Kötü hava yoktur, kötü giyim vardır

STV de yayınlanan ayna programında norveçlilerin böyle söylediği ifade edilmişti. açıkçası bu tesbiti tamamıyle mantıklı buluyorum. her kış yaptığımın aksine doğadan kaçmayıp, olabildiğince bedensel aktivitelerime dış ortamda devam ettirmeye çalışıyorum. ne yağmur ne de soğuk hava engel değil, hastalık hariç.
burada anahtar tesbit kötü kıyafet. buradan ve gezenbilirden elde ettiğim malumata göre kendime 600 gr thinsulate ayakkabı aldım vibram tabanlı vede gorotext, yıllardır kurtulamadığım ayak üşümesinden çok şükür kurtuldum.
atletim hep pamuklu olurdu, hem okuduklarımızdan hemde tecrübe ettiklerimizden gördükki en sağlıksız seçimlerden birisiymiş onuda yün atletle değiştirdim. şimdi terlediğimde hiç üşüme hissetmiyorum daha doğrusu vucudumda sıvı hissetmiyorum. kazak yerinede polar swetshirt giyiyorum teri anında dışarı atıyo ve kolları fermuarla sökülüp takılabilen gerektiğinde mont gerektiğinde yelek olabilen bir en dış giyim aldım . sırt çantam var içinde devamlı yedek bir tişört ve içeri ortamda giymek için bir üst giyim var . yağmurluğumda hep yanımda ani sağnaklara karşı. başım için bere kullanıyordum örme, aşırı terliyorum çünkü.
tüm bu aldığım tedbirlere rağmen senelerdir kışın hiç hasta olmayan ben, hatta hiç boğaz ağrısı çekmeyen ben bu kış çok yakın aralıklarla 2 kez grip oldum ve boğazım kütük gibi. bisiklete bindiğim , yürüdüğüm parkur 2 dik ve uzun rampaya sahip. çıkarken terliyorum inerkende terim kuruyor. artık ter kurumasına yün atlet ve polar svet şörtle çözüm buldum. aklıma gelen tek açık kısım ağzımdan sık ve uzun süre aldığım soğuk hava kalıyor. özellikle rampa tırmanırken sadece burundan nefes almak yetmiyor. ağızdan derin derin nefes alıyorum ve sanırım o zaman şifayı kapıyorum. bu problemi çözmek için tschibodan kar maskesi aldım bugün. ağzını kapatıyor insanın , bakalım işe yarayacakmı. buraya kadar okuduysanız eğer, sizlerinde önerisine açığım. 5 km lik parkur, 2 tane zorlu rampa var inişleriyle beraber. işyerime vardığımda hemen atletimi ve gerekirse svet şörtü değiştiriyorum. sabah 5 km akşam 5 toplam 10 km. yürümeyi seviyorum. dönüş vaktimde hava kararmıyacaksa bisiklete biniyorum. hastalanınca arabaya binmek zorunda kalıyorum doğadan israf etmiyim derken sağlıktan müsriflik yapmıyım diye.
varsa gördüğünüz bir açık lütfen yazın. sonuçta bu yaşam tarzı anamdan babamdan gördüğüm(üz) bir tarz değil. dolayısıyla bir otomatik çözümüm(üz) yok. ya da vardı da biz unuttuk. ama birbirimize destek olarak akıllıca bir çözüm ortaya koyabiliriz diye düşünüyorum. kış ortamında kılık kıyafetle ilgili uzun süreli doğada bulunmaya uygun yeni bir kültür geliştirmeye ihtiyacım(ız) var eldeki malzemeye ve cepteki cüzdana uygun olacak şekilde tabiki...
selamlar

Polyester, polyamid ağılıklı termal iç giysiler var onlardan da giyedilirsin yün yerine,
Body şeklinde olanlarını kullanıyorum kışın, ilk kat giyisi olarak.
Çevremdeki arkadaşlara önerdim, anlattım şimdi kullanıyorlar ve çok memnunlar.
Önceleri pamuklu ve penye iç çamaşır kullanıyorduk şimdi dryfit ürünleri tercih ediyoruz.
Marka olanlar 80-90ytl dan başlıyor ve yükseliyor. Daha hesaplılarıda var.

