mariokaldato
En yeniden bir önce kayit olan adam
- Kayıt
- 1 Ağustos 2015
- Mesaj
- 10.986
- Tepki
- 33.517
- Şehir
- Bursa
- İsim
- Raşit Cumhur Çakın
- Başlangıç
- 1980—81
- Bisiklet
- Merida
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
(Arzu ,istek ve patlıcan turşusu,
Kuru fasulye pilav ve epılpay)
İroni yaşamımda önemli bir yer kaplıyor. Ben bunun üstesinden gelemiyorum .
Hani Temel'e sormuşlar ya : "_ Nerelisin?" Yapıştırmış cevabı
"_ Bılecuk" hah tamda öyle bi karmaşa benimki ...
Ufak bir çocukken tarihe, sanata ve bilime meraklıydım. Tek rakamlı yaşlarımda haftada bir kaç mizah dergisi satın alırdım, aylık bilim dergilerine takılırdım filan.
O zamanlarda mahalle çocukları büyüyünce ne olacaksın sorularına " Bruce Lee, Pele, Maradona, Maddona, Süpermen, sıpaydırmen( boyle yazmak çok hoşuma gidiyor la
) gibi absürt ve ironik yanıtlar verirken benim yanıtım daha bi enteresan idi ; "_ Arkeoloh olucem ben "
Insanlarin bakışları "hmm ok kib" şeklinde olurdu bunu söylediğimde nedense...
Neyse işte, ironi demiştim değil mi?
Aradan yıllar geçti , meslek liseli ve elektrik bölümü öğrencisi bir ergen oldum. Çocukluğumdan bu yana yazları hep çalıştım...
Yaz tatilinde girdik bir elektrikçiye bina tesisatları döşemeye başladık. Elimde murç ( sivri bir demirdir , beton delmeye yarar ) ve çekiçle duvar kırarken aklıma ilerdeki hayalim olan şu "Arkeolog olma" işi geldi.
Bi pis pis sırıttığımı hatırlıyorum ehehe. İsyan mı ettim ? Kesinlikle hayır, çünkü hayatta her bireyin toplumda önemli bir yeri olduğunu düşünürüm.
İnsanların gerçekten mutsuz olmalarının en büyük nedeni de bu zaten ; "Hayallerinin gerçeklerle örtüşmemesi." Yüzde vermem gerekirse ohooooo yüzde en az biçoğumuz öyleyiz malesef... (ehehe vereceğim orana tükürem )
Kritik olan mesele hayallerin genelde suya batması değil aslında. Esas toplumun genelinin bir "B" planının olmamasi büyük sorun.
Esas sorun planların daha başında yeterince tasarlanmaması gerçekten.
"Mk ben aslında çok yetenekliyimde hayat acımasız be dayı, yoksa şu an dünyaca ünlü bir tenordum ben"
(Peki sesinin oktavını ölçtürdün mü bilader? "_ eee şey 1 oktav ama çalışssam yapardım" Nah yapardın naaahh )
"Ben aslında dunyaca ünlü bir model olmalıymışımda yarışma jurisi Ceyda cadısına torpil geçti "
(Kaç kilosun ? "Eeee rejime girecem şu an 68 kiloyum" ok kib )
"Ah bee abi seçmelere girebilseydim kesin fenerin altyapısına seçilirdim ben " hmmm evet kesin canımm...
Gerçekleşememiş hayalden insan enkaza dönmez, çok ciddiyim, insan esas bir "B" planı yoksa yada gerçekçi düşünemezsse tükenir.
70lerin, 80 lerin ve hatta 90ların en meşhur teması mahallede sevilen hatunun ellere yar olmasıydı.
Filmler, şarkılar ve şiirler bu temaya belenmişti. Ümit Besen kafasi hakimdi anlayacağınız. "Nikahına beni çağır sevgilim/ İstersen mali müşavirin olurum senin / Bu denyo kim? diye soran olursa ; Yogadan kankim dersin sevgilim" pehhh bee.
Ne şiir yazdim haaa aslında dunyaca ünlü bir şair olurdum ama çalışssaydım eheheh.
Yani yıllardır aynı detayı atladığımızdan mutsuzuz bilader, çapımıza uygun yaşamıyor, düşünmüyor ve hayal kurmuyoruz....
Mahallede başka hatun mu yok bilader, bırakta atom muhendisi olmayıver , koy rahvan gitsin ünlü bi gürme olamadınsa sende evde ailene melemen yapar yersin, ne bileyim lan ünlü bi heykeltraş olamadınsa mis gibi fayansçı olursun takma kafana bee boşveeerr...
