Halkalı atakent - bayrampaşa sürüşüm

Merhaba arkadaşlar bugün Halkalı Atakent mahallesinden Ateştuğla, Güneşli, Bağcılar, Esenler yollarını kullanarak Bayrampaşa’ya ulaştım ve geri döndüm. Sizlerle yol boyunca gözlemlediklerimi paylaşmak istiyorum.

Öncelikle yoğun trafikte sürdüğümü söylemem gerekiyor. Bahsettiğim yolları bilen arkadaşlar tahmin etmişlerdir hemen. Hani yollar tehlikeli diyoruz ya bu güzergah baya baya tehlikeli. Ama en büyük tehlikeyi yaratanlar yol kenarına park ederek yolda geliş gidiş sadece birer taşıtın geçebileceği kadar ( Bazen teğer geçiyorlar ) yer bırakan araçlar. Bisikletli olarak kaldırımdan gitmek istemiyorsunuz hani düz geniş kaldırım olur da neyse ama bir anda daralan o darlıkta ortasına bir de ağaçcık kondurulan kaldırıma çıkmak işinizi şansa bırakmak oluyor ki bazı kaldırımlara sürerek çıkıp sonu geldiğinde 30 cm yüksekliği görünce bisikleti elimize alıp inmek zorunda kalıyoruz. Ülkemizde bedensel engelli olmak gerçekten zor olmalı. Yol kenarı park eden araçlar çift gidişli bir yolda problem olmuyorlar, tek gidiş iniş sırasında da nispeten daha az sorun oluyorlar ama yokuş çıkarken bütün sürüş zevkinizi aldığı gibi hayatınızı da sizin dikkatinize bırakıyor. Arkanızdan bir tırın sesini duyduğunuzda bulduğunuz ilk boşluğa girip beklemekten başka çare olmuyor. İş burada da bitmiyor tekrar yola çıkmak için yolun müsaitliğini beklediniz pedala abandınız hızlı olmak adına bu seferde ön teker ivme ve yokuştan dolayı kalkıyor yamuluyor bir garip hallere bürünüyor, arkadan araç gelmeden düzelip yola koyuldunuz koyuldunuz yoksa birinin size koyması an meselesi tabi kasap sürücüye denk gelcek kadar şanssız olmazsanız canınıza bir şey olmaz yine de.

Son tünel kazasından sonra tekrar bahsedildi forumda tünellerin ehemmiyetsizliği. Bunu bilmeme rağmen ilk tünelde yaşadığım sıkıntıyı görünce kendi kendime götünlemi okuyorsun forumdaki uyarıları diye sordum ama artık çok geçti. Uzunluğunu kestiremediğim bir alt geçit, daha girişte belli sağdaki aracın tünel duvarıyla arasında mesafe olmadığı ama girdim! Gözde gözlük tabi bir süre sonra tünel simsiyah önümde araç yok yolu kestiremiyorum arkadan araç geliyor ama beni gördüğünü biliyorum en azından. Neyse ki ilerde sağda bir yolcu alma alanı yapmışlar zamanında am kullanılmıyor oraya geçip gözlüğümü çıkarttım ve devam ettim. ( Tünel ve alt geçitlere girerken arabaylada bisikletlede olsanız güneş gözlüğünüzü çıkarmadan girmeyin bilinki içeride lamba yok. )

Navigasyon kullanıyorsanız mutlaka gidona sabitleme aparatı kullanın!

Hızla giderken ağzınıza sinek girerse yapabilceğiniz tek şey paniklememek yüzü bandanayla örtmek çok yararlı bence ama kullanışsız olduğundan dağ sürüşleri hariç gereksiz buluyorum.

Hafta içi şuraya gideyim de kimse olmaz kafa dinlerim diyorsanız demeyin herkes öyle düşünüyor artık. Çalışan nüfusun çoğu hafta içi izin kullanıyor. Dedeler, teyzeler, okul piknikleri, çocuklu anneler her yerdeler. Ha bayramda Sivas’lılar memleketlerine gidince boşalıyor İstanbul diyorlar

Arkadaşlar dönüşüm saat 4’te yola çıkmamla başladı iş çıkış olmasa bile okul çıkış saati ve öğrenci servisleri gerçekten çok tehlikeli, hep yolun sağına yakın gidiyorlar, seri-atak kullanıyorlar, çoğu taşıt sinyal kullanmıyor.

Genel olarak akşam trafiğinde araçlardan önce varıyorsunuz gidiceğiniz yere bu da güzel bir duygu araçların içinde bunalan insanlar yanlarından hızla geçerken anlıkta olsa kıskanıyorlardır diye düşünüyorum.

Güneş kreminizi unutmayın yola çıkmadan sürün ve bikaç saat sonra tazeleyin bu çok önemli.

Zilinizi kimse iplemiyor yine de bulunsun tabi.

Bir daha aynı güzergahta sürer miyim asla. Kaza riski yaşadım mı hayır. Bisiklet sürmek keyif işi bir şeyi yapabiliyor olmanız illede onu yapmanızı gerektirmez.

Gittiğiniz yolda başka bir bisikletliye rastlamıyorsanız o yol yol değildir.

Unuttuğum gözlemlerim illaki var aklıma geldikçe eklerim. Umarım okuyupta faydasını gören bir kaç kişi çıkar