@Levent_K

peki bu iç giyimde en azından fanila kısmını değiştirmek zorunda kalmıyormusunuz? yünde üşümüyorsun, çabuk kuruyor ama yinede teri topluyor içinde

@nkongur

Yaptığın aktiviteye göre, bu tür ilk kat giysinin üzerinde kuruması daha çabuk oluyor. Daha doğrusu terleme gecikiyor, ter vücuttan emilip sonraki kata gönderiliyor. Yünü denemedim hiç.



KUMAŞLAR,AVANTAJ ve DEZAVANTAJLARI,KULLANIM YERLERİ :

1. POLYESTER : Çabuk kurur,rahat ve hafiftir bazı türleri ıslakken de yalıtmaya devam eder, Pahalıdır. Bazı türleri koku yapar. İlk katman giysilerinde,tişört ve iç çamaşırlarda,Yalıtıcı katmanlarda, şapka eldiven ve çoraplarda kullanılabilir

2. POLİPROPLEN : Çabuk kurur,hafiftir. Pahalıdır, Kaşındırır.Koku yapar. Polyester ile aynıdır.

3. NAYLON : Sağlam,dayanıklı,hafif,ucuz..bazı türleri aşınma ve rüzgara dayanıklıdır. Su emer.Oldukca da yavaş kurur. Çeketlerde,rüzgar giysilerinde,üst eldivenlerde,nefes almaz çoraplarda kullanılır.

4. SPANDEKS : Elastiktir. Dayanıklı değil.Nemi emme ve dışarı verme özelliği az. Yavaş Kurur. Bir çok giyside kumaşlarla karıştırılarak kullanılır.

5. YÜN : Islakken de yalıtıcıdır.Orta düzey rüzgara ve aşınmaya dayanıklıdır. Ucuzdur. Yavaş kurur.Ağır ve hacimlidir. Kaşındırır. Yalıtıcı katmanlarda,kazak,gömlek, pantolon,şapka,eldiven ve dış çoraplarda kullanılır.

6. PAMUKLU : İyi nefes alır.Sıcak havada rahatdır.Kuruyken işlevseldir. Ucuzdur. Çok su çeker ve suyu tutar. Islakken yalıtıcı değildir. Çok yavaş kurur. Sıcak iklemlerde kullanım için tişört,şapka ve bandana olarak kullanılır.


Pedalsesi.com, cassa de x adlı kullanıcının yazısından alıntıdır.

burdan anlamamız gereken, terin dışarı çabuk emilip atılmasında polyester en iyidir sanırım. tuhaf biz çocukken polyester naylonumsu bir şeydi, kalitesiz ürünlerde kullanılırdı, hatta hiç ter emiciliği yoktu. o yüzden de pek revaçta olan bir şey değildi. hatta yeni formaları gördükçe bunlarda hiç pamuk yok kalitesiz derdim kendi kendime

Ben etkinliklerde ilk katın üzerine "o günkü hava şartlarına göre" ikinci kat giyisisini seçiyorum.
Önemli not: Bu tür yada hangi tür ilk kat giyisi olursa olsun son kat olarak nefes almayan (genelde yağmurluklar) giysiler seçerseniz sırılsıklam olursunuz.
Yagmurluk bile olsa arka kısmında yada koltuk altlarında yada gögüs bölümlerinde uygun havalandırması olan yağmurlukları seçin.

İkinci fanilayı penye kullanırken ayırmazdım yanımdan.
ama onlarda uzun gezilerde ıslak ıslak ağırlık yapıyor,

Zaten polyester giyisiyi çıkarıp kurutabilecek bir imkan olsa diğerlerine göre kuruması 1/5 oranıda daha çabuk oluyor.

@nkongur

Bende öyle sanıyordum,
deneyince gördüm, son çatalca gezimizde iki kat termal giysi giydim.
yağmurluğuda sadece yağmur başladığında giyip çıkardım.
İnceize vardığımızda getiren arkadaşalar bir 15 dakika çamaşır değiştirme molası veridiler.
Ben ıslanmamıştım bile. Sadece ılak bir giyisinin kuruma aşamasındaki son buharlaşmalar vardı. Ha çıkarsam iyi olurdu ama üzerimdeyken batma yanma yada konforsuz bir durum hissetmiyordum.
Sürekli yağmurluk giyseydim sırılsıklam olurdum herkes gibi.

