Dünyada bisiklet şehirleri-2019

(link) yayınlandı.
Bisiklet şehri listesinde Türkiye' den sadece İstanbul yer almış, 74. sırada. Kuzey Batı Avrupa şehirleri ekseriyetle ilk sıralarda, işimiz çok...

Aslında İstanbul bisiklete binmek için en güzel yerlerden biri. Boğazda sabah turladığım zamanlarda manzarayı ve aldığım zevki kafama kazımak istiyorum resmen.
Ancak bisiklet kullanım oranımız bizim üzerimizdeki tüm şehirlerden düşük. Artırabilirsek ileride belki san fransisco gibi bu işin turizmini bile yaparız. Ah bir de köprüden geçirebilsek bisikletlileri...

Istanbul kadar genis ve kalabalik bir sehirde ciddi altyapi yatirimlari yapmadan, bisikleti toplu tasima sistemine entegre etmeden kullanimin gunluk hayatta yayginlasmasi imkansiz.
Bunun yapilacagi toplu tasima sistemi zaten basli basina bir sorun, insanlarin arabaya yonelmesindeki en buyuk sebeplerden birisi zaten toplu tasimanin yetersiz ve kalitesiz olmasi.
Toplu tasimayi yeniden duzenlemek icin de yeniden yapilanma, istimlak vs. gibi isler gerekirse de bu saatten sonra istanbul'u degistirmek neredeyse imkansiz. Kentsel donusum cercevesinde yapilabilirdi belki ama o is de rant icin yapildi sadece. Istanbul depreminden sonra sehir yeniden yapilirsa, o arada bisiklet de isin icine dahil edilir belki.

@umutcelik

İstanbul depremi olursa zaten kalanlar bisiklete binmeye başlayacak mecburen.

@umutcelik
İsminize göre çok umutsuz konuştunuz.
O zaman toplutaşımdan memnun olmayıp alternatif arayan kişileri arabaya değil bisiklete yönlendirmeye yönelik bir çözüm bakılabilir. Açıkçası ben sahil hattında otursam ulaşım için bisikleti tercih ederim otobüs veya araba yerine. Daha güvenli bir ulaşım sağlansa (örneğin cadde ve sokaklarda araba hızlarının düşürülmesi lazım) bisiklet kullanımı artar, toplutaşıma düşen yük de azalır. Kopenhag olamayız belki, ama şehrin bir kısmında (sahil, suriçi, kadıköy gibi) san fransisco kadar kullanım sağlanabilir.

Araba hızlarını düşürmek lazım yalnız. Çok hızlı gidiyorlar şehir içinde. Yol boşsa basıyorlar. Her ülkede şehirlerde trafik var ama bizdeki kadar aceleci, hızlı kullanan pek yok. Öyle olunca norm bu oluyor yavaş kullanmak çıkıntılık oluyor, normalde basmayacak adam da basıyor. 5 yılda trafikte ölen sayısı kurtuluş savaşındaki rakama yakın. İsterseniz şehri yeniden yapın dümdüz yollarla bu hızlı trafiğe kolay kolay pek bisikletle çıkılmaz. Kaldırımda bile basıyorlar motorcular.

@Anonim

Merhaba,

Umutsuz demeyelim de gercekci konustugumu dusunuyorum. Istanbul'da dogdum, buyudum daha sonra bisikleti en yogun kullanan ulkelerden birisine tasindim, sabaha kadar konusurum bu konuda hic bikmam
Istanbul ucu bucagi olmayan bir sehir, insanlarin ev-is arasindaki mesafe cok fazla. Bisiklet ile ise gidilecekse ortalama bir insan icin ( sizin benim gibi duzenli spor amacli bisiklete binen degil ) maximum mesafe 10 km, daha uzun mesafeler icin toplu tasima ile entegrasyon gerekli. Tren/metro/tramvay istasyonuna erisen bisiklet icin guvenli yollar ve park yerleri yapilmali. Bununla ilgili herhangi bir proje gormedim duymadim ben. Yine toplu tasima araclarinda bisiklet icin yer olmali, 2 hafta once istanbuldaydim, marmaraya bindim bir suru yazi vardi katlanabilen bisikletleri kabul ediyorlar normal bisikletler ise yogun saatler disinda kabul ediliyormus artik. Bu guzel bir gelisme ama bunun mumkun oldugunca rayli sistemlerin tamamina yayilmasi lazim, vagonlarda bisikletleri guvenli sekilde birakabilecek yerler olmali.

