Velespitli Seyyah
Keşfetmek Güzeldir...
- Kayıt
- 4 Temmuz 2017
- Mesaj
- 494
- Tepki
- 1.663
- Yaş
- 33
- Şehir
- Çanakkale
- İsim
- Sabri
- Bisiklet
- Carraro
Alacaoluk Kalesi Bikepacking Bisiklet Turu 1. Gün
Velespitli Seyyah'tan herkese merhaba dostlarım; MTB bisikletim ile Balıkesir'in Gönen ilçesinde bulunan Alacaoluk kalesine 2 günlük Kamplı bisiklet turu düzenledim. 2 günlük maceranın 1. Gününde Biga'dan başlayan yolculuğum Gönen'in Dumanalan Köyünde son buldu. Çayınızı yada kahvenizi hazırlayın, geçmişe yolculuk yaptığım bu maceraya ortak olun.
---------------------------------------------------- TUR VİDEOSU ----------------------------------------------------
------------------------------------------------- TUR FOTOĞRAFLARI ------------------------------------------------
İş hayatımdan ufak bir boşluk oluşturdum ve hafta tatilimi iş çıkışı ile birleştirerek 2 günlük güzel bir etkinlik planladım. Daha önceden hiç gitmediğim hatta adını bile takipçilerim sayesinde öğrendiğim Alacaoluk Kalesine gidecektim.
Gideceğim rotayı genelde ana yoldan uzak şekilde dağlık ve patika yollardan oluşturduğum için bu turu MTB bisikletimde Bikepacking sistemi ile yapacaktım. Saat 15:00 civarı Biga'dan turuma başladım.
Yaklaşık 7 km ana yolda sürüş yaptıktan sonra köy yollarında yeşilin ve sarı renk tonlarının hakim olduğu tarlaları izleyerek pedallamaya devam ettim. Yolun çeyrek kısmı genelde düzdü. Bir kaç köyü geride bıraktıktan sonra tırmanış başladı ve Taşoluk barajının olduğu kısma kadar cırcır böceklerinin sesi eşliğinde pedalladım. Tırmanış sıcak havanın etkisi ile biraz zorlasa da keyif almaktan vazgeçmek olmaz.
Taşoluk Barajı hakkında bilgi vermek gerekirse; Taşoluk Barajı, Çanakkale'de, Çınarcık Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1995-2001 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1.700.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 75,00 m., normal su kotunda göl hacmi 88,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 3,10 km²'dir.
Taşoluk Barajının yapımını çocukluk anılarımdan hala hatırlayabiliyordum ve o zamanlar bu kadar çok su tutabileceğini hayal dahi edememiştim. Şimdi ise bisikletim ile her fırsatta buraya gelir ve sessizliğin tadını çıkartırım.
Barajın yanındaki kıvrılan yoldan keyifli şekilde ilerlemeye devam ettim. Bu kısım genelde inişli ve çıkışlıydı. Bir tarafım dağlık diğer tarafım barajın eşsiz güzelliği ile kaplıydı.
Yaz aylarında baraj kapakları çeltik tarlalarına su sağlamak için açılır ve barajdaki su miktarı düşer. Kış ayında ise yağmur ve kar suları ile tekrar dolmaya başlar. Şuanda görmüş olduğunuz fotoğraflar suyun çekildiği zamanlara ait.
Taşoluk Barajı kenarından ayrılarak Tahtalı Köyü istikametine yer yer uçurumlarla dolu patika yoldan ilerledim Ormanın içerisi çok güneş almadığı için serin bir havaya sahipti ve bu beni oldukça rahatlattı.
Tırmanışa devam ettiğim sırada arkama döndüğümde böyle bir manzara beni kendine hayran bıraktı. Bisikletim olmasa böyle bir güzelliği nasıl görebilirdimki.
Orman içerisindeki patika yolu kullanmış olmama rağmen içme suyu anlamında hiç bir sıkıntı yaşamadım. Bir çok yerde yapılmış olan çeşmelerden mataralarımı sürekli takviye ettim. Kamp kuracağım yeri daha belirlemediğim için su stoğumun eksik olması istemem.
Tahtalı Köyüne ulaştım ve burada biraz mola verdim. Normalde harita üzerinde buraya yakın bir noktada kamp kurarım diye planlanmıştım ama buraya erken saatte ulaştım. O yüzden yoluma devam etme kararı verdim.
Tahtalı Köyünden ayrıldıktan sonra bir süre iniş yaptım. Yol toprak olduğu için dikkatli olmakta fayda var. Çünkü yolun belli kısımlarında toprak birikintileri mevcuttu ve bisikletimin tekerleğini kaydırıyordu.
Yolumun üzerinde sol tarafta kalan bir yer dikkatimi çekti ve hemen durdum. Burasını incelediğimde eski bir alabalık tesisi olduğunu anladım. İlk izlenim olarak tesis kapatılmıştı ve burası bana bu hali ile Çernobil dizisindeki Pripyat şehrini hatırlattı. Her yer yemyeşil di ve bir çok yerde eski kalıntılar vardı. Biraz burada vakit geçirdikten sonra tekrar inişe devam ettim.