Şahsi kanaatim bu hayattaki en lüks şeyi satın alabilmeye konsantre olmalıyız. Yani zamana dost olabilmeliyiz.
Düşünsenize bir sene boyunca eşşek gibi çalışıp 2 haftalık kuru gürültüden ibaret yıllık izne mahkum oluyoruz.
Ben o 2 haftayi satın almadığımızı , sadece kapitalizmin bize kurduğu bir tuzaktan ibaret olduğunu düşünüyorum nedense...
Simdi gelen koro halindeki küfürleri duyar gibiyim ehehe , bekleyin lan mahalleden adam toplayıp geliyorum iki dakkaya..
Şaka lan tabiki hayır .
"Yıllık izin hakkımız / söke söke alırız" diye tempolar tutmaniza gerek yok , cidden la Ben yıllık izin iptal demedim, rahat olun başka biseyden bahsediyorum.
Benim kastım haftalardaki, günlerdeki ve aylardaki heba olan zamanı nasıl geri kazanabileceğimize vurgu yapmaktı.
Tabi ki haniminla ailenle tatil yapacaksın ama lutfen bunun için bankadan kredi çekip butun bi yıl taksitle ödemeyin be arkadaşım.
Onun yerine abuk subuk ve gizli harcamalarınızı yok edin yada minimuma indirin , bellki daha güzel olur kimbilir?
11.5 ay 15 gün için heba olmasın demek istiyorum , iyi niyetliyim cidden bak.
Aldığın eşyaları cılkı çıkana kadar kullanmak diye bir kavram var bilir misin?
Hanımlar bu kavrama aşırı Fransızdir nedense eheheh
Hani hanimlarin nişanlarda , düğünlerde bıkmadan tekrar ettikleri bi handikap var ya "_ Necmi biliyosun Bernalar bizim sunnette kucuk altin taktılar bizde takmak zorundayız okey?" e okeyde hayatım altın 200 tl ama sen ayakabi idi çantaydı, elbiseydi kuafördü derken soktun bize 1500 lirayi hemde nakit degil karttan taksitli e ne oldu bu yatirim? Ölü doğdü bize gelen küçük altın kısaca
Ekonomi denen şey öyle ucuz lümpen dizilerindeki repliklere benzemez " Tonguç sömestir tatiline londraya mi parise mi gidelim karar veremedik. Sen ne dersin?"
Eee ebenin ( jant ) takımı derim şahsen.
"_Ya Toprak biz Ateş ile Havayı yanımıza alıp bir ege turu atalım diyoruz sende gelsene bizle "
Eee ben size direk uçan tekme ile girsem, yanıma Mahmudu, Sehmuzu ve Talatı alıp sizi tenhalarda menhalarda bi güzel sopalasam enfes olurdu doğrusu..
Ekonomi denen şeyin ; cebinden çıkmayan ve her kazanılmamış hayali paranın yüksek ve karlı bir dağdan gittikçe büyüyerek sana doğru gelen bir çığ olduğunu sakın unutma dostum.
Ve o çığ mutlaka bir gün yüzünde patlayacak buna emin ol.
Ispat mı istiyorsun , aç goggle u banka borçluları yazda dram gör hele ...
Tükenmenin gerçek manzarasıdır bu olay.
Yani insanlara super kahramanlık , super starlik, topmodellik ve zenginlik hayalleri satarak karşılığında seni yok etmeye yeminli bir bankerin olduğunu asla unutma.
Ve seni yok ederken uzun yıllar sömürmeye , etini sütünü kullanmaya programlı bu adamlar....
Kont drakula hikayesi günümüzde tamda bu hikaye gibidir. Kanı emilmeye müsait köleler ordusu ve kont Adnan görünümlü, sempatik mi sempatik bir Kont drakula ile karşi karşıyayiz ..
Gelelim bisiklet meselesine. Yine bunaltıcam seni ama gercekleri söylemek zorundayım.
Sen keyifçisin , profesyonellik gibi bir durumunda yok, o yüzden sakın ama sakın taksitli , kampanyalı gibi sihirli sözlere kanarak kartlara abanma.
Hepimiz istiyoruz guzel makinalara sahip olmayı, ben dahil ama bu arzu bizim ekonomimizi sarsmamalı. Tamam almayalımda demiyorum ama alırken "kazanmadığımız hayali" paralara asla güvenmeyelim.
Yavaş yavaş biriktirerek tasarruf ederek cebimizdeki canlı parayla alalım ne alacaksak. Ama sabır ile, zamana yayarak ve heyecanlanarak. Anlatabiliyor muyum?
