Velespitli Seyyah
Keşfetmek Güzeldir...
- Kayıt
- 4 Temmuz 2017
- Mesaj
- 494
- Tepki
- 1.663
- Yaş
- 33
- Şehir
- Çanakkale
- İsim
- Sabri
- Bisiklet
- Carraro
Biga - Antalya Kamplı Bisiklet Turu 19. Gün (Mavikent - Antalya)
Velespitli Seyyah'tan herkese merhaba; 9 Şubat 2019 tarihinde çıktığım ve 1505 km ile 19 günde tamamladığım Biga - Antalya bisiklet turunda yaşamış olduğum maceraları içeren tur videoları serisinin 19. Bölümü Mavikent - Antalya etabını keyifle izlemeniz dileğiyle. Kahvenizi yada çayınızı hazırlayın ve bu heyecana ortak olun.
---------------------------------------------------- TUR VİDEOSU ----------------------------------------------------
------------------------------------------------- TUR FOTOĞRAFLARI ------------------------------------------------
Turumun 18. gününü Finike'nin Mavikent isimli ilçesinde sahile yakın ormanlık alanda çadırda kalarak bitirmiştim. Gece biraz yağmur çiseledikten sonra uykuma dalarak sabah saat 07:00 civarında uyandım. Dün geceden eşyalarımın bir kısmını heybelere yerleştirmiştim o yüzden biraz daha rahat hareket etmeye devam ettim. Kalan malzemeleri ve çadırımı topladıktan sonra kahvaltımı yaptım ve artık yola çıkmaya hazırdım.
207865 dosyayı görüntüle
Bugün hava olduça güzeldi ve güneş içimi ısıtmaya başlamıştı bile. Bisikletimi orman içerisinden ittirerek yola çıkarttım ve yukarıda da görmüş olduğunuz yoldan pedallamaya başladım.
207866 dosyayı görüntüle
Sahil şeridinden ilerlemeye devam ettim ve yolun büyüsüne kendimi kaptırdım. Burası o kadar güzel ki nasıl anlatılır bilemiyorum. Her taraf ağaçlar ile kaplı ve her virajı döndüğünüzde sizi muhteşem bir koy karşılıyor.
207869 dosyayı görüntüle
Bugünkü rotamdan bahsetmek gerekirse; ilk olarak Adrasan ve sahiline oradan Olympos Antik Kentine ve varabilir isem de Antalya'ya ulaşmaya çalışacağım.
207870 dosyayı görüntüle
Yaklaşık 3 km civarında virajlı yollardan %6 eğimle tırmandım ve Adrasan'a giden ana ola ulaştım. Buraya geldiğimde üşümeye başladım ve montumun fermuarını çekerek güneşli bir yerde dinlenmeye devam ettim. Fotoğrafta görmüş olduğunuz gibi Bey Dağlarının zirvesinde hala kar var ve sanırım ben o tarafa doğru devam edeceğim.
207872 dosyayı görüntüle
Ne demişler her çıkışın bir inişi vardır. Bekle beni Adrasan ben geliyorum
Adrasan merkeze geldiğimde beni belde gibi bir yer karşıladı. Ben daha çok köy vari bir yer bekliyordum. Burada bulunan çiğ köftecide biraz mola verdim ve bir dürüm yedim. Sonra bisikletimle beraber Adrasan sahiline pedallamaya devam ettim. Yol sıcak asfalt olmasına rağmen karşıdan esen rüzgar ile birlikte ilerlemek oldukça zordu. Sahile ulaştığımda rüzgarın şiddeti daha da arttı ve hatta bir tane savaş gemisinin de buraya sığındığını gördüm.
Adrasan sahili kenarında bir çok işletme mevcut ve sezon kapalı olduğu için bir çoğu kapalı haldeydi. Yaz aylarında buraların dopdolu halini görmek istemiyorum açıkçası. Sanki sahil benimmişçesine burada biraz oturdum ve sıcak kahvemi yudumladım.
Adrasandan çıktıktan sonra bir diğer hedefim olan Olympos Antik Kentine doğru pedallamaya devam ettim. Bey dağlarının heybeti yolcuğum boyunca beni yalnız bırakmadı.
207879 dosyayı görüntüle
Bir kaç tırmanışlı ve inişli yoldan sonra Olympos sapağına geldim ve buradan stabilize yoldan pedallamaya devam ettim. Burada rüzgar o kadar şiddetlendi ki birinci viteste gitmek bile çok zordu.
