Scudo Sports

Caddebostan Sahil Yolunda Yaşanan Rezillikler...

çağın onat

Aktif Üye
Kayıt
11 Nisan 2011
Mesaj
100
Tepki
159
Şehir
İSTANBUL
Dün akşam saatleri itibari ile caddebostan sahil yolundan Maltepe-Kartal-Pendik-Tuzla-Orhanlı ya doğru gitme hevesindeydim. Yanlız hata bendeki dün pazardı ve lig in son haftasıydı malumunuz. Neyse turumu maç saatine getirerek rahat giderim diye düşündüm. Ama fenerlilerden değilde, ŞU BİZİM MÜTHİŞ GÜNLÜKÇÜLERİMİZ varya onlara denk geldim. Valla sahilde ne ararsanız vardı, mangal dumanından gözükmeyen yollar, çöplerden slalom yapmak zorunda kaldığım kaldırımlar, bira şişesi kırıklarından, yolun ortasına kablo çekmiş(müzik dinlemek için) insanlar vb. olumsuzluklar... Dedim pazar hata sende şikayet etme. Hadi bunları geçtim. Yolda yürüyen insanlar, bisiklet yolu var malumunuz.Burayı bisikletçiler kullanır MANTIKLI düşünüldüğünde. Ancak o yolu kullanan yayların karşılarından bisikletli geldiğini gördükleri zaman bile çekilmeyip sana "NE İŞİN VAR LAN BURDA BEN BURDA MAL MAL GEZİYORUM." dediklerini görüyorsunuz gözlerinde... Onlara çarpmamak için yolun kaldırım tarafına geçtim. Hani ikinci bisiklet yoluna... Ordada kaldırım sonlarında belediyenin yaptığı engelli vatandaşlar ve bisikletçilerin rahat bir şekilde kaldırım değiştirmesine yardımcı olan iniş çıkış rampalarının önüne bırakılan araçlar.? MALLAR kısaca... Hadi hepsi bir yana bisiklet zorunluluk değil, ama neden engelli vatandaşlar BU MALLAR yüzünden zorluk çekmek zorundalar... Yaşlı bir çift ve teyze tekerlekli sandalyede, eşi onu kaldırıma çıkartmak için uğraşıyor ve etrafda ki GÜNLÜKÇÜLER mal mal seyrediyor. Yazık ya bu ülkede ne saygı ne sevgi ne anlayış nede KÜLTÜR kalmış.
Güzel bir pazar gününün bu kadar kötü geçmesinin tek sebebi APTALLIĞIMdan dolayı cadde ye inip güzel bir vakit geçrimem oldu.
Nese bir dahakine ormanda hayvanlarla beraber daha güzel vakit geçiririm. EMİNİM...
 
Scudo
kaldırım sonlarına park edilmiş arabaların sileceklerini yukarı kaldırın, ben öyle yapıyorum :) şaka bir yana da insanımız ne yazık ki aşırı bilinçsiz ve yine daha da yazık ki eğitimsiz. pazar piknikçileri yüzünden nefes bile alınamıyor sahil yolunda. köz ve et kokusu eşliğinde pedal çevirmek zorunda kalıyoruz.
 
Bunlara alışmalısınız. Ben haftada en az 3 kere geçiyorum o sahilden. ALIŞTIM Artıık.
 
eleştirilerinde 100% haklısın. biraz da bu sebeple ben kartal sahilden kurtköy e kaçtım aslında.diğer yandan güzelim sahilde binmek istiyorsan en güzeli sabah erken binmek. erken kalkabiliyorsan bu saydıklarının hiçbiri olmuyor::))
 
  • Beğen
Tepkiler: çağın onat
@dogan avcı

Haklısın sabah yada gece orada binmek isteyenler için en uygun zaman...
 
@Mehmet Ser

Nedemek istediğini doğru anladığımı düşünerek, valla bu ülkede bende yaşıyorum ve adam gibi yaşamak istiyorum, bu sebepten de alşmak bana doğru gelmiyor. Düzeltmek gerek diye düşünüyorum... Ama çoğunluk herzaman haklıdır gelişmemiş ülkelerde, Biraz eğitilmemiz gerek bence....
 
bence pes etmeyin, eğer bisikleti araç olarak kullanmak istiyorsanız, çok kapıyı da açacaktır, öküzler bile trene baka baka alışıyosa eğer, ormanlara kaçmanıza gerek yok.
 
bence pes etmeyin, eğer bisikleti araç olarak kullanmak istiyorsanız, çok kapıyı da açacaktır, öküzler bile trene baka baka alışıyosa eğer, ormanlara kaçmanıza gerek yok.
 
avrupa birliğimi :) belki izmiri alırlar gerisini boşver arap birliğne giricek kadar bile kültür ve zekaya sahip değiller kanımca.
 
