http://img223.imageshack.us/img223/7489/panelafistz1.jpg
Bisiklet ve Yasam Paneli (24.12.2008 Kocaeli Universitesi Beden Egitimi ve Spor Y.O.) Panelin basligini duydugumda ilgimi oylesine cekti ki gidip izlemek istedim, ve Aydan’i arayip beni de yaninda gotururmusun dedim. Carsamba sabahi 10:30 otobusune binmek icin Harem’de Izmit Seyahat burosu onunde bulusmaya karar verdik. Oraya biraz erken varmak istediginden, 1 saatlik yolu da koyarak 12 gibi universitede oluruz dedi. Aynen de dedigi gibi oldu. Yol boyunca bol bol bisiklet uzerine sohbet etme sansimiz oldu, cok da keyifli gecti yolculuk. Izmit Seyahat her yarim saatte bir otobus kaldirmakta ve 1 saatlik yolda bile ikramini eksik etmemekte (10 liraya alinan bilete bir de bonus kazanma sansiniz var). Sonucta Kandira kavsaginda inip servisle okulun bulundugu Umut Tepe’ye dogru yola ciktik. Ancak Izmit’te olan hava gittikce degismeye basladi ve daha kampusun arazisine yaklasmadan hava sartlari oyle degisti ki, karakis bizi karsiladi. Her yer bembeyaz, yollar karla kapli ve is makineleri vizir vizir calisiyordu. Servis bizi sadece B kapisina kadar goturebildi ve geri dondu.
http://img387.imageshack.us/img387/3498/1060657zh8.jpg
Aydan’in, Kamil Alev‘le telefonlasip panelistlerden Salih Korkmaz’in arabayla geldigini ve bizi kapidan alabilecegini ogrenmesi icimizi rahatlatti. Sonucta kar lastikleri olan arabasiyla A kapisindan girip kocaman kampusun icinden Gazanfer Bilge Spor Tesisi’nde bulunan salona vardik.
http://img254.imageshack.us/img254/273/1060658ka2.jpg
Hem tesis cok guzeldi, 2500 kisilik bir basket, hendbol ve voleybol’e donusebilen kapali spor salonu, hem de panelin yapilacagi mekan. Yarismacilarin similator uzerindeki hazirliklarini izledik.
http://img401.imageshack.us/img401/3161/1060660td2.jpg
Kisa bir zaman sonra Unal Tolun da geldi
http://img354.imageshack.us/img354/7754/1060663gc2.jpg
ve biz Prof. Yavuz Taskiran’in (Spor Y.O. Muduru) odasinda panel oncesi kisa bir sohbet ve tanisma faslini geride birakip salona gectik.
http://img517.imageshack.us/img517/4197/1060664mh7.jpg
Karli bir havaya ragmen salon doluydu, bu da cok sevindiriciydi. Anlasilan ogrencilerin bisiklete olan ilgisi fazlaydi.
http://img301.imageshack.us/img301/7717/1060673un7.jpg
Kisa bir acilis konusmasi, panelistlerin tanitimi ve panel baskani Yavuz Taskiran’in odada yaptigi kisa sohbette ogrendiklerini paylasarak baslayan panelde ilk soz Unal Tolun’a verildi. Unal Tolun, bisikletin kucuk yaslarda hayatimiza giren ve kendisi icin ileri yaslara kadar devam eden bir dost-arkadas oldugunu, yillar yili bisikletle olan iliskisini anilarindan kisa ornekler vererek, daha sonra bisiklet nedir sorusunu sorgulayarak, bisiklete binmenin faydalarini, saglik, sosyal yasam ve turizm yonuyle ele alarak konusmasini tamamladi.
