Bugün şans eseri kurtulduğum 2 küçük kaza.

Her zaman ki gibi okuldan geldim, karnımı doyurdum hazırlandım ve yola çıktım. Amacım İETT paso'mu doldurmaktı. Sahilden gitmeyi tercih ettim.

İlk olay sahilde oldu. Ortalama 20-25 arasında giderken yere atılmış buzdolabında ki yumurtalığa ön lastiğim oturdu. Seviyeli bir şekilde 1-2 m kaydık. Nasıl oldu bilmiyorum ama bisiklet düştü fakat ben düşmedim. Sadece bisiklet düşerken oldu herhalde diz kapağının arkası çizilmiş. O an ki heyecanımı hissetseydiniz çizikle kurtulmamınne kadar mutluluk verici birşey olduğunu anlayabilirdiniz.

İkinci ufak kazam evin önünde oldu. Ortalama 10-15 arasında giderken mahallede top oynayan küçük çocukların topunun önüme çıkmasıyla frene asılmam bir oldu. Sanki herşey planlanmış gibi evimizden 2-3 bina ötede ki inşaatın orasında oldu olay. İnşaat'da kazı yapıldığından yerde kum vardı. Arka frene asılmamla hem lastiğim patladı (en sinir olduğum nokta) hemde bisikletimle ben yere düştük. Elime yapışan küçük taşları telaşla ayıklerken "Acaba elime taş girdimi?" korkusunu yaşadım. Allahtan sağ salim eve ulaştım.

Çıkarken baktığım o çocuk yoktu eve gelince gördüğüm. Ayna da gözüken bu çocuk saçlar dağınık ve üstü kirli bir çocuktu.

Ama ben hala 2 küçük kazadan 0 hasar denicek hasarla kurtulduğuma sevindim. Tabii ki lastik patlaması garantiye dahil olduğundan 15 lira gibi bir ücret çıktı başıma.

Kazasız pedallamalar.