Scudo Sports

Paris Olimpiyatında finiş çizgisini neden yine göremedik?

Scudo
Ne yazık ki yazıda belirtilenlerden çok daha fazla ve büyük eksiklerimiz var sadece bisiklet özelinde 😢😢😢
 
Ne yazık ki yazıda belirtilenlerden çok daha fazla ve büyük eksiklerimiz var sadece bisiklet özelinde 😢😢😢

İrfan hocam Burak Abay özelinde söylemiyorum ancak 270 kilometrelik bir etapta pelotona tutunamayacak kadar yetersiz miyiz gerçekten? fikirleriniz nedir bu konuda?
 
Mustafa Ali Akyol kardeşimiz iyi hoş güzel yazmış da, yazının dipnotunda Ekrem İmamoğlu'na giydirmekten de geri durmamış:

"2024 Paris Olimpiyatları için Paris’e giden ve günlerce orada kalan, İstanbul’un 2036 olimpiyat adaylığı için bir saray kiralayıp tanıtım faaliyetleri yürüten İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu..."

Yazarın geçmişteki birkaç yazısına göz gezdirdim. Makaleler bol bol 15 Temmuz güzellemeleri ve 2017 başkanlık sistemi referandumu için "Yetmez ama evet" propogandalarıyla dolu. Fikirleri çok da ciddiye alınacak bir insan gibi gelmedi bana.
 
ülkede bir hobi sahibi olmak demen resmen ölüme meydan okumak demek. özellikle de bisiklet sürmek demek.
İrfan hocam Burak Abay özelinde söylemiyorum ancak 270 kilometrelik bir etapta pelotona tutunamayacak kadar yetersiz miyiz gerçekten? fikirleriniz nedir bu konuda?
yarış istatistiklerine baktım da 43km ortalamayla sürüş olmuş.remconun süresinde. yarışı tamamlayamayanların ülkelerine baktığımda da italyan vs de görünüyor. ilginç. (link)
 
  • Beğen
Tepkiler: Aytaç DİREK
Sporcu bir aileden geliyorum. Dedem 4 Kuva-i Milliyeci arkadaşı ile Tarsus İdman Yurdu Kulübünü kurmuş bir sporcuydu. Babam 100 ve 200 metre, amcam 400 ve 800 metre atletiydiler.
Bölgesel yarışmalarda kazandıkları madalyalar ile eve döndüklerinde babaannem:- Bu kadar madalya getireceğinize bir çuval un getireydiniz- diye konuşuyormuş...
Bizim ülkemizde tüm amatör branşların sittin yıl en büyük sorunu işte burada yatıyor...
Spor karın doyurmuyorsa kimse itibar da etmiyor, takdir de....
 
Türkiye'de yılda kaç +200 yarış koşuluyor? Kaç tur (etaplı) yarış koşuluyor? Olimpiyata katılacak sporcumuz ne kadar bu yarışın profilinde antrenman yapıyor?

Fondolarımız bile kısa diğer ülkelerdeki fondolara göre. Granfondo adıyla mezefondo koşuyoruz. Uzun sürmeyi uzun antrenmanı yanlış gören büyük bir kitle var camiada.

Burak Abay özelinde andığım bilgi kuvvetli ishal nedeniyle yarışı bırakmış.

Bırakın dereceyi yarışı bitirsin umuduyla takip ediyoruz...
 
Fikirleri çok da ciddiye alınacak bir insan gibi gelmedi bana.
Bisiklet yarışlarından da pek anladığı söylenemez.
Tek günlük bir yarışta, ister dünya şampiyonası olsun, ister monument,ister olimpiyat yarışı olsun, ya da bahar klasiği olsun hiçbir sporcu sadece finiş çizgisini geçmek için yarışmaz. Gerilerden gelip zaman sınırı içinde finiş görmenin hiçbir anlamı yoktur.
Sadece anlamı kuvvetlendirmek için "finişi yine göremedik" dediyse bilemem tabi.
ülkelerine baktığımda da italyan vs de görünüyor. ilginç
İtalyan yarışmacı olan Viviani bir sprinter. Az buçuk bahar sprinteri, daha çok saf sprinter. Muhtemelen toplu finiş olursa patlayıcı gücüm ile öne çıkarım, az buçuk da yokuş çıkabiliyorum belli mi olur mantığıyla gelmiştir. İstediği gibi gitmeyince de bırakmıştır. Bunlar çok normal.
 