Termal giyisiyide bilinçli kullanmak lazım.

eger kisin bu spor yapilmak isteniyorsa, bence giysinin cok buyuk onemi var ben pamuklu, sweat shirt, yun kesinlikle ama kesinlikle onermem, cunku teri disari atamaz bunlar ki ter disariya atilmazsa, tempo dustugunde sogur ve hasta olmak cok dogal, ben icime fanila gibi seyler yerine, nike'in yeni cikardigi pro isimli urunler var, polyester kumasi buyuk oranda onu giyiyorum cok memnunum, terlediginde, elini icine sokup degdiginde, terin kumastan gecerek disari ciktigini cok rahat goruyorsun, resmen dis yuzeyi islak oluyor, ve vecut da bu arada surekli isi urettigi icin ter surekli buharlasiyor, yani burada olay terin buharlasmasina izin vermek, eger ustune yagmurluk falan giyersen onda da sorun var, bir sekilde nefes alan kumaslar secmek gerekiyor orada da, yani bunlar biraz pahali seyler ama, kisin bence baska yolu yok, icine kazak falan giyen arkadaslar var aman diyorum. Yagmurluk yerine, ruzgar onleyici kalin giysiler var onlar da %50 polyester, %50 poliproplen cok tavsiye ederim.
Bisiklet sporu yaparken vucudumuz yeteri kadar isiyi uretiyor zaten, bizim usumememizi sagliyor, onemli olan teri disari cikmasina izin vermek kesinlikle.

@nkongur dostum,

tüm bu aldığım tedbirlere rağmen senelerdir kışın hiç hasta olmayan ben, hatta hiç boğaz ağrısı çekmeyen ben bu kış çok yakın aralıklarla 2 kez grip oldum ve boğazım kütük gibi. bisiklete bindiğim , yürüdüğüm parkur 2 dik ve uzun rampaya sahip. çıkarken terliyorum inerkende terim kuruyor. artık ter kurumasına yün atlet ve polar svet şörtle çözüm buldum. aklıma gelen tek açık kısım ağzımdan sık ve uzun süre aldığım soğuk hava kalıyor. özellikle rampa tırmanırken sadece burundan nefes almak yetmiyor. ağızdan derin derin nefes alıyorum ve sanırım o zaman şifayı kapıyorum. bu problemi çözmek için tschibodan kar maskesi aldım bugün. ağzını kapatıyor insanın , bakalım işe yarayacakmı. buraya kadar okuduysanız eğer, sizlerinde önerisine açığım. 5 km lik parkur, 2 tane zorlu rampa var inişleriyle beraber. işyerime vardığımda hemen atletimi ve gerekirse svet şörtü değiştiriyorum. sabah 5 km akşam 5 toplam 10 km. yürümeyi seviyorum. dönüş vaktimde hava kararmıyacaksa bisiklete biniyorum. hastalanınca arabaya binmek zorunda kalıyorum doğadan israf etmiyim derken sağlıktan müsriflik yapmıyım diye.

demişsin, benim sana bu durumda önereceğim spor yaparken bogazını içerden ısıtabilecek birşey kullanmandır ki bunu da zencefil ile saglayabilirsin. reklam yapmak gibi olmasın, bir aktar'a gidip naturmed zencefilli şeker istersen onun 3 çeşidi var ekstra zencefilli, limonlu ve son olarak nane okaliptus şeklinde ben 3'ünü de kullandım. nane okaliptus'u önermiyorum bisiklet üstünde, ama sabah kalktıgında bogazı ve nefesi çok güzel açıyor. tırmanıştan önce ekstra zencefilli atarsan bi tane, çok keyifli oluyor tadı kolaya benziyor. Düz yolda çok zorlamadan gideceksen de ekstra zencefilli biraz sıcak olabiliyor. Bu durumda da limonlu devreye giriyor ben bu sistemi uyguluyorum ankara'nın sogugunda her allahın günü bisiklet üstündeyim bogazlarımda bir rahatsızlık hissetmiyorum. fiyatı da çok uygun ben Kızılaydaki Lokman Hekimden almıştım kutusu 2 liraydı en son aralık ayı başında. Bana göre çözümü önce doga da aramak lazım bol pedallı günler


