Baki Berk Kayalar
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 7 Ocak 2007
- Mesaj
- 1.576
- Tepki
- 1.151
- Şehir
- TCDD 1. Bölge - İzmit
Aktivite tarihi 22.12.2007 Cumartesi
Sabah 11.00 gibi evden çıktım. Adliye Sarayı’ nın ordaki börekçimizden pohoça takviyesi yaptıktan sonra demiryolu boyundan Köseköy’ e gittim. Köseköy’ den Suadiye yoluna gitmeye çalışırken yolumu kaybettim ve etrafta fazladan bayağı dolaştım ve sonunda Suadiye yolunu buldum. Sonra Yuvacık Barajı-Sapanca Gölü boru hattı inşaası nedeniyle çamurla kaplı olan Balaban yolu üzerinden Derbent ve Maşukiye’ ye ulaştım ve Sapanca yoluna çıktım.on Karşı yönden gelen araçların sollama yapmaları yüzünden ciddi tehlikeler yaşadım. Sakarya İl Sınırı’ ndaki benzincide kısacık bir ihtiyaç molası verdim.
http://img129.imageshack.us/img129/328/dscf1837at3.jpg
Zaman darlığı nedeniyle fotoğraf çekerken tıkınma durumundaydım.
http://img258.imageshack.us/img258/461/dscf1838xm5.jpg
Sapanca ana yolundan Kırkpınar içine doğru saptım ve hemzemin geçitten geçerek demiryolu boyundan Sapanca’ ya uzanan yola girdim.
http://img129.imageshack.us/img129/3015/dscf1839mr1.jpg
Yukarıdaki fotoğrafı çektiğim yerin az ilerisinde tren beklemeye karar verdim Şansıma Haydarpaşa yönünden yük treni geldi.. Makinistlerle paslaştım ve yolculuğuma neşe kattılar..
http://img138.imageshack.us/img138/6251/dscf1850ef8.jpg
Video ve fotoğraftan sonra bisikletimi almak için döndüğümde hemen yanımda zararsız bir Alman kurt köpeği belirdi. Çantamı kokladı ve pohoçaların kokusunu aldı.. Bende bir tanesini ikram etmeyi uygun gördüm.
http://img138.imageshack.us/img138/7237/dscf1852li8.jpg
Fotoğrafı çektikten sonra yola devam ettim. Yolun ilerleyen kısımları derin su birikintileriyle dolu bozuk bir yol. Tam benlik.. Su birikintilerinde Scotty’ i yüzdürürken ileride dev bir jip yolun ortasında duruyordu. Sahipleri içindeydi ve sürücüsü çok tanıdıktı ama televizyondan.. Namı diğer Beyaz, yani Beyazıt Öztürk abimiz sürücü mahallindeydi. Çamur adam halimle kafamı sallayarak selam verdim ve aynı şekilde cevabı aldım. Dar yolda bana yol verdi ve bende Sapanca sahiline doğru devam ettim.
Sapanca sahilinden görüntüler..
http://img138.imageshack.us/img138/6963/dscf1857qk5.jpg
http://img129.imageshack.us/img129/8353/dscf1858ex4.jpg
http://img212.imageshack.us/img212/7149/dscf1860gx4.jpg
http://img212.imageshack.us/img212/757/dscf1861th0.jpg
Sapanca Yüzevler geçidinden geçmeden önce Haydarpaşa’ ya giden Adapazarı Ekspresi’ nin makinistleriyle selamlaştım ve hem el sallamalı, hemde kornalı cevabı alınca bana güç geldi. Arifiye istasyonuna vardım ve demiryolu geçidini geçip geçit bekçisi abimiz ve o sırada gelen arkadaşından harita üzerinde keşfettiğim ve Bilecik yoluna çıkan kestirme yolun tarifini aldım. Söz konusu yolda giderken istemeden de olsa geri tepen kanalizasyonun yolda dere gibi akan haline iyi bir hızda girince belediyeye çok güzel bayramlık laflar söylendim.
Ardından bariyersiz bir hemzemin geçitten geçtim.
http://img212.imageshack.us/img212/5562/dscf1867hm3.jpg
http://img212.imageshack.us/img212/733/dscf1869qt7.jpg
Bilecik yoluna çıktım ve batan Güneş’ in dağlarda oluşturduğu manzaralara tanık oldum. Güneş’ in batıyor ve zamanın daralıyor ve yetersiz ışıklandırmamla karanlığa kalacak olma ihtimali nedeniyle bir hayli can sıkıntısı yaşadım.