207881 dosyayı görüntüle
Olympos'a geldiğimde daracık yolda kurulmuş olan mekanlar dikkatimi çekti ve bir kısmı açıktı. Ben daha sakin bir yer bekliyordum
207882 dosyayı görüntüle
Olympos çayının sesini dinleyerek burayı gözlemlemeye başladım ve bir şey farkettim. Haritadan baktığımda benim gideceğim yönde bir yol olması gerekiyor ama yol yok ? Biraz ilerledikten sonra yolun çayın içerisinden geçtiğini farkettim ve bisikletimle son sürat çayın uygun bir noktasından karşıya geçmeye çalıştım. Çay yaz aylarında kuru olduğu için buradan geçmek kolay ama kışın su olduğu için buradan geçmek zor. Bu arada su buz gibiydi.
207883 dosyayı görüntüle
Olympos Antik Kenti girişine ulaştım ve müze kart sayesinde kolayca içeri girdim. Bisikletimle beraber Antik Kent içerisinden geçerek Çıralıya ulaşma planım var. Olympos Antik Kenti Hakkında bilgi vermek gerekirse: Olimpos Beydağları Milli Parkı alanı içerisinde bulunan Olympos Antik Kenti, Antik Likya Yolu‘nun en gözde kavşaklarından biri. Antalya’nın güney sahillerinde Phaselis’ten sonra ikinci önemli liman kenti Olympos, adını Torosların batı uzantılarından 2375 m yükseklikteki Olimpos Dağı’ndan (Tahtalı Dağı) alıyor.
207884 dosyayı görüntüle
Tahtalı Dağı, şehrin 10 km kuzeyinde bulunmaktadır ve eteklerinde bugün Yanartaş adıyla bilinen, hiç sönmeyen ateşi barındırır. Olympos (Olimpos), Likya bölgesinin önemli bir üye kentiyken. İ.Ö.1.yy. başlarında komşusu olan Phaselis kenti gibi Olympos kenti de korsanlar tarafından işgal edilmiştir.
207885 dosyayı görüntüle
Olimpos Antik Kenti, Olimpos Çayı’nın oluşturduğu dar vadinin iki tarafında yer alıyor. Olimpos tarihine ilişkin en erken tarihi yazılı kanıtlar Likya Birliği sikkelerinden sağlanıyor. Olympos, MÖ 168’de Likya Birliği’nde üç oy hakkına sahip 6 şehirden biriydi. Olimpos’un ilk kuruluş yılları Yunanca adına dayanarak Anadolu’nun Helenleşme dönemine rastlıyor. Bu yıllarda gemileri denizde nehre girerek yükleme ve boşaltma işlemi yaptıkları tahmin ediliyor.
207886 dosyayı görüntüle
MÖ 77’de Olimpos bütünüyle Roma İmparatorluğu hakimiyetine girmiş. Bu dönemde tekrar önem kazanan Olimpos tekrar yoğun olarak kentleşmeye başlamış. MS 3. yüzyıl sonlarında yaşayan Olimposlu olduğu bilinen Methodius Likya Birliği’nin ilk psikoposu olmuş.
207891 dosyayı görüntüle
207893 dosyayı görüntüle
MS 7-9. yüzyıl piskoposluk listelerinde de Myra (Demre) Motropolitliğine bağlanmış. Bugün Olimps’u gezdiğinizde göreceğiniz eserler MS 5-6. yüzyıldan kalma. MS 6. yüzyılın ortalarından itibaren tüm bölgede görülen savaş, deprem ve veba gibi felaketler kenti ekonomik bir şekilde çökmesine sebep olmuş.
207895 dosyayı görüntüle
Olimpos Antik Kenti’inden denize kadar yürüdüğünüzde ulaşacağınız iri taşlıklı Olimpos Plajı şahane. Antik kentin içinden geçerek denize ilerlemek ayrı bir keyif. Plajda duş, soyunma kabini yok. Deniz muhteşem berrak. Kuzeyde kayalıklar üzerinde Olympos’un son dönemini yansıtan orta çağ kalesi ve kalıntıları var. Denize nazır kalenin Olimpos Koyu manzarası olağanüstü.
