Oktay Erkan
Daimi Üye
- Kayıt
- 26 Kasım 2013
- Mesaj
- 332
- Tepki
- 806
- Şehir
- Kadıköy İstanbul
- Bisiklet
- Trek
Herkese merhaba
Bu pazar bir ada turu yapacaktık. Ancak yağmur nedeniyle iptal edilmişti. Ben de geç kalıp başka plan yapamayınca, havayı da güneşli görünce yalnız yapayım bari dedim.
12:45 motoruyla Heybeliada'ya gittim. Yaklaşık yarım saat sürüyor. İstanbulKart kullanırsanız 3,50TL, bilet 5TL. Bisiklet için de +1 bilet kesiyorlar.
İnince sağa dönüp saatin tersi yönde turlayayım dedim. Yaklaşık 500m sonra Değirmen Burnu mesire alanının girişine vardım. Giriş paralıymış (4TL). Bunu yıllar öncesinden hatırladım. Biraz konuştum, kış günü bunu neden alıyorsunuz falan dedim. İkna edemeyince biraz bozulup vazgeçtim, çok bir para değil ama piknik de yapmayacağım ya, sadece geçeceğim. O zaman büyük turu tarif et bari, dedim. Aralardan bir tarif verdi, iskeleye dönmeden gidersin, dedi, ama ben iki kişiye daha sorup buldum doğru yolu
Doğru yol, iskeleden direkt yukarı çıkan yolmuş. Faytonlar da oradan gidiyor.
Yol kalabalık değil mevsim dolayısıyla. 2-3 dakikada bir fayton denk geliyor. Yürüyen ve bisiklete binen az sayıda insan var. Bisiklete binenler genelde orada kiralamış, günlük kıyafetleriyle biniyorlar.
Parkur oldukça inişli çıkışlı. Benim için epey zorlayıcıydı. 1 saat 15 dakikada iskeleye inince vapur saatlerine baktım. Büyükada için bir saatten fazla sürem vardı. Deniz Lisesi'nin karşısında bir şeyler atıştırıp biraz dinlendim. (Orada tur yapan 7 kişilik, çoğu tur bisikletli bir grup gördüm.)
İkinci turda yine mesire alanının girişine gittim çünkü içerde, burunda eski bir kule var, oraya gitmek istiyordum. Görevlinin ağzından girdim, burnundan çıktım. Bana mısın, demedi. Abi ben de emir kuluyum, bak yukarıda kamera var, bana ödetirler dedi. Ben de verdim 4TL'yi girdim. (Şunu da sordum ki; bir kez bileti alınca gün boyu on kerede gelseniz giriyorsunuz, turlayanar için en azından iyi bir şey.)
Burundaki kuleye gittim, bisikleti toprakla tanıştırdım, biraz dolanıp tura devam ettim. Biraz yağmur atıştırdı ama çok az ıslandım. İkinci turum 45 dakika sürdü ama hesapta hata yapmışım, vapura zor yetiştim. Deniz Lisesi yokuşundan öyle indim ki turnike olmasa doğrudan vapura girecektim.
Heybeliada turu yaklaşık 7,5km, bol iniş çıkışlı.
(link)
Adalar arası (aslında Kabataş'tan gelen) vapur yine 1 bilet. Ama bisiklet ücretsiz. 10 dakikada Büyükada'ya geçti. Burası biraz daha kalabalıktı tabi. Özellikle iskele civarı şenlik halindeydi.
Dikkatimi şu çekti; çok sayıda Arap vardı. Yaşı uygun olanlar hatırlarlar, 80-90'larda İstanbul'a çok gelirlerdi, Adalar'da ve boğazda sezonluk pahalı evler kiralarlardı. Ama bugünküler günübirlik gelmiş gibilerdi.
Fazla takılmadan tura başladım. Bu ara da güneş de bulutların arasından kendini gösterdi. Bir çırpıda Aya Yorgi'ye çıkan yokuşun başladığı meydana geldim. Daha önce gördüğüm için ve de bisikletle çıkma imkanı olmadığı için çıkmadım. Ama bilginiz olsun, 900m'lik dik bir yokuştur. Sağ ve soldaki ağaçlar dilek ağacı olarak kullanırlar ve kurdela bağlarlar (Poşetten kağıt mendile kadar her şeyin bağlandığını görürsünüz).
Burada küçük tur ve büyük tur ayrılıyor. Ben daha önce büyük tura girmemişim. Ne büyük hata! Aslında tur burada başlıyor. Hem çok az fayton ve yaya burayı tercih ediyor. Hem de güney yolunda muhteşem bir manzara eşliğinde sürüyorsunuz. Aslında tam tur yerine burada itibaren aynı yolda git gel yapmak daha mantıklı olabilir.