edit: tabi varış yerinde sıcak bir fincan çay gibisi yok

@Ercx

zencefili bir başka yerden de duymuştum. vucutta mikroplara karşı savaşmada çok faydası olduğu söyleniyor. toz halinde alıp bala karıştırarak yedim bi kaç kez. ilk tecrübe çok acı oldu. bilmeyenler için zencefil baya acı bir şey. daha sonraki denemelerde daha az zencefil daha çok balla karıştırdık ve daha yenilebilir oldu. şekerini duymamıştım. kesinlikle deneyeceğim. sağol tavsiye için.
ek olarak söylemek gerekirse, boğaz ağrısı , öksürük ve grip için 1 ölçek karanfil tozuna 2 ölçek meyan kökü tozunu karıştırarak ağızdan dil üzerinde erittikten bir süre sonra isteğe bağlı bir bardak su içiyorum. boğaz ağrısı ve öksürüğü anında kesiyor. grip içinse ayakta hafif geçirmenize yarıyor. çocuklarda ise daha az miktarda ve bal ile karıştırarak kullanıyoruz.
tabi yukarıdaki reçete hasta olduktan sonra geçerli. amaç hasta olmamak

Eklemekte fayda var;

WINDSTOPPER®

WINDSTOPPER® kumaşları uzun ömürlü tam rüzgar geçirmezlik ve azami nefes alma özelliği ile birleştiren ultra-hafif bir iç membran teknolojisinden yararlanır. Geniş bir yelpazede yer alan faaliyetler ve hava şartlarına uygun yapılırlar, böylece üşümeden, neme maruz kalmadan ve sıcaktan bunalmadan işinize odaklanabilirsiniz.

Üç WINDSTOPPER® ürün sınıfı vardır:

WINDSTOPPER® Yumuşak Kabuklar yumuşak orta katmanın konforunu ve bir kabuğun rüzgar geçirmezliğini bir giyside birleştirerek azami nefes alma özelliği ile birlikte uzun ömürlü tam bir rüzgar geçirmezlik özelliği sunar. WINDSTOPPER® Yumuşak Kabuklar konforun, dayanıklı optiğin ve su geçirmezliğin önemli olduğu durumlarda en iyi avantajı sağlar.

WINDSTOPPER® Teknik Orta Katmanları, uzun ömürlü tam rüzgar geçirmezlik özelliğini azami nefes alma özelliği ile birleştirerek rüzgar geçirmezlik özelliği olmayan tekstil ürünlerine nazaran daha fazla sıcaklık ve konfor ile daha az hantallık sağlar. En iyi, serin ve rüzgarlı havalarda orta katman olarak kullanılır.

WINDSTOPPER® İşlevsel Katmanlar ciltle temasta konfor ile birlikte uzun ömürlü tam rüzgar geçirmezlik özelliği ve azami nefes alma özelliği sunar. Etkin olarak doğrudan cilde temas edecek biçimde veya katmanlandırma sisteminin bir parçası olarak giyilebilirler.

GORE-TEX®

GORE-TEX® membranının her cm²'sinde 1.4 milyar gözenek vardır ve her bir gözenek bir su damlasından 20.000 kere daha küçüktür. Bu minik delikler dışarıdan suyun ve rüzgarın girebilmesi için fazla küçüktür, bu da GORE-TEX® kumaşı ile yapılan bir giysi içerisinde kuru ve sıcak kalmanızı sağlar. Ancak aynı gözenekler nem buharının içinden geçebileceği kadar büyüktür, bu nedenle vücudunuzun teri dışarı kaçabilir ve böylece kendinizi nemli ve rahatsız hissetmezsiniz. İşte “Su geçirmezlik/nefes alma” denilen şey budur.

