Arama sonuçları

Bu da benden. Yeni projem. Bitmek üzere...

75 € burada önem taşımıyor, bisiklete verilen para da bir şey değil. Anlaşılan vatandaş da pek önemsemiyor. Her bisikletin altında bir kayıt numarası var. O numarayla polise başvurmaları gerekiyor, bunu da her zaman yapmıyorlar. İkinci el bisiklet alırken hep polisi arayıp soruyorum. Çalıntı...

Ne tür kilit takarsanız takın, herifler 20 saniyede açıyorlar. Açamayacakları kilitler de arka tekeri kilitleyen modeller olduğundan gelip ön tekeri ya da seleyi çalıyorlar. Dolayısıyla önlem almak gerekiyor. Bu başlığı açan arkadaşa da yazdım, hırsızlardan daha büyük zararı hava koşulları...

O Fransa'daki kapalı park yerlerine benzeyen kabinlerden gördüm. Merak edip ücretini öğrenmedim ama denk gelirse öğrenir, yazarım.

Benzer park yerleri var, apartmanların özel kapalı park yerleri var, kapalı otoparklarda bisiklet park yerleri var. Sürgülü, raylı, çift katlı bir sistem. Rayı çekmece çeker gibi çekip bisikleti yerleştiriyorsunuz. Apartmanların ve iş yerlerinin park yerlerinden ziyade halka açık yerlerde...

Bisiklet restore ettiğim için bu manzaraları görünce üzülüyorum. Türlü türlü insan var. Dikkat etmek lazım

Evet, Kopenhag'dayım. Buranın sıfır fiyatlarına kıyasla 2250 dkk, 2500 dkk uygun (4500-5000 TL )ama o sekiz dişlinin biri dışında hiçbiri işinize yaramayacaktır. Ben TR'den getirdiğim bisikletimin genelde dördüncü ruble dişlisini kullanıyorum. Diğerlerini de dişliler düzgün eskisinler diye...

Dostum, burada 8 dakikada bir, bir bisiklet çalınıyor. Yani her yer bisiklet. Burada her boyda, her kiloda insan var ve istediğin ölçülerde, ugun fiyatlara bisiklet bulabilirsin. Bisikletin varsa uçakla getirmeni öneririm. 600 tl masraf yaparsın ama kendi bisikletini kullanırsın. Uçaktan iner...

Bunun sebebini çok düşündüm. Ankara'da her hava koşulunda, tüm yokuşları keyifle çıkarken burada performansımın düştüğünü fark ettim. Cinnah'ı çıktığım vitesle düz yolda zorlandığım bile oluyor. Etrafta dağ, tepe olmadığından rüzgâr bir yere çarpmadan tüm gücüyle size çarpıyor. Hele bir de hava...

Tanıdık geldi biraz 😃 Geçen hafta Kopenhag'da fırtına vardı. Meteoroloji uyardı hatta. Ara ara 110 km/saat hızda estiği oldu. Normalde de bu kadar olmasa da hep rüzgâra karşı sürmek zorunda kalıyoruz. Düz ülkelerin en büyük sorunudur rüzgâr.

Hocam, ne güzel yazmışsınız. Elinize, kaleminize sağlık.

Bak, ben ne yapıyorum? Ben seninle ilgili yazarken senden bahsediyorum. Sen wannabeci derken kimi kastettiğini yaz önce. Birkaç il dışında tüm Türkiye'yi, üzerine de 19 ülkeyi bisikletle gezmiş, dünyanın en zor, tehlikeli geçitlerinden geçmiş biri olarak yazıyorum. Sen ne olarak yazıyorsun? Bir...

Ben momentum diyorum, 3 boyut diyorum, intihar diyorum, hayattan örnekler veriyorum, bu da garip bir Türkçeyle saçma şeyler yazıyor. Bir insan saygılıysa her yerde saygılıdır. Bu kişinin trafikte nasıl davrandığını da buradan görebiliriz.

Kendini öldürmen beni zerre ilgilendirmez ama bu yazıları okuyacak deneyimsiz kişilerin hayatlarını da kimse riske atamaz.

Sıkıcı derken?

Buna benzer bir şey yazayım dediydim, sonra intihara teşvik olur falan diye vazgeçtim😃 Pompalı silahtan ne olur ya? Mermi bile tırın altında kalmaktan bin kat daha tehlikesizdir. Momentumun şakası olmaz. Merminin gücüyle tırı, otobüsü, kamyonu kıyaslayamazsınız. Yaa bir keresinde Eskişehir...