2. konusmaci Aydan Celik adinin zaman zaman kadin olarak dusunulup hayal kirikligi yarattigi espirisiyle salonu kahkaya bogarak basladi ve bisikletin yapilan bir anket sonucunda %53 oran ile en iyi icat olarak 1. sirada yer aldigini, ardindan %8 ile transistor, %6 ile bilgisayar ve %4 ile internetin geldigini soyleyerek manifestosundaki maddelerin ne anlama geldigini aciklayarak devam etti konusmasina. Ardindan bisiklet sporundaki doping olayina girerek konuya iliskin olaylari anekdotlarla susleyerek gene espirili bir sekilde konusmasini tamamladi.
Sira 3. konusmaci Salih Korkmaz’a gelmisti. Kendisi teknik konulara deginerek Kocaeli’ne bisiklet sporunun gelis seklini, yillarin sporcusu olarak dunden bugune nasil bir yol izledigini, olanaklarin eskiden nasil kisitli oldugunu ve sartlarla nasil bas ettiklerini, bisikletin donaniminin ne kadar onemli oldugunu, standartlarin yukselmesiyle basarinin da nasil yukseldigini ornekler vererek surdurdu konusmasini. Delege olarak secimlere gittiklerinde eski ve yeniden secilen Federasyon Baskani Emin Muftuoglu’yla yaptigi gorusmede baskanin “basarili olmak degil organizasyon yapmak ve herkesin kendi malzemesini almasini gerektigini, kendisini ilgilendirmedigini” soylemesine cok uzuldugunu ifade ederek degisik teknik konularla tamamladi. Panel baskani Yavuz Taskiran da 4 yil sonra Kocaeli’nin federasyon baskanligina aday cikarmali yorumlariyla ilk turun sonuna gelinip sorular bolumune gecildi.
Ilk soru, cocuk yaslarda baslayan bisiklet bilinci neden ileri yaslarda devam etmedigi yonundeydi. Bunu Unal Tolun, alinan bisikletlerin kalitesiz olmasindan dolayi kisa zamanda bozuldugunu, komurluge kaldirildigini ve cocugun hevesinin kactigini, ayriyeten federasyonun bisiklet ve yasam konusuna egilmeyip organizasyon uzerinde agirlik vermesi nedeniyle yasama katilmasinin gecikmesi seklinde yanitladi. Aydan Celik ise yol ve kullanim guvenligine isaret ederek toplumumuzun az enerji ile cok sonuc alma isteginde olup, sorunu ideolojik olarak tanimlayip “arinin cektigi kahri bilmedigimiz icin balin tadina varamiyoruz” ornegiyle sadece sonucla ilgilenen bir toplum olmamiza bagladi ve 10 yil once Kapadokya’da yasadigi bir olayi anlatarak nasil farkli algilar icinde bulundugumuzu gostermeye calisti.
Ikinci soru ise yerel yonetimlerin bisiklet konusuna yonelis sekli ve alt yapi sorununa cozum arayasiyla ilgiliydi. Salih Korkmaz bu soruya Kocaeli’nde yapilan bisiklet yolunun yerel yonetim tarafindan parki isgal ediyor gerekcesiyle nasil kaldirildigini ve ’95 Izmit Balkan Sampiyonasi’nda Kandira yolunda yasanan garip durumlardan soz ederek yasanan tatsiz olaylari ornek vererek ve Buyuksehir Belediyesi’nin yaris yolu yapmadigini ve il temsilcisi olarak gereken destegi belediyeden alamadindan yakinarak, spor yaparken yollarda araclarin saygisizligindan, trafikte yasanan kazalardan soz ederek ve daha sonra Konya’yi bisikletin besigi olarak gordugunu ve bisiklete verilen onem ve degerin yuksekliginden ve bisiklet sporuna Brisaspor’un katkilarinin cok oldugunu, sonunda konuyu ekonomik ozgurlugun ve trafik sorunun cozumuyle geldigine isaret ederek yanit verdi. Unal Tolun tekrar soz alarak, mahalli idarelerin ise egilmeleriyle sorunun cozumunun ilerleyecegini ve trafikte yasadiklarini espirili bir sekilde ekledi ve cozumun kitle sporu olmasi zorunluluguna getirdi. Herkesin binmesi durumunda cozumun de beraberinde gelecegini ifade etti. Kopenhag’dan baslayan ve Paris’le devam eden uygulamalardan ornekler verdi ve zamaninda Yalova’daki uygulamayi anlatarak bisikletlerin tamir ediliyor sozuyle nasil zaman icinde ortadan kayboldugunu anlatti. Ardindan Yavuz Taskiran da yurt disinda gordugu uygulamalari, dikkat ceken noktalarin altini cizerek ekleme yapti.