http://img212.imageshack.us/img212/4438/dscf1878wf0.jpg
Kestirme yolun çıkışından yaklaşık 10 km sonra güzelliğiyle ünlü ve bir kahve reklamının çekildiği, reklamdaki adıyla Fındıklı, gerçek adıyla Doğançay istasyonuna vardım ve görevi tamamladım. Tarihi çınarlarla ve nefis istasyon binasıyla hatıra fotoğrafı çekildim.
http://img159.imageshack.us/img159/764/dscf1880jd7.jpg
http://img212.imageshack.us/img212/3811/dscf1885nh4.jpg
Doğançay’ da sadece iki-üç dakika geçirdikten sonra hemen yola çıktım ve rüzgârı arkama alarak 20-25 km/h altına inmeyerek bir tuvalet, birde buzlu çay alma molasıyla Adapazarı’ na vardım. Günün şanssızlığı beni Adapazarı’ nda da buldu ve yolumu kaybettim. Tren garına ulaşmak için büyük bir şehir turu yaptım. Gara ulaştığımda trenin kalkmasına bir kaç dakika vardı. Kendimi Scotty ile hemen en arka kapıya attım. Trenin hareketinden hemen sonra kontrol yapan kondüktör abimizin furgon bölmesi olmayan trenlerde bisiklet taşımanın yasak olduğunu belirtmesine ve biletsiz binmeme rağmen bisiklet için ücret almaması çok hoşuma gitti. Köseköy yakınlarına kadar bıçaklı magandalarla seyahat ederken anlayacağınız diken üstündeydim. Riske girmemek için onlarla ailemle konuştuğum gibi konuştum, normal muhabbetimi ettim. Köseköy yakınlarında gelen güvenlikçi abimiz onları diğer vagonlara yollayınca biraz ferahladım.
Macera dolu bir tur yaşadım. Çocukların %90-95’ i bana ya laf attılar, yada baktılar yada aralarında hakkımda konuştular. En yüksek hızı tur başlangıcında İzmit şehir merkezinde 48 km. olarak yaptım. Toplam mesafe 83 km. Çok şükür kaza bela olmadı. Lastik patlamadı. Günlerdir radyo reklamlarında sesini duyduğum Beyazıt abimizle karşılaşmak iyi bir süpriz oldu.
Ufak bir yol anım:
Adapazarı girişinde D-100 kavşağında yol ayrımında İstanbul yönüne sapmak isteyen bir araç bana ısrarla korna çaldı. Bende hızlanarak yol verdim ve el işaretimle tamam tamam gibisinden şeyler dedim. Sonra sürücüsüne baktığımda bana OK anlamında baş parmak işareti verdiğini görünce gülümsedim.
Sabah 11.00 gibi evden çıktım. Adliye Sarayı’ nın ordaki börekçimizden pohoça takviyesi yaptıktan sonra demiryolu boyundan Köseköy’ e gittim. Köseköy’ den Suadiye yoluna gitmeye çalışırken yolumu kaybettim ve etrafta fazladan bayağı dolaştım ve sonunda Suadiye yolunu buldum. Sonra Yuvacık Barajı-Sapanca Gölü boru hattı inşaası nedeniyle çamurla kaplı olan Balaban yolu üzerinden Derbent ve Maşukiye’ ye ulaştım ve Sapanca yoluna çıktım.on Karşı yönden gelen araçların sollama yapmaları yüzünden ciddi tehlikeler yaşadım. Sakarya İl Sınırı’ ndaki benzincide kısacık bir ihtiyaç molası verdim.
http://img129.imageshack.us/img129/328/dscf1837at3.jpg
Zaman darlığı nedeniyle fotoğraf çekerken tıkınma durumundaydım.
http://img258.imageshack.us/img258/461/dscf1838xm5.jpg
Sapanca ana yolundan Kırkpınar içine doğru saptım ve hemzemin geçitten geçerek demiryolu boyundan Sapanca’ ya uzanan yola girdim.
http://img129.imageshack.us/img129/3015/dscf1839mr1.jpg
Yukarıdaki fotoğrafı çektiğim yerin az ilerisinde tren beklemeye karar verdim Şansıma Haydarpaşa yönünden yük treni geldi.. Makinistlerle paslaştım ve yolculuğuma neşe kattılar..
http://img138.imageshack.us/img138/6251/dscf1850ef8.jpg
Video ve fotoğraftan sonra bisikletimi almak için döndüğümde hemen yanımda zararsız bir Alman kurt köpeği belirdi. Çantamı kokladı ve pohoçaların kokusunu aldı.. Bende bir tanesini ikram etmeyi uygun gördüm.
http://img138.imageshack.us/img138/7237/dscf1852li8.jpg
Fotoğrafı çektikten sonra yola devam ettim. Yolun ilerleyen kısımları derin su birikintileriyle dolu bozuk bir yol. Tam benlik.. Su birikintilerinde Scotty’ i yüzdürürken ileride dev bir jip yolun ortasında duruyordu. Sahipleri içindeydi ve sürücüsü çok tanıdıktı ama televizyondan.. Namı diğer Beyaz, yani Beyazıt Öztürk abimiz sürücü mahallindeydi. Çamur adam halimle kafamı sallayarak selam verdim ve aynı şekilde cevabı aldım. Dar yolda bana yol verdi ve bende Sapanca sahiline doğru devam ettim.