Mevzu Türkiye nin özeti , İçerde kralız dışarda koca bir hiç...Almanya'yı , Amerikayı , İngiltere'yi, moskovayı işgal etmemiz an meselesi , güya.... Dünyanın en ezik ülkeleriyle dış işleri iç işleri kültür tüm bakanlıkları mekik dokuyor.. Sonra da şahlanmadan, itibardan, istikrardan söz ediyorlar.. Bilardo diyemeyen adamı bilardo federasyonu başkanı, hayatında bisiklet görmemiş hadi büyük konuşmayayım, en azından yokuş çıkmamış 120 kg lık adamı federasyona getirirsen nasıl bir sonuç olacaktı ki? Propelatonun standart bir sprinterı bile bizim yokuşçuların içinden geçer..
 
İrfan hocam Burak Abay özelinde söylemiyorum ancak 270 kilometrelik bir etapta pelotona tutunamayacak kadar yetersiz miyiz gerçekten? fikirleriniz nedir bu konuda?
Burada mesafe veya süreyle beraber yarışın yoğunluğu (TSS) çok önemli bir faktör. Öte yanda sporcunun parkura uygun bir fizik ve güçte olması da lazım. Mesela bu parkur safkan bir tırmanışçıya uygun değil, puncheur veya rouleur adamlara uygun ki Remco bunun sağlaması oldu
 
Çoğu zaten Rouleur.Yani zamana karşısı iyi.
Lulu, puncheur ama zamana karşısı iyi
Michael Mathews, bahar sprinteri ama zamana karşısı iyi
Lutsenko kaçış uzmanı ama zamana karşısı iyi.
Bizim sporcu hangi sınıf?
 
Benim anlamadigim nokta finishi dahi tamamlayamacak capta insanlarin yarisa katilmamasi gerektigi.Yani ben de bu kondisyonla tamamlayamam. O zaman ben niye bi paris havasi almim? Ayni olay tokyo'da Ahmet orken'de de oldu.
 
ülkede bir hobi sahibi olmak demen resmen ölüme meydan okumak demek. özellikle de bisiklet sürmek demek.

yarış istatistiklerine baktım da 43km ortalamayla sürüş olmuş.remconun süresinde. yarışı tamamlayamayanların ülkelerine baktığımda da italyan vs de görünüyor. ilginç. (link)
Normal bi yarış gibi düşünmemek lazım, örneğin van Aert kazanmaya aday bi sporcuyken kaybetti gibi görünse de olimpiyatlarda bisiklet yol yarışında altın madalya kazanan takımın bir üyesi olarak kazanmış sayabiliriz kendisini. Zaten stratejik olarak da van der Poel'la tempo yapıp ön grubu yakalamak ve hatta belki de hem Remco'nun hem kendisinin van der Poel'a karşı kaybetmesine sebebiyet vermek yerine tempo yapmamayı tercih etti. Ön grupta bi Belçika'lı olmasaydı van der Poel'la da olsa gidip kazanmak için mücadele edecekti. Bahsettiğiniz İtalyan arkadaş gibi belki de bitişe gelmemeyi de tercih edebilirdi hatta, yine altın madalya kazanmış olurdu, güzel iş ha :)

Burak Abay'a gelecek olursam, Instagram paylaşımında yoğun bir özgüven eksikliği görüyorum. Bazı şeyler 1 günde olmaz doğru, bunu bilerek yorum yapmak lazım bu da doğru ama çok başarılı çok kuvvetli rakiplere karşı kaybetmiyoruz, kendimize karşı kaybediyoruz. 2,5 sene hazırlık yapıp ishalden muzdarip olarak yarışı bitirememek, biraz saçma değil mi? Haksız yere eleştiriyor olabilirim belki ama 2,5 sene boyunca neye göre antrenman yapılır mesela? Yani hedefimiz neydi, bilen var mı?
 