http://img338.imageshack.us/img338/447/kocaeli001ca2.jpg
http://img165.imageshack.us/img165/7456/kocaeli002ne0.jpg
Sira 2. tura gelmisti ki ilk soz hakki Aydan Celik’e verildi. Bu sefer “Bisikletli Eylem Hareketi”nden, yani kritik kitle olarak dunyada en cok yol ve araba olan Los Angeles kentinden, yasanmis olaylari anlatarak konusmasini tamamladi. Ve Unal Tolun da bisikletli yasam konusunda cok kisa bilgilerle,
1-Bisikletin kendisi-alet olarak (bisikletin tarihcesi, dag bisikletinin getirdigi dusunce ve yasam tarzi),
2-Bisiklete binme (Turkiye’ye gelisini kronolojik olarak, bizdeki yariscilar ve federasyon baskanlari),
3-Bisiklet sporu (Manavgat’daki ve 2002’de Antalya Side’de baslayan gelismeler ve Maraton yarisi)
seklinde ozetleyerek tamamladi sirasini.
Salih Korkmaz ise bisikletcinin spora baslama yasi ve gelismesini anlatarak sporcunun nasil hazirlanmasi gerektigini, gunluk calisma temposunu ve programini:
1-Kuvvet,
2-Surat,
3-Sprint ve
4-Mukavemet antremani olarak sinflandirarak yaris sirasinda yasanan aksilikleri de ekleyerek sporcunun gorunmeyen rakibinin ruzgar ve teknik ariza (lastik patlamasi gibi) oldugunu soyledi. Ardindan yaris taktiklerini sayarak (ruzgar deryasindan) konusmasini sonlandirdi.
Unal Tolun tekrar soz alarak yoneticilik sirasinda yasadiklarini ekledi ve bisikletli yasam ve spor konusuna deginerek panelin en buyuk faydasinin sporu seven bisikletcilerin yetismesi icin vesile olabilmis olmasi dilegiyle konuyu sonlandirdi. Panel baskani Yavuz Taskiran ise konusmalari toparlayarak, spor tarafini, turizm tarafini ve felsefe tarafini ozetleyerek panelistlere kendilerini (izleyicileri) bisiklet dunyasina tasidiklari icin tesekkur ederek noktayi koydu. Ardindan yarisma 1.’lerine oduller ve katilimcilara plaketler verildi ve hatira fotograflari cekilerek panel sona erdi. Bizler daha sonra kantine davet edilerek, son derece guzel bir dag manzari onunde caylari ve ikramlari kabul edip gene bisiklet uzerine konusmayi surdurerek okula ait bilgiler alip gelecege donuk projeler uzerinde fikir ve temenni dilekleriyle ve daha sonra Yavuz beyin odasinda telefonlarin ve adreslerin alinmasiyla bisiklet dolu bir gunu tamamladik.
