Selamlar
Bu başlık 2012 yılında kalmış ve başka bir gönderi de girilmemiş. Bu konunun oldukça önemli olduğunu düşünüyorum, kalp ameliyatı sonrası bisiklete dönüş süreci ile ilgili kendi deneyimlerimden bazı bilgiler aktarmak istiyorum.
Ben 27 Mart 2024 tarihinde açık kalp ameliyatı oldum, aort kapakçığım mekanik kapak (valf) ile değiştirildi. Açık kalp ameliyatında malumunuz, sternum kemiği (iman tahtası) boydan boya kesilerek yapılıyor.
Bunun dışında invazif teknikler olarak da bilinen koltuk altından küçük bir kesi açılarak yapılan kalp ameliyatı yöntemi de mevcut ancak her kalp ameliyatı bu yöntem ile yapılamayabiliyor, yani kısacası hangi yöntemin kullanılacağını ameliyatı yapacak olan kalp ve damar cerrahı belirliyor. Tabi küçük kesik ile gerçekleşen kalp ameliyatında toparlanma sürecinin çok daha çabuk olduğunu söylememe gerek yok.
Her neyse, ben kendi durumumu anlatmaya devam edeyim. Benimkisi tamamen Sternum kemiğinin açılması yöntemiyle yapıldığı için biraz daha meşakkatli ve iyileşme sürecinin daha uzun olduğu bir ameliyattı. Sigara kullanmıyor oluşum, beslenme ve düzenli sporun faydaları sayesinde çok şükür Ameliyat sonrası herhangi bir komplikasyon yaşamadım. Yoğun bakım ve serviste geçen sürelerim toplam 6 gündü ve 2 Nisan tarihinde taburcu oldum.
Kalp ameliyatları sonrası iki şeye özellikle dikkat etmek gerekiyor biri solunuma yani akciğeri eski kondisyonuna döndürebilmek, ikincisi ise pıhtı atma riski.
Ameliyatta yaklaşık 3 saat boyunca kalp ve akciğeri durdurup sirkülasyonu bir makineye bagladikları için, ameliyat sonrası akciğerin tekrar eski kapasitesine dönebilmesi ciddi bir nefes egzersizsine bakıyor.
Farklı nefes egzersizleri bulunmakla birlikte, hastanede size verilen Spirometre isimli cihaza üfleyerek ya da içinize çekerek akciğer kapasitenizi eski halinize getirmeye çalışıyorsunuz bunları yapmazsanız akciğerinizin bir kısmı sönük kalabiliyor.
316933 dosyayı görüntüle
Bir diğer dikkat edilecek husus ise pıhtı atma riski, bunu önlemek amacıyla zaten yoğun bakımda bile sizi ayağa kaldırıp yürütüyorlar ancak ameliyat sonrası taburcu olduktan sonra evde sadece yatmak yanlış bir uygulama olabiliyor. Düşük mesafelerle başlayacağınız ve kademeli olarak arttırılacak günlük yürüyüşler yapmak ve kardiyak egzersizler yapmak çok önemli.
Kişiye göre göre değişmekle birlikte Sternum kemiğinin tamamen kaynaması en az üç ay sürüyormuş, bazı insanlarda ise bir yılı bulabiliyormuş. Zaten kemiği bir arada tutan asıl elemanlar, cerrahın bağladığı yaklaşık 15 tane çelik tel. Ameliyat sonrası en az iki ay hatta bazı kaynaklara göre üç ay boyunca akşamları sırtüstü yatmak zorundasınız aksi taktirde Sternum kemiği yanlış kaynıyor ya da kaynamayabiliyor.
Doğal olarak kemiğin düzgün kaynamasını sağlamak için göğüs kafesi bölgenize özel itina göstermeniz gerekiyor, bu süreçte araba kullanmamanız, göğsünüze darbe alacağınız her türlü aktiviteden uzak durmanız önem arz ediyor buna bisiklet de dahil.
Ameliyat sonrası spora dönme hususuna gelirsek eğer, Öncelikli olarak bunun kendi kalp damar cerrahi uzmanınız ve kardiyologunuzla görüştükten sonra netleştirbileceğiniz bir husus olduğunu belirtmek isterim.
Ancak kendi durumumda ameliyat sonrası taburcu olduktan sonra günlük yürüyüşlerime yavaş yavaş başladım, önce 500 metre ikinci gün 1 km üçüncü gün 1,5 km şeklinde mesafelere yavaşça arttırdım.
Bir ayın sonunda 12 kilometrelik mesafeleri hızlı tempoda yürüyebilecek pozisyona geldim. Ameliyattan yaklaşık 40 gün sonra trainerda yol bisikletimi zone 2/3 seviyesinde yaklaşık 1 saat sürebilecek seviyeye geldim.
Trainerı 3. zorluk seviyesinde kullanıyorum, kadansım ortalama 60 civarında, kalp atış hızım bir saatlik sürüşü sonunda ortalama 130/135 BPM civarında çıkıyor.
Trainer kullandığım ilk günlerde gidona eğildiğim için antrenman sonrası Sternum kemiğimde çok hafif bir sızı olabiliyordu ancak daha sonra kardiyak egzersizlerine de devam etmem sayesinde bu sızı ortadan kalktı.
Henüz eski formuma dönebilmem için önümde uzun bir yol var bunun farkındayım,ancak böyle ciddi bir ameliyattan sadece 40 gün sonra bile trainer üzerinde bisiklet sürebilecek hale gelmiş olmamı gelişme olarak gördüğüme ifade edebilirim.
Kalp kapakçığının mekanik olanını tercih ettiğim için ömrümün sonuna kadar kan sulandırıcı ilaç kullanmak zorundayım. Eğer hayvan dokusu bir kapakçık tercih etseydin böyle bir zorunluluğuğum olmayacaktı fakat hayvan dokusu kapakçıkların maalesef bir ömrü var yaklaşık 10/12 sene sonra ömürlerini tamamladıkları (mekanik kapakçıklar ömür boyu kullanılabiliyor) için yeniden bir açık kalp ameliyatı olmak zorunda kalıyorsunuz. Yeniden bir ameliyat olmayı göze alamadığım için mekanik kapakçık benim için en uygun seçenekti.
Artık önümüzdeki aydan itibaren dışarıda sürüşlerimi yapmaya başlamayı planlıyorum ancak bisiklette kaza her zaman olası bir ihtimal, ben de kan sulandırıcı kullandığım için özellikle dikkat etmem gereken bazı hususlar var. Bunlar; yerleşim yerlerine yakın güzergahlarda sürüşler yapmak, trafiğin yoğun olduğu güzergahlardan kaçınmak, dağ ya da kırsal bölgelerde sürüş yapacaksam bunu bir arkadaş grubuyla yapmak gibi önlemler almayı düşünüyorum.
hepinize sağlıklı günler diliyorum