Fotoğraflar (harita da dahil olmak üzere):
Tümü küçük olarak tek sayfada:
(link)
büyük olarak 4 sayfada:
(link)
(ayrıca seçilmiş fotoğraflar bu sayfaya serpiştirilmiştir).
Trakya’nın zirvesi Mahya Tepe’de düzenlenen Doğa Şenliği’nde Trakya insanını biraz daha yakından tanıma fırsatı buldum ve bir kez daha hayran oldum.
http://farm4.static.flickr.com/3122/2567796465_582e0884fd.jpg
Neymiş efendim, yağmur bekleniyormuşşş... Yağarsa yağsın, şeker miyiz ki eriyelim.
) Diyerekten attım emanet Bianchi Meta Pro’yu işletmenin sabah servisine ve Vize’ye kadar beleş yolculuk yaptım. Vize’de saat 09:20’de başladım pedal çevirmeye. Yahu hava bisiklet için bu kadar mı güzel olur. Bulutlar üstüme güneş şemsiyesi olmuş, rüzgar hafiften tatlı tatlı esmekte. Hava böyle olsun, soluğu Kopenhag’da alayım (yavaş al). Biraz gittikten sonra erik toplama molası verdim. Nasılsa acelem yok, Pınarhisar’da buluşma saatimiz 13:00.
http://farm4.static.flickr.com/3269/2562982953_02937781f9.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3003/2563808530_395c9b4947.jpg
Gayet aheste aheste, yeşil manzaraları seyrederekten ve bağıra çağıra türkü söyleyerekten... Eh, bisiklet özgürlük demek ya! Bir özgürlük de bağıra çağıra türkü söylemek özgürlüğü. Tavsiye ederim, stres mitres kalmıyor. Hatta beste bile yaptım oracıkta, durun paylaşayım sizlerle:
Homurdan, homurdan
Hiç durmadan
Bıkmadan, usanmadan
Hooomuuuurdaaaannn
(evet şimdi bana da saçma geldi ama melodiyle dinlemek lazım tabi)
Nihayet önce Poyralı’ya, sonra Pınarhisar’a ulaştım.
http://farm4.static.flickr.com/3059/2563808902_a374e26256.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3034/2563004033_a78703fb64.jpg
Saat henüz 11:05. Şenlik hakkında beni bilgilendiren Dinçer’i bir kez daha rahatsız ettim (süper insan-1). Biraz Pınarhisar’ı keşfettim, aşağı yukarı salındım hava attım. Oturdum kaşarlı pide ziyafeti çektim. Mekanda Bulgaristan’dan bir turist kafilesi vardı. Çıktım baktım belediyenin önünde kafile toplanmış. İbrahim hocamız ile tanıştık (bisikletine hasta olduk) ve koyulduk yola (süper insan-2).
http://farm4.static.flickr.com/3093/2563829874_06fb5ee16b.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3081/2563830254_9915f0cc11.jpg
Kafile ağırlıklı olarak kasabanın gençlerinden oluşuyordu. Hemen gözleri çakmak çakmak birinin yanına yanaştım ve yoldaş olduk (Serkan, süper insan-3). Polis eskortu eşliğindeydik. Evet, gayet güzel bir organizasyon olmuş, detaylar düşünülmüş. Polis eskortu, motorize kamera çekimleri, şenlik alanındaki düzenlemeler ve jandarma koruması ile gayet başarılı idi.
http://farm3.static.flickr.com/2275/2563005793_71dc4c3aee.jpg
Yeniceköy’e kadar gayet rahat ve bol sohbetli bir yolculuk oldu.
http://farm4.static.flickr.com/3278/2563832862_d8a5158c9e.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3052/2563009045_de6b4711e1.jpg
Sonrasında ise zorlu bir rampanın üzerine bir de yağmur başlamaz mı? Aman efendim, başlarsa başlasın, şeker miyiz eriyelim. Yaz yağmuru, nolacak.
http://farm4.static.flickr.com/3024/2563013341_bf4b24ccb5.jpg
Nihayet ıslak bir halde şenlik alanına vardık. Ben zirveye doğru daha zorlu bir rampa bekliyordum ama araba yolu olduğu için o kadar da zorlamadı. Gerçi asıl zirveye çıkmadık, orada radar olduğu için askeri bölge imiş, hemen komşu tepeye konuşlandık.
http://farm4.static.flickr.com/3088/2563014589_3930292412.jpg
Manzara muhteşem. Tepenin üç tarafı harika orman, önü ise açık, alabildiğine engin bir manzara. Dümdüz Trakya ayaklar altında. Hemen eteğinde bir göl. İyi ki gelmişim be.