  • Beğen
Tepkiler: Harun.
toplum olarak bisiklet kültürümüzün olmaması en büyük sebep bu tür bisiklet yolu ile ilgili olaylarda.geçenlerde yol kenarındaki kaldırımdan ilerlerken hemen önümde 3 adet şık giyimli genç bayan benim geldiğimi gördükleri halde hala hiç bir şey yokmuş gibi yolda yürümeye devam ediyorlar neyse baktım bana yol verecekleri yok hiç durmadan devam ettim yola içlerinden bir tane bayanın pardon demesinden sonra bana yol açıldı ve geçip gittim.bisiklet ile sizin geldiğinizi göre göre yol vermeyen kişiler oldukça çok.ve bunu kasıtlı olarak yapıyorlar çoğu zaman aman canım ne bisikleti işte geçsin gitsin diyorlar.toplum olarak bisiklete alışana kadar bu sıkıntıları yaşacağız ne yazıkki.
 
Pazar gezmesi, eğlencesi parası olana olmayana çimende oturup mangal yakmak olmuşken biz ne anlatsak boştur arkadaşlar. Şehir merkezlerine yakın yerlerdeki sahil ve yeşil alanlarda havaların iyi olduğu zamanlarda bisiklete binmek yürümek koşmak oturmak pek mümkün değil artık.
Yer: Küçükçekmece, Göl kenarındaki Belediye parkı. Fotoğraflar benden, yorumlar sizden.

http://img689.imageshack.us/img689/8537/img0305vg.jpg

http://img197.imageshack.us/img197/5060/img0308sc.jpg

http://img855.imageshack.us/img855/8048/img0309wb.jpg
 
gelsinler ben onlara Fransa'da bisiklet kullananlara nasil saygi duyulurmus gosteririm, artik anlarlar yada anlamazlar onlarin bilecegi is, ama bir daha bisikletciye calim atamazlar
 
@gokmen zeyrek

Fransa da bisiklet, türkiye de MANGALA gösterilen saygıdan daha az dır herhalde, kıyaslamam çok abest e iştigal etmiştir belki ammaaa... neyse fransadaki bisiklet, yaya gibi kavramlar bizim kültürümüzde ELBETTE yok...
Bu ülkede tv de ki programları yukarıdaki resimlerde gördüğümüz ortamlara dönüştürüp biz tv seyircilerine izlettirenler zaten bu ortamın bizler için doğal yaşantımız olduğunu apaçık gösteriyorlar zaten.

Forumda buna benzer, ülkedeki olumsuzlukları anlatmaya çalışan bir konu açılmış ve sıralama yapmış, 7 maddeyi kendi yazdıktan sonra gerisini diğer kullanıcıların görüşlerine bırakmış ve biri yazmış "8. maddeye bu ülkeyi kötüleyenleri koy."ülkeye laf etmeyin diye, o zaman bende diyorum ki bu ülkeyi seviyorsan bişiler yapmaya çalış, yoksa o pisliğin içinde bir bakmışsın ki kendini görmüşsün...
Mangallar yanmaya, biz bu konuları defalarca açmaya maalesef mecbur edilmiş gibiyiz....
 
  • Beğen
Tepkiler: Zeki Günaydın
Buna mangalcılardan, park eden arabalardan ve bisiklet yolunda giden yayalardan başka problemler yaratan bir grupta eklemek istiyorum.O kalabalığın içerisinde yüksek süretlere çıkıp makasa atan bisiklet kullananlarada laf etmek istiyorum.
Bisikleti bir araç olarak kabul ettirmek istiyorsak ilk olarak bizim çevremizdekilere saygı duymamız lazım. Kullandıkları o süratle herhangi birine çarptıkları veya dokundukları anda suç tüm bisiklet kullananların oluyor. Üç beş densiz yüzünden herkes suçlanıyor. Şahsi düşüncem ilk olarak biz kendi aramızdakileri düzeltelim. Sonra çevremizde bize uymak zorunda kalır. Tabii bu yukarıda anlatılanların mangalcıları vs. eğitimsizlikten kaynaklanan bu sorunların olmadığı gerçeğini değiştirmiyor.
 
