- Kayıt
- 9 Temmuz 2011
- Mesaj
- 10
- Tepki
- 9
- Şehir
- İstanbul
Merhaba,
2.el orta ya da üst seviye bir mtb almayı planlıyorum. Ancak herkes gibi mümkün olduğunca az paraya, mümkün olduğunca kaliteli malzemeyi almak istiyorum.
Ucuz etin yahnisinin iyi olmayabileceğinin farkındayım.
Üst seviye markaların piyasada oldukça fazla taklit ürününün olduğunun ve bu taklit ürünlerin orijinallerinden ayırt edilebilmesinin neredeyse imkansız olduğunun da farkındayım.
2.el bisiklet alırken nelere dikkat etmem gerektiğine dair araştırmamı forumdan yaptım. Ayrıca her ne kadar ağırlıklı olarak yol yarış bisikleti kullanan birisi olsam da, mtb konusunda dikkat etmem gerekenler konusunda çok tecrübesiz sayılmam.
Alt seviye sıfır bisiklet almaktansa, orta seviye 2.el bisiklet almayı; yada orta seviye sıfır bisiklet almaktansa, üst seviye 2.el bisiklet almayı tercih ederim. Yol bisikleti alımımda bu stratejimden hiç pişman olmadım, Allah mtbde de pişman etmesin.
Sorumlarım şunlardır;
1-) 2.el mtb alımı yaparken fiyatların en düşük olduğu ve pazarlık şansımızın en yüksek olduğu sezon hangisidir?
Yol yarış bisikletinde bu sorunun cevabı tabiki kıştır. Ancak 2 yıldır ara ara takip ettiğim 2.el mtb piyasasında her nasılsa, eylül ayları bir anda fiyat/performans oranı iyi olması açısından takibime aldığım en makul fiyatlı mtb’lerin çoğunun satıldığı dönem oldu. İlkbaharı, yazı satılık olarak geçirip, ucuz fiyatlandırılmış olmasına rağmen kimsenin yüzüne bakmadığı mtb’lerin 4’te 3’ü bir anda eylül ayında piyasadan kayboldu. (Takibimdeki 4 adet salcano xc010, 3 adet corratec xvert s02 vs.vs.) Ben kışın pazarlıkla daha ucuza alırım derken çoğu satıldı yada bir nedenle ilandan düştü. Yılın hangi dönemimde 2.el mtb almalıyım?
2-) 2.el mtb alımı yaparken pazarlık ile mezarcılık(ölücülük) arasındaki fark nedir? Bu işin pazarlık raconu nereye kadardır?
Bu soruyu şöyle açıklayayım. Ben kişisel olarak pazarlık yapmayı ve benimle pazarlık yapılmasını sevmem. Ancak piyasada sistem maalesef bu şekilde işliyor. Birçok zaman 2.el satılık mtb ilanı gördüğümde bisikletin talep edilen fiyattan gitmesinin imkansız olduğunu fark edebiliyorum. Ancak piyasası 2.000 Try olan bir bisiklete 3.000 Try fiyat isteyen satıcının burada yüklü bir pazarlık payı bıraktığını ve kişinin bisikleti sattığını belirttiğinde, aslında o bisikleti 2.000 Tryye sattığını tahmin edebiliyorsunuz. Ancak satıcının 3.000 Try’de fiyattan satmaya kendini ikna etmiş olabileceği ihtimaline binaen ters bir laf işitmek istemediğinizden arayamıyorsunuz. Ama buna cesaret edebilen birileri bu bisikleti alabiliyor. Burada ki sorum aslında bu gibi durumlarda satıcı aranıp fiyat teklifi yapılmalı mı? Böyle bir durumda ben bisikletinize örneğin 1.500 Try verebilirim demekte ahlaki bir mahsur var mıdır? Teoride satıcının istediği fiyatın yarısı, pratikte ise %25 azını teklif etmek racona aykırı bir durum mudur?
Bu soruların haricinde beni rahatsız eden, üzerinde yorum yapılabilinecek 2 husus daha var.
- Bazen 2.el mtb satan ve kendisine gelen fiyat tekliflerini kabul etmeyen satıcılar, bisikletlerini parçalayıp satma kararı veriyor; ki bu durum çoğu zaman bisikletin teklif edilen fiyatların altında değerlenmesi ile sonuçlanıyor. 2.el mtb satıcıları bu yanlışı yapmaya devam ediyor.
- Bir de şöyle bir yanlış algılama var. Örneğin 1000 Try + 180 Kdv(%18) yani 1180 Try ye satın alınan bisiklet, 2.elden “1200’e aldım, 1000 Try satıyorum, 200 Try fiyat kırdım” denerek satılmaya kalkıyor. Kişi mtb satarken teorik olarak bisiklete istediği fiyatı belirler. Ancak insanın “Sen o bisikleti 2.elden satarken fatura kesip Kdv dahil olarak mı 1000 Try’ye satıyorsun ki; 200 Try fiyat kırmış oluyorsun, Aldığın 1000 Try'nin 200 Try'sini devlete ödeyecekmisin?” demesi geliyor.