İskeleye vapura 5 kala geldim. Şimdi meyveli kek ve çayla enerji takviyesi zamanı.
Vapur, her zaman vapur, motordan keyifli.
Büyükada turu yaklaşık 12km, aşağı yukarı Heybeliada kadar iniş çıkışı var. Daha uzun olduğu için sürerken dinlenmeye daha çok imkan veriyor.
(link)
Toplamda 3 saatlik, 42 km.lik bir sürüş oldu. Biraz zorlandım ama keyifli bir gezi oldu.
Hemen söyleyeyim; iki ada da bu mevsimde, belki 1-2 ay daha bu şekilde gezilebilir. Ondan sonra kalabalıktan dolayı böyle bir sürüş çok zor. Belki sabah çok erken.
Fotoğraf makinamı unuttuğum için fotoğrafları telefonla çektim. Bir de o keyifli yolda video kaydettim fikir vermesi için.
Henüz bir video kaydedicim yok. Telefonu iptidai bir şekilde gidona bağladım. Yamukluk ve alttaki karartılar için kusura bakmayın. Bir de arada burnumu çekmişim
kış hali işte...
Motor ve bisikletler
http://oi62.tinypic.com/rh7v3q.jpg
Yalnız olunca kendi fotoğrafını çekmek zor oluyor. Ya kafa kesik çıkıyor ya da çıkmasın diye böyle yamuluyorsunuz
http://oi62.tinypic.com/2daj02u.jpg
Neyse ki imdadıma Yeni Zellanda'lı bir çift yetişti. Eh, ben de onlara yardım ettim. (Nereli olduğumu sordular, İstanbul deyince epey şaşırdılar, niyeyse?)
http://oi59.tinypic.com/nch9v6.jpg
Değirmen Burnu, uç veren bahar.
http://oi58.tinypic.com/nwfuza.jpg
Büyükada'da seçim havasına girilmiş. Epey de yüksek sesli müzik vardı iskele önünde.
http://oi60.tinypic.com/2h36b01.jpg
Güney yolundan gün batımı. Eve dönen balıkçılar.
http://oi57.tinypic.com/14y8qco.jpg
Bunlar da mesai bitimi eve dönen atlar...
http://oi61.tinypic.com/16bfwo2.jpg
Bu pazar bir ada turu yapacaktık. Ancak yağmur nedeniyle iptal edilmişti. Ben de geç kalıp başka plan yapamayınca, havayı da güneşli görünce yalnız yapayım bari dedim.
12:45 motoruyla Heybeliada'ya gittim. Yaklaşık yarım saat sürüyor. İstanbulKart kullanırsanız 3,50TL, bilet 5TL. Bisiklet için de +1 bilet kesiyorlar.
İnince sağa dönüp saatin tersi yönde turlayayım dedim. Yaklaşık 500m sonra Değirmen Burnu mesire alanının girişine vardım. Giriş paralıymış (4TL). Bunu yıllar öncesinden hatırladım. Biraz konuştum, kış günü bunu neden alıyorsunuz falan dedim. İkna edemeyince biraz bozulup vazgeçtim, çok bir para değil ama piknik de yapmayacağım ya, sadece geçeceğim. O zaman büyük turu tarif et bari, dedim. Aralardan bir tarif verdi, iskeleye dönmeden gidersin, dedi, ama ben iki kişiye daha sorup buldum doğru yolu
Yol kalabalık değil mevsim dolayısıyla. 2-3 dakikada bir fayton denk geliyor. Yürüyen ve bisiklete binen az sayıda insan var. Bisiklete binenler genelde orada kiralamış, günlük kıyafetleriyle biniyorlar.
Parkur oldukça inişli çıkışlı. Benim için epey zorlayıcıydı. 1 saat 15 dakikada iskeleye inince vapur saatlerine baktım. Büyükada için bir saatten fazla sürem vardı. Deniz Lisesi'nin karşısında bir şeyler atıştırıp biraz dinlendim. (Orada tur yapan 7 kişilik, çoğu tur bisikletli bir grup gördüm.)
İkinci turda yine mesire alanının girişine gittim çünkü içerde, burunda eski bir kule var, oraya gitmek istiyordum. Görevlinin ağzından girdim, burnundan çıktım. Bana mısın, demedi. Abi ben de emir kuluyum, bak yukarıda kamera var, bana ödetirler dedi. Ben de verdim 4TL'yi girdim. (Şunu da sordum ki; bir kez bileti alınca gün boyu on kerede gelseniz giriyorsunuz, turlayanar için en azından iyi bir şey.)