Aslında sahildeki bisiklet yolunun dizaynı hatalı bence, yayalarla çocuk parklarıyla iç içe, ozaman performans yapmak budurumda imkansız oluyor. Zaten görüyorum çoğu insan bu yüzden araç yolunu kullanıyor.

Bence şey yapılabilirdi, isveçte görmüştüm diğer yerler nasıldır bilmem, bisiklet yolu araç yolunun yanında sağında ayrı rrenkte bir şerit halindeydi, bizdede belkide öyle olmalı ama bilmiyorum bu uygulanabilirmi, çünkü yüzde doksan o bisiklet yoluna da araçlar park eder hep, ama polisin işine çeksin park eden araçları, ama bu sahil yolunun mantığına aykırı belkide bilmiyorum, sadece benimki düşücede beyin fırtınası.
 
Araç yollarının en sağı zaten sahilde ve çoğu yerde araç parkı olarak kullanılması yaygınlaştı. hatta ispark ile yasal bir zemine oturtuldu. Bu nedenle araç yolunda ayrılmış bir bisiklet yolu bulmak pek mümkün olamaz bence.

Sahildeki bisiklet yoluna gelince yan yana 4 5 kişi yürümeyi adet edinmiş toplumumuz varken sadece lafta kalan bir uygulama. Ben kalabalık olan bölgelerde hız yapmıyorum, istesem de yapamam, zırt pırt çoluk çocuk atlıyor sağa sola. Ailelerin umurunda değil. Bu nedenle özellikle pazar günleri sahile çıkmaktan kaçınıyorum. Hafta içi de sahilde bisiklet kullanırken bırakın kısık seste müzik dinlemeyi resmen video oyunlarındaki gibi pür dikkat seyrediyorum. Sonuçta bir yayayla yaşanacak kazada ilk suçlu görülen bisikletli olur. Kaldı ki bir çocuğa çarpmanız durumunda işin birde vicdani boyutu var.
Sahilde gezerken yaya olan yerlerde elim hep frendedir. Hatta çocuk varsa önümde en uzağından geçmeye gayret ediyorum. Çünkü çocukların ne zaman ne tarafa koşacağı belli olmuyor. Dışardan bakınca da insanlar arasında slolom yapan bir bisikletçi gibi görünüyorum. Oysaki millet yürürken bile bile birbirlerine çarpıyorlar. Gerisini siz düşünün.
 
Araç yollarının en sağı zaten sahilde ve çoğu yerde araç parkı olarak kullanılması yaygınlaştı. hatta ispark ile yasal bir zemine oturtuldu. Bu nedenle araç yolunda ayrılmış bir bisiklet yolu bulmak pek mümkün olamaz bence.

Sahildeki bisiklet yoluna gelince yan yana 4 5 kişi yürümeyi adet edinmiş toplumumuz varken sadece lafta kalan bir uygulama. Ben kalabalık olan bölgelerde hız yapmıyorum, istesem de yapamam, zırt pırt çoluk çocuk atlıyor sağa sola. Ailelerin umurunda değil. Bu nedenle özellikle pazar günleri sahile çıkmaktan kaçınıyorum. Hafta içi de sahilde bisiklet kullanırken bırakın kısık seste müzik dinlemeyi resmen video oyunlarındaki gibi pür dikkat seyrediyorum. Sonuçta bir yayayla yaşanacak kazada ilk suçlu görülen bisikletli olur. Kaldı ki bir çocuğa çarpmanız durumunda işin birde vicdani boyutu var.
Sahilde gezerken yaya olan yerlerde elim hep frendedir. Hatta çocuk varsa önümde en uzağından geçmeye gayret ediyorum. Çünkü çocukların ne zaman ne tarafa koşacağı belli olmuyor. Dışardan bakınca da insanlar arasında slolom yapan bir bisikletçi gibi görünüyorum. Oysaki millet yürürken bile bile birbirlerine çarpıyorlar. Gerisini siz düşünün.
 
Geri