207898 dosyayı görüntüle
Olympos Antik Kenti içerisinden ilerleyerek Olympos Sahiline ulaşmak istiyordum ama bu o kadar kolay olmadı. Antik Kentin sonunda yol bitti ve çayın içerisinde çok fazla su olduğu için oradan da geçemedim. Bende çayın kenarında bulunan taşlık alandan bisikletimi zorlu şekilde geçirerek sahile ulaştım. Buradan da bisikletimi yaklaşık 500 m civarında kumda rüzgara karşı ittirdikten sonra gücüm iyice bitti. Sahile ulaşmıştım artık ve rotamda bulunan yolu takip ederek ana yola bağlanmaya çalışacaktım. Tabi bu da bu kadar kolay olmadı. Çıralı köyü tarafında da çay vardı ve yolum çayın içerisinden geçiyordu. Çayın içerisindeki su miktarı çok fazlaydı ve çayın sakin bir tarafının olup olmadığını kontrol etmeye başladım. Burada bir karar vermek durumunda kaldım; ya tehlikeyi göze alıp çay içerisinden geçecektim yada geldiğim zorlu yolu tekrar geri giderek ana yola bağlanacaktım.
Kararımı verdim ve tehlikeyi göze alarak çayın içerisinden geçecek ve ana yola bağlanacaktım. Bisikletimin üzerinde bulunan heybelerin hepsini çıkarttım ve pantolonumun paçalarını diz kapaklarımın üzerinde kadar sıvadım. İlk olarak bisikletimi aldım ve suyun içerisine girdim. Su diz kapaklarımın hemen altında kalıyordu ve soğuktu. Bisikleti değnek olarak kullandım ve zor olsa da karşıya geçmeyi başardım. Diğer eşyaları almak için arkamı döndüğümde ise bir kişinin heybelerimi çayın içerisinden getirdiğini gördüm ve hala insanlığın ölmediğini anladım. Bende karşı tarafa geçerek kalan eşyaları taşımaya başladım ve tüm eşyaları karşıya geçirdikten sonra arkadaşa teşekkür ettim. Kendisi turist çıktı ve Almanya'dan sevgilisi ile buraya tatile gelmiş. Biraz muhabbet ettikten sonra onlar yoluna ben kendi yoluma devam ettik.
Uzun bir tırmanışın ardından Ana yola bağlandım ve artık beni uzun bir iniş bekliyordu. Pedalladığım yol tek gidiş tek geliş şeklinde idi ve yol acayip bozuktu. Güneş yavaş yavaş batmaya başladığı için hava sıcaklığı burada düşmeye başlamıştı. Uzun bir iniş yaptıktan sonra Tekirovaya ulaştım ve mola vermeden yoluma devam ettim.
Tekirova'dan Kemer'e pedallamaya devam ettim ve Kemere ulaştım. Antalya'ya çok az yolum kaldığı için turu bugün bitirmeye karar verdim. Yolumun üzerinde bulunan bir petrol istasyonundan su ve ihtiyaç molası verdim. Burada çalışan personeller ile sohbet ve muhabbet etmeye başladık. Sıcak çay demlemişlerdi ve bana da ikram ettiler. Muhabbetimiz devam ederken kalan yol hakkında kendilerinden bilgi aldım ve vedalaşarak yoluma devam ettim.
Antalya'ya varmama çok az kalmıştı ve hemen önümde beni bekleyen 3 adet tünel vardı. Tünellerin her birinin uzunluğu farklıydı. Bisikletimin üzerinde bulunan tüm ışıkları yakarak tünel geçişlerine başladım.
Vakit olarak akşam saatleri olduğu için tünelden geçen araç sayısı azdı ve bu benim işime geliyordu. 3 tüneli de sorunsuz geçtikten sonra karanlık bir yoldan ilerlemeye devam ettim. Yolumu sadece bisikletimin ışıkları aydınlatıyordu ve virajlı yollardan hızla pedalladım.
Ve sonunda hayallerimin gerçeğe dönüştüğü o an Antalya tabelasını gördüm. İçimdeki mutluluğu tarif etmek çok zordu. O kadar mutluydum ki kendimle gurur duyuyordum. Başardın Sabri sonunda istediğine ulaştın diyordum kendime. Bu fotoğrafı çektikten sonra merkeze doğru pedallamaya devam ettim.