İnişi tamamladığım da Geyikli köyüne ulaşmıştım ve toprak yol sona ermişti. Burada vakit kaybetmeden bir sonraki köye doğru tırmanışa başladım. Güneş yavaş yavaş batmaya başlıyordu ve ben hala kamp kuracak bir yer belirlenmemiştim.
Tırmanış yaparken geyikli köyünün manzarasını da görmüş oldum. Yaklaşık 470 m civarı tırmanmam gerekiyordu ve ben daha yeni tırmanmaya başlamıştım.
Tırmanışı tamamladığım da kamp kuracak uygun bir yer bulamamıştım o yüzden Dumanalan Köyüne doğru yoluma devam ettim. Asfalt bittikten sonra tekrar toprak yola döndüm ve arazi şartları kamp kurmaya uygun değildi. Her yer eğimli ve aşırı taşlıktı. Ayrıca sizi kiyafetlerinizin üzerinden bile ısıran sivri sinekler her yerdeydi. Bu şartlar altında Dumanalan köyü girişine kadar geldim.
Dumanalan köyü girişine ulaştığım da iki adet yıkık ev dikkatimi çekti ve evin çevresindeki arazinin diğer yerlere göre daha düz olduğunu farkettim. Sağıma soluma ve çevreye baktığımda kimsenin olmadığını gördüm ve bisikletimle beraber bahçeye girdim. Düzlük alana karanlıkta çadırımı kurdum ve yanımda getirmiş olduğum sinek kovucu sprey ile kendimi bir güzel sivri sineklerden korudum. Kıyafetlerimi de değiştirdikten sonra çadır içerisini de düzenledim. Artık tek şey yemek yapmak ve aç olan karnımı doyurmaktı. Yanımda barbunya pilaki ve makarna vardı. Önce bunları pişirdim ve yedim sonrasında ise güzel bir kahve eşliğinde gökyüzündeki yıldızları izledim.
İlk gün beni biraz zorlasa da ben bisikleti ve getirdiği zorlukları seviyorum. Hiç bir durumdan şikayetçi değilim. Bir süre oturduktan sonra uykum geldi ve çadırımın içerisine girdim. Yarın beni daha zorlu bir yol bekliyordu ve iyice dinlenmem gerekiyordu.
2. Bölümde Alacaoluk Kalesine pedallamaya devam edeceğim dostlarım. Tur videosunu izleyerek ve videoyu beğenerek, yorum yazarak bana destek olabilirsiniz.
Sosyal Medya Hesaplarımı Takip Etmeyi Unutmayın!
? YouTube: (link)
?Facebook: (link)
?Twitter: (link)
? Instagram: (link)
? Strava: (link)
Velespitli Seyyah'tan herkese merhaba dostlarım; MTB bisikletim ile Balıkesir'in Gönen ilçesinde bulunan Alacaoluk kalesine 2 günlük Kamplı bisiklet turu düzenledim. 2 günlük maceranın 1. Gününde Biga'dan başlayan yolculuğum Gönen'in Dumanalan Köyünde son buldu. Çayınızı yada kahvenizi hazırlayın, geçmişe yolculuk yaptığım bu maceraya ortak olun.
---------------------------------------------------- TUR VİDEOSU ----------------------------------------------------
------------------------------------------------- TUR FOTOĞRAFLARI ------------------------------------------------
İş hayatımdan ufak bir boşluk oluşturdum ve hafta tatilimi iş çıkışı ile birleştirerek 2 günlük güzel bir etkinlik planladım. Daha önceden hiç gitmediğim hatta adını bile takipçilerim sayesinde öğrendiğim Alacaoluk Kalesine gidecektim.
Gideceğim rotayı genelde ana yoldan uzak şekilde dağlık ve patika yollardan oluşturduğum için bu turu MTB bisikletimde Bikepacking sistemi ile yapacaktım. Saat 15:00 civarı Biga'dan turuma başladım.
Yaklaşık 7 km ana yolda sürüş yaptıktan sonra köy yollarında yeşilin ve sarı renk tonlarının hakim olduğu tarlaları izleyerek pedallamaya devam ettim. Yolun çeyrek kısmı genelde düzdü. Bir kaç köyü geride bıraktıktan sonra tırmanış başladı ve Taşoluk barajının olduğu kısma kadar cırcır böceklerinin sesi eşliğinde pedalladım. Tırmanış sıcak havanın etkisi ile biraz zorlasa da keyif almaktan vazgeçmek olmaz.
Taşoluk Barajı hakkında bilgi vermek gerekirse; Taşoluk Barajı, Çanakkale'de, Çınarcık Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1995-2001 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1.700.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 75,00 m., normal su kotunda göl hacmi 88,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 3,10 km²'dir.
Taşoluk Barajının yapımını çocukluk anılarımdan hala hatırlayabiliyordum ve o zamanlar bu kadar çok su tutabileceğini hayal dahi edememiştim. Şimdi ise bisikletim ile her fırsatta buraya gelir ve sessizliğin tadını çıkartırım.
