Scudo Sports

Atlas Dergisi Kasım 1993 sayısından bir tur yazısı: Akdeniz'de Yalnız Etap

Anonim

Silinmiş hesap
Kayıt
27 Nisan 2005
Mesaj
459
Tepki
308
Merhaba arkadaşlar. Forumu araştırdım ancak bu yazıyla ilgili bir başlık bulamadım, fırsattan istifade edip sizinle de paylaşayım dedim. Paylaşacağım yazı, çoğumuz küçükken ufacıkken, belki bisiklete binmeyi bile bilmezken yazılmış bir tur yazısı. Benim de tur bisikletçiliğine başlamamdaki en önemli etkenlerden biri. Özellikle Sencer Vardarman'ın kullandığı bisiklet, hepimizin balkonunda, bodrum katında olan -bende de var bir benzeri- gösterişsiz ama sağlam, delikanlı bisikletlerden. Çok uzatmayayım, aşağıdaki linkte, bahsettiğim 4 sayfalık yazıyı bulacaksınız. Keyifli okumalar (eğer bu yazı forumda varsa, ben ararken gözümden kaçmış olabilir, lütfen uyarın, hatamı düzelteyim.)

Kod:
https://simdiodegilde.wordpress.com/2013/09/20/kisa-tur-uzun-yazi-akdenizde-yalniz-etap-sencer-vardarman/
 
Scudo
Adamın çadırı tam 7 kiloymuş. Ben de 2.5 kilo çadır ağır mı acaba diye düşünüyorum :)
 
  • Beğen
Tepkiler: tamerttskorkmaz
Kasim 1993.. Atlas'in ilk sayilarindan biri olmali bu.

Babamda ilk sayidan (1993) 2008'e kadar falan tum sayilar var. Ama acaba neredeler..
 
@MehmetAli07

Haha, haklısın abi :) Ama çadırı çok güzel görünüyor. Şimdi nerede böyle estetik çadır?

@M.Ersun

Evet, 8. sayı. Bilmem katılır mısınız, Atlas'ın 2000 öncesi sayıları tamamen keşif ve macera dolu, 2000 sonrasındaysa daha çok "gezelim-görelim" havasında. Mesela Temmuz 1997 sayısında bataklığa dalan Barış Simav-Cemal Gülas ikilisi, Aralık 1997'de Sinop'tan Anamur'a uçan Hakan Öge, Temmuz 1993'te Karanlıkiçi Kanyonu geçişi, Ocak 1994'teki Kuylucu Mağarasının keşfi... Saymakla bitmiyormuş yahu :) Babanız da evladiyelik bir arşiv yapmış, kıskandım :)
 
@Yusuf Yılmazvural

Ne o blog kalmış, ne de başlıktaki yazı.

O zaman eksiği düzeltme vakti.

Keyifli okumalar (resmi yeni sekmede açıp rahatça okuyabilirsiniz).

http://1.bp.blogspot.com/-EZeWop0vDWo/VA4NYAKcvmI/AAAAAAAABFo/3geWdo4riSA/s1600/PTDC0001.JPG

http://1.bp.blogspot.com/-xNCMicmgqQU/VA4NYLadFkI/AAAAAAAABFg/7am-UPDZ5DE/s1600/PTDC0002.JPG

http://4.bp.blogspot.com/-L1QmEyNIEWA/VA4NYFCx-hI/AAAAAAAABFk/arpRl0cKCvo/s1600/PTDC0003.JPG

http://2.bp.blogspot.com/-brsE5fC0Bcs/VA4NaJL5liI/AAAAAAAABF4/Ok8CQu9S1MU/s1600/PTDC0006.JPG
 
@Yusuf Yılmazvural


Merhaba,

Bu tespitinize tamamen katılıyorum. Bunu değişikliğin sebebi genel yayın yönetmeninin değişimi. Daha önce Mehmet Yaşin genel yayın yönetmeniydi daha sonra Özcan Yüksek oldu. (Sanırım o da bıraktı son dönemde) Bu da derginin yönünü daha bir "National Geographic" çizgisine kaydırdı. "Coğrafya ve keşif" çizgisi daha "insan"a doğru kaydı. Ben de bu değişikliğin ardından eski tadı alamayıp her ay almayı bıraktım. Şimdi arada bir sadece konularına bakarak alıyorum. 1994 Yılındaydı sanırım ilk Atlas'la buluşma etkinliğine katılmıştım. Orada Cemal Gülas, Hakan Öge, Cüneyt Oğuztüzü vb. tüm as kadroya sorular sorma imkanım olmuştu. Benim ilk sorum şuydu : "Konular bitiyor mu ?". Aldığım cevap da "Konular bitmez. Bugün bu vadi varsa yarın yanındaki vadi var." şeklindeydi. Ama şu an yazdığım gibi derginin kaptanı değişince rotası da değişmiş oldu.

Selamlar

five
 
  • Beğen
Tepkiler: Homer
O dönemin melankolik/entel yazı dilini görmeyeli epey zaman olmuştu :)
80'lerin sonu 90'ların başı bilgisayar dergilerinde bile yazarlar varoluşçu krizlere girmiş gibi yazıyordu ( "hayatın anlamsızlığına RAM'in yetersizliği eklenince anakartı fırlatıp marmaranın serin sularına bıraktım kendimi, martılar yaladı saçlarımı")
Bu abimiz zamanında o akıma uygun yazmış ama günümüzde "ağaca sarıldım, kertenkele ile dertleştim" tarzı bir yazıyı okurken insan fazla mı güneşte kalmıştı diye düşünmeden edemiyor :)
O donanımla yanlız başına gayet başarılı bir tur olmuş ama
 
  • Beğen
Tepkiler: Gün A.
Ben de diyorum benim tur yazısı niye tutmadı? Abdullah abim uyarmıştı. Bu devirde bu yazı tarzını pek beğenmeyebilirler diye. Meğer 90'larda kalmışım. :)
 
@ArdaE

Gunumuzde neden iyi tur yazilari yazan pek cikmiyor sorusunun cevabi: ))
 
Allahını seven ne kadar da yaşlandığımızı yüzümüze çarpan şu nostaljik haberleri bir daha paylaşmasın. 90 lı yıllar benim için alacakaranlık kuşağı tadında yıllar idi sanırım alacakaranlık yılların başlangıcı. Metin ali feyyaz ın don görünümlü şortu ile turlayan arkadaşımızıda benden bin selam olsun. O zamanlar, erkek çirkinliğini fütursuzca örtmeye yarayan bir enstrüman olarak kullanılmaya başlanan sakal daha icat edilmemişti. Herkes yaşar alptekin gibi sinek kaydı traş olurdu. Bu arkadaş zamanına göre bayağı öncü bir arkadaş.
 
Geri