Bu zaferi kutlamak için en yakın Dominos'u buldum ve kendimi şu pizza ile ödüllendirdim. Karnımı bir güzel doyurduktan sonra İnstagram hesabımdan bana ulaşan Yaşar İNCE'nin evine doğru pedallamaya devam ettim. Ev dediğime bakmayın Otel burası tabi ben bunu geldiğimde anladım. Yaşar işi gereği geçici olarak burada kalıyordu ve odasında boş olan ikinci bir yatağı vardı. Kendisi şuan burada olmadığı için odanın kartını bana arkadaşı aracılığı ile ulaştırmıştı. Otel odasına bisikletimi ve eşyalarımı yerleştirdikten sonra kirli kıyafetlerimi çamaşır makinesine attım ve bende duşa girdim. Duş sonrası ailem ile mutluluğu paylaştım ve kendime sıcak bir kahve koydum.
Geceyi bu şekilde mutluluk içerisinde bitirdim.
Yarın Antalya'yı keşfetmeye çıkacağım ve bakalım beni daha ne gibi güzellikler bekleyecek. Tur videosunu izlemeyi ve beğenip, yorum yazmayı da ihmal etmezseniz sevinirim dostlarım.
Biga - Antalya Bisiklet Turunun diğer bölümleri;
1. Gün (Biga - Çanakkale) : (link)
2. Gün (Çanakkale - Gülpınar) : (link)
3. Gün (Gülpınar - Akçay) : (link)
4. Gün (Akçay - Ayvalık) : (link)
5. Gün (Ayvalık - Dikili) : (link)
6. Gün (Dikili - İzmir) : (link)
7. Gün (İzmir - Alaçatı) : (link)
8. Gün (Alaçatı - Seferihisar) : (link)
9. Gün (Seferihisar - Selçuk) : (link)
10. Gün (Selçuk - Davutlar) : (link)
11. Gün (Davutlar - Didim) : (link)
12. Gün (Didim - Bayır) : (link)
13. Gün (Bayır - Akyaka) : (link)
14. Bölüm (Akyaka - Dalyan) : (link)
15. Bölüm (Dalyan - Fethiye): (link)
16. Bölüm (Fethiye - Kumluova): (link)
17. Bölüm (Kumluova - Kaş): (link)
18. Bölüm (Kaş - Mavikent): (link)
Sosyal Medya Hesaplarımı Takip Etmeyi Unutmayın
?YouTube: (link)
?Facebook:(link)/
?Twitter: (link)
?Instagram:(link)/
?Strava : (link)(link)
Velespitli Seyyah'tan herkese merhaba; 9 Şubat 2019 tarihinde çıktığım ve 1505 km ile 19 günde tamamladığım Biga - Antalya bisiklet turunda yaşamış olduğum maceraları içeren tur videoları serisinin 19. Bölümü Mavikent - Antalya etabını keyifle izlemeniz dileğiyle. Kahvenizi yada çayınızı hazırlayın ve bu heyecana ortak olun.
---------------------------------------------------- TUR VİDEOSU ----------------------------------------------------
------------------------------------------------- TUR FOTOĞRAFLARI ------------------------------------------------
Turumun 18. gününü Finike'nin Mavikent isimli ilçesinde sahile yakın ormanlık alanda çadırda kalarak bitirmiştim. Gece biraz yağmur çiseledikten sonra uykuma dalarak sabah saat 07:00 civarında uyandım. Dün geceden eşyalarımın bir kısmını heybelere yerleştirmiştim o yüzden biraz daha rahat hareket etmeye devam ettim. Kalan malzemeleri ve çadırımı topladıktan sonra kahvaltımı yaptım ve artık yola çıkmaya hazırdım.
207865 dosyayı görüntüle
Bugün hava olduça güzeldi ve güneş içimi ısıtmaya başlamıştı bile. Bisikletimi orman içerisinden ittirerek yola çıkarttım ve yukarıda da görmüş olduğunuz yoldan pedallamaya başladım.
207866 dosyayı görüntüle
Sahil şeridinden ilerlemeye devam ettim ve yolun büyüsüne kendimi kaptırdım. Burası o kadar güzel ki nasıl anlatılır bilemiyorum. Her taraf ağaçlar ile kaplı ve her virajı döndüğünüzde sizi muhteşem bir koy karşılıyor.
207869 dosyayı görüntüle
Bugünkü rotamdan bahsetmek gerekirse; ilk olarak Adrasan ve sahiline oradan Olympos Antik Kentine ve varabilir isem de Antalya'ya ulaşmaya çalışacağım.