Burundaki kuleye gittim, bisikleti toprakla tanıştırdım, biraz dolanıp tura devam ettim. Biraz yağmur atıştırdı ama çok az ıslandım. İkinci turum 45 dakika sürdü ama hesapta hata yapmışım, vapura zor yetiştim. Deniz Lisesi yokuşundan öyle indim ki turnike olmasa doğrudan vapura girecektim.
Heybeliada turu yaklaşık 7,5km, bol iniş çıkışlı.
(link)
Adalar arası (aslında Kabataş'tan gelen) vapur yine 1 bilet. Ama bisiklet ücretsiz. 10 dakikada Büyükada'ya geçti. Burası biraz daha kalabalıktı tabi. Özellikle iskele civarı şenlik halindeydi.
Dikkatimi şu çekti; çok sayıda Arap vardı. Yaşı uygun olanlar hatırlarlar, 80-90'larda İstanbul'a çok gelirlerdi, Adalar'da ve boğazda sezonluk pahalı evler kiralarlardı. Ama bugünküler günübirlik gelmiş gibilerdi.
Fazla takılmadan tura başladım. Bu ara da güneş de bulutların arasından kendini gösterdi. Bir çırpıda Aya Yorgi'ye çıkan yokuşun başladığı meydana geldim. Daha önce gördüğüm için ve de bisikletle çıkma imkanı olmadığı için çıkmadım. Ama bilginiz olsun, 900m'lik dik bir yokuştur. Sağ ve soldaki ağaçlar dilek ağacı olarak kullanırlar ve kurdela bağlarlar (Poşetten kağıt mendile kadar her şeyin bağlandığını görürsünüz).
Burada küçük tur ve büyük tur ayrılıyor. Ben daha önce büyük tura girmemişim. Ne büyük hata! Aslında tur burada başlıyor. Hem çok az fayton ve yaya burayı tercih ediyor. Hem de güney yolunda muhteşem bir manzara eşliğinde sürüyorsunuz. Aslında tam tur yerine burada itibaren aynı yolda git gel yapmak daha mantıklı olabilir.
İskeleye vapura 5 kala geldim. Şimdi meyveli kek ve çayla enerji takviyesi zamanı.
Vapur, her zaman vapur, motordan keyifli.
Büyükada turu yaklaşık 12km, aşağı yukarı Heybeliada kadar iniş çıkışı var. Daha uzun olduğu için sürerken dinlenmeye daha çok imkan veriyor.
(link)
Toplamda 3 saatlik, 42 km.lik bir sürüş oldu. Biraz zorlandım ama keyifli bir gezi oldu.
Hemen söyleyeyim; iki ada da bu mevsimde, belki 1-2 ay daha bu şekilde gezilebilir. Ondan sonra kalabalıktan dolayı böyle bir sürüş çok zor. Belki sabah çok erken.
Fotoğraf makinamı unuttuğum için fotoğrafları telefonla çektim. Bir de o keyifli yolda video kaydettim fikir vermesi için.
Henüz bir video kaydedicim yok. Telefonu iptidai bir şekilde gidona bağladım. Yamukluk ve alttaki karartılar için kusura bakmayın. Bir de arada burnumu çekmişim
Motor ve bisikletler
http://oi62.tinypic.com/rh7v3q.jpg
Yalnız olunca kendi fotoğrafını çekmek zor oluyor. Ya kafa kesik çıkıyor ya da çıkmasın diye böyle yamuluyorsunuz
http://oi62.tinypic.com/2daj02u.jpg
Neyse ki imdadıma Yeni Zellanda'lı bir çift yetişti. Eh, ben de onlara yardım ettim. (Nereli olduğumu sordular, İstanbul deyince epey şaşırdılar, niyeyse?)
http://oi59.tinypic.com/nch9v6.jpg
Değirmen Burnu, uç veren bahar.
http://oi58.tinypic.com/nwfuza.jpg
Büyükada'da seçim havasına girilmiş. Epey de yüksek sesli müzik vardı iskele önünde.
http://oi60.tinypic.com/2h36b01.jpg
Güney yolundan gün batımı. Eve dönen balıkçılar.
http://oi57.tinypic.com/14y8qco.jpg
Bunlar da mesai bitimi eve dönen atlar...
http://oi61.tinypic.com/16bfwo2.jpg