  • Beğen
Tepkiler: brave17
Olimpiyat hazırlığı 8-10 ay olmaz. 8-10 yıl doğru destek ve emek lazım pro seviyede rekabet edebilmek için. Bakan veya Fed başkanı değiştikçe projeler de düşüyor maalesef
 
Ayni olay tokyo'da Ahmet orken'de de oldu.
Tokya'daki yarışta 4000 metre irtifa kazanımı vardı. O kadar çok tırmanışın olduğu bir yarışa akıllı federasyonumuz hangi akla hizmet olduğunu hiç anlayamadığımız bir şekilde Ahmet ve Onur gibi iki sprinteri göndermişti. Onlar yarışın yarısında bırakmıştı ama bence iyi bile dayanmışlardı.
Etaba uygun sporcu olimpiyata götürülür. Bizim federasyon yarışlardan pek anlamıyor.
 
Olimpiyat hazırlığı 8-10 ay olmaz. 8-10 yıl doğru destek ve emek lazım pro seviyede rekabet edebilmek için. Bakan veya Fed başkanı değiştikçe projeler de düşüyor maalesef
bu üye değişmesin hocam nolur :)

1723492503773.png
 
Bizim sporcular Türkiye içi müsabakalarda iyi. Türkiye içi Uluslararası müsabakalarda da Araba ile ittirilince nadirde olsa derece yapabiliyorlar. Onun dışında olimpiyatlarda finiş yapacak klasmanda bir sporcu yetiştirmek hiçbir zaman amaç olmadı. Katılmak bir araç, çünkü federasyonlar olimpiyatlara gönderebildikleri her sporcu için devletten yardım alıyor...
 
  • Hahaha
Tepkiler: sccetin
Okul ne işe yarar Abidin? Neoliberal dünyada insanları bir tornadan çıkarıp sistemin dişlisi yapmak için kullanılır. Yani, çoğu kere hamsiyi kavağa çıkarmak için bir aptal hedef ile körelmiş insan stoğu yaratır.

Maykıl felps efendi vardı hani. Hiperaktif, okula göre değil. Bizde olsa terapi, psikiyatri farmakoloji ile kırbaçlanır, iyi kötü bir üniversite diploması alsın diye binlerce usd çöpe atılırdı. Okul orada işe yaramış. Hoş amerikanyada ilk orta eğitim amerigonyalıların bile üzüldüğü kötülükte. Efendi, doktor kontrolüne girince, bu bebeden yüzücü olur demişler ve adamın enerjisi ve anatomisi ve bilim el ele verince rekortmen bir madalya makinesi çıkmış ortaya.

Bornova Anadolu lisesinde beden eğitimi öğretmenimiz, bize bir fitbol topu verir, maç yaptırırdı. Fitbolu sevmem, oynamak zul gelir, tiksinirim, oynayanın da izleyeninde ettiği küfür kıyamet. Halbusi, derslerde kopya çekmeden mezun olsaydı o öğretmen(ler), yetenek aylardı gören gözleri ile. Şişe dibi gözlüklerini kırılmasın diye çıkarıp basket attırmak için uğraştığı sınıf arkadaşımızı unutamıyorum. İşkence zulüm.

Bizde bisikletçiler nasıl keşfediliyor bilmiyorum. Seçildikten sonra nasıl bir bilimsel katkı ile yetişip, nasıl motivasyon ediliyorlar bana uzak. 1983 ten beri bisiklete binen, seven biri olarak mesela benden bir Bisiklet yarışçısı asla olmazdı. Ama azmi ve isteği olan bisikletçiye Türkiye de kim nasıl sahip çıkıyor.

Oto tamircisinde çalışıp müsabaka parası biriktiren çocuk gibi ise, bu iş öyle olmaz. Sporcu, gideceği müsabakanın maddi yükünü düşünmemeli. Allah vergisi değil de, disipline edilen bir süreç ile hazırlanan adamın maddi kaygısı olmamalı. En çok madalya alan 10 ülkeye bakarsak, bizim gidecek çok yolumuz var.

Bilimsel artık spor. İnşallah maşallah ile olacak şey değil. X=v.t ya da f=m.a, okunmuş pirinç ise olsa olsa placebo olur. Ötesi yok.
 
Geri