207870 dosyayı görüntüle
Yaklaşık 3 km civarında virajlı yollardan %6 eğimle tırmandım ve Adrasan'a giden ana ola ulaştım. Buraya geldiğimde üşümeye başladım ve montumun fermuarını çekerek güneşli bir yerde dinlenmeye devam ettim. Fotoğrafta görmüş olduğunuz gibi Bey Dağlarının zirvesinde hala kar var ve sanırım ben o tarafa doğru devam edeceğim.
207872 dosyayı görüntüle
Ne demişler her çıkışın bir inişi vardır. Bekle beni Adrasan ben geliyorum
Adrasan merkeze geldiğimde beni belde gibi bir yer karşıladı. Ben daha çok köy vari bir yer bekliyordum. Burada bulunan çiğ köftecide biraz mola verdim ve bir dürüm yedim. Sonra bisikletimle beraber Adrasan sahiline pedallamaya devam ettim. Yol sıcak asfalt olmasına rağmen karşıdan esen rüzgar ile birlikte ilerlemek oldukça zordu. Sahile ulaştığımda rüzgarın şiddeti daha da arttı ve hatta bir tane savaş gemisinin de buraya sığındığını gördüm.
Adrasan sahili kenarında bir çok işletme mevcut ve sezon kapalı olduğu için bir çoğu kapalı haldeydi. Yaz aylarında buraların dopdolu halini görmek istemiyorum açıkçası. Sanki sahil benimmişçesine burada biraz oturdum ve sıcak kahvemi yudumladım.
Adrasandan çıktıktan sonra bir diğer hedefim olan Olympos Antik Kentine doğru pedallamaya devam ettim. Bey dağlarının heybeti yolcuğum boyunca beni yalnız bırakmadı.
207879 dosyayı görüntüle
Bir kaç tırmanışlı ve inişli yoldan sonra Olympos sapağına geldim ve buradan stabilize yoldan pedallamaya devam ettim. Burada rüzgar o kadar şiddetlendi ki birinci viteste gitmek bile çok zordu.
207881 dosyayı görüntüle
Olympos'a geldiğimde daracık yolda kurulmuş olan mekanlar dikkatimi çekti ve bir kısmı açıktı. Ben daha sakin bir yer bekliyordum
207882 dosyayı görüntüle
Olympos çayının sesini dinleyerek burayı gözlemlemeye başladım ve bir şey farkettim. Haritadan baktığımda benim gideceğim yönde bir yol olması gerekiyor ama yol yok ? Biraz ilerledikten sonra yolun çayın içerisinden geçtiğini farkettim ve bisikletimle son sürat çayın uygun bir noktasından karşıya geçmeye çalıştım. Çay yaz aylarında kuru olduğu için buradan geçmek kolay ama kışın su olduğu için buradan geçmek zor. Bu arada su buz gibiydi.
207883 dosyayı görüntüle
Olympos Antik Kenti girişine ulaştım ve müze kart sayesinde kolayca içeri girdim. Bisikletimle beraber Antik Kent içerisinden geçerek Çıralıya ulaşma planım var. Olympos Antik Kenti Hakkında bilgi vermek gerekirse: Olimpos Beydağları Milli Parkı alanı içerisinde bulunan Olympos Antik Kenti, Antik Likya Yolu‘nun en gözde kavşaklarından biri. Antalya’nın güney sahillerinde Phaselis’ten sonra ikinci önemli liman kenti Olympos, adını Torosların batı uzantılarından 2375 m yükseklikteki Olimpos Dağı’ndan (Tahtalı Dağı) alıyor.
207884 dosyayı görüntüle
Tahtalı Dağı, şehrin 10 km kuzeyinde bulunmaktadır ve eteklerinde bugün Yanartaş adıyla bilinen, hiç sönmeyen ateşi barındırır. Olympos (Olimpos), Likya bölgesinin önemli bir üye kentiyken. İ.Ö.1.yy. başlarında komşusu olan Phaselis kenti gibi Olympos kenti de korsanlar tarafından işgal edilmiştir.