Sapanca sahilinden görüntüler..
http://img138.imageshack.us/img138/6963/dscf1857qk5.jpg
http://img129.imageshack.us/img129/8353/dscf1858ex4.jpg
http://img212.imageshack.us/img212/7149/dscf1860gx4.jpg
http://img212.imageshack.us/img212/757/dscf1861th0.jpg
Sapanca Yüzevler geçidinden geçmeden önce Haydarpaşa’ ya giden Adapazarı Ekspresi’ nin makinistleriyle selamlaştım ve hem el sallamalı, hemde kornalı cevabı alınca bana güç geldi. Arifiye istasyonuna vardım ve demiryolu geçidini geçip geçit bekçisi abimiz ve o sırada gelen arkadaşından harita üzerinde keşfettiğim ve Bilecik yoluna çıkan kestirme yolun tarifini aldım. Söz konusu yolda giderken istemeden de olsa geri tepen kanalizasyonun yolda dere gibi akan haline iyi bir hızda girince belediyeye çok güzel bayramlık laflar söylendim.
Ardından bariyersiz bir hemzemin geçitten geçtim.
http://img212.imageshack.us/img212/5562/dscf1867hm3.jpg
http://img212.imageshack.us/img212/733/dscf1869qt7.jpg
Bilecik yoluna çıktım ve batan Güneş’ in dağlarda oluşturduğu manzaralara tanık oldum. Güneş’ in batıyor ve zamanın daralıyor ve yetersiz ışıklandırmamla karanlığa kalacak olma ihtimali nedeniyle bir hayli can sıkıntısı yaşadım.
http://img212.imageshack.us/img212/4438/dscf1878wf0.jpg
Kestirme yolun çıkışından yaklaşık 10 km sonra güzelliğiyle ünlü ve bir kahve reklamının çekildiği, reklamdaki adıyla Fındıklı, gerçek adıyla Doğançay istasyonuna vardım ve görevi tamamladım. Tarihi çınarlarla ve nefis istasyon binasıyla hatıra fotoğrafı çekildim.
http://img159.imageshack.us/img159/764/dscf1880jd7.jpg
http://img212.imageshack.us/img212/3811/dscf1885nh4.jpg
Doğançay’ da sadece iki-üç dakika geçirdikten sonra hemen yola çıktım ve rüzgârı arkama alarak 20-25 km/h altına inmeyerek bir tuvalet, birde buzlu çay alma molasıyla Adapazarı’ na vardım. Günün şanssızlığı beni Adapazarı’ nda da buldu ve yolumu kaybettim. Tren garına ulaşmak için büyük bir şehir turu yaptım. Gara ulaştığımda trenin kalkmasına bir kaç dakika vardı. Kendimi Scotty ile hemen en arka kapıya attım. Trenin hareketinden hemen sonra kontrol yapan kondüktör abimizin furgon bölmesi olmayan trenlerde bisiklet taşımanın yasak olduğunu belirtmesine ve biletsiz binmeme rağmen bisiklet için ücret almaması çok hoşuma gitti. Köseköy yakınlarına kadar bıçaklı magandalarla seyahat ederken anlayacağınız diken üstündeydim. Riske girmemek için onlarla ailemle konuştuğum gibi konuştum, normal muhabbetimi ettim. Köseköy yakınlarında gelen güvenlikçi abimiz onları diğer vagonlara yollayınca biraz ferahladım.
Macera dolu bir tur yaşadım. Çocukların %90-95’ i bana ya laf attılar, yada baktılar yada aralarında hakkımda konuştular. En yüksek hızı tur başlangıcında İzmit şehir merkezinde 48 km. olarak yaptım. Toplam mesafe 83 km. Çok şükür kaza bela olmadı. Lastik patlamadı. Günlerdir radyo reklamlarında sesini duyduğum Beyazıt abimizle karşılaşmak iyi bir süpriz oldu.
Ufak bir yol anım:
Adapazarı girişinde D-100 kavşağında yol ayrımında İstanbul yönüne sapmak isteyen bir araç bana ısrarla korna çaldı. Bende hızlanarak yol verdim ve el işaretimle tamam tamam gibisinden şeyler dedim. Sonra sürücüsüne baktığımda bana OK anlamında baş parmak işareti verdiğini görünce gülümsedim.