http://farm4.static.flickr.com/3143/2563840292_b297d911d6.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3175/2563841144_1aee2372b9.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3132/2563852570_b7a67b9a54.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3282/2563853200_418f4b1377.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3120/2563841578_3fa2156114.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3275/2563018711_4e304918d6.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3012/2563026171_6d9fd95257.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3165/2563851576_b2a4c273ea.jpg
Önce şenlik alanını keşfedip dooğru 200 metre aşağıdaki çeşme başına. Bir güzel kıyafetlerimi yıkadım, kendimi de mümkün olduğunca yıkadım. Gittim bir ağaca astım ki kurusunlar (bekle ki kururlar bu havada). Kendimi asmadım (tamam iğrenç, böööğğ), çeşme başında alternatif şenlik düzenleyen Serkan ve ekibine katıldım. Yeniceköy’deki eş-dost ile yakmışlar ateşi bir güzel, beleş ziyafete kondum. Bölgenin eti de pek hoşmuş yahu. Ve yeni süper insanlar tanıdım. Serkan’ın dayısı (aydın insan), ödüllü fotoğrafçı Rahim ve diğerleri. Hepsi 10 puan ile şampiyon.
http://farm4.static.flickr.com/3140/2563017505_5f680d1236.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3084/2563017923_b269fa5697.jpg
Sonra çıktık yine şenlik alanına. Köylüler standlarını açmış. Manavı, marketi, gözlemecisi, 3 tane kasabı... Karnımız beleşe doyduğu için sadece yöresel muzlardan yedik. Yolunuz düşerse mutlaka deneyin.) Katılımcılar ise daha ziyade yakın çevrenin yerleşim merkezlerinden gelen kişilerdi. Bunun dışında Istranca Gençlik Doğa Sporları Kulübü vardı, İstanbul’dan gelen 4 arkadaş vardı (ama oynamalarına bakılırsa sanırım Trakya ile bir bağlantıları var), Çerkezköy bisikletçilerini temsilen ben vardım. ) Bu sene ilk tabi, seneye daha geniş bir katılım olacaktır muhakkak. Meğerse Pınarhisar’ın Bulgaristan’da kardeş şehri varmış ve oradan sanatçı ekip gelmiş. Benim pide yerken gördüklerim de onlarmış. Önce onlar sahne aldı. Muhteşemdiler, resmen mest ettiler.
http://farm4.static.flickr.com/3137/2563844412_aa58a82ff4.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3003/2563844924_4ac03a83d2.jpg
Bu arada yağmur tekrar başladı ama kimsenin aldırdığı yok. Herkes meydanda. Trakya insanı zaten malum. Ama dediğim gibi İstanbul’dan gelen dörtlü de maşallah müthişti. Benim yodaş Serkan ise gecenin starı oldu. Bense folklor kursundan öğrendiğim kadarıyla anca halaya katıldım (Beni bilenler buna bile inanmaz ama kanıtı var).
http://farm4.static.flickr.com/3150/2563845470_fa62197e43.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3051/2563845986_9fc82a2697.jpg
Sonra İstanbul’dan gelen bir grup sahne aldı. Bu arada yağmur durmuyor, hatta giderek hızlanıyor. Tamam şeker değiliz erimeyiz ama yine de dur artık yahu! Yağmura karşı hoşgörüm Kanada’ya taşınan adamı hatırlattı (bkz: (link). Haliyle kapanış biraz erken oldu. Ben erkenden ıslanmasın deyu çadırımı henüz kurmamıştım. İbrahim beyler katılımcılar için 7 çadırla gelmişler ve boş kalmış. Hemen beleş çadıra ve tuluma da kondum. Bugün tam beleşçiyim. J Islanınca pek çok katılımcı kampta kalmak yerine evine inmeyi tercih etti.
Ve böylece şenlik noktalanmış oldu. Aslında ertesi gün için de planlar vardı. Orman içi gezi ve göle iniş gibi ama hava nedeni ile iptal oldu. Sabah çadırlarımızı topladık, İbrahim beyin getirdiği nevale ile beleş kahvaltı yaptık. Öğlene kadar açık olan havanın tadını çıkardık ve hava tekrar bozunca düştük dönüş yoluna.
http://farm3.static.flickr.com/2233/2563022947_0e71218304.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3142/2563855352_3805ff3696.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3161/2563861406_7fd9d79540.jpg
Gidiş 55 km ile kolay oldu gibi gelmişti ama Pazar sabah kalktığımda aslında hiç de öyle olmadığını bacaklarımdaki ve dizimdeki ağrıdan anladım. Dönüş ise 40 km idi.
Evet, yağmur olmasa daha güzel olurdu muhakkak ama yine de keyfimizi bozamadı. Benim için en güzeli ise harika insanlarla tanışmak oldu. 3,5 yıldır buradayım ama artık tümden buralı olmak istiyorum.)
Şenlikte emeği geçenlere ve bana beleş imkanlar sağlayanlara teşekkürler.