Haklısınız. Bir gün müzisyen bir arkadaşımla ormanda geziyorduk. Önümüze bir bisikletçi çıktı. Ormanda, kuş seslerinin arasında bangır bangır bir müzik... Düzgün görünümlü de bir insandı, bize selam verdi, sonra müziğiyle beraber çekti gitti... Bir müzisyen olarak çok net söyleyebilirim ki en...

Biraz önce bir yorum gördüm. Birisi yeni bisiklete başladım, 10 gündür katlanır kullanıyorum, falanca hoparlörü kullanıyorum falan demiş. 40 yıldır bisiklet kullanıyorum ve tahmin edemeyeceğiniz kadar olay yaşadım. Bisiklet kullanırken düşük ya da orta ya da yüksek volümlü müzik dinlemek çok...

Şehirler arası yollarda bisiklet kullanırken müzik dinlemek intihardır. Arkanızdan gelen aracın ne yaptığını ancak dinleyerek anlayabilirsiniz. Türkiye yollarında ne profesyonel bisikletçiler öldü, sakat kaldı... Şehir içi yollarda da müzik dinlemek çok tehlikelidir. Kendinizi de başkalarını da...

18 ülkeye de vasıtayla gidilmedi üstelik. Geçtiğimiz dağ geçitlerinin sayısını unuttum. Alpler, Karpatlar, Dolomitler, D915 Soğanlı, Gürcistan, Ermenistan, İran... Hızlı gider, dengelidir... Bence al ve vites sistemine dokunma. Şehir içinde fazlasıyla işini görür. İleride uzun tur yapmak...

Peugeot Mosaique çarşı pazar dışında çok çok fazlasını yapar. Üzerindeki vites sistemini de kullanabilirsiniz, modifiye de edebilirsiniz. Bu bisiklet eskiden Peugeot Mosaique idi. 18 ülke gezdi.

Öncelikle çok güzel yazmışsınız. İkincisi de 2004'te kayıt olmuşsunuz. Benden 8 sene önce... Gerçekten ne varsa eskilerde var. Bu yazdığınız konuları forumda aramak yerine Google'da yabancı kaynaklardan arıyorum. Nadiren Türkçe arattığımda Google forumdaki başlıkları gösteriyor. O zaman da...

Aklıma direkt bu sahne geldi 😃

Bende de 1973 Taunus vardı. 2004 senesinde satmak zorunda kaldım ve o günden beri birkaç kere dışında çok mecbur olmadıkça araba kullanmadım. Artık araba kullanmaya karşı olsam da Taunus sevgisi başkadır. Satmasaydım da evimin bir köşesinde dursaydı

Size hak veriyorum. Elbette bu dedikleriniz önemli ancak yine de şartlar zorlanmalı diye düşünüyorum. Çook uzun bir konu olduğu için yazmak vakit alır. Bir gün görüşürsek uzun uzun sohbet etmek isterim.

Öncelikle merhabalar. Bir önceki yazınızda ülkenin %70'i-80'i açlık seviyesinde yazmışsınız. Türkiye'deki aile yapısı böyle bir şeye izin vermez. Yani, Türkiye'de aç olmak çok kolay değildir. Gerçek açlıktan bahsediyorum. Örnek vereceğim: Türkiye'den hiçbir kadın başka ülkelerde bakıcılık...

Para olmasa da bisiklet hayatımızda olabilir. Hurdacıdan aldığım bir bisikletle arka arkaya Transfagaraşan, Avusturya Alpleri ve Stelvio Geçidi'ni geçtim. O bisiklet daha sonra D915 Soğanlı geçidi başta olmak üzere 2000 metre üstü birçok geçitte, Nemrut Dağı'nda, İran'da, Gürcistan'da...

Genel olarak mı Z kuşağından bahsediyorsun yoksa gittiğin okulla alakalı bir durum mu bilmiyorum. Özel okullarda daha çok otomobil kullanan olur. Mesela Başkent Üniversitesi'nde lüks arabalı öğrencilere rastlarken ODTÜ'de bisikletlilere de rastlayabilirsin. Dediğin tüm dünya içinse sana...

Bisiklet hobi olarak uğraştığım bir konudur. İş dışında beni rahatlatan, keyif aldığım bir aktivite... Bisiklet renove ediyorum, kendi el yapımı parçalarımı üretiyorum. Bunların her biri çok zamanımı alıyor. Bu işten ekmek yemek benim için mümkün değil. Bir şeyler öğrenmek ve paylaşmak dışında...

Ankara'da 53/17 fixie kullandım. İnanılmaz keyifliydi.