Sezen ablanında dediği gibi;
" Etrafımızı sarıverecek / Bir boşluk ki asla bitmeyecek / Herşey bir anda anlamsız gelecek / İSTE BIZ O GÜN TÜKENECEĞİZ
Selam ve sevgi atomlarına dekme atam size bişey olmasın ehehe
Gorusuruz canlar
Kuru fasulye pilav ve epılpay)
İroni yaşamımda önemli bir yer kaplıyor. Ben bunun üstesinden gelemiyorum .
Hani Temel'e sormuşlar ya : "_ Nerelisin?" Yapıştırmış cevabı
"_ Bılecuk" hah tamda öyle bi karmaşa benimki ...
Ufak bir çocukken tarihe, sanata ve bilime meraklıydım. Tek rakamlı yaşlarımda haftada bir kaç mizah dergisi satın alırdım, aylık bilim dergilerine takılırdım filan.
O zamanlarda mahalle çocukları büyüyünce ne olacaksın sorularına " Bruce Lee, Pele, Maradona, Maddona, Süpermen, sıpaydırmen( boyle yazmak çok hoşuma gidiyor la
) gibi absürt ve ironik yanıtlar verirken benim yanıtım daha bi enteresan idi ; "_ Arkeoloh olucem ben " Insanlarin bakışları "hmm ok kib" şeklinde olurdu bunu söylediğimde nedense...
Neyse işte, ironi demiştim değil mi?
Aradan yıllar geçti , meslek liseli ve elektrik bölümü öğrencisi bir ergen oldum. Çocukluğumdan bu yana yazları hep çalıştım...
Yaz tatilinde girdik bir elektrikçiye bina tesisatları döşemeye başladık. Elimde murç ( sivri bir demirdir , beton delmeye yarar ) ve çekiçle duvar kırarken aklıma ilerdeki hayalim olan şu "Arkeolog olma" işi geldi.
Bi pis pis sırıttığımı hatırlıyorum ehehe. İsyan mı ettim ? Kesinlikle hayır, çünkü hayatta her bireyin toplumda önemli bir yeri olduğunu düşünürüm.
İnsanların gerçekten mutsuz olmalarının en büyük nedeni de bu zaten ; "Hayallerinin gerçeklerle örtüşmemesi." Yüzde vermem gerekirse ohooooo yüzde en az biçoğumuz öyleyiz malesef... (ehehe vereceğim orana tükürem
)Kritik olan mesele hayallerin genelde suya batması değil aslında. Esas toplumun genelinin bir "B" planının olmamasi büyük sorun.
Esas sorun planların daha başında yeterince tasarlanmaması gerçekten.
"Mk ben aslında çok yetenekliyimde hayat acımasız be dayı, yoksa şu an dünyaca ünlü bir tenordum ben"
(Peki sesinin oktavını ölçtürdün mü bilader? "_ eee şey 1 oktav ama çalışssam yapardım" Nah yapardın naaahh )
"Ben aslında dunyaca ünlü bir model olmalıymışımda yarışma jurisi Ceyda cadısına torpil geçti "
(Kaç kilosun ? "Eeee rejime girecem şu an 68 kiloyum" ok kib )
"Ah bee abi seçmelere girebilseydim kesin fenerin altyapısına seçilirdim ben " hmmm evet kesin canımm...
Gerçekleşememiş hayalden insan enkaza dönmez, çok ciddiyim, insan esas bir "B" planı yoksa yada gerçekçi düşünemezsse tükenir.
70lerin, 80 lerin ve hatta 90ların en meşhur teması mahallede sevilen hatunun ellere yar olmasıydı.
Filmler, şarkılar ve şiirler bu temaya belenmişti. Ümit Besen kafasi hakimdi anlayacağınız. "Nikahına beni çağır sevgilim/ İstersen mali müşavirin olurum senin / Bu denyo kim? diye soran olursa ; Yogadan kankim dersin sevgilim" pehhh bee.
Ne şiir yazdim haaa aslında dunyaca ünlü bir şair olurdum ama çalışssaydım eheheh.
Yani yıllardır aynı detayı atladığımızdan mutsuzuz bilader, çapımıza uygun yaşamıyor, düşünmüyor ve hayal kurmuyoruz....
Mahallede başka hatun mu yok bilader, bırakta atom muhendisi olmayıver , koy rahvan gitsin ünlü bi gürme olamadınsa sende evde ailene melemen yapar yersin, ne bileyim lan ünlü bi heykeltraş olamadınsa mis gibi fayansçı olursun takma kafana bee boşveeerr...
Şahsi kanaatim bu hayattaki en lüks şeyi satın alabilmeye konsantre olmalıyız. Yani zamana dost olabilmeliyiz.
Düşünsenize bir sene boyunca eşşek gibi çalışıp 2 haftalık kuru gürültüden ibaret yıllık izne mahkum oluyoruz.
