küreselleşmenin bir anlamıda iş bölümü. bazı ülkeler bazı ürünlerde uzmanlaşıyor. taiwan da bisiklet parçaları üzerinde uzmanlaşmış. giydiğimiz gömleğin pamuğu abd den yediğimiz domatesin tohumu avrupadan geliyor. Bence Türk malının tanımı yeniden yapılmalı. ben bir tanım yapayım siz de geliştirin sevgili bisikletçiler. Türk Malı: Türkiye kanunuları altında faaliyet gösteren, sahibinin veya büyük ortağının Türk vatandaşı olup Türkiye'de ikamet eden ve Türkiye devletine vergi ödeyen firmaların pazara sunduğu mallara Türk Malı denir. Geotech, sedona, bianchi Türk malıdır. Bisiklet parçalarını Türkiye'ye ithal ederken gümrük vergisini TC Maliyesine öder, montaj için kullandığı işgücü istihdam yaratır ve yaptığı bütün faaliyetlerden elde ettiği kar üzerinden yine Türk devletine vergi verir. Türk devletide elde ettiği bu gelir ile halkının çıkarlarını korumaya çalışır. bir Patagonya firması ise elbette bisikletlerini Türkiye'ye sokarken, Türkiye'de dükkan tutup personel istihdam edip satarkende Türk devletine vergi verir. Ama ana vergi olan kurumlar vergisini Patagonya devletine öder. Yani bir anlamda patagonya halkına çalışır. Tofaş örneği ise iyi bir örnek değil. bir: tofaş artık piyasada yok, iki tofaş zamanında ithalat serbestliği yani tam rekabet yoktu.
bir düşünür"" düşünce özgürlüğü düşündüklerini söyleyememek değil, düşünememektir". demiştir. demek istediğim önyargılardan ezberden kurtulup değişen dünya ve ülke koşullarına göre değer yargılarımızı ve doğrularımızı tekrardan gözden geçirelim.
bir noktada şu Türk ürünleri kullanmak kalite ve güvenlikten ödün vermek anlamına gelimiyor artık. patagoyalıda taiwan dan getirip montaj yapıyor Türk'de. ama Türk firmaları büyüdükçe tasarım için daha büyük bütçeler ayırıyor.
Artık Türk kelimesi bize kalitesizliği uydurukluğu bizden adam olmaz abi laflarını çağrıştırmamalı. benim yaptığım koyu milliyetçilik değil kendi halkına saygı duymaktır. bizden adam olur demeyeceğim, adam olduk bile zaten adamdık.