GORE-TEX® kumaşı rüzgar geçirmez, böylece vücut ısınızı bozan ve üşüten soğuk havayı ve rüzgarı keser. Ancak, GORE-TEX® kumaşının kendisinde herhangi özel bir yalıtım niteliği yoktur, bu nedenler gerçekten soğuk havalarda dış giyiminizin altına ekstra katmanlar giymek ısınmış ve rahat kalmanızı sağlar.

Gore'den alıntıdır.

İlk kat için termal bir giysi veya yün (ham yün kaşındırır)veya polyester tarzı,kesinlikle pamuklu değil. İkinci kat mutlaka polar olmalı,süper sıcak tutuyor,son kat windstopper türünde veya goretex olabilir.Burada ikinci kat da birinci kat gibi önemli,hava sirkülasyonunu yavaşlatan ve sıcak tutan dokusu ile ben polar kullanıyorum.-5 ve -10 larda bisiklete binen biri olarak poları ikinci kat olarak şiddetle tavsiye ediyorum. Yüz felcinden korunmak içinse yine termal kar başlığı ve neopren kar maskesi olmazsa olmazları bu işin.Ve ayaklara neopren kılıf şart yoksa 15-20 km sonra ayaklarınızı hissetmiyorsunuz.Dahada önemlisi aldığınız enerjiyi iki katına çıkartın.Organizmanız bir yandan hipotermiye karşı savaşırken bir yandan da size pedal gücü için enerji yetiştirmeye çalışır.Görünmez enerji duvarına çarpmanız an meselesidir çoğunlukla.Kazasız ve sağlıklı sürüşler diliyorum,hepiniz Allah'a emanet olun..

bugün reebok tan rüzgar geçirmeyen bir son katman ürün aldım. eşofman üstü gibi ve o kadar da ince. ama hem rüzgarı geçirmediği hemde teri dışarı attığına dair garanti verdiler. 134 ytl imiş. 70 e düşmüş. umarım işe yarar. ürünle ilgili yorumumu yazarım

Arkadaşlar ben de kışlık alacağım hiçbiri yok.İlk,orta son kat hepsi lazım. Son katta gore-tex mi yoksa windstoper mı iyi olur? Bir de "çok katlı giyime gerek bıraktırmaz" ifadesiyle sunulan ürünler var. Bu lafın açılımını yapabilen varsa yapsın . :dua: Bana acil kışlık lazım . Bütün bunlardan kafam karıştı.

@tuncer bayık
yaşadığın kafa karışıklığını anlayabiliyorum. bir çözüm için bazı verilere sahip olmak lazım. misal:
1 soğuk havada ne kadar süre ve ne amaçla bisiklet kullanacaksın? yani 30 dk dan fazla ve profosyenel amaçlı mı veya ulaşım için mi?

2 parkurun düz mü yoksa engebeli mi?
düz parkurda terlemenin kontrolü daha kolay ama yokuş yukarı ve aşağı parkurlarda bol ter kaçınılmaz. dışarı atılması gereken sıvı dış katmanı zorlayabiliyor.

3 çok terleyen bir vucut yapısına mı sahipsin?

başlangıç için belki bu sorulara yanıt vermek gerekli.

terleme miktarı giyim seçiminde anahtar rolde, eğer kısa süreli ve mesafeli bir kullanım planlıyorsan atletini kesinlikle yün atlet kullanıp günlük kulladığın kışlık kıyafetin içine rüzgarlı günlerde gazete koyman yeterli ama bunun dışındaki kullanımda daha çok kendi vucudunun sesine kulak vermen gerekiyor


birde üşüme kişisel bir ölçüt. kimisi için soğuk olan ortam bir başkasına yeterli , kimisine yeterli gelen ısı bir başkasına bunaltıcı gelebiliyor.
selamlar

@tuncer bayık

"En altta çabuk kuruyan termal bir içlik, orta katman olarak kışlık bisiklet forması, dış katman olarak vücudu sıcak tutup teri dışarı atabilen, rüzgar kesici Windstopper bir ceket." örneği verilebilir.
Biraz pahalı bir örnek fakat en basiti bence bu.

@nkongur

Kesinlikle enaz iki saat. En fazla 10 saat.