207885 dosyayı görüntüle
Olimpos Antik Kenti, Olimpos Çayı’nın oluşturduğu dar vadinin iki tarafında yer alıyor. Olimpos tarihine ilişkin en erken tarihi yazılı kanıtlar Likya Birliği sikkelerinden sağlanıyor. Olympos, MÖ 168’de Likya Birliği’nde üç oy hakkına sahip 6 şehirden biriydi. Olimpos’un ilk kuruluş yılları Yunanca adına dayanarak Anadolu’nun Helenleşme dönemine rastlıyor. Bu yıllarda gemileri denizde nehre girerek yükleme ve boşaltma işlemi yaptıkları tahmin ediliyor.
207886 dosyayı görüntüle
MÖ 77’de Olimpos bütünüyle Roma İmparatorluğu hakimiyetine girmiş. Bu dönemde tekrar önem kazanan Olimpos tekrar yoğun olarak kentleşmeye başlamış. MS 3. yüzyıl sonlarında yaşayan Olimposlu olduğu bilinen Methodius Likya Birliği’nin ilk psikoposu olmuş.
207891 dosyayı görüntüle
207893 dosyayı görüntüle
MS 7-9. yüzyıl piskoposluk listelerinde de Myra (Demre) Motropolitliğine bağlanmış. Bugün Olimps’u gezdiğinizde göreceğiniz eserler MS 5-6. yüzyıldan kalma. MS 6. yüzyılın ortalarından itibaren tüm bölgede görülen savaş, deprem ve veba gibi felaketler kenti ekonomik bir şekilde çökmesine sebep olmuş.
207895 dosyayı görüntüle
Olimpos Antik Kenti’inden denize kadar yürüdüğünüzde ulaşacağınız iri taşlıklı Olimpos Plajı şahane. Antik kentin içinden geçerek denize ilerlemek ayrı bir keyif. Plajda duş, soyunma kabini yok. Deniz muhteşem berrak. Kuzeyde kayalıklar üzerinde Olympos’un son dönemini yansıtan orta çağ kalesi ve kalıntıları var. Denize nazır kalenin Olimpos Koyu manzarası olağanüstü.
207898 dosyayı görüntüle
Olympos Antik Kenti içerisinden ilerleyerek Olympos Sahiline ulaşmak istiyordum ama bu o kadar kolay olmadı. Antik Kentin sonunda yol bitti ve çayın içerisinde çok fazla su olduğu için oradan da geçemedim. Bende çayın kenarında bulunan taşlık alandan bisikletimi zorlu şekilde geçirerek sahile ulaştım. Buradan da bisikletimi yaklaşık 500 m civarında kumda rüzgara karşı ittirdikten sonra gücüm iyice bitti. Sahile ulaşmıştım artık ve rotamda bulunan yolu takip ederek ana yola bağlanmaya çalışacaktım. Tabi bu da bu kadar kolay olmadı. Çıralı köyü tarafında da çay vardı ve yolum çayın içerisinden geçiyordu. Çayın içerisindeki su miktarı çok fazlaydı ve çayın sakin bir tarafının olup olmadığını kontrol etmeye başladım. Burada bir karar vermek durumunda kaldım; ya tehlikeyi göze alıp çay içerisinden geçecektim yada geldiğim zorlu yolu tekrar geri giderek ana yola bağlanacaktım.
Kararımı verdim ve tehlikeyi göze alarak çayın içerisinden geçecek ve ana yola bağlanacaktım. Bisikletimin üzerinde bulunan heybelerin hepsini çıkarttım ve pantolonumun paçalarını diz kapaklarımın üzerinde kadar sıvadım. İlk olarak bisikletimi aldım ve suyun içerisine girdim. Su diz kapaklarımın hemen altında kalıyordu ve soğuktu. Bisikleti değnek olarak kullandım ve zor olsa da karşıya geçmeyi başardım. Diğer eşyaları almak için arkamı döndüğümde ise bir kişinin heybelerimi çayın içerisinden getirdiğini gördüm ve hala insanlığın ölmediğini anladım. Bende karşı tarafa geçerek kalan eşyaları taşımaya başladım ve tüm eşyaları karşıya geçirdikten sonra arkadaşa teşekkür ettim. Kendisi turist çıktı ve Almanya'dan sevgilisi ile buraya tatile gelmiş. Biraz muhabbet ettikten sonra onlar yoluna ben kendi yoluma devam ettik.
Uzun bir tırmanışın ardından Ana yola bağlandım ve artık beni uzun bir iniş bekliyordu. Pedalladığım yol tek gidiş tek geliş şeklinde idi ve yol acayip bozuktu. Güneş yavaş yavaş batmaya başladığı için hava sıcaklığı burada düşmeye başlamıştı. Uzun bir iniş yaptıktan sonra Tekirovaya ulaştım ve mola vermeden yoluma devam ettim.
