@Ali K.
Rahatlığından kesinlikle değil. Fixed gear'ın kullanılmasındaki ana sebep bu velodrom yarışlarının birincil amacının stratejiden önce güce dayalı bir spor olmasındandır. Yani bu gibi velodromlarda sıralama önce güç sonra strateji şeklindedir. Bu sebeple vites sisteminin, frenlerin olmadığı gibi geriye sadece sizin bir parçanız gibi olan her şey pedal ve sabit dişli ile arka tekerinize bağlıdır. Ne kadar güç o kadar pedal, ne kadar pedal o kadar yol da diyebiliriz.
Tabi yine her şey bundan da ibaret değil bununda altını çizmek gerek. Örneğin Keirin Racer yarışlarından bahsetmek gerekirse 8 tur olarak düzenlenir, ilk 6 tur yanılmıyorsam 45-50 km gibi tempolu bir kullanımla geçtiği gibi son turlara doğru bu tempolu sürüş artarak devam eder ve son sprint kısmında ortalama olarak 70 km/s 'e kadar çıkılır. Yani demek istediğim bu yarışlardaki amaç dediğim gibi tamamen tempolu bir yarış döngüsüne sahip güç ve sonrasında her yarışta olduğu gibi stratejiye dayalıdır.
Bu arada Keirin yarışlarının bir özelliğide NJS sertifikası almış komponentlerin kullanımı kapsayan bir kuralı da beraberinde getirir. Yani NJS sertifika onayı almamış bir gidon, kadro ya da her hangi en ufak bir malzemeli bir bisikleti fixed gear, track bir bisiklet olsa dahi kullanamazsınız. Bu da aslında yine neden fixed gear bir bisikletin pistlerde kullanıldığına iyi ve 2., 3. olasılık olarak gösterilebilir. Kısaca güçlü bir bisikletçi dışında en az bisikletçisi kadar güçlü sağlam ve sorun çıkartmayacak bisikletlere ihtiyaç duyulmasındandır. Bunu da sadece bir kelime ile özetlemek gerekirse sanırım "Basit mükemmeldir." demek en doğrusu olacaktır.:in: