Kütahya'daki kazada bisiklet sürücüsü yaşamını yitirdi.

(link)

Nedenini,niçinini kimse araştırmıyor.İncelemiyor bile..

Bisikletlinin ışığının olmaması, kaskının olmaması gibi sebeplerden dolayı araç sücüsü beraat eder. Kimse üstünde durmaz. Bisiketli vatandaş biraz da garibana(!) benziyor zaten. Sesi çıkmaz kimsenin.

Allah rahmet eylesin...

Hayır da şer de Allah'tan. Ecel trafik kazası şeklinde tecelli etmiş. Lakin tüm büyük İslam alimleri "Önce tedbir, sonra takdir" diye üstüne basa basa söylerler. Tedbirimizi alacağız; kaskımızı, reflektörlü yeleğimizi giyeceğiz, ön-arka ışıklandırmalarımızı tamamlayacağız, mümkün mertebe gece vakti bisiklet sürmeyeceğiz. Tüm bunlara rağmen kaza gelip bizi bulursa da isyan etmek mü'min kişiye yakışmaz. Takdir-i ilahi deyip vakur bir şekilde kaderimize boyun eğeceğiz...

Kesinlikle ve kesinlikle okullarda finansal ve medya okur yazarlığı gibi güvenli bisiklet sürüşleri dersleri verilmeli, bu dersler de ek ders kovalayan öğretmenler dışında işinin ehli bisiklet dernekleri/oluşumları/klüpleri/grupları tarafından verilmeli.

Mehmet Altuğ demiş ki:

Tüm bunlara rağmen kaza gelip bizi bulursa da isyan etmek mü'min kişiye yakışmaz.

Hepsini görüntüle...

Ölünce isyan edemezsin zaten. Adı üstünde, ölüsün artık.

Biz bu ülkenin insanları olarak hep muhtemel zarardan korunma yolları aramak zorundayız. Zarar vermemeyi öğretemeyeceğimizden ve de ögrenemeyecegimizden o kadar eminiz ki hep şöyle yaparsak zarar görmeyiz diyeceğiz, böyle yapsaydın zarar görmezdin diyeceğiz. Çünkü bu memlekette hırsızın hiç suçu yoktur. Şimdi bu vatandaş çok büyük ihtimalle emniyet şeridinden giderken öldü, gündüz gözü emniyet şeridinden giderken ölen diğer bisikletliler gibi. Ne yaparsak yapalım yanlış kişiyle yanlış yerde denk geldiğimiz zaman ne kadar koruyucu önlem almış olsak ta ölmek işten bile değil.