Ben o 2 haftayi satın almadığımızı , sadece kapitalizmin bize kurduğu bir tuzaktan ibaret olduğunu düşünüyorum nedense...
Simdi gelen koro halindeki küfürleri duyar gibiyim ehehe , bekleyin lan mahalleden adam toplayıp geliyorum iki dakkaya..
Şaka lan tabiki hayır .
"Yıllık izin hakkımız / söke söke alırız" diye tempolar tutmaniza gerek yok , cidden la
Ben yıllık izin iptal demedim, rahat olun başka biseyden bahsediyorum.Benim kastım haftalardaki, günlerdeki ve aylardaki heba olan zamanı nasıl geri kazanabileceğimize vurgu yapmaktı.
Tabi ki haniminla ailenle tatil yapacaksın ama lutfen bunun için bankadan kredi çekip butun bi yıl taksitle ödemeyin be arkadaşım.
Onun yerine abuk subuk ve gizli harcamalarınızı yok edin yada minimuma indirin , bellki daha güzel olur kimbilir?
11.5 ay 15 gün için heba olmasın demek istiyorum , iyi niyetliyim cidden bak.
Aldığın eşyaları cılkı çıkana kadar kullanmak diye bir kavram var bilir misin?
Hanımlar bu kavrama aşırı Fransızdir nedense eheheh
Hani hanimlarin nişanlarda , düğünlerde bıkmadan tekrar ettikleri bi handikap var ya "_ Necmi biliyosun Bernalar bizim sunnette kucuk altin taktılar bizde takmak zorundayız okey?" e okeyde hayatım altın 200 tl ama sen ayakabi idi çantaydı, elbiseydi kuafördü derken soktun bize 1500 lirayi hemde nakit degil karttan taksitli e ne oldu bu yatirim? Ölü doğdü bize gelen küçük altın kısaca
Ekonomi denen şey öyle ucuz lümpen dizilerindeki repliklere benzemez " Tonguç sömestir tatiline londraya mi parise mi gidelim karar veremedik. Sen ne dersin?"
Eee ebenin ( jant ) takımı derim şahsen.
"_Ya Toprak biz Ateş ile Havayı yanımıza alıp bir ege turu atalım diyoruz sende gelsene bizle "
Eee ben size direk uçan tekme ile girsem, yanıma Mahmudu, Sehmuzu ve Talatı alıp sizi tenhalarda menhalarda bi güzel sopalasam enfes olurdu doğrusu..
Ekonomi denen şeyin ; cebinden çıkmayan ve her kazanılmamış hayali paranın yüksek ve karlı bir dağdan gittikçe büyüyerek sana doğru gelen bir çığ olduğunu sakın unutma dostum.
Ve o çığ mutlaka bir gün yüzünde patlayacak buna emin ol.
Ispat mı istiyorsun , aç goggle u banka borçluları yazda dram gör hele ...
Tükenmenin gerçek manzarasıdır bu olay.
Yani insanlara super kahramanlık , super starlik, topmodellik ve zenginlik hayalleri satarak karşılığında seni yok etmeye yeminli bir bankerin olduğunu asla unutma.
Ve seni yok ederken uzun yıllar sömürmeye , etini sütünü kullanmaya programlı bu adamlar....
Kont drakula hikayesi günümüzde tamda bu hikaye gibidir. Kanı emilmeye müsait köleler ordusu ve kont Adnan görünümlü, sempatik mi sempatik bir Kont drakula ile karşi karşıyayiz ..
Gelelim bisiklet meselesine. Yine bunaltıcam seni ama gercekleri söylemek zorundayım.
Sen keyifçisin , profesyonellik gibi bir durumunda yok, o yüzden sakın ama sakın taksitli , kampanyalı gibi sihirli sözlere kanarak kartlara abanma.
Hepimiz istiyoruz guzel makinalara sahip olmayı, ben dahil ama bu arzu bizim ekonomimizi sarsmamalı. Tamam almayalımda demiyorum ama alırken "kazanmadığımız hayali" paralara asla güvenmeyelim.
Yavaş yavaş biriktirerek tasarruf ederek cebimizdeki canlı parayla alalım ne alacaksak. Ama sabır ile, zamana yayarak ve heyecanlanarak. Anlatabiliyor muyum?
Sezen ablanında dediği gibi;
" Etrafımızı sarıverecek / Bir boşluk ki asla bitmeyecek / Herşey bir anda anlamsız gelecek / İSTE BIZ O GÜN TÜKENECEĞİZ
Selam ve sevgi atomlarına dekme atam size bişey olmasın ehehe
Gorusuruz canlar