Unal bey bizi ve Kamil’i otogara kadar goturup Yalova’ya dogru ayrilarak, Kamil ise evine dogru, biz de 18:30 otobusuyle Istanbul’a dogru yola ciktik. Bitmeyen konulari paylasarak Istanbul’a vardik. Bisiklet dolu bir gunu geride birakirken kulagima takdigim mp3 calarimda calan latin muzigiyle cosup evime dogru yol aldigimda bu dunyanin ne de hos oldugunu, her yastan ve siniftan insani biraraya getirmenin keyfini tekrar yasamaktan mutlu oldugumu fark ettim. Ne muthis sey su bisiklet
Bisiklet ve Yasam Paneli (24.12.2008 Kocaeli Universitesi Beden Egitimi ve Spor Y.O.) Panelin basligini duydugumda ilgimi oylesine cekti ki gidip izlemek istedim, ve Aydan’i arayip beni de yaninda gotururmusun dedim. Carsamba sabahi 10:30 otobusune binmek icin Harem’de Izmit Seyahat burosu onunde bulusmaya karar verdik. Oraya biraz erken varmak istediginden, 1 saatlik yolu da koyarak 12 gibi universitede oluruz dedi. Aynen de dedigi gibi oldu. Yol boyunca bol bol bisiklet uzerine sohbet etme sansimiz oldu, cok da keyifli gecti yolculuk. Izmit Seyahat her yarim saatte bir otobus kaldirmakta ve 1 saatlik yolda bile ikramini eksik etmemekte (10 liraya alinan bilete bir de bonus kazanma sansiniz var). Sonucta Kandira kavsaginda inip servisle okulun bulundugu Umut Tepe’ye dogru yola ciktik. Ancak Izmit’te olan hava gittikce degismeye basladi ve daha kampusun arazisine yaklasmadan hava sartlari oyle degisti ki, karakis bizi karsiladi. Her yer bembeyaz, yollar karla kapli ve is makineleri vizir vizir calisiyordu. Servis bizi sadece B kapisina kadar goturebildi ve geri dondu.
http://img387.imageshack.us/img387/3498/1060657zh8.jpg
Aydan’in, Kamil Alev‘le telefonlasip panelistlerden Salih Korkmaz’in arabayla geldigini ve bizi kapidan alabilecegini ogrenmesi icimizi rahatlatti. Sonucta kar lastikleri olan arabasiyla A kapisindan girip kocaman kampusun icinden Gazanfer Bilge Spor Tesisi’nde bulunan salona vardik.
http://img254.imageshack.us/img254/273/1060658ka2.jpg
Hem tesis cok guzeldi, 2500 kisilik bir basket, hendbol ve voleybol’e donusebilen kapali spor salonu, hem de panelin yapilacagi mekan. Yarismacilarin similator uzerindeki hazirliklarini izledik.
http://img401.imageshack.us/img401/3161/1060660td2.jpg
Kisa bir zaman sonra Unal Tolun da geldi
http://img354.imageshack.us/img354/7754/1060663gc2.jpg
ve biz Prof. Yavuz Taskiran’in (Spor Y.O. Muduru) odasinda panel oncesi kisa bir sohbet ve tanisma faslini geride birakip salona gectik.
http://img517.imageshack.us/img517/4197/1060664mh7.jpg
Karli bir havaya ragmen salon doluydu, bu da cok sevindiriciydi. Anlasilan ogrencilerin bisiklete olan ilgisi fazlaydi.
http://img301.imageshack.us/img301/7717/1060673un7.jpg
Kisa bir acilis konusmasi, panelistlerin tanitimi ve panel baskani Yavuz Taskiran’in odada yaptigi kisa sohbette ogrendiklerini paylasarak baslayan panelde ilk soz Unal Tolun’a verildi. Unal Tolun, bisikletin kucuk yaslarda hayatimiza giren ve kendisi icin ileri yaslara kadar devam eden bir dost-arkadas oldugunu, yillar yili bisikletle olan iliskisini anilarindan kisa ornekler vererek, daha sonra bisiklet nedir sorusunu sorgulayarak, bisiklete binmenin faydalarini, saglik, sosyal yasam ve turizm yonuyle ele alarak konusmasini tamamladi.