@nkongur

Parkur genelde yol ama %5 gibi rampalı.Yani ter kaçınılmaz.

@nkongur

Kesinlikle.

@nkongur
Enaz 50 km

Cevaplar net hocam. Buna göre ne dersin?

arkadaşım senin koşullarına uygun bir giyim tavsiye etmek maalesef benim tecrübemin üstünde, eminimki forumdaki tecrübeli arkadaşlar bir çözüm sunacaktır.
sırf meraktan soruyorum, bu kadar uzun süre ve mesafe kullanmanın sebebi ne? gördüğüm kadarıyla sana uygun çözüm pahalı bir çözüm olacaktır

@tuncer bayık

Yine aynı cevabı veririm.
Rampa çıktınız, terlisiniz ve iniş yapacaksınız, ayrıca rüzgar'ı da karşınıza aldınız. Kat kat giyinmek hiç bir koruma sağlamaz. Sonuçta rüzgar, 3-4 kat giysiyi delip vücudunuzu üşütür.

Bu link'i incelemekte fayda var. Hoşçakalın.
(link)

Soğuk-Serin Havada Giyimin Püf Noktaları

Her spor dalında olduğu gibi bisiklete binerken de yapılan işe uygun giyinmek çok önemlidir. Burada amaç vücudu dış etkenlerden - soğuk,sıcak, yağmur vs- mümkün olduğunca korumak fakat bu arada vücut ısısını ve terlemeyi kontrol altında tutmaktır.. Bisiklet giyiminde bu özelliklerin dışında da özellikler aranır. Bunlar bisiklet üzerindeki sürücünün konforunu ve güvenliğini sağlamalıdır. Sele rahatsızlıklarını azaltmak için iç kısmı destekli ("pad"li) taytlar ve gidondaki titreşimi az hissettiren veya eldeki tahrişi önleyen eldivenler buna örnek verilebilir..Sadece koruma amaçlı aksesuarlar da vardır. Kask bunların en önemlisidir. Dizlikler, dirseklikler vb. diğer koruma amaçlı aksesuarlardır.

Kış aylarında bisiklete binerken dikkat edilmesi gereken (ve de çoğunlukla yalnış uygulanan) bir konu vardır. Bu da havanın serinliğine/soğukluğuna bakıp da aşırı giyinilmemesi gerktiğidir. Soğuk havalarda şu basit kural uygulanır: Bisiklete bindiğiniz ilk 10 dakika biraz üşüyorsanız yeterli giyinmişsiniz demektir.Eğer ilk 10 dakika üşümediyseniz bundan sonra sıcaktan rahatsız olabilirsiniz.

Kış aylarında aşırı soğuk olmadıkça 3 kat giysiyle rahatlıkla bisikletinize binebilirsiniz.

A-Dış Kat 1.

Kış bisikletçiliğinde en üstteki tabakanın (giysinin) su ve rüzgar geçirmeyen, fakat buna karşılık içerde oluşan teri dışarı çıkartabilecek özellikte olması beklenir. Bu özellikte birçok firmanın ürünü vardır. En eskisi ve bilineni Gore-Tex kumaşıdır.. Benzer özelliklerde bir çok ürün vardır. Bunların hepsinin kendine özgü özellikleri olabilir.(Entrant, T3000, Micropore, Propore, Zephyr vs..)Bisiklet için bu tip bir kumaşta geçirgenlik oranı fazla olmalıdır. Aksi halde terleme hızı kumaşın geçirgenliğinden fazla olursa dış tabakanın iç kısmında yoğuşma, ıslanma olur. Bu da vücudun kurumasını zorlaştırır ve sonuç olarak ısı kaybı çabuklaşır. Türkiye gibi genelde ılıman iklime sahip yerlerde yüksek efor sonucu oluşan terlemeyi engellemek için içten dışa geçirgenliği yüksek ürünler seçilmelidir.Çok soğuk şartlarda Gore-Tex iyi sonuç verebilir fakat normal şartlarda Zephyr (Pearl Izumi) veya Propore-Micropore (3M) kumaşlar üst tabaka olarak daha uygundur. Eğer yağmurluğunuz nefes alan özellikte değilse mümkün olduğunca terlemeyi azaltmak için giysinin fermuarını sık sık açmanız gerekebilir.. Nefes alan yağmurluklar diğerlerine göre oldukça pahallıdır. Fakat sağladığı konfor düşünülürse ciddi bisikletçilerin vazgeçemediği bir üründür. Amerikan RainShield firmasının, 3M'in ürettiği Propre kumaştan yapılan yağmurlukları oldukça ucuzlamıştır ve Yeşil Bisiklet'te de satılmaktadır. Kesinlikle su ve rüzgar geçirmeyen ama terletmeyen bu giysiler düşük fiyata yüksek konfor sunmaktadır..

