik destekli sporun bir şansı olacaktır. Olur olmaz bilemem ama tek şansı siyasilerin sporu tamamen politik nedenlerle desteklemesidir. Bu tek tük yapıldı ve hep patladı ama siyasilerin dikkati dağınık olduğundan uzun süreli bir baskı oluşturamamaları sebebiyledir. Tüm dikkatleri buraya yöneldiğinde işler değişir.
Ha bu iyi birşey midir, sokaktaki sporcuya faydası olur mu? Olmaz elbette, Rusya, Kazakistan vb ne kadar sporcu dostu memleketlerse biz de o kadar oluruz. Ama büyük takımlar ve arkalarında devlet desteğiyle yarışan bir sürü sporcumuz olur.