2. konusmaci Aydan Celik adinin zaman zaman kadin olarak dusunulup hayal kirikligi yarattigi espirisiyle salonu kahkaya bogarak basladi ve bisikletin yapilan bir anket sonucunda %53 oran ile en iyi icat olarak 1. sirada yer aldigini, ardindan %8 ile transistor, %6 ile bilgisayar ve %4 ile internetin geldigini soyleyerek manifestosundaki maddelerin ne anlama geldigini aciklayarak devam etti konusmasina. Ardindan bisiklet sporundaki doping olayina girerek konuya iliskin olaylari anekdotlarla susleyerek gene espirili bir sekilde konusmasini tamamladi.
Sira 3. konusmaci Salih Korkmaz’a gelmisti. Kendisi teknik konulara deginerek Kocaeli’ne bisiklet sporunun gelis seklini, yillarin sporcusu olarak dunden bugune nasil bir yol izledigini, olanaklarin eskiden nasil kisitli oldugunu ve sartlarla nasil bas ettiklerini, bisikletin donaniminin ne kadar onemli oldugunu, standartlarin yukselmesiyle basarinin da nasil yukseldigini ornekler vererek surdurdu konusmasini. Delege olarak secimlere gittiklerinde eski ve yeniden secilen Federasyon Baskani Emin Muftuoglu’yla yaptigi gorusmede baskanin “basarili olmak degil organizasyon yapmak ve herkesin kendi malzemesini almasini gerektigini, kendisini ilgilendirmedigini” soylemesine cok uzuldugunu ifade ederek degisik teknik konularla tamamladi. Panel baskani Yavuz Taskiran da 4 yil sonra Kocaeli’nin federasyon baskanligina aday cikarmali yorumlariyla ilk turun sonuna gelinip sorular bolumune gecildi.
Ilk soru, cocuk yaslarda baslayan bisiklet bilinci neden ileri yaslarda devam etmedigi yonundeydi. Bunu Unal Tolun, alinan bisikletlerin kalitesiz olmasindan dolayi kisa zamanda bozuldugunu, komurluge kaldirildigini ve cocugun hevesinin kactigini, ayriyeten federasyonun bisiklet ve yasam konusuna egilmeyip organizasyon uzerinde agirlik vermesi nedeniyle yasama katilmasinin gecikmesi seklinde yanitladi. Aydan Celik ise yol ve kullanim guvenligine isaret ederek toplumumuzun az enerji ile cok sonuc alma isteginde olup, sorunu ideolojik olarak tanimlayip “arinin cektigi kahri bilmedigimiz icin balin tadina varamiyoruz” ornegiyle sadece sonucla ilgilenen bir toplum olmamiza bagladi ve 10 yil once Kapadokya’da yasadigi bir olayi anlatarak nasil farkli algilar icinde bulundugumuzu gostermeye calisti.
Ikinci soru ise yerel yonetimlerin bisiklet konusuna yonelis sekli ve alt yapi sorununa cozum arayasiyla ilgiliydi. Salih Korkmaz bu soruya Kocaeli’nde yapilan bisiklet yolunun yerel yonetim tarafindan parki isgal ediyor gerekcesiyle nasil kaldirildigini ve ’95 Izmit Balkan Sampiyonasi’nda Kandira yolunda yasanan garip durumlardan soz ederek yasanan tatsiz olaylari ornek vererek ve Buyuksehir Belediyesi’nin yaris yolu yapmadigini ve il temsilcisi olarak gereken destegi belediyeden alamadindan yakinarak, spor yaparken yollarda araclarin saygisizligindan, trafikte yasanan kazalardan soz ederek ve daha sonra Konya’yi bisikletin besigi olarak gordugunu ve bisiklete verilen onem ve degerin yuksekliginden ve bisiklet sporuna Brisaspor’un katkilarinin cok oldugunu, sonunda konuyu ekonomik ozgurlugun ve trafik sorunun cozumuyle geldigine isaret ederek yanit verdi. Unal Tolun tekrar soz alarak, mahalli idarelerin ise egilmeleriyle sorunun cozumunun ilerleyecegini ve trafikte yasadiklarini espirili bir sekilde ekledi ve cozumun kitle sporu olmasi zorunluluguna getirdi. Herkesin binmesi durumunda cozumun de beraberinde gelecegini ifade etti. Kopenhag’dan baslayan ve Paris’le devam eden uygulamalardan ornekler verdi ve zamaninda Yalova’daki uygulamayi anlatarak bisikletlerin tamir ediliyor sozuyle nasil zaman icinde ortadan kayboldugunu anlatti. Ardindan Yavuz Taskiran da yurt disinda gordugu uygulamalari, dikkat ceken noktalarin altini cizerek ekleme yapti.