2.el orta ya da üst seviye bir mtb almayı planlıyorum. Ancak herkes gibi mümkün olduğunca az paraya, mümkün olduğunca kaliteli malzemeyi almak istiyorum.
Ucuz etin yahnisinin iyi olmayabileceğinin farkındayım.
Üst seviye markaların piyasada oldukça fazla taklit ürününün olduğunun ve bu taklit ürünlerin orijinallerinden ayırt edilebilmesinin neredeyse imkansız olduğunun da farkındayım.
2.el bisiklet alırken nelere dikkat etmem gerektiğine dair araştırmamı forumdan yaptım. Ayrıca her ne kadar ağırlıklı olarak yol yarış bisikleti kullanan birisi olsam da, mtb konusunda dikkat etmem gerekenler konusunda çok tecrübesiz sayılmam.
Alt seviye sıfır bisiklet almaktansa, orta seviye 2.el bisiklet almayı; yada orta seviye sıfır bisiklet almaktansa, üst seviye 2.el bisiklet almayı tercih ederim. Yol bisikleti alımımda bu stratejimden hiç pişman olmadım, Allah mtbde de pişman etmesin.
Sorumlarım şunlardır;
1-) 2.el mtb alımı yaparken fiyatların en düşük olduğu ve pazarlık şansımızın en yüksek olduğu sezon hangisidir?
Yol yarış bisikletinde bu sorunun cevabı tabiki kıştır. Ancak 2 yıldır ara ara takip ettiğim 2.el mtb piyasasında her nasılsa, eylül ayları bir anda fiyat/performans oranı iyi olması açısından takibime aldığım en makul fiyatlı mtb’lerin çoğunun satıldığı dönem oldu. İlkbaharı, yazı satılık olarak geçirip, ucuz fiyatlandırılmış olmasına rağmen kimsenin yüzüne bakmadığı mtb’lerin 4’te 3’ü bir anda eylül ayında piyasadan kayboldu. (Takibimdeki 4 adet salcano xc010, 3 adet corratec xvert s02 vs.vs.) Ben kışın pazarlıkla daha ucuza alırım derken çoğu satıldı yada bir nedenle ilandan düştü. Yılın hangi dönemimde 2.el mtb almalıyım?
2-) 2.el mtb alımı yaparken pazarlık ile mezarcılık(ölücülük) arasındaki fark nedir? Bu işin pazarlık raconu nereye kadardır?
Bu soruyu şöyle açıklayayım. Ben kişisel olarak pazarlık yapmayı ve benimle pazarlık yapılmasını sevmem. Ancak piyasada sistem maalesef bu şekilde işliyor. Birçok zaman 2.el satılık mtb ilanı gördüğümde bisikletin talep edilen fiyattan gitmesinin imkansız olduğunu fark edebiliyorum. Ancak piyasası 2.000 Try olan bir bisiklete 3.000 Try fiyat isteyen satıcının burada yüklü bir pazarlık payı bıraktığını ve kişinin bisikleti sattığını belirttiğinde, aslında o bisikleti 2.000 Tryye sattığını tahmin edebiliyorsunuz. Ancak satıcının 3.000 Try’de fiyattan satmaya kendini ikna etmiş olabileceği ihtimaline binaen ters bir laf işitmek istemediğinizden arayamıyorsunuz. Ama buna cesaret edebilen birileri bu bisikleti alabiliyor. Burada ki sorum aslında bu gibi durumlarda satıcı aranıp fiyat teklifi yapılmalı mı? Böyle bir durumda ben bisikletinize örneğin 1.500 Try verebilirim demekte ahlaki bir mahsur var mıdır? Teoride satıcının istediği fiyatın yarısı, pratikte ise %25 azını teklif etmek racona aykırı bir durum mudur?
Bu soruların haricinde beni rahatsız eden, üzerinde yorum yapılabilinecek 2 husus daha var.
- Bazen 2.el mtb satan ve kendisine gelen fiyat tekliflerini kabul etmeyen satıcılar, bisikletlerini parçalayıp satma kararı veriyor; ki bu durum çoğu zaman bisikletin teklif edilen fiyatların altında değerlenmesi ile sonuçlanıyor. 2.el mtb satıcıları bu yanlışı yapmaya devam ediyor.
- Bir de şöyle bir yanlış algılama var. Örneğin 1000 Try + 180 Kdv(%18) yani 1180 Try ye satın alınan bisiklet, 2.elden “1200’e aldım, 1000 Try satıyorum, 200 Try fiyat kırdım” denerek satılmaya kalkıyor. Kişi mtb satarken teorik olarak bisiklete istediği fiyatı belirler. Ancak insanın “Sen o bisikleti 2.elden satarken fatura kesip Kdv dahil olarak mı 1000 Try’ye satıyorsun ki; 200 Try fiyat kırmış oluyorsun, Aldığın 1000 Try'nin 200 Try'sini devlete ödeyecekmisin?” demesi geliyor.