Tümü küçük olarak tek sayfada:
(link)
büyük olarak 4 sayfada:
(link)
(ayrıca seçilmiş fotoğraflar bu sayfaya serpiştirilmiştir).
Trakya’nın zirvesi Mahya Tepe’de düzenlenen Doğa Şenliği’nde Trakya insanını biraz daha yakından tanıma fırsatı buldum ve bir kez daha hayran oldum.
http://farm4.static.flickr.com/3122/2567796465_582e0884fd.jpg
Neymiş efendim, yağmur bekleniyormuşşş... Yağarsa yağsın, şeker miyiz ki eriyelim.
) Diyerekten attım emanet Bianchi Meta Pro’yu işletmenin sabah servisine ve Vize’ye kadar beleş yolculuk yaptım. Vize’de saat 09:20’de başladım pedal çevirmeye. Yahu hava bisiklet için bu kadar mı güzel olur. Bulutlar üstüme güneş şemsiyesi olmuş, rüzgar hafiften tatlı tatlı esmekte. Hava böyle olsun, soluğu Kopenhag’da alayım (yavaş al). Biraz gittikten sonra erik toplama molası verdim. Nasılsa acelem yok, Pınarhisar’da buluşma saatimiz 13:00. http://farm4.static.flickr.com/3269/2562982953_02937781f9.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3003/2563808530_395c9b4947.jpg
Gayet aheste aheste, yeşil manzaraları seyrederekten ve bağıra çağıra türkü söyleyerekten... Eh, bisiklet özgürlük demek ya! Bir özgürlük de bağıra çağıra türkü söylemek özgürlüğü. Tavsiye ederim, stres mitres kalmıyor. Hatta beste bile yaptım oracıkta, durun paylaşayım sizlerle:
Homurdan, homurdan
Hiç durmadan
Bıkmadan, usanmadan
Hooomuuuurdaaaannn
(evet şimdi bana da saçma geldi ama melodiyle dinlemek lazım tabi)
Nihayet önce Poyralı’ya, sonra Pınarhisar’a ulaştım.
http://farm4.static.flickr.com/3059/2563808902_a374e26256.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3034/2563004033_a78703fb64.jpg
Saat henüz 11:05. Şenlik hakkında beni bilgilendiren Dinçer’i bir kez daha rahatsız ettim (süper insan-1). Biraz Pınarhisar’ı keşfettim, aşağı yukarı salındım hava attım. Oturdum kaşarlı pide ziyafeti çektim. Mekanda Bulgaristan’dan bir turist kafilesi vardı. Çıktım baktım belediyenin önünde kafile toplanmış. İbrahim hocamız ile tanıştık (bisikletine hasta olduk) ve koyulduk yola (süper insan-2).
http://farm4.static.flickr.com/3093/2563829874_06fb5ee16b.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3081/2563830254_9915f0cc11.jpg
Kafile ağırlıklı olarak kasabanın gençlerinden oluşuyordu. Hemen gözleri çakmak çakmak birinin yanına yanaştım ve yoldaş olduk (Serkan, süper insan-3). Polis eskortu eşliğindeydik. Evet, gayet güzel bir organizasyon olmuş, detaylar düşünülmüş. Polis eskortu, motorize kamera çekimleri, şenlik alanındaki düzenlemeler ve jandarma koruması ile gayet başarılı idi.
http://farm3.static.flickr.com/2275/2563005793_71dc4c3aee.jpg
Yeniceköy’e kadar gayet rahat ve bol sohbetli bir yolculuk oldu.
http://farm4.static.flickr.com/3278/2563832862_d8a5158c9e.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3052/2563009045_de6b4711e1.jpg
Sonrasında ise zorlu bir rampanın üzerine bir de yağmur başlamaz mı? Aman efendim, başlarsa başlasın, şeker miyiz eriyelim. Yaz yağmuru, nolacak.
http://farm4.static.flickr.com/3024/2563013341_bf4b24ccb5.jpg
Nihayet ıslak bir halde şenlik alanına vardık. Ben zirveye doğru daha zorlu bir rampa bekliyordum ama araba yolu olduğu için o kadar da zorlamadı. Gerçi asıl zirveye çıkmadık, orada radar olduğu için askeri bölge imiş, hemen komşu tepeye konuşlandık.
http://farm4.static.flickr.com/3088/2563014589_3930292412.jpg
Manzara muhteşem. Tepenin üç tarafı harika orman, önü ise açık, alabildiğine engin bir manzara. Dümdüz Trakya ayaklar altında. Hemen eteğinde bir göl. İyi ki gelmişim be.