Trafikte bisiklet guvenligine gelirsek, bu is tamamen empatiye bakiyor. Bir nevi dongu bu, bisiklet kullanan insan sayisi arttikca soforler bisikletlilere empati yapabiliyor cunku araba kullanan adam belki de gun icinde kendisi de bisiklete binecek. O yuzden bisiklet surucusu icin neyin tehlikeli olup olmadigini, ona nasil davranmasi gerektiginin bilincinde. Turkiye'deki arac suruculerinin kaci bisikletle trafige cikiyor ki onlarin ne hissettigini nelerden cekindigini biliyor? Bisiklet surucusunu korkutmak maksatli saka yapan ( malesef var boyle bir sey ) bir suru adam var.
Bu dongu nasil baslar derseniz, uzman degilim ama buyuk ihtimalle ilkokuldan itibaren egitim verilmesi kurallarin cok kati sekilde uygulanmasiyla. Bu sekilde 1-2 nesil sonra ancak oturur fakat Turkiye'deki egitim sistemini ve kurallarin uygulanmasi konusundaki gercekleri goz onune alirsak benimki cok iyimser bir yaklasim.

Istanbul'da sokak araasinda hiz siniri yanilmiyorsam 30 km, bu daha ne kadar dusecek ve ne faydasi olacak? 30 km/s kuralini uygulasalar yeter. Ayrica sizin dediginiz gibi bisiklet kullanimi icin sadece sehrin belirli bolgelerine yatirim yapilirsa bu seferde halkin tepkisini cekebilir, zaten kutuplasma buyuk dert bu sefer bisiklet sadece bu kisimlara ozgu kalabilir disinda ise negatif tepki alabilir.
Plot bolge secilip yayginlastirilabilir vs. o baska konu.

Benim kastettiğim sadece 30 km hız sınırı uygulamak değil, o zaten var ama uygulanmıyor. Araba hızlarını mutlaka düşürmek lazım. Örneğin iki şerit yolları tek şeride indirmek, şerit çizgilerini kalınlaştırıp makas atmayı zevksiz hale getirmek, uzun sokaklar 100 metrede bir hız kasisi gibi önlemler, tv kampanyaları, ünlülerin kullanılması gibi yöntemler, vb.
Sigorta fiyatlarını serbest bırakmak, kademeli ehliyet gibi şeyler de etkili olabilir.

Araba bir ego tatmini silahı olmaktan çıkıp ulaşım aracına dönüşürse bisikletler sokağa çıkar, buna inanıyorum.

@Anonim
YouTube üzerinde Hollanda'nın bisiklet devrimini nasıl yaptığına dair bir sürü belgesel var, bu videoda kisaca anlatilmis

Bu çözüm bire bir bizim memleket için de uygundur denemez fakat izlerseniz göreceksiniz ki herşeyin başlangıcı petrol krizi yani ekonomik. Yaklasan ekonomik buhranin da belki Turkiye'de bisiklet kullanımı için pozitif etkisi olur ama otomobilin bir statü sembolunden çıkması Turkiye'de neredeyse imkansız. Keske olsa ama dedigim gibi iyi bir egitim sistemiyle bile 1-2 nesilden once bu cok zor.

Burada da İngiltere ile Hollanda’yı kıyaslamış. Bisiklete bakış açıları üzerinden bir kıyaslama.


İngiltere’den bahsederken “bisiklet ciddi yetişkin işi olan araba sürmenin önüne engel olarak çıkan bir boş zaman uğraşısı” ifadesi beni derin düşüncelere sevk etti

Çarpışmada büyük olan taşıt her zaman haksız kuralı çok iyiymiş... işte kastettiğim bu. Bisikleti ulaşım aracı yapmak istiyorsak arabayı da ulaşım aracı yapmalıyız.

Ayrica baslik acmayayim, buraya yazayim dedim.

Bugun Amsterdam'da toplu tasima iscilerinin grevi var. Otobus, tren, tramvay hicbir sey calismiyor koca sehirde. Herkesin bisiklet kullanacagini goz onuna alarak kuzey ile baglantiyi saglayan IJtunnel'ini de bisikletlilere acmislar bugun, normalde araclar icin sadece.