http://img338.imageshack.us/img338/447/kocaeli001ca2.jpg
http://img165.imageshack.us/img165/7456/kocaeli002ne0.jpg
Sira 2. tura gelmisti ki ilk soz hakki Aydan Celik’e verildi. Bu sefer “Bisikletli Eylem Hareketi”nden, yani kritik kitle olarak dunyada en cok yol ve araba olan Los Angeles kentinden, yasanmis olaylari anlatarak konusmasini tamamladi. Ve Unal Tolun da bisikletli yasam konusunda cok kisa bilgilerle,
1-Bisikletin kendisi-alet olarak (bisikletin tarihcesi, dag bisikletinin getirdigi dusunce ve yasam tarzi),
2-Bisiklete binme (Turkiye’ye gelisini kronolojik olarak, bizdeki yariscilar ve federasyon baskanlari),
3-Bisiklet sporu (Manavgat’daki ve 2002’de Antalya Side’de baslayan gelismeler ve Maraton yarisi)
seklinde ozetleyerek tamamladi sirasini.
Salih Korkmaz ise bisikletcinin spora baslama yasi ve gelismesini anlatarak sporcunun nasil hazirlanmasi gerektigini, gunluk calisma temposunu ve programini:
1-Kuvvet,
2-Surat,
3-Sprint ve
4-Mukavemet antremani olarak sinflandirarak yaris sirasinda yasanan aksilikleri de ekleyerek sporcunun gorunmeyen rakibinin ruzgar ve teknik ariza (lastik patlamasi gibi) oldugunu soyledi. Ardindan yaris taktiklerini sayarak (ruzgar deryasindan) konusmasini sonlandirdi.
Unal Tolun tekrar soz alarak yoneticilik sirasinda yasadiklarini ekledi ve bisikletli yasam ve spor konusuna deginerek panelin en buyuk faydasinin sporu seven bisikletcilerin yetismesi icin vesile olabilmis olmasi dilegiyle konuyu sonlandirdi. Panel baskani Yavuz Taskiran ise konusmalari toparlayarak, spor tarafini, turizm tarafini ve felsefe tarafini ozetleyerek panelistlere kendilerini (izleyicileri) bisiklet dunyasina tasidiklari icin tesekkur ederek noktayi koydu. Ardindan yarisma 1.’lerine oduller ve katilimcilara plaketler verildi ve hatira fotograflari cekilerek panel sona erdi. Bizler daha sonra kantine davet edilerek, son derece guzel bir dag manzari onunde caylari ve ikramlari kabul edip gene bisiklet uzerine konusmayi surdurerek okula ait bilgiler alip gelecege donuk projeler uzerinde fikir ve temenni dilekleriyle ve daha sonra Yavuz beyin odasinda telefonlarin ve adreslerin alinmasiyla bisiklet dolu bir gunu tamamladik.
Unal bey bizi ve Kamil’i otogara kadar goturup Yalova’ya dogru ayrilarak, Kamil ise evine dogru, biz de 18:30 otobusuyle Istanbul’a dogru yola ciktik. Bitmeyen konulari paylasarak Istanbul’a vardik. Bisiklet dolu bir gunu geride birakirken kulagima takdigim mp3 calarimda calan latin muzigiyle cosup evime dogru yol aldigimda bu dunyanin ne de hos oldugunu, her yastan ve siniftan insani biraraya getirmenin keyfini tekrar yasamaktan mutlu oldugumu fark ettim. Ne muthis sey su bisiklet