B-Orta Kat: 2.

Bu tabaka genelde ince polar kumaştan yapılır ve fazla kalın olması gerekmez. Çoğunlukla da iç kısmı polar (fleece) dış kısmı daha az rüzgar geçiren bir kumaş olabilir. Gore firmasının WindStopper ceketleri buna iyi bir örnektir. Ayrıca Asics firmasının Nexten kumaşından uzun kollu üst giysileri de böyle havalar için idealdir.. Serin havalarda yine bu malzemelerden yapılmış bir yelek giyilebilir. Bu ceketler veya yelekler çok soğuk ve yağışlı olmayan havalarda son kat olarak da kullanılabilir. Ama böyle havalarda yine de rüzgarlık veya yağmurluğunuzun yanınızda bulunması iyi bir önlem olacaktır..

C-İç Kat: 3.

Burada aranan en önemli özellik giysinin az terletmesi, teri çabuk kurutması, tenin rahat havalanmasını sağlamaktır. Çoğunlukla "jersey" adı verilen bisiklet formalarının çoğu bu özellikleri taşır. Bunlar genellikle Lycra veya Lycra karışımlarından yapılır. Bu katın tamamiyle pamuklu olması hiç önerilmez çünkü pamuklu kumaşlar teri emerler ve kurumaları oldukça zordur. Çok soğuk havalarda bu lycralı kumaşlar yerine son yıllarda çıkan termal iç çamaşırlar da bu koşullarda idealdir. Bu tür malzemelerin terletmeden vücut ısınını çok iyi korurlar.. Soğuk havalarda boğazı ve başı soğuktan korumak iyi bir önlemdir.. Boğaz için ince polar kumaştan yapılmış bir fular veya sadece boğazlık olarak tasarlanmış ürünler kullanılabilir. Bunların bir kısmı elastik lycralı kumaşlardan olabilmektedir.. Ama bunların hiçbiri yoksa pamuklu kumaştan bir fular da işinizi görebilir.

Vücutta en çabuk ısı kaybı eller ve ayaklarda olur. Kışın kesinlikle uzun parmaklı,rüzgar geçirmeyen eldivenler kullanmak gerekir. Tabi bu eldivenler vites /fren kontrollerini zorlaştırmayacak kalınlıkta olmalıdırlar. Bazen, çok kalın olmayan kış aylarında marketlerde satılan kayak eldivenleri de bu işi görebilmektedir..

Çorap olarak da içinde pamuk oranı az olanları seçmek gerekir. Son zamanlarda özellikle bisiklet için tasarlanmış çoraplar piyasaya sunulmuştur. Çok soğuk havalarda çok kalın çorap giymek ayağı sıkıp kan dolaşımını engelleyeceğinden, dolayısıyla üşümeyi çabuklaştıracağından tercih edilmemelidir. Bu gibi şartlarda ince yün çoraplar işinizi görebilir. Yağışlı havalarda ayakkabınızın tamamını kapatacak şekilde ve uzun süreli naylon torba vb. geçirmekten kaçınmak gerekir. Bu ayağın hava almasını engeller ve terlemeyi çoğaltır. Dışarı çıkamayan ter de bu sefer ayağı içerden ıslatır.. Bu durumlar için özel ayakkabı kılıfları bulunabilir. Fakat genellikle sadece ayakkabının ön kısmını -ki en çok su burdan girer- bir şekilde korumak yeterli olur..

Bir internet sitesinde, Gürsel AKAY'ın yazısından alıntıdır.