Bisikletin tamamen basit bir araç olmasından kaynaklanıyor.
Bisikleti kullanmayı çocukluk dönemlerimizden beri öğrenebiliyoruz ve o bilgi tüm ömrümüz boyunca bize yetiyor. Bunun yanı sıra bisikleti oluşturan bileşenler de oldukça basit ve temel parçalar. İşin içine mekanik bilgisi ve insan egosunun "biraz daha" faktörü girince, ortaya motosiklet, otomobil, yat gibi daha karmaşık, daha lüks, daha hızlı, daha prestijli şeyler ortaya çıkıyor. Hatta bunları kullanabilmek için belli bir yaşa gelmek ve o aracı kullanabilmek için uygun eğitimi almak da cabası.
Çocukken aileden birisinin aldığı bisiklete binerken, ilerleyen dönemlerde kazanılan ekonomik özgürlük ile sosyal statüye katkı sağlayacak ve lafta diğerlerinden bir adım öne geçirecek araçları alabilmek kolaylaşıyor. Haliyle de "basit" olan bir şeye burun kıvrılıp, ondan tamamen uzaklaşılarak adeta oyuncak veyahut ekonomik durumu negatif yönde işaretleyen bir nesne olarak kabul ediyorlar ("Kaç yaşıma geldim, eğitim kursuna bir dünya para verdim ve sonunda helikopter ile uçuş için gereken lisansları alabildim, kıytırık bisiklet de ne oluyormuş?" gibi).
İşte bu yüzden "bisiklet" ve "bisikletli" olgusu diğerlerine garip geliyor.