http://farm4.static.flickr.com/3143/2563840292_b297d911d6.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3175/2563841144_1aee2372b9.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3132/2563852570_b7a67b9a54.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3282/2563853200_418f4b1377.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3120/2563841578_3fa2156114.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3275/2563018711_4e304918d6.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3012/2563026171_6d9fd95257.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3165/2563851576_b2a4c273ea.jpg
Önce şenlik alanını keşfedip dooğru 200 metre aşağıdaki çeşme başına. Bir güzel kıyafetlerimi yıkadım, kendimi de mümkün olduğunca yıkadım. Gittim bir ağaca astım ki kurusunlar (bekle ki kururlar bu havada). Kendimi asmadım (tamam iğrenç, böööğğ), çeşme başında alternatif şenlik düzenleyen Serkan ve ekibine katıldım. Yeniceköy’deki eş-dost ile yakmışlar ateşi bir güzel, beleş ziyafete kondum. Bölgenin eti de pek hoşmuş yahu. Ve yeni süper insanlar tanıdım. Serkan’ın dayısı (aydın insan), ödüllü fotoğrafçı Rahim ve diğerleri. Hepsi 10 puan ile şampiyon.
http://farm4.static.flickr.com/3140/2563017505_5f680d1236.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3084/2563017923_b269fa5697.jpg
Sonra çıktık yine şenlik alanına. Köylüler standlarını açmış. Manavı, marketi, gözlemecisi, 3 tane kasabı... Karnımız beleşe doyduğu için sadece yöresel muzlardan yedik. Yolunuz düşerse mutlaka deneyin.
) Katılımcılar ise daha ziyade yakın çevrenin yerleşim merkezlerinden gelen kişilerdi. Bunun dışında Istranca Gençlik Doğa Sporları Kulübü vardı, İstanbul’dan gelen 4 arkadaş vardı (ama oynamalarına bakılırsa sanırım Trakya ile bir bağlantıları var), Çerkezköy bisikletçilerini temsilen ben vardım. ) Bu sene ilk tabi, seneye daha geniş bir katılım olacaktır muhakkak. Meğerse Pınarhisar’ın Bulgaristan’da kardeş şehri varmış ve oradan sanatçı ekip gelmiş. Benim pide yerken gördüklerim de onlarmış. Önce onlar sahne aldı. Muhteşemdiler, resmen mest ettiler. http://farm4.static.flickr.com/3137/2563844412_aa58a82ff4.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3003/2563844924_4ac03a83d2.jpg
Bu arada yağmur tekrar başladı ama kimsenin aldırdığı yok. Herkes meydanda. Trakya insanı zaten malum. Ama dediğim gibi İstanbul’dan gelen dörtlü de maşallah müthişti. Benim yodaş Serkan ise gecenin starı oldu. Bense folklor kursundan öğrendiğim kadarıyla anca halaya katıldım (Beni bilenler buna bile inanmaz ama kanıtı var).
http://farm4.static.flickr.com/3150/2563845470_fa62197e43.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3051/2563845986_9fc82a2697.jpg
Sonra İstanbul’dan gelen bir grup sahne aldı. Bu arada yağmur durmuyor, hatta giderek hızlanıyor. Tamam şeker değiliz erimeyiz ama yine de dur artık yahu! Yağmura karşı hoşgörüm Kanada’ya taşınan adamı hatırlattı (bkz: (link). Haliyle kapanış biraz erken oldu. Ben erkenden ıslanmasın deyu çadırımı henüz kurmamıştım. İbrahim beyler katılımcılar için 7 çadırla gelmişler ve boş kalmış. Hemen beleş çadıra ve tuluma da kondum. Bugün tam beleşçiyim. J Islanınca pek çok katılımcı kampta kalmak yerine evine inmeyi tercih etti.
Ve böylece şenlik noktalanmış oldu. Aslında ertesi gün için de planlar vardı. Orman içi gezi ve göle iniş gibi ama hava nedeni ile iptal oldu. Sabah çadırlarımızı topladık, İbrahim beyin getirdiği nevale ile beleş kahvaltı yaptık. Öğlene kadar açık olan havanın tadını çıkardık ve hava tekrar bozunca düştük dönüş yoluna.
http://farm3.static.flickr.com/2233/2563022947_0e71218304.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3142/2563855352_3805ff3696.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3161/2563861406_7fd9d79540.jpg
Gidiş 55 km ile kolay oldu gibi gelmişti ama Pazar sabah kalktığımda aslında hiç de öyle olmadığını bacaklarımdaki ve dizimdeki ağrıdan anladım. Dönüş ise 40 km idi.
Evet, yağmur olmasa daha güzel olurdu muhakkak ama yine de keyfimizi bozamadı. Benim için en güzeli ise harika insanlarla tanışmak oldu. 3,5 yıldır buradayım ama artık tümden buralı olmak istiyorum.
)Şenlikte emeği geçenlere ve bana beleş imkanlar sağlayanlara teşekkürler.