Barajın yanındaki kıvrılan yoldan keyifli şekilde ilerlemeye devam ettim. Bu kısım genelde inişli ve çıkışlıydı. Bir tarafım dağlık diğer tarafım barajın eşsiz güzelliği ile kaplıydı.
Yaz aylarında baraj kapakları çeltik tarlalarına su sağlamak için açılır ve barajdaki su miktarı düşer. Kış ayında ise yağmur ve kar suları ile tekrar dolmaya başlar. Şuanda görmüş olduğunuz fotoğraflar suyun çekildiği zamanlara ait.
Taşoluk Barajı kenarından ayrılarak Tahtalı Köyü istikametine yer yer uçurumlarla dolu patika yoldan ilerledim Ormanın içerisi çok güneş almadığı için serin bir havaya sahipti ve bu beni oldukça rahatlattı.
Tırmanışa devam ettiğim sırada arkama döndüğümde böyle bir manzara beni kendine hayran bıraktı. Bisikletim olmasa böyle bir güzelliği nasıl görebilirdimki.
Orman içerisindeki patika yolu kullanmış olmama rağmen içme suyu anlamında hiç bir sıkıntı yaşamadım. Bir çok yerde yapılmış olan çeşmelerden mataralarımı sürekli takviye ettim. Kamp kuracağım yeri daha belirlemediğim için su stoğumun eksik olması istemem.
Tahtalı Köyüne ulaştım ve burada biraz mola verdim. Normalde harita üzerinde buraya yakın bir noktada kamp kurarım diye planlanmıştım ama buraya erken saatte ulaştım. O yüzden yoluma devam etme kararı verdim.
Tahtalı Köyünden ayrıldıktan sonra bir süre iniş yaptım. Yol toprak olduğu için dikkatli olmakta fayda var. Çünkü yolun belli kısımlarında toprak birikintileri mevcuttu ve bisikletimin tekerleğini kaydırıyordu.
Yolumun üzerinde sol tarafta kalan bir yer dikkatimi çekti ve hemen durdum. Burasını incelediğimde eski bir alabalık tesisi olduğunu anladım. İlk izlenim olarak tesis kapatılmıştı ve burası bana bu hali ile Çernobil dizisindeki Pripyat şehrini hatırlattı. Her yer yemyeşil di ve bir çok yerde eski kalıntılar vardı. Biraz burada vakit geçirdikten sonra tekrar inişe devam ettim.
İnişi tamamladığım da Geyikli köyüne ulaşmıştım ve toprak yol sona ermişti. Burada vakit kaybetmeden bir sonraki köye doğru tırmanışa başladım. Güneş yavaş yavaş batmaya başlıyordu ve ben hala kamp kuracak bir yer belirlenmemiştim.
Tırmanış yaparken geyikli köyünün manzarasını da görmüş oldum. Yaklaşık 470 m civarı tırmanmam gerekiyordu ve ben daha yeni tırmanmaya başlamıştım.
Tırmanışı tamamladığım da kamp kuracak uygun bir yer bulamamıştım o yüzden Dumanalan Köyüne doğru yoluma devam ettim. Asfalt bittikten sonra tekrar toprak yola döndüm ve arazi şartları kamp kurmaya uygun değildi. Her yer eğimli ve aşırı taşlıktı. Ayrıca sizi kiyafetlerinizin üzerinden bile ısıran sivri sinekler her yerdeydi. Bu şartlar altında Dumanalan köyü girişine kadar geldim.
Dumanalan köyü girişine ulaştığım da iki adet yıkık ev dikkatimi çekti ve evin çevresindeki arazinin diğer yerlere göre daha düz olduğunu farkettim. Sağıma soluma ve çevreye baktığımda kimsenin olmadığını gördüm ve bisikletimle beraber bahçeye girdim. Düzlük alana karanlıkta çadırımı kurdum ve yanımda getirmiş olduğum sinek kovucu sprey ile kendimi bir güzel sivri sineklerden korudum. Kıyafetlerimi de değiştirdikten sonra çadır içerisini de düzenledim. Artık tek şey yemek yapmak ve aç olan karnımı doyurmaktı. Yanımda barbunya pilaki ve makarna vardı. Önce bunları pişirdim ve yedim sonrasında ise güzel bir kahve eşliğinde gökyüzündeki yıldızları izledim.
İlk gün beni biraz zorlasa da ben bisikleti ve getirdiği zorlukları seviyorum. Hiç bir durumdan şikayetçi değilim. Bir süre oturduktan sonra uykum geldi ve çadırımın içerisine girdim. Yarın beni daha zorlu bir yol bekliyordu ve iyice dinlenmem gerekiyordu.
2. Bölümde Alacaoluk Kalesine pedallamaya devam edeceğim dostlarım. Tur videosunu izleyerek ve videoyu beğenerek, yorum yazarak bana destek olabilirsiniz.
Sosyal Medya Hesaplarımı Takip Etmeyi Unutmayın!
? YouTube: (link)
?Facebook: (link)
?Twitter: (link)
? Instagram: (link)
? Strava: (link)
Son düzenleme: