Birinci sorun, bu işin yapan esnafların "bisiklet kullanıcısı" olmaması. sen kendin bu hobi ile ilgilenmiyorsun ki, kullanıcının beklentisini nereden bileceksin?
İkinci sorun ise, bu işletmecilerin "kullanıcı"lardan yılmış olması. bizim bisikletçilerimiz forumdan, marc zuckerberg abinin mavili sitesinden falan 3-5 bilgi öğrenip, kırmızılı video sitesinden de bir iki fren vites ayarı öğrenince gidip bisikletçi esnafına posta koymaya çalışıyor, esnaf da alırsan ekime, almazsan s... moduna giriyor. Bizim kullanıcımız da pek masum değil yani. 1,5 dolara ali'de arka ışık bulup daha ucuzunu nereden bulabilirim diye konu açan idiotları gördü bu gözler.
Evet, çeşit yok. ancak doların her geçen gün bizleri daha da fakirleştirdiği bu ülkede işletmeci için stok taşımak, özellikle bir hobiye hitap eden pahalı ürünlerin stoğunu taşımak ekonomik güç gerektiriyor. Bu da her babayiğidin harcı değil. Bir de sen stok taşırsın, yatırım yaparsın, sonra çok bilmişin biri gelir "merlinde şu para" der, moralin alt üst olur.
Her anlamda olduğu gibi bu alanda da dışa bağımlıyız. Bağımlı bir köle isen ezilmek kaderindir sevgili dostum.
Üçüncüsü, senin beğenmeyip de gereksiz gördüğün o ürünler var ya hani, işte onların da meraklısı var. Neymiş biri parlak gidon bandı sormuş da getirmiş adam, falan filan. piyasada her türlü ürünün alıcısı var. Git sirkecide Anadolu Bisiklet'e, senin çöp olarak göreceğin ve beğenmeyip "bunlar ne yeaaa" diye tepki vereceğin ürünler benim gibi çelik single kullanan adamlar için çoğu zaman hayat kurtarıcı olabiliyor. Nitekim de kendilerinden bolca alışveriş yaparım. Çay kahve de ısmarlarlar. Ne de olsa yılların esnafı..
Dördüncü ve son olarak da şunu söyleyebilirim, ben 41 yaşındayım ve 15 yaşından beri bisiklet üzerindeyim. Senin şu beğenmediğin ürünler için varya biz, bundan 20 sene önce göbek atardık, çünkü onlar bile yoktu. Gidon bandı diye bir şey yoktu, ne kask vardı, ne tayt, ne gözlük.. vardı belki de istanbulda birkaç yerde aşırı fahiş fiyatlarda satılırdı, bırak almayı, hayalini bile kuramazdık. Şimdi öyle veya böyle bulunabiliyor ve insanlar bir şeylerin iyisiyle kötüsüyle sahibi olabiliyor. Ben ilk vitesli bisiklet gördüğümde epeyce incelemiş ve günlerce kendime gelememiştim. 1985 falandı, bizim için çok büyük bir olaydı bu.
he he, türkiye çok boktan ülke tabi.. bi türkiye kötü, kalan tüm dünya ingiltere zaten. millet refahtan uçacak düzeye gelmiş.