Tekirova'dan Kemer'e pedallamaya devam ettim ve Kemere ulaştım. Antalya'ya çok az yolum kaldığı için turu bugün bitirmeye karar verdim. Yolumun üzerinde bulunan bir petrol istasyonundan su ve ihtiyaç molası verdim. Burada çalışan personeller ile sohbet ve muhabbet etmeye başladık. Sıcak çay demlemişlerdi ve bana da ikram ettiler. Muhabbetimiz devam ederken kalan yol hakkında kendilerinden bilgi aldım ve vedalaşarak yoluma devam ettim.
Antalya'ya varmama çok az kalmıştı ve hemen önümde beni bekleyen 3 adet tünel vardı. Tünellerin her birinin uzunluğu farklıydı. Bisikletimin üzerinde bulunan tüm ışıkları yakarak tünel geçişlerine başladım.
Vakit olarak akşam saatleri olduğu için tünelden geçen araç sayısı azdı ve bu benim işime geliyordu. 3 tüneli de sorunsuz geçtikten sonra karanlık bir yoldan ilerlemeye devam ettim. Yolumu sadece bisikletimin ışıkları aydınlatıyordu ve virajlı yollardan hızla pedalladım.
Ve sonunda hayallerimin gerçeğe dönüştüğü o an Antalya tabelasını gördüm. İçimdeki mutluluğu tarif etmek çok zordu. O kadar mutluydum ki kendimle gurur duyuyordum. Başardın Sabri sonunda istediğine ulaştın diyordum kendime. Bu fotoğrafı çektikten sonra merkeze doğru pedallamaya devam ettim.
Bu zaferi kutlamak için en yakın Dominos'u buldum ve kendimi şu pizza ile ödüllendirdim. Karnımı bir güzel doyurduktan sonra İnstagram hesabımdan bana ulaşan Yaşar İNCE'nin evine doğru pedallamaya devam ettim. Ev dediğime bakmayın Otel burası tabi ben bunu geldiğimde anladım. Yaşar işi gereği geçici olarak burada kalıyordu ve odasında boş olan ikinci bir yatağı vardı. Kendisi şuan burada olmadığı için odanın kartını bana arkadaşı aracılığı ile ulaştırmıştı. Otel odasına bisikletimi ve eşyalarımı yerleştirdikten sonra kirli kıyafetlerimi çamaşır makinesine attım ve bende duşa girdim. Duş sonrası ailem ile mutluluğu paylaştım ve kendime sıcak bir kahve koydum.
Geceyi bu şekilde mutluluk içerisinde bitirdim.
Yarın Antalya'yı keşfetmeye çıkacağım ve bakalım beni daha ne gibi güzellikler bekleyecek. Tur videosunu izlemeyi ve beğenip, yorum yazmayı da ihmal etmezseniz sevinirim dostlarım.
Biga - Antalya Bisiklet Turunun diğer bölümleri;
1. Gün (Biga - Çanakkale) : (link)
2. Gün (Çanakkale - Gülpınar) : (link)
3. Gün (Gülpınar - Akçay) : (link)
4. Gün (Akçay - Ayvalık) : (link)
5. Gün (Ayvalık - Dikili) : (link)
6. Gün (Dikili - İzmir) : (link)
7. Gün (İzmir - Alaçatı) : (link)
8. Gün (Alaçatı - Seferihisar) : (link)
9. Gün (Seferihisar - Selçuk) : (link)
10. Gün (Selçuk - Davutlar) : (link)
11. Gün (Davutlar - Didim) : (link)
12. Gün (Didim - Bayır) : (link)
13. Gün (Bayır - Akyaka) : (link)
14. Bölüm (Akyaka - Dalyan) : (link)
15. Bölüm (Dalyan - Fethiye): (link)
16. Bölüm (Fethiye - Kumluova): (link)
17. Bölüm (Kumluova - Kaş): (link)
18. Bölüm (Kaş - Mavikent): (link)
Sosyal Medya Hesaplarımı Takip Etmeyi Unutmayın
?YouTube: (link)
?Facebook:(link)/
?Twitter: (link)
?Instagram:(link)/
?Strava : (link)(link)